KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Hipnik Seğirme

Sağlık Ve Tıp+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Hipnik seğirme (hipnik myoklonus, hipnagogik seğirme ya da uyku başlangıcı irkilmesi olarak da bilinir), uykunun başlangıç evresinde vücudun bir veya birden fazla kasında ani, istemsiz ve kısa süreli kasılmalarla kendini gösteren fizyolojik bir olgudur. Bu kasılmalar çoğunlukla kişinin uykuya dalarken yaşadığı ani bir “düşme”, “boşluğa çekilme” ya da “sıçrama” hissiyle birlikte ortaya çıkar. Genellikle uykunun NREM evresinin ilk aşamasına geçişte meydana gelir. Hipnik seğirmeler her yaşta görülebilmekle birlikte çocukluk döneminden ileri yaşa kadar yaşamın herhangi bir evresinde ortaya çıkabilir. Hipnik seğirmeler çoğu bireyde fizyolojik bir refleks olarak kabul edilir ve patolojik bir durumu işaret etmez. Ancak bazı durumlarda sıklığı ve şiddeti artarak uykuya dalmayı zorlaştırabilir, tekrarlayan uykusuzluk ataklarına neden olabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.


Uykuda Bir Kadın (Anadolu Ajansı)

Fizyolojik Özellikler ve Mekanizma

Hipnik seğirme, uykuya geçiş sırasında merkezi sinir sisteminde meydana gelen kısa süreli uyarı artışıyla ilişkilidir. Bu süreçte beynin retiküler formasyonu olarak adlandırılan bölgede ani sinirsel boşalmalar oluşur. Bu boşalmalar kaslara iletilen sinyallerle kısa süreli ve ani kas kasılmalarına neden olur. Bu sırada otonom sinir sisteminin de aktive olmasıyla kalp hızında artış, hızlı nefes alma, yüz kızarması veya ani terleme gibi eşlik eden fizyolojik değişiklikler gözlenebilir.


Hipnik seğirmelerin kesin sinirsel kökeni tam olarak aydınlatılmamış olmakla birlikte, yapılan nörofizyolojik incelemeler bu olayların beyin sapı düzeyinde, özellikle subkortikal bölgelerde başlayan uyarılardan kaynaklandığını düşündürmektedir. Uyku ve uyanıklık arasında geçici bir dengesizlik yaşandığında, beynin motor kontrol mekanizması istemsiz biçimde aktive olur. Bu refleksin, evrimsel süreçte vücudun “denge kaybı” hissine karşı verdiği koruyucu bir tepkinin kalıntısı olabileceği öne sürülmüştür.


Video-polisomnografi ve elektrofizyolojik incelemeler, hipnik seğirmelerin düzenli bir ritim göstermediğini ve vücudun farklı kas gruplarında rastlantısal biçimde ortaya çıktığını göstermiştir. Bu kasılmalar genellikle kısa süreli, senkronize olmayan bir yapıda olup bir düzene bağlı olmadan oluşur. Bu özellikleriyle diğer uykuya bağlı hareket bozukluklarından ayrılır.

Görülme Sıklığı ve Demografik Özellikler

Hipnik seğirmeler, toplumun büyük bir kısmında görülen fizyolojik bir olgudur. Her iki cinsiyette ve tüm yaş gruplarında görülebilir. Çocukluk çağında daha sık bildirilmekle birlikte, erişkin yaşlarda da yaygın biçimde gözlemlenir. Araştırmalarda hipnik seğirmelerin genel popülasyonda görülme oranı %60–70 olarak belirtilmiştir.【1】  Ancak bu olayların düzensiz ve kısa süreli olması nedeniyle birçok birey farkında olmadan bu durumu yaşayabilir.


