KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Blockchain Tabanlı Kimlik Doğrulama

Teknoloji Ve Mühendislik+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
35878992-7e28-47e2-933a-653313eb1501.png

Blockchain Tabanlı Kimlik Doğrulama (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Temel Prensip
Merkeziyetsizkullanıcı kontrollü (Öz-Egemen Kimlik) veri yönetimi
Ana Teknoloji
BlokzinciriKriptografi (HashDijital İmzaSıfır Bilgi Kanıtı)
Avantajları
Artırılmış GüvenlikMahremiyetKullanıcı KontrolüVerimlilik
Zorluklar
Sentetik Kimlik Hırsızlığı%51 Saldırı Riski

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama, bireylerin ve kurumların dijital kimliklerini merkeziyetsiz bir yapı üzerinden yönetmelerine, doğrulamalarına ve paylaşmalarına imkân sağlayan bir teknoloji sistemidir. Bu sistem, merkezi sunuculara dayalı geleneksel kimlik yönetimi yaklaşımlarına alternatif olarak geliştirilmiş olup, özellikle güvenlik, mahremiyet ve veri kontrolü konularında yeni bir paradigma sunmaktadır. Geleneksel yöntemlerde kimlik bilgileri genellikle merkezi veri tabanlarında saklanmakta ve bu durum veri sızıntıları, yetkisiz erişimler, siber saldırılar ve kullanıcı mahremiyetinin ihlali gibi ciddi riskler doğurmaktadır. Blockchain teknolojisi ise verilerin dağıtık defter (distributed ledger) üzerinde şifrelenmiş biçimde tutulmasını sağlayarak, kullanıcıların kimlik bilgileri üzerindeki denetimini artıran öz-egemen kimlik (self-sovereign identity) yaklaşımını öne çıkarmaktadır.


Bu modelde, kimlik bilgileri kullanıcıların dijital cüzdanlarında saklanmakta ve bireyler, bu bilgilerin hangi koşullarda, hangi taraflarla ve hangi amaçla paylaşılacağına kendileri karar verebilmektedir. Böylece, kişisel verilerin kullanıcı rızası olmadan üçüncü taraflarca işlenmesi, saklanması veya ticari amaçlarla kullanılması gibi endişeler önemli ölçüde azalmakta; veri güvenliği ve şeffaflık ön plana çıkmaktadır. Ayrıca, blockchain tabanlı kimlik doğrulama sistemleri, kimlik doğrulama süreçlerinde karşılaşılan bürokratik gecikmeleri ve manuel iş yükünü azaltarak daha hızlı, daha güvenilir ve otomasyona dayalı işleyişler sunmaktadır.【1】 


Kurumsal açıdan bakıldığında, bu teknoloji müşteri tanıma (Know Your Customer – KYC), kara para aklamayı önleme (Anti-Money Laundering – AML) ve risk değerlendirme gibi yasal ve operasyonel süreçlerin dijital ortamda daha verimli bir biçimde yürütülmesine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, uluslararası işlemlerde uyumluluk ve güvenilirliğin artmasına destek olmakta, dijital ekonomide kimlik doğrulama standartlarının küresel ölçekte yeniden şekillenmesine zemin hazırlamaktadır. Bireysel kullanıcılar için ise daha güvenli, şeffaf ve denetlenebilir bir dijital kimlik deneyimi sunulmakta; bu da dijital hizmetlere erişimde güven unsurunu güçlendirmektedir.

Temel Kavramlar ve Çalışma Prensibi

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama sistemlerinin işleyişi, güvenlik, şeffaflık ve kullanıcı odaklı kontrol ilkelerini temel alan bir dizi teknolojik ve kavramsal prensibe dayanır. Bu prensipler, yalnızca teknik altyapıyı değil aynı zamanda dijital kimliklerin toplumsal, hukuki ve ekonomik bağlamlarda nasıl yönetileceğini de şekillendirir.

Merkeziyetsiz Yapı ve Öz-Egemen Kimlik (Self-Sovereign Identity – SSI)

Geleneksel kimlik yönetim sistemlerinde veriler merkezi bir sunucuda depolanırken, blockchain tabanlı sistemlerde bu veriler, ağa katılan çok sayıda bağımsız düğüm (node) tarafından doğrulanır ve dağıtık bir biçimde saklanır. Bu yaklaşım, tek bir hata veya saldırı noktasını ortadan kaldırarak sistemin genel dayanıklılığını artırır. Öz-egemen kimlik kavramı, bu dağıtık yapının merkezinde yer alır. Bu modele göre her kullanıcı kendi kimlik bilgilerinin sahibidir ve bu bilgileri kişisel bir dijital cüzdanda tutar. Kullanıcılar, özel anahtarlarını kullanarak kimlik verilerine erişebilir ve hangi bilgiyi hangi tarafla ne zaman paylaşacaklarına kendileri karar verebilir. Böylece, kimlik doğrulama süreçleri dışsal kurumların kontrolünden çıkıp birey merkezli bir yapıya kavuşur.

