İskender Pala'nın İki Dirhem Bir Çekirdek adlı eseri, deyimlerin köken hikâyelerini inceleyen ve okuyucuya çeşitli tarihî bilgiler sunan bir çalışmadır. Toplamda 99 adet deyim hikâyesini barındıran bu kitap, deyimlerin ortaya çıkış süreçlerini kronolojik bir düzen içinde okuyucuya aktarır. Eser deyimlerin kültürel arka planlarını anlamaya da katkıda bulunacak niteliktedir.

İskender Pala (AA)
Deyimler, dilin yerleşik ve kalıplaşmış anlatım biçimlerinden olup, ifadeye canlılık ve derinlik katarak düşünce ve olayların karşı tarafa daha etkili bir şekilde ulaşmasını sağlar. Geçmişle bağlantısı güçlü olan deyimler, genellikle tarihî olaylara gönderme yapar veya bu olayları anımsatır. Deyimlerin ortaya çıkışında kişisel anılar, hikâyeler ve tarihî olaylar gibi unsurlar ön plandadır.
İki Dirhem Bir Çekirdek adlı eser, barındırdığı deyim hikâyeleri aracılığıyla tarihî bilgilerin yanı sıra toplumsal ve kültürel yaşama dair ipuçları da sunar. Bu tür tarihî bilgiler, yalnızca tarih kitaplarında değil, farklı disiplinlerde yazılmış eserlerde de çeşitli oranlarda yer alabilir.
Kitapta ele alınan bazı deyimler ve bunlarla ilişkilendirilen tarihsel kazanımlar:
Ali Cengiz Oyunu: Anadolu'nun Moğol istilasıyla ve "Al-i Cengiz" (Cengiz soyu) kavramıyla bağlantılıdır.
Balta Asmak: 18. yüzyılda Yeniçerilerin halktan eşkıya gibi haraç toplaması durumunu yansıtır.
Dokuz Doğurmak: Osmanlı Bahriye Teşkilatı'nda amiral Çengeloğlu Tahir Paşa'nın Kasımpaşa ve Galata'daki asayiş görevleriyle bağlantılıdır.
Eski Kulağı Kesiklerden: Yeniçerilerin resmî tarikatı olan Bektaşiyye ile ilişkilendirilir.
Gemi Maymunu Gibi: Osmanlı denizciliğinde, Sultan II. Bayezit döneminden itibaren gemilerde maymunların gözcü olarak kullanılmaya başlanmasıyla ilişkilidir.
Matrak Geçmek: Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış, iyi bir matrak ustası olan ve bir tarih kitabı yazan Nasuh ile bağlantılıdır.
Pabucu Dama Atılmak: Osmanlı dönemi esnaf teşkilatının işleyişi ve Ahilik geleneğiyle ilgilidir.
Tazıya Muska Yazmak: Fatih'ten sonra tahta geçen ve iyi bir avcı olan Bayezit'in, Türk hat sanatının önemli isimlerinden Şeyh Hamdullah'ı İstanbul'a getirmesiyle bağlantılıdır.
Pala'nın bu eseri, akıcı anlatım tarzı ve barındırdığı temel düzeydeki tarihî bilgiler sayesinde okuyucular üzerinde önemli ve kalıcı bir etki bırakma potansiyeline sahiptir. Deyimlerin nasıl ortaya çıktığının kaynağından öğrenilmesi, hem deyimlerin barındırdığı anlamların tam olarak kavranmasını sağlar hem de bu konudaki şehir efsanelerinin veya yanlış bilgilerin ortadan kalkmasına yardımcı olur. Bu çalışma, okuyuculara belirli oranlarda tarihsel bilgi kazandırmanın yanı sıra, daha detaylı araştırmalar yapmak isteyenler için de bir başlangıç noktası sunmaktadır.


