Eğirdir Kalesi, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde, Isparta iline bağlı Eğirdir ilçesinde, Eğirdir Gölü’ne uzanan yarımada üzerinde yer alan tarihî bir yapıdır. İç kale ve dış kaleden oluşan bu savunma yapısı, farklı dönemlerde çeşitli siyasi otoriteler tarafından inşa edilmiş, onarılmış ve kullanılmıştır. Bugünkü kalıntıları ağırlıklı olarak Bizans dönemine ait olmakla birlikte, kalenin tarihsel süreçte geçirdiği değişimler Selçuklu, Hamidoğulları ve Osmanlı dönemlerine dair önemli izler taşımaktadır.
Coğrafi Konum ve Fizikî Yapı
Eğirdir Kalesi, Eğirdir şehir merkezinde, kuzey-güney yönünde uzanan yarımada üzerinde konumlanmıştır. Kale, iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşur. İç kale yarımadanın uç kısmında yer almakta, dış kale ise yer yer sur kalıntıları ile çevrelenmiş şekilde uzanmaktadır. Bugün kalenin sur duvarları üzerinde bazı yerleşim yapıları bulunmaktadır. İnşa teknikleri açısından incelendiğinde, kale surlarının bir sıra tuğla ve taşla örüldüğü, dış yüzeyin taş kaplama, iç kısmın ise moloz dolgulu olduğu gözlemlenmektedir.
Tarihî Gelişim
Eğirdir Kalesi’nin ilk inşasına dair kesin bir tarih bilinmemekle birlikte, bazı varsayımlar yapısal kalıntıların Lidya dönemine kadar uzanabileceğini öne sürmektedir. Ancak bu döneme ait doğrudan arkeolojik bulgulara rastlanmamıştır. Mevcut kalıntılar yapım tekniği ve mimari özellikleri bakımından Orta Bizans Dönemi’ne tarihlenmektedir. Kale, Selçuklu döneminde onarılmış; bu dönemdeki imar faaliyetleri, kentin önemli bir ticaret ve konaklama merkezi hâline gelmesini sağlamıştır.
Hamidoğulları Beyliği döneminde Eğirdir’in ikinci merkez olmasıyla birlikte kale, stratejik önemini korumuş ve bu süreçte tamirat görmüştür. Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra ise savunma gereksiniminin azalması nedeniyle kale ihmal edilmiş, zamanla tahribata uğramıştır. Timur’un 1402 yılındaki Anadolu seferinde Eğirdir ve Nis Adası’nı zapt etmesi sırasında kale hasar görmüş, sonrasında Karamanoğulları ve Osmanlılar arasında el değiştirmiştir.
Kullanım ve Tahribat
Kale, çeşitli dönemlerde askeri ve sivil amaçlarla kullanılmıştır. Osmanlı döneminde bir ambar işlevi görmüş, ayrıca öşür vergisinin toplandığı bir merkez olmuştur. Kale girişinde birden fazla kapının bulunduğu, bugün görülebilen kapının aslında orta kapı olduğu, diğer kapılara ait izlerin ise kısmen görülebildiği belirtilmektedir. Kalenin güney ucunda yer alan bölge halk arasında "Gavur Mezarlığı" olarak adlandırılmaktadır.
Zaman içinde kale taşlarının halk tarafından sökülerek çeşitli yapılarda kullanılması, yapının önemli ölçüde tahrip olmasına yol açmıştır. Osmanlı döneminde kale savunma işlevini yitirmiş ve bu nedenle onarım görmemiştir. Günümüzde Eğirdir Kalesi, birinci derece arkeolojik sit alanı olarak korunmaktadır.


