Etibank, 1935-2001 yılları arasında Türkiye’de faaliyet gösteren bir devlet bankası ve iktisadi devlet teşekkülüdür. Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını işletmek, sanayinin ihtiyaç duyduğu madenleri ve enerjiyi üretmek, bu faaliyetler için sermaye toplamak ve bankacılık hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuştur.
Cumhuriyet’in erken döneminde madencilik ve sanayi alanında millileştirme politikalarının önemli bir aracı olan Etibank, kömür, bakır, krom, kükürt ve bor gibi madenlerin üretiminde rol oynamış, enerji üretimi ve sosyal kalkınma projelerine katkıda bulunmuştur. 1998’de başlayan özelleştirme süreciyle Etibank, önce Eti Holding A.Ş.’ye, ardından 2004’te Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne dönüşmüştür.

İlk Etibank binası. (TMMOB Makine Mühendisleri Odası)
Kuruluş ve Tarihçe
Etibank, 14 Haziran 1935 tarihinde, 2805 sayılı kanunla, Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifiyle kurulmuştur. Aynı gün, 2804 sayılı kanunla Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) kurulmuş, bu iki kurum Türkiye’nin maden rezervlerini tespit etme ve işletme görevlerini üstlenmiştir. Etibank’ın adı, Anadolu’nun ilk madencilik uygarlıklarından Hititler’e (Etiler) atıfla, Atatürk’ün önerisiyle belirlenmiştir. Kuruluş amacı, MTA’nın tespit ettiği maden yataklarını modern yöntemlerle işletmek, sanayi için hammadde ve enerji üretmek, yabancı şirketlerin elindeki maden işletmelerini millileştirmek ve bankacılık faaliyetleriyle bu süreçleri finanse etmektir. Etibank’a, maden sahalarını işletme, ruhsat alma, hisse devretme ve ekonomik değere sahip kaynakları değerlendirme yetkileri verilmiştir.
Kuruluş, 1930’lu yıllarda Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın bir parçası olarak tasarlanmıştır. Sümerbank’ın dokuma ve selüloz alanındaki yoğun faaliyetleri nedeniyle madencilik için ayrı bir kuruluş ihtiyacı ortaya çıkmış, bu görev Etibank’a devredilmiştir. Başlangıçta 20 milyon Türk Lirası sermaye ile kurulan Etibank, faaliyetlerinin genişlemesiyle sermayesini artırmıştır: 1942’de 100 milyon, 1946’da 150 milyon, 1953’te 500 milyon ve 1971’de 2 milyar Türk Lirası’na ulaşmıştır. İlk genel müdürü İlhami Nazif Pamir olmuş, 1935-1939 yılları arasında görev yapmış, ardından Ahmet Reşit Gencer bu görevi devralmıştır. Etibank, Aralık 1935’te tam faaliyete geçmiş, ancak asıl çalışmalar 1936’da başlamıştır. Kuruluş süreci, Cumhuriyet’in ekonomik bağımsızlık ve sanayileşme hedeflerini destekleyen bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Faaliyetler
Etibank, madencilik, enerji üretimi ve bankacılık alanlarında geniş bir faaliyet yelpazesine sahip olmuştur. Madencilik faaliyetleri, kömür, bakır, krom, kükürt, linyit, demir, bor, gümüş, çinko, cıva, fosfat, alüminyum, molibden, antimuan ve wolfram gibi çok çeşitli madenlerin üretimini kapsamıştır. Enerji üretimi, maden işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve Türkiye’nin enerji altyapısını geliştirmek için elektrik santralleri kurulmasını içermiştir. Bankacılık hizmetleri ise 1955’ten itibaren başlatılmış, madencilik ve sanayi yatırımları için finansman sağlanmıştır.