Parkinson hastalığı ve atipik parkinsonizm tanısı almış bireylerde yapılan nörofizyolojik çalışmalarda hipnik seğirmelerin genel popülasyona göre daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Bu hastalarda uykuya bağlı motor olayların özellikle kas sertliği ve hareket bozukluklarıyla ilişkili olduğu ve hipnik seğirmelerin hastalığın erken evrelerinden itibaren görülebildiği gözlenmiştir.

Tetikleyici Faktörler

Hipnik seğirmeler genellikle fizyolojik sınırlar içinde meydana gelir; ancak bazı durumlarda çevresel ve davranışsal faktörlerle tetiklenebilir. En yaygın tetikleyiciler arasında stres, yorgunluk, yoğun fiziksel egzersiz, düzensiz uyku, uykusuzluk, aşırı kafein veya nikotin alımı, duygusal gerginlik ve uyarıcı ilaç kullanımı yer alır. Bu etkenler, sinir sisteminin uyarılabilirliğini artırarak uykuya geçiş sürecindeki dengeyi bozar. Bunun sonucunda beyin, ani kas kasılmaları şeklinde refleksif bir yanıt üretir. Bazı bireylerde hipnik seğirmelerin sıklığı, ruhsal stres ve kaygı düzeyiyle doğru orantılı olarak artar. Yoğun stres altında çalışan, düzensiz uyku alışkanlıklarına sahip veya sık seyahat eden kişilerde bu durumun daha belirgin olduğu gözlenmiştir.

Klinik Özellikler

Hipnik seğirmeler tipik olarak uykunun başlangıcında, birey henüz tam olarak uykuya geçmeden önce meydana gelir. Kas kasılmaları genellikle kısa süreli ve tek atımlı olur. Seğirme, bazen tüm vücudu kapsayacak kadar yaygın olabilir; bazen de yalnızca bir uzuvda ya da kas grubunda sınırlı kalabilir. Birey bu kasılmalar sırasında genellikle ani bir düşme hissi yaşar ve bu hisle birlikte uykudan sıçrayarak uyanabilir.


Bu olaya çoğu zaman kalp çarpıntısı, nefes alma hızında artış, sıcaklık hissi ya da endişe gibi otonom belirtiler eşlik edebilir. Seğirmelerin sık tekrarlanması durumunda kişi uykuya dalmakta güçlük çekebilir. Bu durum, uykuya başlama uykusuzluğu olarak tanımlanan insomnia tablosuna yol açabilir. Uykusuzluk uzun dönemde gündüz yorgunluğu, dikkat eksikliği, sinirlilik, anksiyete ve depresif belirtilerle sonuçlanabilir.

Ayırıcı Tanı ve Nörofizyolojik Değerlendirme

Hipnik seğirmeler genellikle klinik öyküyle tanınabilir. Ancak bazı durumlarda epileptik nöbetler, huzursuz bacak sendromu, periyodik ekstremite hareket bozukluğu, hiperekpleksi, parasomniler veya gece oluşan diğer motor olaylarla karıştırılabilir. Bu nedenle, atipik belirtiler gösteren vakalarda polisomnografi adı verilen uyku laboratuvarı incelemesi yapılabilir. Polisomnografide, hipnik seğirmelerin düzensiz, kısa süreli ve rastlantısal kas aktivitesi şeklinde olduğu; EEG’de epileptik aktiviteye rastlanmadığı ve olayların uyku evresi geçişlerinde ortaya çıktığı gözlenir. Bu bulgular hipnik seğirmeleri patolojik kas hareketlerinden ayırmada yardımcı olur.

Hipnik Seğirme ve Ruhsal Durum Arasındaki İlişki

Bazı olgularda hipnik seğirmelerin şiddetlenmesi, uzun süren uykuya dalma zorluklarıyla birlikte depresyon veya anksiyete bozukluğu gelişimine katkıda bulunabilir. Uykusuzluk, beyinde duygu durum düzenleyici nörokimyasal maddelerin dengesini etkileyerek depresif belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Klinik gözlemler, hipnik seğirmelerin sıklığının stresli yaşam olayları ve duygusal gerginlik dönemlerinde arttığını göstermektedir. Ayrıca bazı antidepresan veya uyarıcı etkili ilaçların hipnik seğirmelerin sıklığını artırabileceği bildirilmiştir. Bu tür durumlarda tedavi planı, uyku kalitesini bozmadan ruhsal belirtilerin kontrol altına alınmasını hedeflemelidir.


