Kandidiyazis, başlıca Candida albicans olmak üzere çeşitli Candida türlerinin neden olduğu fırsatçı fungal enfeksiyonların genel adıdır. Klinik tabloları yüzeysel mukokutanöz enfeksiyonlardan hayatı tehdit eden sistemik hastalıklara kadar uzanır. Enfeksiyon, çoğunlukla bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ortaya çıkar ve ağız, özofagus, vajina, deri, akciğerler veya sistemik dolaşımı etkileyebilir. Kandidiyazis, halk arasında “pamukçuk”, “moniliyazis” ya da “kandidoz” olarak da bilinir.
Kandidiyazis (Yapay zeka aracılığı ile oluşturulmuştur.)
Etiyoloji ve Mikrobiyoloji
Kandidiyazis etkeni, maya tipi bir mantar olan Candida cinsine ait türlerdir. En yaygın tür Candida albicans olmakla birlikte, C. glabrata, C. parapsilosis, C. tropicalis, C. krusei, C. lusitaniae, C. kefyr ve son yıllarda önemli bir sağlık tehdidi olarak öne çıkan çoklu ilaca dirençli Candida auris gibi türler de hastalığa neden olabilir.
Candida albicans, normal insan mikrobiyotasının bir parçası olup, özellikle ağız, gastrointestinal sistem, vajina ve deride komensal olarak bulunur. Fakat bağışıklık sisteminin baskılandığı, mikrobiyal dengeyi bozan veya mukoza bütünlüğünü zedeleyen durumlarda patojen hale gelir.
Epidemiyoloji
Kandidiyazis, tüm yaş gruplarında görülebilmekle birlikte en sık bebekler, yaşlılar, hamileler ve bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde ortaya çıkar. HIV/AIDS hastalarının yaklaşık %90'ında oral kandidiyazis görülmektedir. Vajinal kandidiyazis, kadınların yaklaşık %75'inin hayatlarında en az bir kez deneyimlediği yaygın bir enfeksiyon türüdür. Non-albicans türlerinin neden olduğu enfeksiyonlarda artış gözlemlenmekte ve bu türlerin bazılarının antifungal ajanlara dirençli olması nedeniyle tedavi stratejileri önem kazanmaktadır.
Klinik Tablolar
1. Oral Kandidiyazis
Oral mukozada beyaz, kaldırıldığında eritemli alanlar bırakan psödomembranöz plaklarla karakterizedir. Üç ana klinik formu bulunur:
- Psödomembranöz Kandidiyazis (Pamukçuk): En yaygın formdur. Dil, yanak mukozası, damak gibi alanlarda lor peyniri benzeri plaklarla seyreder.
- Eritematöz Kandidiyazis: Geniş spektrumlu antibiyotik veya kortikosteroid kullanımı sonrası gelişir. Dilin ortasında papiller atrofi görülür.
- Kronik Hiperplastik Kandidiyazis: Beyaz, sert, silinemeyen plaklar ile seyreder ve premalign potansiyel taşır.
Diğer formlar arasında angular keilit, median romboid glossit, lineer gingival eritem ve protez stomatiti bulunur.
2. Vajinal Kandidiyazis
Kaşıntı, yanma, vulvada eritem ve kalın, beyaz, peynirimsi akıntı ile karakterizedir. Diyabet, gebelik, antibiyotik kullanımı ve hormonal kontraseptifler risk faktörleridir. Kronik veya tekrarlayıcı olgularda altta yatan endokrin bozukluklar araştırılmalıdır.
3. Sistemik Kandidiyazis
C. albicans, gastrointestinal mukozayı, kateterler gibi yabancı cisimleri veya invaziv işlemlerle oluşan giriş yollarını kullanarak dolaşıma karışabilir. Kandidemi, endokardit, menenjit, osteomiyelit, göz enfeksiyonları ve renal kandidiyazis gibi formlara neden olabilir. Mortalite oranı özellikle bağışıklık yetmezliği olan hastalarda yüksektir.
4. Candida auris Enfeksiyonları
2010’lu yıllardan itibaren sağlık hizmeti ile ilişkili enfeksiyonların önemli bir nedeni haline gelen Candida auris, yüksek antifungal direnç oranlarına ve epidemiyolojik yayılma potansiyeline sahiptir. Klinik semptomlar spesifik değildir. Kandidemi ve diğer invaziv enfeksiyonlara yol açabilir. Kolonizasyon yaygın olup semptom göstermeyebilir.