Millileştirme, Enerji Yönetimi ve Maden İşletmeleri
Etibank, Cumhuriyet’in millileştirme politikalarının bir aracı olarak, yabancı şirketlerin elindeki maden işletmelerini devletleştirmiştir. 1936’da Ergani Bakır T.A.Ş.’nin hisseleri Deutsche Bank’tan 850 bin Türk Lirası karşılığında satın alınmış, 18 Temmuz 1936’da işletme Etibank’a devredilmiştir. Aynı yıl, Zonguldak’taki Fransız Ereğli Şirketi’nin kömür ocakları, liman ve demiryolu şebekesi devletleştirilmiş, 11 Haziran 1937’de bu işletmeler Etibank’a bağlanmıştır. Kuvarshan bakır yatağı, 1937’de 99 yıllığına Etibank’a tahsis edilmiştir. Guleman krom yatağı, 14 Mayıs 1936’da Etibank tarafından işletilmeye başlanmış, Alman Krupp Firması ile yapılan anlaşmayla yıllık 30 bin ton krom ihracatı gerçekleştirilmiştir. Şark Kromları T.A.Ş., 1936’da Guleman’daki üretimi yönetmek için kurulmuştur.
Etibank, Üç Yıllık Maden Programı kapsamında Ergani Bakır, Divriği Demir, Şark Kromları ve Garp Linyitleri işletmelerini yeniden yapılandırmış, üretim kapasitesini artırmıştır.
1930’lu yıllarda kömür üretimi 2,3 milyon tondan 3,7 milyon tona, blister bakır 400 tondan 11 bin tona, linyit 110 bin tondan 800 bin tona ulaşmıştır. Murgul Bakır, Keban simli kurşun, Bulgardağ ve Çatalağzı elektrik santrali gibi tesisler kurulmuştur. Krom ihracatı, Karabük demir-çelik tesislerinin finansmanına katkı sağlamıştır. 1934’te Keçiborlu Kükürt İşletmesi, 1939’da Elazığ’daki Ergani Bakır ve Guleman Krom işletmeleri, 1958’de Emet Kolemanit, 1964’te Bandırma Boraks ve 1970’te Kırka Boraks işletmeleri Etibank bünyesine katılmıştır.

Etibank maden işletmeleri ziyaretlerinde İsmet İnönü. (İsmet İnönü Vakfı)
Enerji Üretimi
Etibank, maden işletmelerinin enerji ihtiyacını karşılamak ve Türkiye’nin enerji altyapısını güçlendirmek için elektrik santralleri kurmuştur. Çatalağzı Elektrik Santrali, Dinar Hidroelektrik Santrali, Kovada Hidroelektrik Santrali, Sarıyar Hidroelektrik Santrali, Tunçbilek ve Soma Santralleri, Etibank’ın doğrudan inşa ettiği veya finanse ettiği tesislerdir. Bu santraller, madencilik faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamış, aynı zamanda ülkenin elektrik üretim kapasitesini artırmıştır. Örneğin, Çatalağzı Santrali, Zonguldak kömür havzasının enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1937 yılında Ergani Bakır Madeni İşletmesi'nde Müdür Emin Zincirkıran'dan bilgi alırken. (TMMOB Makine Mühendisleri Odası)
Bankacılık Faaliyetleri
Etibank, 1955’ten itibaren bankacılık hizmetlerine başlamıştır. İlk şubeler İskenderun, İstanbul-Pangaltı, Ankara-Sıhhiye ve Ankara-Anafartalar’da açılmıştır. Bankacılık faaliyetleri, madencilik ve sanayi yatırımları için sermaye toplamak, işletmelere kredi sağlamak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla yürütülmüştür. Etibank’ın bankacılık kolu, 1998’de özelleştirilene kadar faaliyet göstermiştir.
Ekonomik ve Sosyal Katkılar
Etibank, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlamıştır. 1937’de kömür, bakır, krom ve kükürt satışlarından 3,6 milyon Türk Lirası gelir elde edilmiş, bu miktarın 1,7 milyon Türk Lirası maden ihracatından oluşmuştur. 1948’de maden gelirleri 104 milyon Türk Lirası’na ulaşmış, 1956’da Etibank taş kömürü, bakır ve kükürt üretiminin tamamını, linyit üretiminin %75-80’ini, krom üretiminin %30’unu karşılamıştır. II. Dünya Savaşı sonrası maden gelirlerinin milli gelire oranı %1’den %1,5’e yükselmiştir. 1957’de 47 binden fazla kişiyi istihdam eden Etibank, Türkiye’nin en büyük işverenlerinden biri olmuştur.
