Green Card, Amerika Birleşik Devletleri’nde “lawful permanent resident” (yasal daimî ikamet sahibi) statüsünü belgeleyen resmî kimlik kartıdır. Bu statü, sahibine ABD’de süresiz oturma ve çalışma hakkı tanırken belirli koşullar yerine getirildiğinde ABD vatandaşlığına başvuru imkânı da sağlar. Daimî ikamet izni, kısa süreli vizelerden farklı olarak kişinin ABD’de kalıcı bir yaşam kurmasına ve uzun vadeli planlar yapmasına olanak tanır. Kartın kendisi bir iş garantisi sağlamaz ancak kart sahibi çalışma yetkisine sahip olduğu için niteliklerine uygun hemen her sektörde iş arama ve çalışma olanağı elde eder. Ayrıca Green Card sahipleri, federal ve eyalet düzeyinde sosyal yardım ve eğitim desteklerinden bazı koşullar altında yararlanabilir.
Green Card, kamuoyunda yaygın biçimde kullanılan bir adlandırma olmakla birlikte, hukuken ABD göçmenlik mevzuatı kapsamındaki daimî ikamet statüsünü ifade eder. Bu statü, ABD vatandaşı olmadan ABD içinde yaşama, çalışma, eğitim alma ve birçok kamu hizmetine erişme imkânı sunar. Green Card sahibi, ABD’de vergi mükellefi olur ve federal göçmenlik kurallarına uymakla yükümlüdür. Kartın fiziksel olarak belirli aralıklarla yenilenmesi gerekse de kişi ciddi ihlallerde bulunmadığı sürece statü esasen kalıcı niteliktedir. Daimî ikamet statüsü, aile bireylerine sponsor olma ve uzun vadede vatandaşlığa geçiş imkânı nedeniyle ABD göç sisteminin merkezi araçlarından biri hâline gelmiştir.
Green Card sistemi, ABD’nin göçmenlik politikasını düzenleyen federal yasalar ve bunları uygulayan kurumlar çerçevesinde yürütülür. Bu süreçte ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) başvuruların büyük bölümünü değerlendirir, statü değişikliği taleplerini karara bağlar ve kartların verilmesinden sorumlu olur. ABD Dışişleri Bakanlığı ise ülke dışından yapılan göçmenlik başvuruları ve Çeşitlilik Göçmen Vizesi (Diversity Visa) gibi programların yürütülmesinde merkezi role sahiptir. Çeşitlilik vizesi kapsamında verilen göçmen vizeler de hukuken daimî ikamet statüsüyle sonuçlandığı için Green Card kategorisinin bir parçası olarak değerlendirilir. Bu çerçeve, göçmen vizesi türleri arasında aile, istihdam, yatırım ve çeşitlilik gibi farklı alt yolların aynı temel statüye bağlanmasını sağlar.
Tarihsel Gelişim ve Green Card Sisteminin Ortaya Çıkışı
Green Card, ABD göçmenlik hukukunda uzun süredir var olan daimî ikamet statüsünün, plastik kart biçiminde fiziksel bir belgeye bağlanmış adıdır. Modern göçmenlik sistemi, çeşitli dönemlerde çıkarılan federal yasalarla şekillenmiş ve bu yasalar göçmen kabulü için kotalar, bölgesel dağılımlar ve nitelik kriterleri getirmiştir. Zaman içinde, vatandaşlığa geçişe giden yolda önce daimî ikamet statüsü kazanma ilkesi, sistemin temel omurgası hâline gelmiştir. Böylece Green Card hem ülkeye giriş için göçmen vizesi alanlar hem de ABD içindeki “statü değişikliği” işlemleri sonunda daimî ikamet sahibi olanlar için ortak referans noktası olmuştur. Programın ayrıntıları yıllar içinde değişiklik gösterse de daimî ikamet statüsünün göçmenlik politikasındaki merkezi rolü sabit kalmıştır.