Kriptografinin Rolü

Blockchain tabanlı kimlik sistemlerinin güvenliği, mahremiyeti ve işleyiş bütünlüğü, ileri düzey kriptografik yöntemlere dayanır. Kriptografi, verilerin şifrelenmesini ve doğrulama süreçlerinde gizliliğin korunmasını sağlar. Kullanıcıların verilerini doğrudan paylaşmalarına gerek kalmadan doğrulama yapılabilir, bu da hem güvenliği hem de mahremiyeti güçlendirir.

  • Hash Fonksiyonları: Bir veri seti ya da belge, hash algoritmaları aracılığıyla tekil bir dijital parmak izine dönüştürülür. Verinin en küçük bir kısmının dahi değişmesi, tamamen farklı bir hash değeri üretir. Bu özellik, verilerin bütünlüğünü ve değiştirilemezliğini güvence altına alır. Kimlik doğrulamada kullanılan belgelerin sahtecilikten korunması açısından hash fonksiyonları kritik öneme sahiptir.
  • Dijital İmzalar: Resmî kurumlar, üniversiteler veya yetkili diğer kuruluşlar, kimlik belgelerinin veya sertifikaların doğruluğunu teyit etmek amacıyla kendi özel anahtarlarıyla dijital imza oluşturur. Bu imzalar, belgenin hash değeri ile ilişkilendirilir ve belgenin ilgili kurum tarafından onaylandığını kanıtlar. Böylece, dijital ortamda belgelerin resmiyet kazanması sağlanır ve kimlik doğrulama süreçlerinde güvenilirlik artar.
  • Sıfır Bilgi Kanıtı (Zero-Knowledge Proof – ZKP): ZKP protokolü, bir tarafın diğer tarafa belirli bir bilgiye sahip olduğunu, bilginin içeriğini açıklamadan ispatlamasına imkân tanır. Örneğin, bir kullanıcı doğum tarihini paylaşmadan yalnızca 18 yaşından büyük olduğunu kanıtlayabilir. Bu yöntem, özellikle mahremiyetin korunmasının kritik olduğu senaryolarda veri paylaşımını en aza indirerek kullanıcı güvenliğini ve veri korumasını güçlendirir.

Bu kavramların bir araya gelmesiyle blockchain tabanlı kimlik doğrulama, hem bireylerin hem de kurumların güvenli, şeffaf ve kullanıcı merkezli bir doğrulama süreci yürütmelerini mümkün kılar. Aynı zamanda, hukuki düzenlemelere uyumluluk ve uluslararası geçerlilik açısından da yeni standartların gelişmesine katkıda bulunur.

Avantajları

Blockchain teknolojisinin dijital kimlik yönetimine entegre edilmesi, hem bireyler hem de kurumlar açısından çeşitli avantajlar sunmaktadır. Bu avantajlar, kullanıcıların veri üzerindeki kontrolünü artırmakta, güvenliği güçlendirmekte ve doğrulama süreçlerinde verimliliği sağlamaktadır.

Kullanıcı Kontrolü ve Mahremiyet

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama sistemlerinin en önemli katkılarından biri, kullanıcılara kimlik verileri üzerinde tam yetki vermesidir. Geleneksel kimlik yönetim modellerinde kullanıcılar verilerinin nasıl işlendiği, nerede saklandığı veya kimlerle paylaşıldığı üzerinde sınırlı bir denetime sahipken, blockchain tabanlı sistemler bu kontrolü doğrudan bireyin eline bırakır. Kullanıcılar, yalnızca gerekli bilgileri paylaşarak işlemlerini gerçekleştirebilir. Örneğin, sıfır bilgi kanıtı (Zero-Knowledge Proof – ZKP) sayesinde, bir kişinin yalnızca yaşının 18’den büyük olduğunu ispatlaması mümkün olur; doğum tarihi gibi ek bilgiler açıklanmaz. Bu yaklaşım, aşırı veri ifşasının önüne geçerek mahremiyet seviyesini en üst düzeye çıkarır.

