Handan, Halide Edip Adıvar’ın 1912 yılında kaleme aldığı, Türk edebiyatında kadın psikolojisini ayrıntılı biçimde işleyen ilk roman olarak kabul edilen eseridir. Roman, tamamıyla mektuplardan oluşan yapısıyla bir “ben anlatım” tekniği etrafında kurgulanmıştır. Olaylar II. Abdülhamit dönemi içinde gelişir ve yazar, bireyin iç dünyasını, aşk, evlilik, sadakat, yalnızlık gibi temalar çerçevesinde işler. Eser, 1876–1909 yılları arasında otuz üç yıl süren siyasi atmosferin ve dönemin aydın çevresinin izlerini taşır. İlk olarak Tanin gazetesinde tefrika edilmiş ve daha sonra kitap olarak yayımlanmıştır. Halide Edip, bu romanda özellikle kadın kimliğinin bireysel ve toplumsal sorgusunu ön plana çıkarır.
Eserin Yapısı ve Anlatım Tekniği
Handan bütünüyle mektuplardan oluşur. Refik Cemal, Neriman, Handan, Hüsnü Paşa ve diğer karakterler birbirlerine yazdıkları mektuplar aracılığıyla iç dünyalarını ve olaylara bakış açılarını aktarırlar. Roman boyunca 66 mektup yer alır. Bu mektuplar aracılığıyla anlatıcı, olay örgüsünü parçalı ama bütünlüklü bir şekilde aktarır. Her mektup, kahramanın psikolojisini ve içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtan bir belge niteliğindedir. Özellikle Handan’ın kendi yazdığı mektuplar, bireysel sancılarını ve psikolojik çözülmelerini aktarması bakımından önemlidir. Eserde ayrıca “bilinç akışı” tekniğine yer verilir. Handan’ın iç dünyasına dair pasajlar, doğrudan ve kesintisiz bir şekilde aktarılır. Bu yönüyle roman, Türk edebiyatında psikolojik çözümlemeye dayalı anlatımın erken örneklerinden biridir.
Olay Örgüsü ve Bölümler
Roman üç ana bölümde gelişir:
I. Bölüm:
Refik Cemal’in Server’e yazdığı mektupla başlar. Refik Cemal’in Neriman’la evlenmesi ve Neriman’ın ona Handan’ı tanıtmasıyla Handan’ın geçmişi geriye dönüşlerle anlatılır. Handan’ın gençlik döneminde Nazım’la yaşadığı ilişki, Nazım’ın devrimci idealleri ve evlilik teklifinin reddedilmesi; Nazım’ın bu durum üzerine intiharı ve Handan’ın suçluluk duygusu, ilk bölümün kırılma noktalarıdır.
II. Bölüm:
Handan’ın Hüsnü Paşa ile yaptığı evlilik anlatılır. Paris ve Londra gibi şehirlerde geçen bu dönemde Handan’ın yalnızlığı, evlilikte yaşadığı kırılmalar ve Hüsnü Paşa’nın ilgisiz, yozlaşmış tavırları ön plana çıkar. Hüsnü Paşa, Handan’ı bir eşten çok “bir kadın” olarak görür. Handan’ın içine dönmesi ve ruhsal çöküşü, mektuplara yansır. Bu bölümde Refik Cemal’in Handan’la daha yakın bir dostluk ilişkisi kurması, olay örgüsünde yeni bir gerilim yaratır.
III. Bölüm:
Handan’ın hastalanması, Refik Cemal’in ona olan ilgisinin artması ve Sicilya’daki tedavi süreci anlatılır. Handan, hafızasını kısmen kaybetmiş bir hâlde Refik Cemal’e bağlanır; ancak Neriman’ın kocasına âşık olduğunu fark ettiğinde derin bir üzüntü yaşar. Hastalığı ağırlaşır ve Paris’te tedavi gördüğü sırada hayatını kaybeder. Cenazesi İstanbul’a getirilir ve çevresindeki kişiler onun trajik hikâyesini konuşur.
Kahramanlar ve Karakter Yapısı
- Handan: Eserin başkişisi olup trajik bir kadın portresi çizer. Nazım’a, Hüsnü Paşa’ya ve Refik Cemal’e karşı farklı biçimlerde sevgi duymuş, fakat hiçbirinde huzura ulaşamamıştır. Onun bu arayışı, dönemin kadın kimliği tartışmalarını yansıtır.
- Refik Cemal: Anlatının merkezindeki erkek karakterdir. Handan’ı gözlemleyen, ona mektuplar yazan, yer yer onu koruyan ve anlamaya çalışan bir figürdür.
- Neriman: Refik Cemal’in eşidir ve Handan’a derin bir bağlılık duyar. Norm karakter olarak romanın değerler dünyasında dengeleyici bir rol oynar.
- Nazım: Handan’ın ilk aşkıdır. Devrimci idealleri nedeniyle aşkı ikinci plana iten bir figürdür; Handan’ın reddi sonrası intihar eder.
- Hüsnü Paşa: Handan’ın kocasıdır. Batılı yaşam tarzını yozlaşmış şekilde temsil eder; ilgisiz, bencil ve Handan’ın ruhsal yıkımında etkili bir karakterdir.
Temalar
Eserde öne çıkan temalar şunlardır:
- Kadın Psikolojisi ve Bireysel Kimlik Arayışı: Handan’ın yaşadığı içsel çatışmalar, bireysel varoluş sorunları ve kadın kimliği üzerine sorgulamaları, eserin temelini oluşturur.
- Evlilik ve Sadakat: Evlilik kurumu, hem geleneksel hem de Batılı bakış açılarından sorgulanır. Refik Cemal–Neriman evliliği olumlu bir örnekken, Handan–Hüsnü Paşa evliliği mutsuzluk ve yozlaşmanın simgesidir.
- Aşk ve Trajik Son: Handan’ın üç farklı erkekle yaşadığı üç farklı aşk biçimi (Nazım’ı beyniyle, Hüsnü Paşa’yı sinirleriyle, Refik Cemal’i ruhuyla sevmesi) onun parçalanmış iç dünyasını ve trajedisini simgeler.
- Doğu-Batı Karşıtlığı: Handan’ın yaşadığı çevre, Batı kültürüne öykünmenin ve gelenekten kopuşun yarattığı yabancılaşmayı gösterir.
Edebi Önemi
Handan, Türk romanında psikolojik tahlillere ve bireysel iç dünyaya yönelişin belirgin örneklerinden biridir. Halide Edip Adıvar, bu eserinde kadın kimliğini, dönemin sosyal ve kültürel yapısıyla birlikte irdelemiştir. Mektup biçimi, olay örgüsüne parçalı ama yoğun bir gerçeklik katarken, bilinç akışı tekniği karakterlerin zihinsel derinliğini ön plana çıkarır. Eser, sadece bir aşk hikâyesi değil; aynı zamanda bir dönemin toplumsal panoramasıdır.