Çeşitlilik Göçmen Vizesi Programı (Diversity Visa), Green Card sisteminin tarihsel gelişiminde önemli bir dönemeç oluşturmuştur. Göçmen kabulünü belirli ülke veya bölgelerde yoğunlaştırmak yerine daha dengeli bir coğrafi dağılıma kavuşturmayı amaçlayan program, görece düşük göç oranına sahip ülkelerin vatandaşlarına yıllık sınırlı sayıda Green Card elde etme imkânı tanır. Programın dayanağı, Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’nın (Immigration and Nationality Act) 203(c) maddesinde yer alan hükümlerle oluşturulmuştur. Bu madde uyarınca, her mali yılda 55.000’e kadar daimî ikamet vizesi, çeşitlilik kategorisi için ayrılmaktadır. Bu yapı, tarihsel olarak yoğun göç veren ülkeler ile daha az temsil edilen ülkeler arasındaki dengenin gözetilmesine hizmet etmektedir. 【1】
Çeşitlilik vizesi kotası zaman içinde ikinci mevzuat değişiklikleriyle revize edilmiştir. 1997 tarihli Nicaraguan and Central American Relief Act (NACARA) ile bu kontenjanın 5.000 adede kadar olan kısmı NACARA kapsamındaki başvurular için ayrılmış ve pratikte Diversity Visa yıllık sınırı fiilen düşmüştür. 2024 mali yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında yapılan yeni düzenlemeler ise bu azaltmanın kapsamını genişletmiş ve DV-2025 programında kullanılabilir çeşitlilik vizesi sayısı yaklaşık 51.350 seviyesine çekilmiştir. Böylece tarihsel olarak belirlenen 55.000’lik üst sınır, farklı yasal programlar lehine kademeli biçimde yeniden paylaştırılmıştır.【2】 Bu gelişmeler, Green Card sisteminin zaman içinde değişen siyasi, insani ve güvenlik önceliklerine göre uyarlanabildiğini göstermektedir.
Green Card Edinme Yolları ve Başlıca Kategoriler
Green Card’a başvurmanın en yaygın yollarından biri aile sponsorluğudur. Bu kapsamda, ABD vatandaşlarının eşleri, 21 yaşın altındaki bekar çocukları ve ebeveynleri öncelikli kategoride değerlendirilir. Ayrıca ABD vatandaşlarının 21 yaş üstü bekar çocukları, evli çocukları ve kardeşleri de belirli kota ve bekleme süreleri çerçevesinde Green Card başvurusunda bulunabilir. Daimî ikamet sahibi olan kişilerin (Green Card sahiplerinin) eşleri ve bekar çocukları için de aile temelli sponsorluğa imkân tanınır. Aile temelli kategoriler, ABD göçmenlik sisteminde aile birliğinin korunması amacıyla tasarlanmış kalıcı bir sütun niteliğindedir.
Aile sponsorluğunda sürecin işleyişi, başvurunun hangi akrabalık kategorisine girdiğine ve başvuru sahibinin ABD içinde bulunup bulunmadığına göre değişir. Genellikle süreç, sponsorluk yapacak ABD vatandaşı veya Green Card sahibinin ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri’ne dilekçe sunmasıyla başlar. Bu dilekçe onaylandığında, başvuru sahibi ABD dışındaysa konsolosluk üzerinden göçmen vizesi süreci yürütülür ve ABD’ye girişten sonra fiziksel Green Card belirli bir süre içinde posta yoluyla gönderilir. Başvuru sahibi halihazırda ABD’de bulunuyorsa statü değişikliği yoluyla daimî ikamet statüsüne geçiş yapılır. Tüm bu aşamalarda aile bağının gerçekliğini ve sürdürülebilirliğini gösteren belgeler önemli rol oynar.
İstihdam temelli Green Card kategorileri, nitelikli iş gücü, akademik yetkinlik veya özel mesleki becerilere sahip kişileri hedefler. Yöneticiler, alanında uzman profesyoneller, yüksek akademik dereceye sahip araştırmacılar ve belirli teknik nitelikleri taşıyan çalışanlar bu kategoriler altında başvuru yapabilirler. Bu başvurularda genellikle ABD merkezli bir işveren sponsorluk üstlenir ve pozisyonun niteliğine göre farklı alt kategoriler (örneğin EB-1, EB-2 NIW, EB-3) devreye girer. Bazı durumlarda, adayın “olağanüstü yetenek” statüsünde değerlendirilmesi, işveren sponsorluğuna olan ihtiyacı azaltabilir. İstihdam temelli kategoriler, ABD ekonomisinin ihtiyaç duyduğu insan gücünü uzun vadeli olarak ülkeye çekmeyi amaçlamaktadır.
