"Ti'ye Almak" deyimi, günlük dilde birini küçümsemek, alaya almak veya ciddiye almamak anlamlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ifadenin kökenine dair standart dil bilimsel açıklamalar bulunsa da, popüler kültürde ve askeri tarih çevrelerinde, deyimin kökenini T Manevrası (Crossing the T) adı verilen kritik bir deniz savaş taktiğine dayandıran bazı yorumlar vardır. Bu iddia, sadece fonetik bir benzerliğin ötesinde, deyimin taşıdığı mutlak egemenlik ve ezici üstünlük anlamını denizcilik tarihinin en dramatik olaylarından biriyle ilişkilendirmesi bakımından ilgi çekicidir ve bence de bu doğru olabilir.

T Manevrası Planı (Kaynak: Mehmet Salih Çoban)
T Manevrası, özellikle Dreadnought çağı öncesi ve sırasındaki zırhlı savaş gemilerinin muharebelerinde kullanılan, kritik öneme sahip bir deniz stratejisidir. Bu taktiğin temel prensibi şöyledir:
- Konumlandırma ve Formasyon: Bir donanma hattının, ilerlemekte olan düşman donanma hattının rotasına dik (dokuzda) bir şekilde pozisyon almasıyla "T" harfi şekli oluşturulur.
- Ateş Gücü Asimetrisi: T'yi çeken (üstün) filo, gemilerinin yanlarına (Broadside) yerleştirilmiş olan, ana bataryalarının tamamını düşmana yönlendirme avantajına sahiptir. Buna karşın, T'nin kesik çizgisini oluşturan (dezavantajlı) düşman filo, yalnızca gemilerinin pruva kısımlarında bulunan sınırlı sayıdaki topu kullanabilir.
Bu stratejik asimetri, T'yi uygulayan filonun ateş gücünü maksimize ederken, düşmanın mukavemetini minimuma indirir. Sonuç, genellikle muharebenin ezici bir imha ile sonuçlanmasıdır. Bu taktiğin en bilinen ve sembolik uygulaması, Japon Donanması'nın 1905 Tsushima Deniz Muharebesi'nde Rus Baltık Filosu'na karşı kazandığı mutlak zaferdir.
Deyimin anlamına bakıldığında, yalnızca basit bir alay etme değil, aynı zamanda muhatabını çaresiz, etkisiz ve küçümsenmiş bir konuma düşürme vurgusu barındırdığı görülür. T Manevrası tezi, bu mecazi anlamın kaynağını doğrudan taktiğin yarattığı duruma bağlar.
T Manevrası, deniz savaşında bir düşmanı silahsızlandırmanın ve etkisiz hale getirmenin en somut ve görsel yoludur. T'yi çekmek, düşmanı kaçınılmaz bir yıkıma mahkûm etmek ve onu en büyük gücünden (yan bataryalarından) mahrum bırakmaktır. Bu eylem, askeri bağlamda düşmanla "alay etmek" veya onu "yok saymak" anlamına gelen bir mutlak dominasyon eylemi olarak algılanabilir. Manevraya maruz kalan filo, o anki konumu itibarıyla gücünü kullanamayan, küçümsenmiş bir hedef haline gelir. Bu durumun, deyimin içerdiği ezme ve çaresiz bırakma anlamlarını birebir karşıladığı iddia edilmektedir.
Tsushima Muharebesi'ndeki T Manevrası'nın sonuçları, 20. yüzyılın başlarında tüm dünya donanmaları ve askeri akademileri tarafından, doğal olarak Osmanlı Bahriyesi subayları da dahil olmak üzere, yakından incelenmiştir. Bu tür kritik taktikler, harp okullarında ve kışlalarda askeri jargonun bir parçası haline gelmiş olabilir.
Askeri eğitim ve pratikler sırasında, bir düşmanı stratejik olarak çaresiz bırakan bu duruma atıfta bulunmak için "T'ye almak" gibi kısa, vurucu ve mecazi bir ifadenin ortaya çıkması olasıdır. Subaylar veya askerler arasında, "Düşmanı T'ye aldık" (yani, onu ezici bir konuma düşürdük) şeklindeki kullanım, zamanla askeri çevreden sivil halkın diline geçerek "Ti'ye Almak" şeklini almış ve anlamı daha genel bir alay etme/küçümseme eylemine dönüşmüş olabilir. Bir terimin askeri veya teknik bir bağlamdan yola çıkarak gündelik dile adapte olması nadir bir durum da değildir.
Tabii ki bunlar bir varsayım, unutmamak gerekir.

