Bir aşk hikâyesiyle taşan nehir, Karadeniz’in kalbinde bir türküye dönüştü…
"Çarşambayı Sel Aldı", Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Samsun’un Çarşamba ilçesiyle özdeşleşmiş, anonim bir halk türküsüdür. Türkü, bir aşk hikâyesi etrafında şekillenen ve büyük bir sel felaketiyle sonuçlanan dramatik olayları konu edinir. Yerel halk anlatılarına ve efsanelere göre, türkünün kökeni gerçek bir aşk ve felaket öyküsüne dayanır.
Bir Aşkın ve Tufanın Hikâyesi
Ahmet, Abdal Deresi’nin kıyısında, yoksul ama umut dolu bir köy ailesinin oğluydu. Bahar geldiğinde, yıllardır içten içe büyüttüğü sevdası yeşerdi; Melek, kalbini açtı. Kısa zamanda yüzükler takıldı, nişanlar yapıldı. Ama mutluluk uzun sürmedi. Yapraklar sararırken, Ahmet askere uğurlandı. Melek, gözyaşlarına kaldı emanet.
Köyün zenginlerinden Ağaoğlu Mehmet Ali, bu ayrılığı fırsat bildi. Ne arkadaş uyarısı, ne Melek’in açık reddi caydırdı onu. Gözünü kararttı; adamlarıyla Melek’i kaçırdı dağa. Kötü haber, kuşlardan bile hızlı ulaştı Ahmet’e. Delikanlı aşkıyla birlikte kanatlandı; atına atladı, silahını kuşandı. Arkadaşlarını topladı, dağ tepe Melek’in izine düştü.
“Meleeeek! Meleeeek!” diye haykırışları yankılandı vadilerde.
O anda doğa da isyan etti. Önce çakal gibi bir yağmur indi gökten, ardından gök gürledi, şimşekler çatladı. Yeşil ova renk değiştirip kaynayan bir göle döndü. Yeşilırmak taştı, sel Canik dağlarından aşağıya çığ gibi aktı. Evleri, beşikleri, öküz arabalarını, bebek seslerini sürükledi önüne. Çaltı Burnu’na kadar her şey sulara karıştı.
Tufan, sanki yeniden yaşanıyordu…
Yağmur durduğunda yeşil cennet yeniden görünmeye başladı. Sular çekildikçe hayat filizlendi. Ancak herkesin gözü Abdal Deresi’nin yamacındaydı. O derenin kıyısındaki büyük kayanın üstünde, el ele yatmakta olan iki siluet vardı: Melek ve Ahmet.
Sel onları ayırmamış, birleştirmişti. Sonsuza dek.
Taş yedi yerinden yarıldı; yedi yerinden gözyaşı gibi su fışkırdı. İnsanların içindeki acı dualara dönüştü, dualar ise mırıltılı ağıtlara… Yüzyıllar boyu sellerle sınanmış bu topraklarda artık bir türkü doğmuştu:
“Çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı…”
Bu türkü, sadece bir aşkın değil, doğanın gözyaşlarının, bir halkın hafızasında yer etmiş acısının adıdır artık.
Çarşambayı Sel Aldı Türküsü Temsili Resmi(Dunbuguninsan)
Türkünün Sözleri
Çarşamba'yı sel aldı
Bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Elim koynunda kaldı
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarımda
Allah canımı alsın
O yarin kollarında
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
Çarşamba yazıları
Körpedir kuzuları
Allah alnıma yazmış
Bu kara yazıları
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
Kültürel Etkisi
"Çarşambayı Sel Aldı" yalnızca trajik bir aşk hikâyesini değil, aynı zamanda Karadeniz’in doğasıyla şekillenen halk hafızasının güçlü bir izdüşümünü sunar. Bölgedeki sel felaketlerinin, acıların, ayrılıkların ve efsanelerin sesi olmuş; düğünlerden ağıtlara, sanat müziğinden belgesellere dek pek çok alanda yer bulmuştur.
Popüler Kültürde
- Pek çok sanatçı tarafından seslendirilmiştir: Kazım Koyuncu, Selda Bağcan, Kubat.
- Televizyon dizileri, belgeseller ve yerel tiyatro oyunlarında kullanılmıştır.
- TRT Türk Halk Müziği repertuarına girmiştir.
Çarşambayı Sel Aldı Türküsü(Youtube)
Çarşambayı Sel Aldı Türküsü(Youtube)