Yatırım temelli Green Card başvuruları ise özellikle EB-5 programı etrafında şekillenmektedir. EB-5 kapsamında, belirlenmiş hedef istihdam alanlarında en az 800 bin dolar, diğer bölgelerde ise 1 milyon 50 bin dolar tutarında yatırım yapan kişiler, belirli istihdam yaratma şartlarını karşılamaları hâlinde Green Card almaya hak kazanabilir. Bu süreçte yatırımcı, onaylanıncaya kadar sermayesini projede tutmakla yükümlüdür ve ilk aşamada şartlı daimî ikamet statüsü elde eder. Şartların sağlanması ve belirli sürelerin geçmesinin ardından bu şartlı statü kalıcı daimî ikamet statüsüne dönüştürülebilir. Yatırım temelli kategori, hem sermaye girişini teşvik etmeyi hem de istihdam yaratımını desteklemeyi hedefleyen bir araç olarak kullanılmaktadır.
Green Card edinme yolları arasında ayrıca, mülteci ve sığınmacılar, belirli uluslararası programlar veya özel meslek grupları için tanımlanmış özel kategoriler de yer alır. Bu gruplar, genellikle insani koruma, din görevliliği veya ABD’ye uzun süreli katkı sunan görevler çerçevesinde değerlendirilir. Visamerika tarafından özetlenen kategorilerde, aile, istihdam, yatırım ve özel durumlar altında toplanan geniş bir başvuru yelpazesi görülmektedir. Böylece Green Card hem aile birleşimini hem de ekonomik ve insani göçü düzenleyen çok kanallı bir çerçeve sunar. Bu yapı, ABD’nin göç politikasını aynı anda farklı amaçlara hizmet edecek biçimde kullanmasına imkân tanır.
Çeşitlilik Göçmen Vizesi (Diversity Visa) / Green Card Çekilişi
Çeşitlilik Göçmen Vizesi Programı, kamuoyunda yaygın olarak “Green Card çekilişi” olarak bilinmektedir. Program, her mali yılda görece düşük göçmenlik oranına sahip ülkelerden ABD’ye göçü teşvik etmek amacıyla yürütülen özel bir göçmen vizesi rejimidir. Resmî olarak, başvurular yalnızca Dışişleri Bakanlığı’nın çevrimiçi sistemi üzerinden ve belirlenen başvuru dönemlerinde kabul edilir. Program kapsamında her yıl 55.000’e kadar çeşitlilik göçmen vizesi ayrılmakla birlikte, diğer yasal programlar için ayrılan kontenjanlar nedeniyle fiili sayı biraz daha düşük kalmaktadır. Bu çerçevede program, geleneksel aile ve istihdam temelli göç kategorilerinden farklı, çekilişe dayalı bir yol sunar.【3】
Çeşitlilik vizesine başvurabilmek için temel eğitim ve mesleki deneyim şartları bulunmaktadır. Adayların en az lise veya dengi bir eğitimi tamamlamış olmaları ya da son beş yıl içinde en az iki yıl eğitim veya tecrübe gerektiren bir meslekte iki yıl fiilen çalışmış olmaları gerekir. Ayrıca, program yalnızca belirli coğrafi kriterleri sağlayan ülkelerin vatandaşlarına açıktır ve ABD’ye yüksek göç veren ülkeler liste dışında tutulur. Adaylar arasında herhangi bir mesleki veya etnik öncelik tanınmaz; seçim tamamen bilgisayar ortamında rastgele yapılan kura ile gerçekleşir. Bu yapı, programın hem hukuki eşitlik ilkesiyle hem de coğrafi çeşitlilik hedefiyle uyumlu olmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Başvuru süreci, yalnızca çevrimiçi ortamda ve belirli bir kayıt penceresi içinde yürütülür. Örneğin DV-2025 dönemi için başvurular 4 Ekim 2023 ile 7 Kasım 2023 tarihleri arasında, 35 günlük bir süre boyunca alınmıştır. Başvuru formu ücretsizdir ve her başvuru sahibi yalnızca bir kez başvuruda bulunabilir; aynı dönemde birden fazla başvuru yapan kişiler diskalifiye edilir. Formda kimlik, medeni hal, eğitim düzeyi ve aile bilgileri gibi temel veriler istenir. Başvuru sahipleri süreci resmi DV internet sitesi üzerinden takip eder ve kaydettikleri onay numarasıyla sonuçlarını yine internetten kontrol ederler.