Artırılmış Güvenlik

Geleneksel kimlik sistemleri, merkezi veritabanlarında depolanan büyük miktardaki kişisel veriler nedeniyle siber saldırılar için cazip hedeflerdir. Blockchain’in dağıtık yapısı ise tek bir saldırı noktasının ortadan kalkmasını sağlar. Verilerin birçok düğüm (node) üzerinde şifrelenmiş şekilde saklanması, yetkisiz erişimleri ve veri manipülasyonunu oldukça zorlaştırır. Ayrıca, kriptografik algoritmalar sayesinde verilerin bütünlüğü garanti altına alınır. Bu özellikler, kullanıcı kimliklerinin çalınması veya belgelerin sahtecilik amacıyla değiştirilmesi gibi riskleri önemli ölçüde azaltır.

Verimlilik ve Maliyet Azaltma

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama, işlemlerdeki bürokratik yükü hafifleterek hem kurumlara hem de kullanıcılara zaman ve maliyet açısından fayda sağlar. Fiziksel kimlik belgelerinin kullanımını en aza indirir; kimlik doğrulama, müşteri tanıma (onboarding) ve belge doğrulama gibi süreçlerde dijital otomasyonu artırır. Bu sayede kurumların operasyonel maliyetleri düşerken, kullanıcıların da hizmetlere erişimi kolaylaşır. Örneğin, bir bankada kimliği doğrulanan bir müşteri, aynı holdingin farklı bir kuruluşunda yeniden uzun bir kimlik doğrulama sürecinden geçmeden işlem yapabilir. Böylece, kurumlar arası güvenli ve hızlı kimlik paylaşımı mümkün hale gelir.

Güvenilirlik ve Şeffaflık

Blockchain üzerinde gerçekleştirilen tüm işlemler değiştirilemez şekilde kaydedilir. Bu özellik, kimlik doğrulama süreçlerinin yanı sıra çeşitli kurumsal ve ticari faaliyetlerde de güvenilirlik sağlar. Dijital imzalar, bir belgenin veya kimlik iddiasının kaynağını doğrulamayı kolaylaştırır. Kullanıcı veya kurumlar, blockchain üzerindeki kayıtları inceleyerek belgenin doğruluğunu teyit edebilir. Şeffaf ve denetlenebilir bu yapı, yalnızca bireylerin değil aynı zamanda kurumların da daha güvenilir bir işleyiş sürdürmesine imkân tanır. Örneğin, araç bakım geçmişi veya tedarik zinciri süreçlerinde blockchain kullanımı, her işlemin geriye dönük olarak izlenebilmesini sağlar ve sahtecilik ihtimalini azaltır.

Sınırlamalar

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama sistemleri, güvenlik ve mahremiyet açısından yenilikçi çözümler sunmasına rağmen, uygulamada çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sınırlılıklar, hem teknolojik hem de yapısal faktörlerden kaynaklanmakta ve sistemin küresel ölçekte yaygınlaşmasını yavaşlatabilmektedir.

Sentetik Kimlik Hırsızlığı

Sistemin en dikkat çekici güvenlik sorunlarından biri, sentetik kimlik hırsızlığıdır. Bu yöntem, dolandırıcıların farklı kişilere ait gerçek kimlik bilgilerinin parçalarını (örneğin bir kişiden adres, başka bir kişiden sosyal güvenlik numarası) bir araya getirerek sahte fakat geçerli görünen yeni bir kimlik oluşturmasıyla ortaya çıkar. Her bir bilgi parçası tek başına doğru olduğundan, bazı doğrulama sistemleri bu bütünleşik sahte kimliği meşru kabul edebilir. Dijital imzalar ve kurumlar arası güven zincirleri bu tür sahteciliklerin önlenmesinde yardımcı olsa da, sorunun tamamen ortadan kaldırılması için ek güvenlik katmanlarına ve gelişmiş anomali tespit yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

%51 Saldırısı Riski

Halka açık (public) blockchain ağlarında karşılaşılan bir diğer potansiyel tehdit, %51 saldırısıdır. Bu saldırı türünde, bir kişi veya grubun ağın toplam hesaplama gücünün yarısından fazlasını ele geçirmesi halinde, işlem geçmişi üzerinde manipülasyon yapma ihtimali ortaya çıkar. Saldırganlar, bu durumda sahte işlemleri onaylayabilir veya belirli işlemleri geçersiz kılabilir. Büyük ve küresel ölçekte kullanılan blockchain ağlarında bu saldırı ihtimali düşük olsa da, küçük veya daha az yaygınlaşmış ağlarda risk daha yüksektir. Bu nedenle, kimlik doğrulama sistemlerinde kullanılacak ağların ölçeği ve güvenlik yapısı kritik bir faktördür.