Sosyal alanda, Etibank işletmeleri bulunduğu bölgelerde ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi desteklemiştir. İşletmelerde çalışan personelin ihtiyaçları için okullar, hastaneler, spor tesisleri ve sinemalar inşa edilmiştir. Ulaşım altyapısı iyileştirilmiş, yeni yollar hizmete açılmıştır. Kömür dağıtımıyla ısınma sorunlarına çözüm sunulmuş, eğitim ve sağlık hizmetleriyle okuma-yazma oranı ve yaşam kalitesi artırılmıştır. Örneğin, Zonguldak ve Elazığ’daki işletmeler, bölgedeki kentleşmeyi hızlandırmış, ticaret ve sosyal faaliyetleri canlandırmıştır. Etibank’ın bu katkıları, bölgelerin modernleşmesine ve toplumsal refahın artmasına olanak sağlamıştır.
Dönüşüm ve Özelleştirme
Etibank’ın faaliyetleri 1980’lere kadar madencilik, enerji, kimya ve bankacılık alanlarında genişlemiştir. Ancak, bazı işletmeler ayrı teşekküllere devredilmiştir. 1955’te Divriği Demir, Türkiye Demir-Çelik İşletmeleri’ne; 1957’de Ereğli Kömür, Değirmisaz, Seyitömer, Tavşanlı Tunçbilek, Soma ve Garp Linyitleri, Türkiye Kömür İşletmeleri’ne; 1970’te elektrik üretim tesisleri, Türkiye Elektrik Kurumu’na devredilmiştir. 1982’de Kuzey Avrupa pazarına yönelik AB Etiproducts OY (Finlandiya), 1984’te Batı Avrupa pazarına yönelik Etimine SA (Lüksemburg) kurulmuştur. 1983’te Çayeli Bakır İşletmeleri A.Ş. (Rize, %45 Etibank ortaklığı) yabancı sermayeyle başlatılmıştır.
1993’ten itibaren özelleştirme süreci başlamış, Karadeniz Bakır, Çinkur ve Etibank Bankacılık Özelleştirme İdaresi’ne devredilmiştir. 1994’te Ergani Bakır, Keçiborlu Kükürt, Halıköy Cıva ve Mazıdağı Fosfat işletmeleri kapatılmıştır. 1998’de Etibank, 26 Ocak 1998 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’yla Eti Holding A.Ş.’ye dönüştürülmüş; Eti Bor, Eti Alüminyum, Eti Krom, Eti Bakır, Eti Gümüş, Eti Elektrometalürji ve Eti Pazarlama şirketleri kurulmuştur. 2000’de Eti Bakır, Eti Krom, Eti Elektrometalürji ve Eti Gümüş özelleştirilmiştir. Eti Krom, 2004’te 58,1 milyon dolara Yıltaş Firması’na; Çinkur, 1996’da 14 milyon dolara Kayseri Maden Metal Ticaret A.Ş.’ye satılmış, ancak zarar nedeniyle 2004’te İpek Mobilya’ya devredilmiştir. Eti Gümüş, 2004’te Söğütsen Seramik’e satılmıştır.
Etibank Bankacılık, 1998’de Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin’e 155 milyon dolara satılmış, ancak zarar ettiği gerekçesiyle 2000’de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmiş, 28 Aralık 2001’de 4,465 trilyon lira zararla kapatılmıştır. 2004’te Eti Holding, 9 Ocak 2004 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’yla Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülmüş, yalnızca bor madenciliğiyle faaliyetlerine devam etmiştir. Sosyal medyada “Etibank’ın 9 trilyon dolar değerinde ABD’li bir şirkete 40 milyon dolara satıldığı” iddiası doğru değildir. Etibank’ın bankacılık kısmı 1998’de özelleştirilmiş, madencilik faaliyetleri Eti Maden’e devredilmiştir.
Güncel Durum
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Kırka, Emet ve Bandırma’daki kimya fabrikalarıyla Türkiye’nin bor üretiminin tamamını gerçekleştirmektedir. Balıkesir Bigadiç ve Bursa Kestelek bor işletmeleri de faaliyetlerini sürdürmektedir. Etimine SA, dünya genelinde bor ürünlerinin pazarlamasını yürütür ve %75 hissesi Eti Maden’e aittir. Son 20 yılda 1,3 milyar dolarlık yatırımla küresel bor üretim kapasitesinin %50’sini karşılayan Eti Maden, Hazine’ye ait bir kurumdur ve herhangi bir satış veya devir söz konusu değildir.


