Kırım Hanlığı’nın Moskova’yı ateşe vermesi, 24 Mayıs 1571 tarihinde Kırım Hanı I. Devlet Giray komutasındaki Kırım Tatar ordusunun Rusya’ya düzenlediği sefer sırasında gerçekleşen büyük bir tahrip ve yangın olayıdır. Bu tarihi hadise, Kırım Hanlığı’nın Rus Çarlığı’na karşı elde ettiği en etkili askeri başarılardan biri olarak kabul edilir.
Olayı Anlatan Temsili Görsel (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)
Tarihi Arka Plan
Altın Orda Devleti’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan hanlıklardan biri olan Kırım Hanlığı, Osmanlı Devleti'nin himayesinde yarı bağımsız bir şekilde hüküm sürmekteydi. Diğer yandan, Moskova Knezliği (prensliği), Kazan (1552) ve Astrahan (1556) hanlıklarını ortadan kaldırarak İdil (Volga) boyundaki Müslüman Türk varlığına son vermişti.
Osmanlı Devleti, 1569 yılında Astrahan’a askeri bir sefer düzenlemiş ancak çeşitli nedenlerle (ikmal sorunları, iklim şartları, Tatar iş birliğinin eksikliği) bu sefer başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bu durum üzerine Kırım Hanı Devlet Giray, 1571 yılında kendi inisiyatifiyle Moskova’ya sefer düzenleme kararı aldı.
1571 Moskova Seferi
Devlet Giray, büyük bir Tatar ordusu ile Mayıs 1571’de Moskova’ya yürüdü. Rus çarı IV. İvan’ın (Korkunç İvan) o dönemde güçlü bir orduyu sahaya sürecek durumda olmaması ve sınır savunmasının zayıflığı, seferin başarı şansını artırdı.
24 Mayıs 1571 tarihinde Kırım ordusu Moskova önlerine ulaştı ve şehrin varoşlarını ateşe verdi. Şiddetli rüzgarın da etkisiyle yangın kısa sürede yayıldı ve Moskova’nın neredeyse tamamı yandı.
Yangın sırasında Kremlin Sarayı çevresi de büyük zarar gördü; şehrin altyapısı çöktü, binlerce bina kül oldu, nüfusun büyük bir kısmı hayatını kaybetti ya da esir edildi. Rivayetlere göre yalnızca Moskova ve çevresinde ölü sayısı 100.000’e yakındı.【1】 18 gün süren yangın ve yağma sırasında Devlet Giray, Kremlin’i tahrip etti, Çar IV. İvan ise saraydan kaçarak hayatını kurtardı.
Askeri Başarı, Siyasi Sonuçsuzluk
Sefer, askeri anlamda kesin bir zaferdi. Devlet Giray, Osmanlı nezdinde büyük prestij kazandı ve kendisine “Taht Algan” ünvanı verildi. Osmanlı Padişahı II. Selim, bu başarıdan duyduğu memnuniyeti ifade ederek Devlet Giray’a övgü dolu bir name gönderdi. Ancak bu büyük askeri başarı, siyasi bir kazanıma dönüşmedi. 1572 yılında tekrar Moskova üzerine yürüyen Devlet Giray, bu kez hazırlıklı olan Rus ordusu karşısında büyük bir yenilgiye uğradı. Sonuçta 1571 Seferi, Kırım Hanlığı’nın Rusya’ya karşı kazandığı son büyük zafer olarak tarihe geçti.
1571 Moskova Seferi'nin, tarihsel olarak üç temel önemi vardır:
1. Askeri Başarı: Tüm şehir yangınla harap edilirken Rusya ciddi bir darbe almıştır.
2. Osmanlı-Kırım İttifakı: Osmanlı Devleti’nin, Rusya’ya doğrudan müdahalesi yerine Kırım Hanlığı’nı vekil kılması, klasik Osmanlı dış politika refleksini gösterir.
3. Rus Merkeziyetçiliğinin Güçlenmesi: Yangın ve yıkım, Çar IV. İvan’ın daha otoriter bir merkezi yönetim kurmasına bahane teşkil etmiştir.
Kırım Hanlığı’nın Moskova’yı ateşe vermesi, 16. yüzyılda Osmanlı-Kırım-Rus ilişkileri bağlamında askeri ve sembolik bir eylem olarak tarihteki yerini almıştır. Devlet Giray’ın Moskova’daki bu harekatı, Rusya’nın Orta Asya ve İdil-Ural bölgesindeki Türk-İslam varlığını sindirme sürecine verilen son büyük tepki olarak yorumlanmaktadır.