Karacadağ Pirinci, Oryza sativa L. türüne ait yerel bir çeltik çeşidinden üretilen, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne özgü tescilli bir pirinç türüdür. 2018 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile “menşe adı” statüsünde tescillenmiştir. Ürün, genellikle Diyarbakır Karacadağ Havzası ve çevresindeki taşlık volkanik arazilerde yetiştirilmektedir. Karacadağ pirinci, hem geleneksel üretim teknikleri hem de morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal farklılıkları nedeniyle diğer kültür pirinçlerinden ayrılır.
Etimoloji ve Yetiştiği Coğrafya
“Karacadağ” ismi, bölgede yer alan ve bazaltik volkanik yapıya sahip aynı adlı dağdan gelir. Pirincin yetiştiği Karacadağ Havzası; Diyarbakır (Çınar, Hazro, Çermik, Kocaköy), Şanlıurfa (Siverek, Viranşehir) ve Mardin (Derik) ilçe ve köylerini kapsar. Bu havza, volkanik taşların yoğun olduğu, yüzlek, kırmızımsı kahverengi toprak yapısıyla dikkat çeker. Organik madde oranı yüksektir (%5 civarı), ancak toprak işleme imkânları oldukça sınırlıdır.
Botanik ve Morfolojik Özellikler
Bitki ve Yapı Özellikleri
Karacadağ çeltiği saçak köklü bir bitkidir. Çimlenme döneminde kökçük kını (coleorhiza), ardından embriyonal kökler ve adventif kökler oluşur. Embriyonun diğer ucundan ise çim kını çıkar ve bu yapı içerisinden silindirik yapraklar gelişir. Bitkinin yaprakları kısa ve dik olup ışık geçirgenliği yüksektir.
Tane Özellikleri
- Kavuzlu tane uzunluğu: 6–7 mm
- Tane genişliği: 4–5 mm
- Soyulmuş pirinçte tane uzunluğu: 4–6 mm
- Renk: Mat beyaz, açık sarı
- Kavuz rengi: Saman sarısı–açık kahve
- Bin tane ağırlığı: 20–32 g
- Hektolitre ağırlığı: 79–85 kg
- Randıman (kırıksız): %62–74
Kimyasal ve Besinsel Bileşim
Karacadağ pirinci, yüksek protein (%8–11) ve nişasta (%70–80) içeriğine sahiptir. Arginin gibi temel amino asitleri ve uçucu yağ asitlerini barındırır. Bu kimyasal yapı, pişirme sırasında tanelerin iki katına kadar su çekmesini sağlar. Pişirme sonrası dağılmayan, lapalaşmayan ve yapışmayan tanecikler ile dikkat çeker. Üründeki lipid oranı %2’nin üzerindedir, bu da uzun süreli saklamaya uygun olmamasına, ancak taze tüketime elverişli olmasına neden olur.
Tarım Yöntemleri ve Üretim Teknikleri
Tarla Hazırlığı
Karacadağ çeltiği çoğunlukla toprak işlemesiz ya da minimal toprak işleme ile yetiştirilir. Taşlık arazilerde mekanize tarım zor olduğundan, serpme ekim yaygındır. Taban arazilerde ise pullukla derin sürüm, ardından kültivatör ve diskaro ile yüzlek işleme yapılır. Modern tarım tekniklerinin sınırlı kullanımı ve tava oluşturulmaması Karacadağ pirincini klasik çeltik üretiminden ayıran temel farklardandır.
Ekim ve Tohumluk
Ekim zamanı genellikle 20 Nisan–30 Mayıs tarihleri arasındadır. Çiftçilerin %82’si selektörden geçirilmiş özel sektör tohumlarını kullanmakta; yalnızca %18’i kendi hasadından tohumluk ayırmaktadır. Kullanılan tohum miktarı arazinin yapısına göre değişmekle birlikte 7–16 kg/da aralığındadır. Tohumlar genellikle elle serpilir. Kapama işlemi yapılmadan, doğrudan sulama ile çimlenme sağlanır.
