Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Cami Kebir (Kayseri Ulu Cami)

Mimari+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
20170118152535328_DSCF1962.jpg
Cami Kebir (Ulu Cami)
Konum
Kayseri şehir merkeziKapalıçarşı yanı
Diğer Adları
Ulu CamiSultan Cami
İnşa Tarihi
H.530 / M.1135
Kurucu
Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi
Boyutlar
47.5 m (uzunluk) x 27 m (genişlik)
Taban Alan
Yaklaşık 30 m x 50 m
Kubbeler
2 adet (mihrap önü orijinalorta kubbe sonradan eklenmiş)
Minare
47 m yüksekliğindetuğladantaş kaideli; Kayseri’nin en eski minaresi kabul edilir
Malzeme
Roma ve Bizans sütunlarıçam kirişler kamış çit beton örtü (sonradan)
Mimari Stil
Selçuklu tarzısivri kemerleraçık orta alan (sonradan kapatılmış)

Cami Kebir, Kayseri şehir merkezinde, Kapalıçarşı’nın yanında yer alan tarihi bir camidir. Halk arasında Ulu Cami olarak bilinirken çeşitli kaynaklarda Cami-i Kebir veya Sultan Cami adlarıyla da anılmaktadır. Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından H.530/M.1135 tarihinde inşa ettirilen bu cami, Selçuklu mimarisinin sade ama zarif örneklerinden biridir.


Cami Kebir(Kültür Portalı)

Tarihçe ve Onarımlar

Caminin ilk inşası Melik Mehmet Gazi tarafından gerçekleştirilmiş olup kuzey kapısının yanındaki kitabe bir onarım kitabesi olarak günümüze ulaşmıştır. Bu kitabe, Melik Mehmet Gazi’nin yeğenlerinden Yağıbasanoğlu Muzaffereddin Mahmud tarafından H.602/M.1206 yılında yapılan onarıma işaret eder. Kitabede şu ifadeler yer almaktadır: "Bu cami, Kılıçaslan oğlu, büyük Sultan Keyhusrev devrinde - Allah onun yardımını yüceltsin - H.602/M.1206 yılında Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından onarılmıştır." Aynı dönemde, Muzaffereddin Mahmud’un kızı Atsuz Elti Hatun da Gülük Camii’ni onartmıştır.


Cami, 1716 yılında Kayseri’de meydana gelen büyük depremden zarar görmüş ve 5-6 yıl boyunca harap bir halde kullanılmadan kalmıştır. 1723 yılında ise Matbah-ı Amire Emini Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından onarılmış; bu onarım sırasında minarenin yıkılan külah kısmı yenilenmiş, çöken kubbe ve minareler restore edilmiştir.


Cami Kebir(Kültür Portalı)

Mimari Özellikler

Ulu Cami, yaklaşık 30m x 50m bir taban üzerine oturmakta olup dış görünüşüyle sade bir tasarıma sahiptir. Ancak iç mekanında kullanılan Roma ve Bizans mimarilerine ait sütunlar, caminin daha eski bir kilise veya saraydan dönüştürüldüğü yönünde görüşler ortaya atılmasına neden olmuştur. Buna rağmen, sivri kemer uygulamaları ve mimari planıyla İslam mimarisine özgün bir eser olarak kabul edilir. Caminin gerçek ölçüleri ise 47,5 metre uzunluk ve 27 metre genişliktir.


Yapıda iki kubbe bulunmaktadır, biri mihrabın önünde, diğeri ise orta bölümde yer alır. Mihrabın önündeki kubbenin camiyle birlikte inşa edildiği düşünülürken orta kubbenin sonradan eklendiği tahmin edilmektedir. Selçuklu camilerinde sıkça görülen, orta alanın açık ve ışıklık olarak bırakıldığı mimari planın Ulu Cami’de de uygulandığı, ancak bu açıklığın daha sonra kubbe ile kapatıldığı anlaşılmaktadır.