Hipnik Seğirmede Ruhsal Durumu Temsil Eden Bir Görsel (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur.)

Tanı ve Tedavi Yaklaşımları

Hipnik seğirmeler çoğu bireyde tedavi gerektirmez. Klinik değerlendirmede durumun fizyolojik olduğu anlatıldığında genellikle ek bir müdahale gerekmez. Ancak uyku kalitesini belirgin biçimde bozan, sık tekrarlayan veya ruhsal belirtilerle birlikte seyreden vakalarda müdahale gerekebilir. Tedavi yaklaşımı öncelikle yaşam tarzı düzenlemelerini kapsar. Uyku hijyeninin sağlanması, düzenli uyku saatlerinin oluşturulması, uyarıcı madde tüketiminin azaltılması ve stres yönetiminin öğrenilmesi temel yaklaşımlardır. Günlük rutinde aşırı kafein, nikotin ve enerji verici içeceklerden kaçınılması, ağır egzersizlerin uyku saatine yakın yapılmaması önerilir.

Şiddetli vakalarda kısa süreli ilaç tedavisi düşünülebilir. Bu tür tedaviler kas gerginliğini azaltarak uykuya geçişi kolaylaştırmayı amaçlar; ancak uzun süreli kullanım önerilmez.

Hipnik Seğirmeler ve Parkinsonizm

Yapılan nörofizyolojik araştırmalar, Parkinson hastalığı ve atipik Parkinsonizmi olan bireylerde hipnik seğirmelerin beklenenden daha sık görüldüğünü göstermiştir. Geniş örneklemli bir video-polisomnografi çalışmasında, Parkinsonizm tanılı 66 hastanın yaklaşık dörtte birinde hipnik seğirmeler kaydedilmiştir. Bu olaylar, uykunun çeşitli evrelerinde rastlantısal biçimde ortaya çıkmış, belirli bir kas grubuna özgü bir patern göstermemiştir. Bu bulgular, hipnik seğirmelerin subkortikal kökenli bir mekanizmayla oluştuğunu desteklemektedir. Araştırmalar, bu olgunun Parkinson hastalarında uyku bölünmelerine ve insomnia semptomlarına katkı sağladığını; dolayısıyla hastalık yönetiminde dikkate alınması gerektiğini ortaya koymuştur.

Gidiş ve Prognoz

Hipnik seğirmeler genellikle iyi seyirlidir. Çoğu bireyde yaşam boyu aralıklarla tekrarlasa da kalıcı bir nörolojik bozukluğa yol açmaz. Uykusuzluğa veya ruhsal sıkıntıya neden olan olgularda erken tanı, uygun bilgilendirme ve gerektiğinde kısa süreli tedaviyle belirtiler kontrol altına alınabilir. Klinik gözlemler, tedaviye iyi yanıt veren bireylerde hipnik seğirmelerin tamamen ortadan kalkabileceğini, stres dönemlerinde ise tekrar görülebileceğini göstermektedir. Uzun dönem takiplerde kalıcı bir nörolojik etkilenme veya hastalık ilerlemesiyle ilişkilendirildiğine dair bulgu bulunmamıştır.

Bilimsel Araştırmalar ve Güncel Görüşler

Hipnik seğirmeler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar genellikle sınırlı örneklemlerle yürütülmüş olup fizyolojik kökenleri, ruhsal bozukluklarla ilişkisi ve farmakolojik etkilenimleri hâlen araştırılmaktadır. Nörofizyolojik analizler, bu fenomenin beynin alt düzey motor merkezlerinden kaynaklandığını ve kortikal düzeyde belirgin bir patolojiye işaret etmediğini göstermiştir.


