Bütüncül bakışla bakılmalı; düne, bugüne ve yarına. Bütüncül bakışla bakmalı; dünün bugüne, bugünün yarına yansıttıklarına ve yansıtacaklarına. Bugün olanlar, dün oluşan yansımalar sebebiyle değildir. Düne kadar birikerek oluşan yansımaların bütünüdür. Yarın oluşacaklar da yarına kadar birikmiş olan dünlerin ve bugünlerin birikim getirilerinin yansımaları sebebiyle oluşacaktır. Yani ne dün, ne bugün, ne de yarın, olacakların olması bir günde oldu denilemeyecektir. Olanların oluşum aşamaları vardır ve var olmak zorundadır.
Düzen, bu işleyişin üzerine kuruludur. Sistem böyle çalışıp işlemektedir. Bu, kâinatın bir kaidesidir. Bu oluşum; bazen saniyenin altında, salise kadar kısa sürer; bazen saatler alabilir; bazen ise seneler sürebilir. Oluşan oluşum; kendisi sebebiyle, zaman ve mekân gibi imkân ve şartlar sebebiyle değişkenlik gösterebilir. Saniyeler içinde gerçekleşmesi gereken oluşumun oluşması da seneler sürmesi gereken oluşumun oluşması da zamanında olmuş olur.
Oluşumlar olumlu da olabilir, olumsuz da. Olumluların oluşumu da olumsuzların oluşumu da yine bir zamana dayandırılmıştır. Olumluya örnek olarak; bir ağacın ağaç olma süreci de örnek gösterilebilir, bir bebeğin yetişkin olma süreci de. Olumsuzluk gibi görünen olumsuz olaylara ise örnek olarak; sıhhatli bir insanın sıhhatini kaybederek sağlıksız bir hâle gelmesi de örnek gösterilebilir, bir gencin yaşlanarak yaşam kabiliyetlerinin ya da hareketlerinin yavaşlaması da.
Oluşan olumsuz olayların olumluya dönüştürülmesi bazı durumlar için mümkündür. Bazen tam olarak olumsuz kabul edilmeyen durum ile iyi kabul edilen bir durum iyileştirilerek daha iyi bir duruma ulaştırılabilir. Hastalıkların iyileşmesi veya iyinin daha iyi olması gibi. Bu durumlarda da oluşumun zaman alma kuralı geçerlidir. Tıpkı hastalığın oluşmasının zaman aldığı gibi. Buradan çıkartmamız gereken kısım, oluşumun zaman alma kaidesidir. Bu kaide; zihinsel, ruhsal ve bedensel hastalıkların iyileşmesi sürecinde veya zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak terakki evrelerinde çok lazım olabilecek elzem bir kaidedir. Yolculukların uzun sürebilme ve zorlu alınabilme ihtimallerinden dolayı bu kaidenin, yolu tamamlamayı sağlayan ve kolaylaştıran teşvik edici bir gerçekliği vardır.
Zorluk aşılması gereken yolculuklarda bazen zorluk düzeyinin ayyuka çıkmasıyla bu kuralın belki birileri tarafından bizlere hatırlatılması gerekmektedir. Çünkü kişi, zorluğun ayyuka çıkmasıyla sabrının son kısımlarına gelmiş; geçmiş ve gelecek bağlantısı kuramayıp dünden bugüne kadar oluşan oluşumu göremeyebilir veya göz ardı ederek hiçe sayabilir. Halbuki bugüne kadar dünlerin birikimiyle birçok oluşum gerçekleşmiştir. Bu, kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu oluşum, henüz zamanı gelmediğinden inkişaf etmemiş olup gözükmüyor olabilir. Çünkü açığa çıkmanın zamanı bugün değil de yarın olabilir. Burada kişi, alınan yolun doğruluğundan emin olması şartıyla, yapılanların gerçekten yapılması gerektiği gibi yapılması sonucu yine de olmuyorsa, olmaması gerektiğinden olmuyor olabileceği ve olacağı zaman olması, gözlemlenen zamandan daha güzel olabileceği gerçeğini akıl ardı etmemelidir.
Birikim bazen yapboz gibi olabilir. Tamamlanıncaya kadar ne olduğu ortaya çıkmadığından anlaşılmayabilir. Ta ki yeri ve zamanı gelip birimlerin bütünleşip birikimin büyüklüğüyle beraber belirerek bireyi büyüleyene dek.

Zamanı ve Yapboz Parçalarını Temsil Eden Görsel (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)