Seçilen adayların göçmen vizesi alabilmeleri için bir dizi ek adımı tamamlamaları gerekir. Kentucky Consular Center (KCC), seçilenleri kaydeder ve dosyaların ilerleyişini takip eder; adaylar DS-260 göçmen vizesi formunu doldurur, gerekli belgeleri temin eder ve kendilerine atanan ABD elçiliği veya konsolosluğunda mülakat sürecine girerler. Seçilmiş olup ABD’de hâlihazırda yasal statüyle bulunan kişiler ise durumlarına uygun olması hâlinde statü değişikliği için USCIS’e başvurabilirler. Çeşitlilik vizeleri yalnızca ilgili mali yıl içinde geçerli olduğundan, seçilenlerin işlemlerini belirlenen son tarihe kadar tamamlamaları gerekir; aksi hâlde seçilme hakkı kendiliğinden düşer. Bu yönüyle program, hem rastgele seçim hem de sınırlı zaman dilimi unsurlarını bir araya getiren dinamik bir yapıya sahiptir.
Başvuru Süreci, Mülakat ve Uygulama Usulleri
Green Card başvuru süreçleri, izlenen kategoriye göre farklı usullere sahiptir. Aile, istihdam veya yatırım temelli başvurularda, çoğunlukla sponsorluk üstlenen kişi veya kurumun USCIS’e dilekçe göndermesi ilk adımı oluşturur. Bu dilekçe onaylandığında, başvuru sahibi ABD dışındaysa göçmen vizesi işlemleri konsolosluklar aracılığıyla yürütülür ve ABD’ye ilk girişten sonra kart posta ile adresine gönderilir. Başvuru sahibi ABD içindeyse, “statü değişikliği” (adjustment of status) yoluyla mevcut vizesinden daimî ikamet statüsüne geçiş için başvuru yapar. Tüm bu süreçlerde, başvurunun kabulü için hem nitelik hem de belge şartlarının eksiksiz biçimde karşılanması gerekir.
Genel başvuru süreci, geniş bir belge setinin hazırlanmasını gerektirir. Kimlik ve doğum belgeleri, medeni durumu gösteren evraklar, varsa daha önceki evlilik veya boşanmalara ilişkin resmi kayıtlar başvurunun temelini oluşturur. Adli sicil kayıtları ve mahkeme kararları, güvenlik ve kamu düzeni bakımından değerlendirme yapılmasına imkân tanır. Yatırım veya istihdam temelli başvurularda mali kaynakların kaynağını gösteren belgeler, yatırım tutarını veya işverenin koşullarını doğrulayan dokümanlar gerekir. Ayrıca tıbbi muayene raporları ve geçerli pasaport da dosyanın ayrılmaz parçaları arasında yer alır.
Çeşitlilik vizesi kapsamında seçilen adaylar için uygulama usulleri daha özel bir takvime bağlanmıştır. Kura sonucunda seçilen kişiler, DS-260 göçmen vizesi başvuru formunu çevrimiçi olarak doldurur ve Kentucky Consular Center tarafından yönlendirilen şekilde destekleyici belgelerini hazırlar. ABD dışında bulunan adaylar, ikamet ettikleri ülkeye göre yetkili ABD elçiliğinde veya konsolosluğunda mülakata alınır; bu aşamada pasaport, eğitim belgeleri, iş tecrübesi kanıtları, adli sicil ve sağlık raporları ile mali durum belgeleri incelenir. ABD’de yasal statüyle bulunan seçilmiş kişiler ise, durumlarına uygun olması hâlinde statü değişikliği yoluna gidebilirler ve bu durumda USCIS prosedürleri devreye girer. Hem konsolosluk hem de USCIS süreçlerinde, yıllık kota dolduğunda veya mali yıl sona erdiğinde başvurular açısından hak düşürücü süreler işlemeye başlar. 【4】
Mülakat süreci, hem Çeşitlilik Vizesi hem de diğer göçmen kategorileri için başvurunun en kritik aşamalarından biridir. Mülakatta, formda verilen bilgilerin doğruluğu, aile bağlarının gerçekliği, iş teklifi veya yatırım koşullarının somutluğu ve güvenlik açısından riskler değerlendirilir. Elçilik ve konsolosluklar, Diversity Visa başvurularında da aynı göçmenlik yasalarını uygular ve başvuru sahiplerinin eğitim ve mesleki koşulları ile göçmenlik geçmişini ayrıntılı biçimde inceler. Seçilmiş olmak, vize verilmesini garanti etmez; mülakat sonucunda uygun görülmeyen adayların vizeleri reddedilebilir. Yıllık kota nedeniyle, süreci zamanında tamamlamayan veya eksik belge sunan kişilerin hak kaybına uğrama olasılığı da bulunmaktadır.