Uykuda Düşme Hissi (TRT Haber)


Uyarı: Bu maddede yer alan içerik, yalnızca genel ansiklopedik bilgi amacı taşımaktadır. Buradaki bilgiler tanı koyma, tedavi etme ya da tıbbi yönlendirme amacıyla kullanılmamalıdır. Sağlıkla ilgili konularda karar vermeden önce mutlaka bir hekime veya uzman sağlık personeline danışmanız gerekmektedir. Bu bilgilerin tanı veya tedavi amacıyla kullanılması sonucunda doğabilecek durumlardan madde yazarı ve KÜRE Ansiklopedi herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

Kaynakça

Anadolu Ajansı. “Gece Yeterli Uyku Yaraların İyileşme Sürecini Hızlandırıyor.” Anadolu Ajansı. Erişim 21 Ekim 2025. https://www.aa.com.tr/tr/saglik/gece-yeterli-uyku-yaralarin-iyilesme-surecini-hizlandiriyor/2139672

Anadolu Ajansı. “Uyku Süresi Sağlıklı Yaşamın Temel Taşlarından Biri.” Anadolu Ajansı. Erişim 21 Ekim 2025. https://www.aa.com.tr/tr/saglik/uyku-suresi-saglikli-yasamin-temel-taslarindan-biri/3164018

Kumar, Rakesh, Syed Naiyer, Ali, Shatabdi, Saha, ve Subir, Bhattacharjee. “SSRI Induced Hypnic Jerks: A Case Series.” Indian Journal of Psychiatry 65, no. 7 (2023): 785–788. Erişim 21 Ekim 2025. https://journals.lww.com/indianjpsychiatry/fulltext/2023/65070/SSRI_induced_hypnic_jerks__A_case_series.12.aspx?context=LatestArticles

TRT Haber. "Atalarımızdan Kalma Korku: Uykuda Düşme Hissi." Youtube. Erişim 21 Ekim 2025. https://www.youtube.com/watch?v=EiN_ZBfIYM0

Whitney, Robyn, ve Shelly K. Weiss. “Sleep-related Movement Disorders: Hypnic Jerks.” Current Sleep Medicine Reports 4, no. 1 (2018): 19–27. Erişim 21 Ekim 2025. https://link.springer.com/article/10.1007/s40675-018-0104-9

Alghamdi, Saleh A. "Hypnic Jerks, Major Depressive Disorder, and Antidepressant Use: A Possible Relationship." Cureus 15, no. 10. (2023). Erişim 21 Ekim 2025. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10590197/

Chiaro, Giacomo, Giovanna Calandra-Buonaura, Luisa Sambati, Annagrazia Cecere, Caterina Ferri, Maria Turchese Caletti, Pietro Cortelli, ve Federica Provini. “Hypnic Jerks are an Underestimated Sleep Motor Phenomenon in Patients with Parkinsonism. A video-polysomnographic and neurophysiological study.” Sleep Medicine Reviews 26 (2016): 37-44. Erişim 21 Ekim 2025. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1389945716301198

Dipnot

[1]

Giacomo, Chiaro, Giovanna Calandra-Buonaura, Luisa Sambati, Annagrazia Cecere, Caterina Ferri, Maria Turchese Caletti, Pietro Cortelli, ve Federica Provini. “Sleep Starts: Sleep-related Movement Disorders.” Sleep Medicine Reviews 26 (2016). Erişim 21 Ekim 2025. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1389945716301198

Günün Önerilen Maddesi
10/23/2025 tarihinde günün önerilen maddesi olarak seçilmiştir.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarNursena Güller20 Ekim 2025 22:00
KÜRE'ye Sor