Kea (Nestor notabilis), Yeni Zelanda'nın Güney Adası'na özgü, Strigopidae familyasından büyük, alpin habitatlara uyum sağlamış ve yüksek bilişsel kapasitesiyle tanınan bir papağan türüdür. Dünyada bilinen tek dağ papağanı olan Kea, davranışsal esnekliği, sosyal yapısı ve çevresel adaptasyonlarıyla ekolojik ve evrimsel araştırmalar için önemli bir modeldir.

Kea Papağanı (Pixabay)
Morfolojik Özellikler
Kea yaklaşık 48 cm uzunluğunda, erkek bireylerde 1 kg’a, dişilerde ise ortalama 800 gr’a kadar ağırlığa ulaşabilir. Her iki cinsiyet de zeytin yeşili tüylerle kaplıdır, ancak kanat altlarında dikkat çekici şekilde turuncu-kırmızı renkler bulunur. Gagası siyahımsı, uzun ve kıvrıktır; bu yapı yiyeceklerin işlenmesi ve çevreyle etkileşimde etkilidir. Erkeklerin gagası, dişilere kıyasla yaklaşık %12 daha uzundur. Erginliğe kadar genç bireylerin burun çevresi (cere), göz halkaları ve göz çevresi belirgin sarı renkte olup zamanla koyulaşır.
Dağılım ve Yaşam Alanı
Kea, yalnızca Yeni Zelanda'nın Güney Adası'nda yaşar ve yaklaşık 3,5 milyon hektarlık bir alana yayılmıştır. Başlıca dağılım alanı Güney Alpler boyunca uzanmakta olup montan ormanlardan subalpin ve alpin zonlara kadar geniş bir yelpazede görülür. Nadiren deniz seviyesine yakın alanlarda da rastlanır. Habitatı; doğal ormanlar, otlaklar, çalılıklar, kayalık alanlar ve insan yapılaşmasına yakın bölgeleri içerebilir.
Davranış ve Ekoloji
Kea yüksek zekâsı, oyun oynama eğilimi ve problem çözme yetenekleriyle dikkat çeker. Viyana Üniversitesi tarafından yürütülen çeşitli deneylerde, Kea'ların sosyal öğrenme, iş birliği ve araç kullanımı gibi ileri düzey bilişsel yetenekleri sergilediği gözlemlenmiştir. Özellikle "destek problemi" olarak bilinen deneyde, ödülün destek üzerinde olup olmadığını değerlendirmede başarılı olmuşlardır. Bazı bireylerin bu testlerde şempanzilerle kıyaslanabilir performans gösterdiği saptanmıştır.
Kea’lar sosyal türlerdir ve uzun süreli eşleşmeler ile gevşek yapılı gruplar oluştururlar. Ergin olmayan bireyler gruplar hâlinde dolaşır, bu da öğrenmeyi kolaylaştırır. Sosyal yapıları esnek olup, bireyler arası etkileşimlerde çeşitli sesli ve görsel sinyaller kullanılır. Kea'nın kanat altı tüyleri, UV ışık altında belirgin hale gelen görsel sinyaller taşır.

Kea Papağanı (Pexels)
Üreme
Kea, yer yuvalarında ürer ve monogam bir üreme sistemi benimser. Yuva alanları genellikle ağaç kökleri altı, kaya yarıkları ya da çürümüş kütükler gibi doğal oyuklardır. Üreme dönemi Temmuz-Ocak ayları arasında gerçekleşir; dişi 1 ila 5 arasında yumurta bırakır, ortalama ise 3 yumurtadır. Kuluçka süresi 22–24 gün sürer, yavrular 90–100 gün yuvada kalır. Tüm bakım dişi tarafından yapılırken, erkek dişiye besin sağlar.
Beslenme
Kea omnivor bir türdür. Diyeti; meyve, tohum, nektar, yaprak, böcek larvaları, çürük odun içinde bulunan kurtçuklar, leş ve zaman zaman kuş yavruları gibi çeşitli besinlerden oluşur. Özellikle avcılık sonrası geride kalan dağ keçisi, geyik ve koyun gibi hayvan leşlerinden de beslenirler. Nadiren, koyunların sırtlarına konup deri altındaki yağ dokularına ulaşmak için deriyi yırtarak beslenme davranışı gösterirler; bu davranış, 19. ve 20. yüzyılda Kea'ların yoğun şekilde avlanmasına neden olmuştur.
Koruma Durumu
Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), Kea’yı 2017 yılında "Tehdit Altında" (Endangered) kategorisine almıştır. Yeni Zelanda hükümeti tarafından da "Nationally Endangered" olarak sınıflandırılmıştır. Geçmişte yürürlüğe konan av ödülü uygulamaları (yaklaşık 150.000 birey öldürülmüştür) ve günümüzde süregelen tehditler (yırtıcı memeliler, kurşun zehirlenmesi, pestisitler ve habitat kaybı) nedeniyle popülasyon baskı altındadır. Son verilere göre toplam birey sayısının yaklaşık 6.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Van Klink ve Crowell’in yürüttüğü bir çalışmada, Otira bölgesinde yapılan 1080 pestisit uygulamaları sırasında kullanılan kuş kovucularının yetersiz olduğu ve 34 bireyden 5’inin (%14,7) zehirlendiği tespit edilmiştir.
Kültürel Önemi
Kea, Māori kültüründe taonga (manevi değeri olan hazine) olarak kabul edilir. Waitaha Māori halkı, Kea’yı pounamu (yeşim taşı) arayışlarında dağların koruyucusu olarak görmüştür. Buna rağmen, çiftçilere ait koyunlara zarar verdiği düşüncesi, Kea ile insan ilişkisini zaman zaman olumsuz etkilemiştir.