Bir belge örneği (Anadolu Ajansı)
Green Card Sahiplerinin Hakları, Yükümlülükleri ve Vatandaşlığa Geçiş
Green Card sahipleri, ABD’de geniş bir hak ve imkân yelpazesine erişir. Daimî ikamet statüsü, kişinin ABD’de süresiz oturma hakkına sahip olduğu ve federal düzeyde çalışma yetkisi bulunduğu anlamına gelir. Kart sahibi, niteliklerini karşıladığı sürece farklı eyalet ve şehirlerde iş arayabilir, kendi işini kurabilir ve pek çok alanda istihdam edilebilir. Aynı zamanda, kamu eğitim kurumlarına ve belirli şartlar altında yükseköğrenim desteklerine erişim mümkündür. Green Card, kısa süreli vizelerden farklı olarak, ABD içinde yerleşik hayatın sürdürülmesine imkân tanıyan bir hukuki zemini ifade eder.
Green Card sahiplerinin yükümlülükleri de bu haklarla paralel biçimde önemlidir. Kart sahibi, ABD göçmenlik yasalarına uygun davranmak, ağır suçlardan kaçınmak ve kartının süresini doldurduğunda yenilemekle yükümlüdür. Daimî ikamet statüsünün korunması için, ABD dışında çok uzun süreli kesintisiz kalışlardan kaçınmak da önem taşır; aksi takdirde yetkili makamlar, kişinin ülke ile bağlarının zayıfladığı kanaatine varabilir. Green Card, belirli süreyle verilen fiziksel bir kart olsa da, ihlal olmadığı sürece statü kalıcı nitelikte kabul edilir. Bu nedenle kartın kaybı, yenilenmemesi veya ihlaller, kişinin statüsünü riske atabilecek unsurlar arasında değerlendirilir.
Green Card, ABD vatandaşlığına giden yolda zorunlu bir ara basamak olarak da işlev görür. Daimî ikamet sahibi olan bir kişi, genel kural olarak en az beş yıl bu statüyü sürdürdükten sonra vatandaşlığa geçiş için başvuruda bulunabilir. Bir ABD vatandaşı ile evli olanlar için bu süre çoğu durumda üç yıla kadar düşebilir. Vatandaşlığa geçiş süreci, başvuru formunun doldurulması, parmak izi ve güvenlik kontrolleri ile İngilizce dil ve vatandaşlık bilgisi sınavını içeren bir naturalizasyon süreciyle tamamlanır. Bu süreç sonunda yemin törenine katılan kişiler, ABD vatandaşı statüsünü kazanır ve Green Card, yerini vatandaşlık belgesi ile pasaporta bırakır.
Vatandaşlığa geçiş sonrasında Green Card’ın sağladığı haklar genişler ve federal düzeyde oy kullanma, seçilme ve belirli kamu görevlerine atanma gibi haklar devreye girer. Bununla birlikte, Green Card sahipleri vatandaşlığa geçmeden de ABD yasaları tarafından korunur ve yargı önünde vatandaşlarla eşit muamele görür. Daimî ikamet, bu yönüyle hem bağımsız bir nihai statü hem de vatandaşlığa giden yolda stratejik bir aşama olarak değerlendirilebilir. Green Card sistemi, aile bütünlüğünü koruma, nitelikli iş gücünü çekme, yatırım ve çeşitlilik hedeflerini bir araya getirerek ABD göçmenlik politikasının ana araçlarından biri olmaya devam etmektedir.
