"Erzurum'un Kara Günleri", Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi tarafından kaleme alınmış ve Yunus Zeyrek tarafından yayına hazırlanarak Dergâh Yayınları tarafından yayımlanmış, hatırat ve tarihi araştırma niteliğindeki bir eserdir. Kitap, Türk milletinin yakın tarihte, özellikle de "Ermeni Meselesi" olarak bilinen olaylar sırasında Erzurum ve çevresinde yaşadığı felaket günlerini, bizzat olayların tanıklarının ağzından aktaran hazin hikâyeleri barındırmaktadır. Eser, olayların cereyan ettiği zamanlarda birinci elden kaleme alınmış olması sebebiyle tarihi bir belge niteliği taşır. İlk baskısı 2014 yılında yapılmış olan kitap, 110 sayfadan oluşmaktadır.
İçerik ve Tematik Yapı
"Erzurum'un Kara Günleri"nin ana içeriğini, Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi'nin ve diğer görgü tanıklarının Ermeni çetelerinin bölgede gerçekleştirdiği mezalim ve zulümlere dair anıları oluşturur. Kitap, savaş ve işgal dönemlerinde yaşanan trajedileri, sivil halkın maruz kaldığı katliamları, yıkımları ve göçleri detaylı bir şekilde anlatır. Bu anlatılar, yakılan köyler, katledilen insanlar, yağmalanan mallar gibi dönemin acı gerçeklerini gözler önüne serer. Eser, meselenin bir siyasi propaganda aracı haline getirilmesinden çok önce, olayları bizzat yaşayanlar tarafından kaleme alınmış olmasıyla özel bir değere sahiptir. Bu yönüyle, sonraki dönemlerde siyasi amaçlarla üretilen bazı metinlerden ayrışarak, birinci elden ve orijinal bir bakış açısı sunar.
Kitapta yer alan hikâyeler, Türk halkının maruz kaldığı zulmü ve direnişi, kişisel tecrübeler üzerinden aktarırken, dönemin sosyo-politik atmosferine de ışık tutar. Eser, sadece bir tarihsel kayıt olmanın ötesinde, insanlık dramını ve bir milletin yaşadığı acıları duygu yüklü bir dille yansıtır. Erzurum ve çevresinin demografik yapısını, kültürel dokusunu ve stratejik önemini de dolaylı olarak anlatan kitap, Ermeni meselesine dair resmi tarihin ötesinde, halkın yaşadığı derin travmaları ve bellekteki izlerini okuyucuya sunar.
Dil ve Üslup
"Erzurum'un Kara Günleri" adlı eserin dil ve üslubu, hatırat türünün samimi ve yalın anlatım özelliklerini taşır. Metinler, olayların görgü tanıklarının ağzından aktarıldığı için doğal, içten ve yer yer dokunaklı bir dil kullanır. Yazar, karmaşık ifadelerden kaçınarak, yaşanan acıların ve trajedilerin doğrudan etkisini okuyucuya aktarmayı hedefler. Üslup, nesnel bir tarihsel kayıt niteliği taşımakla birlikte, şahsi gözlem ve duyguları da barındırır. Bu durum, esere hem belgesel bir değer hem de insani bir derinlik kazandırır. Reklam ve övgü dilinden uzak durularak, yaşananların çıplak gerçekliği ön plana çıkarılmıştır.
Yazarın Konumu ve Eserin Önemi
Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi, Erzurum'un yakın tarihindeki olaylara bizzat tanıklık etmiş ve bu tecrübelerini kaleme almış bir isimdir. Yunus Zeyrek'in eseri yayına hazırlama görevi, bu önemli şahitliklerin günümüz okuyucularına ulaşmasını sağlamıştır. "Erzurum'un Kara Günleri", Türk milletinin yakın tarihte yaşadığı en acı olaylardan biri olan Ermeni meselesinin bölgesel düzeydeki yansımalarını anlamak için vazgeçilmez bir kaynaktır. Eser, bu döneme dair yapılan akademik çalışmalara da önemli birincil veri sunar. Kitap, hem bir tarihi belge hem de bir insanlık dramının şahitliği olarak, gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir miras niteliğindedir.