Sulama
Karacadağ pirinci, klasik kültür pirincinden farklı olarak soğuk su kaynakları ile sulanır. Sulama suyu; kar erimeleriyle oluşan göletler, kaynaklar, sondaj kuyuları ve Dicle-Fırat kollarından sağlanır. Salma sulama yöntemi uygulanır. Genellikle 2–3 günde bir su verilir. Yazın sıcaklık 46 °C’yi aşsa da, bitkinin su stresi minimum düzeyde tutulmaya çalışılır.
Gübreleme
Anket çalışmasına göre çiftçilerin %98’i gübre kullanmaktadır. En yaygın gübreler Diamonyum Fosfat (DAP) ve üre olup, taban ve üst gübreleme şeklinde uygulanır. Karacadağ çeltiği düşük besin ihtiyacı ile dikkat çeker; dolayısıyla yüksek gübre dozları çoğunlukla kullanılmaz. Aşırı gübrelemede ürün kalitesinin düştüğü gözlenmiştir.
Hasat ve Harman
Hasat genellikle 20 Eylül–15 Ekim tarihleri arasında yapılır. Arazinin yapısına göre ya biçerdöverle ya da orakla elle hasat edilir. En uygun hasat zamanı salkımın %80’inin saman sarısına döndüğü dönemdir. Tanelerde %22–24 nem oranı hasat için ideal kabul edilir. Elle hasat edilen ürünler kurutulduktan sonra batöz ya da biçerdöver ile harmanlanır.
Sosyoekonomik Yapı ve Mülkiyet İlişkileri
Arazi Büyüklüğü ve Üretici Profili
Karacadağ çeltiği üretimi, büyük oranda küçük ve orta ölçekli aile işletmeleri tarafından yapılmaktadır. Siverek’te yürütülen saha araştırmalarına göre üreticilerin %82’sinin arazi büyüklüğü 200 dekardan küçüktür. %44’ü kendi arazisinde üretim yaparken, %56’sı kiracı ya da ortakçıdır.
Sulama ve Ortaklaşa Sistemler
Arazilerin sulama sorumluluğu sıklıkla “cenan” adı verilen köylü sulamacılara aittir. Bu kişiler ürünün yaklaşık %10’unu sulama ücreti olarak alırlar. Bazı köylerde su kaynakları ortak kullanılır; bu durumda sulama payı, arazi sahiplerinin hisselerine göre dağıtılır.
Ekonomik Rolü
Karacadağ pirinci, bölgede yaşayan çiftçiler için geçimlik tarım ürünüdür. Elde edilen ürün miktarı, çoğu zaman yalnızca yıllık hane tüketimini karşılayacak düzeydedir. Bazı üreticiler fazla ürünü pazara sunarak kısıtlı bir gelir elde eder. Ürün, yerel pazarlarda yüksek aroması ve geleneksel değeri nedeniyle tercih edilse de, geniş çapta pazarlanabilirlik açısından sınırlıdır.
Genetik Değer ve Islah Potansiyeli
Karacadağ çeltiği, saf bir çeşit değil, karışık yerel bir popülasyondur. Bu durum, genetik çeşitliliğin korunmasına ve ekolojik stres koşullarına (kuraklık, hastalık, düşük sıcaklık) karşı direnç geliştirilmesine olanak tanır. Özellikle sıcak, taşlık ve düşük besinli topraklarda gösterdiği yüksek adaptasyon kabiliyeti, onu yerel ıslah programlarında gen kaynağı olarak değerli kılar. Ayrıca, kimyasal girdilere olan düşük bağımlılığı, organik tarıma geçiş için uygun bir aday olmasını sağlamaktadır. Henüz resmi olarak kayıt altına alınmış “sertifikalı Karacadağ tohumluğu” bulunmamaktadır. Bu durum, hem genetik koruma hem de ticarileştirme açısından sınırlayıcıdır.