Caminin iç mekanında ayaklar ve sütunlar kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Kısa eksene paralel kemerler ibadet alanını bölerken, güneydeki istinat noktalarını birleştiren kemerler uzun eksene paraleldir. Tavan, 30-50 cm çapında çam kirişler ile desteklenmiş, üzeri kamış çit ve eskiden toprak, günümüzde ise beton bir örtüyle kaplanmıştır. Yağmur sularının akması için tavanın meyili, örtünün kalınlık farkıyla sağlanmıştır. Dış duvarlara yerleştirilen taş oluklar ise su tahliyesini kolaylaştırır.

Minare

Caminin minaresi, mimari farklılıkları nedeniyle sonradan eklendiği düşünülen bir yapıdır. Ne zaman inşa edildiğine dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte, Kayseri’nin en eski minaresi olarak kabul edilir. 47 metre yüksekliğinde olan minare, taş bir kaide üzerine tuğladan örülmüştür. Şerefesinin altında, çini üzerine Kufi yazı ile yazılmış ancak henüz çözülememiş bir ayet bulunmaktadır. İçeriden açık bir doğrusal merdivenle taraçaya, oradan da helezoni bir merdivenle şerefeye ulaşılır.

Yedi Tuğlanın Hikâyesi

Ulu Cami’nin inşasıyla ilgili halk arasında yaygın olarak anlatılan bir söylence bulunmaktadır. Bu hikâyeye göre, Melik Mehmet Gazi caminin yapımı sırasında ustalarına kimseden yardım kabul etmemelerini emretmiştir. Ancak yaşlı ve dul bir kadın, kendi hayrı için getirdiği yedi tuğlanın camiye konulmasını istemiş, fakat ustabaşı bu isteği reddetmiştir. Bunun üzerine Melik Mehmet Gazi, rüyasında uyarılmış ve kadının tuğlalarının camiye eklenmesini emretmiştir. Kadın bulunarak getirilmiş, tuğlalar doğu duvarının üst kısmına yerleştirilmiştir. Günümüzde bu duvarda görülen yedi tuğla, bu söylencenin izlerini taşımaktadır.


Kayseri Ulu Cami, Selçuklu mimarisinin sade ama işlevsel özelliklerini yansıtan önemli bir eserdir. Gerek depremlerle geçen zorlu tarihçesi, gerekse onarımlarla bugüne ulaşan yapısı ve minaresiyle, şehirdeki en dikkat çekici tarihi yapılar arasındadır. Ayrıca camiye bir dönem eklenen medrese ve Melik Mehmet Gazi’nin türbesi de yapının kültürel değerini artırmaktadır. Bugün hâlâ ayakta olan bu cami, Kayseri’nin tarihine tanıklık eden bir abide olarak varlığını sürdürmektedir.

Kaynakça

Kayseri Büyükşehir Belediyesi. “Bünyan Ulu Cami,” Erişim 6 Nisan 2025. https://www.kayseri.bel.tr/kesfet-listeleme/bunyan-ulu-cami.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi. “Ulu Cami ve Çeşmesi,” Erişim 6 Nisan 2025. https://www.kayseri.bel.tr/kesfet-listeleme/ulu-cami-ve-cesmesi.

Kayseri Valiliği. “Cami Kebir (Ulu Cami),” Erişim 6 Nisan 2025. http://www.kayseri.gov.tr/cami-kebir-ulu-cami-.

Kültür Portalı. “Ulu Camii (Camii Kebir) | Kültür Portalı,” Erişim 6 Nisan 2025. https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kayseri/gezilecekyer/ulu-camii-camii-kebir.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarMuhammed Samed Acar5 Nisan 2025 21:53

İçindekiler

  • Tarihçe ve Onarımlar

  • Mimari Özellikler

  • Minare

  • Yedi Tuğlanın Hikâyesi

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Cami Kebir (Kayseri Ulu Cami)" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor