Güray Süngü’nün ikinci öykü kitabıdır, ilk baskısını 2012 yılında yapmıştır. On bir öyküden oluşan kitapta öykülerin içeriği yazarın ilk öykü kitabı olan Deli Gömleği ile benzerlik göstermektedir. Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi’nde yer alan öyküler 2014 yılında hikâye dalında Necip Fazıl Hikâye Ödülü’nü almıştır.

Kitabın İçeriği

Kitap on bir öyküden oluşmaktadır. Bunlar: “Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin Birincisi”, “Biliyorum, Hayat Yeniler Kendini”, “Çember”, “Duvara Bakan Adama Bakan Adamlar”, “İstanbul Hatırası-2009”, “Toprağın Üstünde”, “Kılık”, “Yara Kabuğu”, “Rüzgargülü”, “En Güzel Yüzün”, “K…”. Öyküler arasında en uzun olanı ve diğer öykülere göre tematik olarak en farklısı “K…” adlı öyküdür.

Güray Süngü’nün bu kitabı içerik ve tema bakımından ilk öykü kitabı olan Deli Gömleği ile büyük oranda benzerlikler taşımaktadır. Kitap, yalnızlık, yabancılaşma, bunalım, karamsarlık, umursamazlık, hissizlik, ölüm kısacası modern dünyanın bunalımını içermektedir.

Eserdeki öykülerde karamsar bir atmosfer vardır. Kahramanlar son derece yalnız, mutsuz, yabancılaşmış insanlardır. Eserde modern karakterler, modern bir anlatım tarzı ve teknikleri işlenmiştir. Bunun yanında yazar, moderniteye ve çağa olan eleştirilerini sıklıkla dile getirmiştir. Bu eleştirilerini yer yer karakterler üzerinden, örtük göndermelerle ve ironik dille yapmaktadır.

Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi adlı eserde öykülerin tamamı modern hayatın bütün hızıyla ve tüketimiyle yaşandığı günümüzde geçmektedir. Öykülerde tam olarak bir zaman verilmese de yazarın işlediği temalardan, eleştirilerinden yola çıkarak öykülerdeki olayların 21. yüzyılda yani günümüzde geçtiğinin sonucuna varmaktayız. Eserde yazar tarafından çoğu kez ismi verilmese de sezdirilerek ya da tasvir edilerek öykülerin İstanbul’da geçtiğinin farkına varmaktayız.