Patogenez
Kandidiyazis, genellikle konak savunma sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkar. Candida, maya formundan hif formuna geçerek mukoza bütünlüğünü bozar. Bu dönüşüm enfeksiyonun şiddetini belirler. Kolonizasyonun enfeksiyona dönüşümünü belirleyen diğer faktörler arasında mukoza florasındaki değişiklikler, hormonal etkiler, diyabet ve lokal hijyen yer alır.
Histopatoloji
Mikroskopik olarak süngerimsi epidermal değişiklikler, nötrofil infiltrasyonu, psödomembran oluşumu ve epitel hücrelerinde hif invazyonu gözlenir. Ayırıcı tanıda GMS (Gomori Methenamine Silver) ve PAS (Periyodik Asit Schiff) boyaları ile Candida’nın maya ve hif formları gösterilebilir.
Tanı Yöntemleri
- Klinik değerlendirme: Ağız, vajina veya deri lezyonlarının fizik muayenesi genellikle tanı koydurucudur.
- Mikroskopi: KOH preparatında tomurcuklanan maya ve hifler.
- Kültür: Sabouraud dekstroz agarda Candida türlerinin izolasyonu.
- Kan kültürü: Sistemik kandidiyaziste en önemli tanı aracıdır.
- PCR ve MALDI-TOF MS: Tür tayini ve direnç analizinde modern yöntemlerdir.
Tedavi
Tedavi enfeksiyonun yeri, şiddeti ve hastanın bağışıklık durumuna göre değişir:
- Yüzeyel kandidiyazis: Topikal antifungaller (nistatin, klotrimazol, mikonazol).
- Vajinal kandidiyazis: Flukonazol 150 mg tek doz oral veya intravajinal antifungal krem.
- Oral kandidiyazis: Nistatin süspansiyon, flukonazol tabletler, mikonazol oral jel.
- Sistemik kandidiyazis: Flukonazol, ekinokandinler (kaspofungin, anidulafungin) veya Amfoterisin B. C. auris için ilk basamak genellikle ekinokandinlerdir.
Ayırıcı Tanı
Psödomembranöz lezyonlar; psoriazis, impetigo, tinea infeksiyonları ve lökoplaki gibi diğer dermatolojik hastalıklarla karışabilir. Ayırıcı tanı için mikroskopi ve özel boyalar esastır. Larengeal kandidiyazis, özellikle reflü ve inhaler steroid kullanan kadınlarda disfoniyi taklit edebilir.
Komplikasyonlar
Tedavi edilmemiş kandidiyazis aşağıdaki komplikasyonlara neden olabilir:
- Sistemik yayılım: Sepsis, endokardit, menenjit.
- Gebelikte vajinal kandidiyazis: Düşük doğum ağırlığı, neonatal pamukçuk.
- Kronik enfeksiyonlar: Özellikle immün yetmezlikli hastalarda.
- İntertrigo: Candida’ya bağlı karşıt cilt yüzeylerinde gelişen inflamasyon.
Korunma ve Hasta Eğitimi
- Vajinal duş, parfümlü ürünler ve antibiyotiklerin gereksiz kullanımından kaçınılmalıdır.
- Ağız hijyeni, özellikle protez kullanan bireylerde önemlidir.
- Diyabet kontrolü, hijyen ve dengeli beslenme önleyici stratejilerdir.
- C. auris riski olan hastalar izole edilmeli ve enfeksiyon kontrol önlemleri alınmalıdır.
Prognoz
Yüzeysel kandidiyazis formları genellikle iyi prognoz gösterir. Ancak sistemik formlar yüksek morbidite ve mortaliteye neden olabilir. Erken tanı ve uygun antifungal tedavi, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda hayati öneme sahiptir.
Multidisipliner Yönetim
Kandidiyazis tanı ve tedavisinde enfeksiyon hastalıkları uzmanları, diş hekimleri, jinekologlar, dermatologlar, klinik mikrobiyologlar ve yoğun bakım uzmanları birlikte çalışmalıdır. Kronik ve tekrarlayıcı olgularda endokrinoloji ve gastroenteroloji konsültasyonu gerekebilir.