Merkeziyetçilik–Güvenlik Dengesi

%51 saldırısı riskini azaltmak amacıyla bazı sistemler, özel (private) veya konsorsiyum (consortium) blockchain modellerine yönelmektedir. Bu modellerde ağa yalnızca belirli kurumlar veya güvenilir düğümler katılabilmekte, böylece ağın güvenlik seviyesi artırılmaktadır. Ancak bu yaklaşım, blockchain teknolojisinin temel felsefesi olan merkeziyetsizlikten ödün verilmesine neden olur. Bu durum, sistemin daha güvenli hâle gelmesini sağlarken aynı zamanda daha merkezi ve daha az demokratik bir yapıya evrilmesine yol açabilir. Bu ikilem, blockchain tabanlı kimlik sistemlerinin tasarımında sürekli tartışılan önemli bir sınırlılık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hukuki ve Düzenleyici Belirsizlikler

Teknik zorlukların yanı sıra, blockchain tabanlı kimlik sistemlerinin karşı karşıya olduğu bir diğer engel hukuki düzenlemelerin yetersizliğidir. Uluslararası ölçekte kabul gören standartların henüz oluşmamış olması, bu sistemlerin farklı ülkelerde farklı regülasyonlarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Özellikle kişisel verilerin korunması, kimlik doğrulamanın hukuki geçerliliği ve kullanıcı haklarının tanımlanması gibi konular, sistemin geniş çapta benimsenmesi için kritik rol oynamaktadır.

Teknolojik Erişim ve Uyumluluk

Blockchain tabanlı kimlik sistemlerinin hayata geçirilmesi, yüksek düzeyde teknik altyapı ve kullanıcıların dijital okuryazarlık seviyesini gerektirmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu altyapı büyük ölçüde mevcut olsa da, dijital erişim olanaklarının sınırlı olduğu bölgelerde sistemin uygulanması zorluklar barındırmaktadır. Ayrıca, mevcut kimlik doğrulama altyapılarıyla uyumluluğun sağlanması da önemli bir teknik engel oluşturmaktadır.

Kullanım Alanları ve Örnekler

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama teknolojisi, farklı sektörlerde güvenilirlik, şeffaflık ve verimlilik sağlama potansiyeline sahiptir. Bu teknolojinin uygulama alanları, yalnızca bireysel kullanıcıların dijital kimliklerini güvence altına almakla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda devlet kurumlarından küresel markalara kadar geniş bir yelpazede çözümler sunmaktadır.

Ulusal Kimlik Sistemleri

Blockchain’in kamu alanındaki en dikkat çekici uygulamalarından biri, ulusal kimlik sistemleridir. Çin’in ulusal blockchain girişimi olan Blockchain Service Network (BSN), bu alanda öne çıkan bir örnektir. BSN kapsamında geliştirilen “RealDID” sistemi, 1,4 milyar vatandaşı kapsayan ilk ulusal düzeyde merkeziyetsiz kimlik altyapısı olarak tanımlanmaktadır. Bu sistem, her vatandaşa merkeziyetsiz kimlik (Decentralized Identity – DID) adresi atamakta ve bu adresler aracılığıyla çevrim içi portallara anonim kayıt ve giriş yapılmasına olanak tanımaktadır. Böylece, kullanıcıların kişisel verileri üzerinde kontrolü korunurken, devletin çevrim içi içerik üzerinde kamu denetimini güçlendirmesi de mümkün hâle gelmektedir. RealDID, hem bireylerin mahremiyetini koruyan hem de toplumsal düzeyde güvenilirliği artıran bir model olarak öne çıkmaktadır.

Kurumsal ve Bireysel Platformlar

Blockchain tabanlı kimlik doğrulama teknolojisi, özel sektörün geliştirdiği platformlarda da yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de Ayrotek tarafından geliştirilen AyroID platformu, bu alanda somut bir örnek sunmaktadır. AyroID, kullanıcılara kimlik bilgilerini güvenli biçimde saklayabilecekleri bir mobil cüzdan ve şifresiz giriş altyapıları sağlamaktadır. “AyroID ile Giriş Yap” özelliği, kullanıcıların geleneksel parola kullanımına gerek kalmadan kimlik doğrulaması yapmasına imkân verir. Platform, çok çeşitli kullanım alanlarına sahiptir: üniversite ve kampüs giriş sistemleri, bankacılıkta müşteri kabul ve finansal skorlama süreçleri, otomotiv sektöründe araç kullanım ve bakım geçmişinin paylaşımı, sağlık alanında kişisel sağlık verilerinin yönetimi, eğitimde diploma ve transkript gibi belgelerin doğrulanması ve perakende sektöründe sadakat programlarının güvenli biçimde işletilmesi. Ayrıca AyroID, kurumsal kimliklerin yönetimi ile Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarının kimlik doğrulamasında da kullanılabilecek çözümler sunmaktadır.