İstatistikler, Kontenjanlar ve Coğrafi Dağılım
Green Card sahibi olmanın başlıca yollarından biri olan Çeşitlilik Vizesi (DV) Programı, her mali yılda en fazla 55.000 göçmen vizesi tahsis edilen bir kontenjan sistemine dayanmaktadır (NACARA ve ilgili düzenlemeler nedeniyle fiili üst sınır belirli yıllarda yaklaşık 51–55 bin bandına çekilmektedir). Program kapsamında başvurular, her yıl yaklaşık bir ay süren çevrimiçi kayıt döneminde toplanmakta ve milyonlarca nitelikli giriş arasından bilgisayar ortamında rastgele seçim yapılmaktadır. Örneğin DV-2024 programında 22.185.619 nitelikli başvuru arasından yaklaşık 143.000 kişi ve aile bireyleri “selectee” olarak kayda geçirilmiştir. DV-2025 döneminde ise 19.927.656 nitelikli girişten yaklaşık 131.060 kişi ve aile bireyleri seçilmiştir. Bu rakamlar, her yıl seçilenlerin önemli bir kısmının vize aşamasına geçememesi veya süreç içinde elenmesi ihtimali göz önüne alınarak tüm DV kontenjanının kullanılabilmesini güvence altına almak amacıyla belirlenmektedir.
Programın coğrafi dağılımında, dünya altı bölgeye ayrılmakta ve hiçbir ülkenin toplam DV kontenjanının yüzde yedisinden fazlasını alamaması kuralı uygulanmaktadır. Avrupa bölgesi içinde Türkiye, son yıllarda seçilen kişi sayısı bakımından öne çıkan ülkelerden biri olarak görünmektedir. DV-2024 programında Türkiye’den 3.684 kişi seçilmiş; bu sayı, aynı yıl Avrupa’da Rusya (5.514), Özbekistan (5.555) ve Kırgızistan (4.464) gibi ülkelerin ardından, seçilenler bakımından üst grupta yer aldığını göstermektedir. DV-2025 döneminde ise Türkiye’den seçilen kişi sayısı 4.194’e yükselmiş ve bu artış, Türkiye kaynaklı DV talebinin devam ettiğini ve program içinde kayda değer bir paya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Seçilen bu kişilerin her biri, beraberinde eş ve çocuklarını da götürebildiğinden, Türkiye’den ABD’ye fiilen göç eden toplam kişi sayısı, “selectee” rakamlarının üzerinde gerçekleşebilmektedir.
Uzun dönemli başvuru eğilimlerine bakıldığında, 2007–2009, 2010–2012 ve 2013–2015 dönemlerine ait başvuru istatistiklerinde, ülkeler bazında “entrants” (başvuru sahipleri) ve “derivatives” (eş ve çocuklar) olmak üzere ayrıntılı veri sunulmaktadır. Bu istatistik paketleri; Türkiye dâhil olmak üzere uygun tüm ülkeler için her program yılına ait çevrimiçi başvuru ve aile bireyi sayılarının ayrı satırlarda izlendiği bir tablo yapısı ortaya koymaktadır. 2013–2015 dönemine ait tablolar da aynı yapıyı sürdürmekte ve Türkiye’nin bu yıllarda da düzenli biçimde DV başvuru akışı üreten ülkeler arasında yer aldığını göstermektedir. Böylece Türkiye, programın başlangıcından bu yana, hem başvuru sayıları hem de seçilen kişi sayıları bakımından Avrupa bölgesindeki sürekliliği olan katılımcılardan biri konumuna gelmiştir. Bununla birlikte, DV Programı ile gelenler, ABD’nin her yıl kabul ettiği toplam “Lawful Permanent Resident” sayısının yalnızca bir bölümünü oluşturmakta; iş, aile birleşimi veya insani statü gibi diğer göç kategorileriyle birlikte değerlendirildiğinde, Türk vatandaşlarının ABD’deki kalıcı ikametçi nüfusu çok daha geniş bir hukuki ve demografik çerçeveye oturmaktadır.
Green Card Programının Askıya Alınması
ABD Çeşitlilik Göçmen Vizesi (Green Card) çekiliş programı, 18 Aralık 2025’te Başkan Donald Trump’ın talimatı doğrultusunda İç Güvenlik Bakanlığı tarafından askıya alındı. Karar, Brown Üniversitesi ve Massachusetts Institute of Technology ile bağlantılı silahlı saldırıların faili olduğu belirtilen kişinin 2017 yılında bu program kapsamında daimi ikamet statüsü kazanmış olduğunun açıklanmasının ardından duyuruldu.【5】


