Eşik bekçiliği, haberin, bilginin ya da içeriğin üretilmesinden yayımlanmasına kadar geçen süreçte, bu içeriğin yayınlanıp yayınlanmayacağına, nasıl sunulacağına ve ne şekilde çerçeveleneceğine karar veren kişi ya da mekanizmaların kontrolüdür.
(Yapay zeka tarafından oluşturulan görsel)
Eşik Bekçiliği Rolünü Üstlenenler
- Editörler
- Haber müdürleri
- Gazeteciler
- Yayın politikaları (kurumlar)
- Günümüzde algoritmalar (sosyal medya platformları)
Kavramının Ortaya Çıkışı
Bu kuram ilk olarak sosyal psikolog Kurt Lewin tarafından 1940’lı yıllarda geliştirilmiştir. Lewin, bu kavramı başlangıçta bireylerin günlük yaşamlarındaki karar alma süreçlerini açıklamak amacıyla kullanmıştır. Özellikle bilgi ve malzeme akışının belirli "eşiklerden" geçtiğini ve bu eşiklerde bir "bekçi"nin, yani karar vericinin rol oynadığını ileri sürmüştür. Bu bağlamda, her bilgi ya da unsurun nihai hedefe ulaşmadan önce çeşitli süzgeçlerden geçtiği ve bu süzgeçlerin arkasında belirli güç ilişkilerinin yer aldığı vurgulanmıştır.
Gatekeeping kavramının medya çalışmalarına uyarlanması ise 1950 yılında David Manning White tarafından gerçekleştirilmiştir. White, “Mr. Gates” adlı çalışmasında, yerel bir gazetenin editörünün bir günlük haber seçme sürecini incelemiştir. Bu çalışmasında, editörün kişisel yargıları, değer yargıları ve ön kabullerinin, haberlerin seçilmesinde belirleyici rol oynadığını ortaya koymuştur. Böylece, medya içeriklerinin nesnel bir süzgeçten geçmekten ziyade, öznel değerlendirmelere dayalı olarak belirlendiği anlaşılmıştır. White’ın bu öncü çalışması, daha sonraki medya araştırmalarına yön vermiş ve haber üretim süreçlerinde bireysel ve kurumsal etkilerin önemini ortaya koymuştur.
Eşik Bekçiliğinin Günümüzdeki Dönüşümü
Günümüzde bilgi üretimi ve dağıtımı yalnızca profesyonel medya kuruluşları tarafından değil, bireyler ve dijital platformlar aracılığıyla da gerçekleştirilmektedir. Bu durum, eşik bekçiliği rolünün yalnızca geleneksel medya aktörleri tarafından değil, aynı zamanda kullanıcılar, dijital platformlar ve algoritmalar tarafından da üstlenildiği çok aktörlü bir yapıya işaret etmektedir. Sosyal medya platformlarında içeriklerin kullanıcılara nasıl sunulacağı, çoğu zaman yapay zekâ destekli algoritmalar tarafından belirlenmektedir. Bu algoritmalar, kullanıcı davranışlarına dayalı olarak hangi içeriğin ne zaman ve ne şekilde gösterileceğine karar vermekte, böylece görünürlük üzerinde doğrudan bir etki yaratmaktadır. Dolayısıyla, algoritmik sistemler günümüzde bir tür otomatik eşik bekçiliği işlevi görmektedir.
Bu yeni yapıda, geleneksel eşik bekçiliğinden farklı olarak, bilgi akışı merkeziyetçi olmaktan çıkmış, daha dağınık ve dinamik bir yapıya evrilmiştir. Ancak bu dönüşüm, bilgiye daha geniş kitlelerin erişimini kolaylaştırmakla birlikte, dezenformasyon, bilgi kirliliği ve kutuplaşma gibi sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, çağdaş iletişim ortamlarında eşik bekçiliği yalnızca içerik seçimi değil, aynı zamanda bilgi doğruluğu ve güvenilirliği bağlamında da önem kazanmaktadır.