Marka ve Tüketici Etkileşimi

Blockchain tabanlı kimlik doğrulamanın önemli bir diğer kullanım alanı, markalar ile tüketiciler arasındaki dijital etkileşimdir. Bu bağlamda, blockchain kimlik doğrulama platformu Tokenproof, spor giyim markası Adidas ile iş birliği yaparak dikkat çekici bir örnek ortaya koymuştur. Adidas’ın “ALTS by Adidas” adlı NFT koleksiyonunun sahipleri, Tokenproof aracılığıyla cüzdanlarını bağlayarak token sahibi olduklarını güvenli biçimde doğrulayabilmektedir. Bu doğrulama süreci (“token gating”), kullanıcılara yalnızca koleksiyon sahiplerine özel ürünlere ve deneyimlere erişim hakkı tanımaktadır. Böylece, dijital varlık sahipliği kimlik doğrulamanın bir parçası haline gelmekte ve markaların müşterilerine özel, kişiselleştirilmiş hizmetler sunmasının önü açılmaktadır.


Bu örnekler, blockchain tabanlı kimlik doğrulamanın hem devletler hem de özel sektör tarafından farklı amaçlarla benimsenebileceğini göstermektedir. Ulusal güvenlikten bireysel veri mahremiyetine, kurumsal verimlilikten tüketici deneyimine kadar geniş bir kullanım yelpazesi, teknolojinin gelecekte daha da yaygınlaşacağına işaret etmektedir.

Kaynakça

Agarkar, Aarti Amod, Mandar Karyakarte, Gajanan Chavhan, Milind Patil, Rajendra Talware, ve Lalit Kulkarni. “Blockchain Aware Decentralized Identity Management and Access Control System.” Measurement: Sensors 31 (2024): 101032. doi:10.1016/j.measen.2024.101032. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2665917424000084

Alanzi, Haifa Mohammed, ve Mohammad Alkhatib. “Blockchain-Based Identity Management System Prototype for Enhanced Privacy and Security.” Electronics 14, no. 13 (2025): 2605. doi:10.3390/electronics14132605. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://doi.org/10.3390/electronics14132605

Gunuganti, Anvesh. “Blockchain-Based Identity Verification (Decentralized Identity Verification).” Blockchain-Based Identity Verification 7 (8 Eylül 2023): 7. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025.

Liu, Yue, Qinghua Lu, Hye-Young Paik, ve Xiwei Xu. “Design Patterns for Blockchain-Based Self-Sovereign Identity.” arXiv, 2020. doi:10.48550/arXiv.2005.12112. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://arxiv.org/abs/2005.12112

Mühle, Alexander, Andreas Grüner, Tatiana Gayvoronskaya, ve Christoph Meinel. “A Survey on Essential Components of a Self-Sovereign Identity.” arXiv, 2018. doi:10.48550/arXiv.1807.06346. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://arxiv.org/abs/1807.06346

Rupok, Md. Humayan Kabir, ve K. M. Azharul Hasan. “BDIMS: A Blockchain-Based Digital Identity Management System with Zero Knowledge Proof.” In Proceedings of the 3rd International Conference on Computing Advancements, 607–15. New York: Association for Computing Machinery, 2025. doi:10.1145/3723178.3723258. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://doi.org/10.1145/3723178.3723258

Wang, Wenyue, Biwei Yan, Baobao Chai, Ruiyao Shen, Anming Dong, ve Jiguo Yu. “EBIAS: ECC-Enabled Blockchain-Based Identity Authentication Scheme for IoT Device.” High-Confidence Computing 5, no. 1 (2025): 100240. doi:10.1016/j.hcc.2024.100240. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2667295224000436

Dipnot

[1]

Weilin Chan, Keke Gai, Jing Yu, and Liehuang Zhu, “Blockchain-Assisted Self-Sovereign Identities on Education: A Survey,” Blockchains 3, no. 1 (2025): 3, https://doi.org/10.3390/blockchains3010003.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarÖmer Said Aydın30 Haziran 2025 11:36
KÜRE'ye Sor