Kırklareli, Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara Bölgesi’nin Trakya kesiminde yer alan bir ildir. Doğusunda Karadeniz, batısında Edirne, güneyinde Tekirdağ, kuzeyinde ise Bulgaristan ile sınırı bulunur. Tarih boyunca Traklar, Persler, Makedonlar, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kırklareli, Osmanlı döneminde de önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Günümüzde tarım, sanayi ve ticaretin bir arada yürütüldüğü ilde, özellikle gıda ve tekstil sanayisi gelişmiştir. Karasal ve yarı nemli iklimin etkisi altında olan il, geniş ormanlık alanları, doğal gölleri ve kıyı şeridiyle dikkat çeker. Kültürel mirası arasında höyükler, tümülüsler, camiler ve Bizans dönemine ait yapılar yer alır.

Babaeski Cedid Ali Paşa Camii
Kırklareli’nin Tarihi
Kırklareli, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, stratejik konumu nedeniyle sürekli olarak farklı kültürlerin etkisi altında kalmış bir bölgedir. Neolitik Çağ’dan itibaren (MÖ 6000) yerleşim görülen ilde, Kalkolitik, Tunç ve Demir çağlarında da insan faaliyetleri yoğun olarak devam etmiştir.
İlk Yerleşimler ve Traklar
Bölgenin bilinen ilk sakinleri, Trakya genelinde olduğu gibi Traklar olmuştur. Traklar, Hint-Avrupa kökenli bir kavim olup, MÖ 2000’lerden itibaren Balkanlar’dan Anadolu’ya kadar geniş bir alanda yerleşim kurmuşlardır. Trak boyları, şehir devletleri ya da feodal beylikler halinde yaşarken, İskitler ve Yunan kolonileri gibi dış tehditlerle karşı karşıya kalmışlardır.
MÖ 513 yılında bölge, Pers Kralı I. Darius tarafından istila edilmiş ve Pers İmparatorluğu’nun Trakya Satraplığı içinde yer almıştır. Ancak bu hakimiyet uzun sürmemiş, Makedonya Kralı II. Filip (MÖ 4. yüzyıl) bölgeyi ele geçirmiştir. Makedonların ardından, Kırklareli Keltlerin (Galatlar) akınlarına maruz kalmış ve nihayet MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetine girmiştir.
Roma Dönemi
Roma İmparatorluğu döneminde Kırklareli ve çevresi, Trakya Eyaleti’nin bir parçası haline gelmiş ve ticaret yolları üzerinde önemli bir merkez olmuştur. MS 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce, bölge Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu toprakları içinde kalmıştır.
Bizans döneminde Saranta Ekklisies (Kırk Kilise) adıyla anılan şehir, Trakya’nın kuzey sınırını koruyan bir savunma hattı üzerinde bulunuyordu. Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) döneminde, bölgedeki surlar ve kaleler güçlendirilmiş, Vize ve Kıyıköy surları inşa edilmiştir. Ancak Bizans’ın gücü zamanla zayıfladıkça, bölge Ostrogotlar, Avarlar, Peçenekler ve Bulgarlar gibi göçebe toplulukların saldırılarına maruz kalmıştır. MS 441-447 yıllarında Hunların istilasına uğrayan Trakya ağır tahribat görmüş, Lüleburgaz, Filibe gibi kentlerle birlikte Kırklareli de zarar görmüştür.

Vize Antik Tiyatrosu
Osmanlı Dönemi
Kırklareli, 1362 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiştir. Sultan I. Murad Hüdavendigar döneminde, Osmanlı ordusunun Demirtaş Paşa komutasındaki kuvvetleri Bizans hâkimiyetindeki Kırk Kilise’yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Fetihten sonra bölge, Osmanlı’nın Balkanlar’a doğru ilerleyişinde bir üs haline gelmiştir.
Osmanlı yönetiminde, Kırklareli önceleri Vize Sancağı’na bağlı bir kasaba olarak yönetilmiş, daha sonra Edirne Vilayeti’nin bir sancağı haline getirilmiştir. Osmanlı döneminde şehirde camiler, hamamlar, bedestenler ve köprüler gibi birçok mimari yapı inşa edilmiştir. Özellikle Hızırbey Külliyesi, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Beyazıt Camii ve Arasta (Bedesten) gibi yapılar Osmanlı döneminden günümüze ulaşan önemli eserler arasındadır.
93 Harbi ve Balkan Savaşları
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında Kırklareli, Rus işgaline uğramış ve büyük zarar görmüştür. Savaş sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması (Yeşilköy Antlaşması) ile Bulgaristan Prensliği’ne bırakılan bölge, kısa süre sonra Osmanlılar tarafından geri alınmıştır.
1912-1913 Balkan Savaşları sırasında Osmanlı Devleti’nin ağır bir yenilgi almasıyla Bulgar ordusu, Kırklareli’ni işgal etmiştir. Ancak savaşın ikinci aşamasında Osmanlı kuvvetleri Edirne ile birlikte Kırklareli’ni de geri almıştır.
I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı
I. Dünya Savaşı (1914-1918) sonrası 1919’da Yunan ordusu tarafından işgal edilen Kırklareli, 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Türk topraklarına katılmıştır. 10 Kasım 1922’de şehir tamamen kurtarılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet’in ilanından sonra, Kırklareli 1924 yılında il statüsü kazanmıştır. Bu süreçte şehirde altyapı çalışmaları yapılmış, yeni devlet kurumları oluşturulmuş ve sanayi gelişmeye başlamıştır. Şehirde tarım, hayvancılık ve sanayi üretimi Cumhuriyet döneminde hızla gelişmiştir. 1980’lerden itibaren özellikle gıda ve tekstil sanayisi öne çıkmıştır.
Günümüzde Kırklareli, tarihi dokusunu koruyarak modernleşen, hem kültürel hem de ekonomik açıdan gelişen bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir.
Coğrafya
Kırklareli, Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan ve Marmara Bölgesi’nin Trakya kesiminde bulunan bir ildir. Doğusunda Karadeniz, batısında Edirne, güneyinde Tekirdağ, kuzeyinde ise Bulgaristan ile komşudur. Bulgaristan ile 180 km uzunluğunda kara sınırına sahiptir. Ayrıca 60 km uzunluğundaki Karadeniz kıyı şeridi ile Türkiye’nin kuzey kıyılarında önemli bir yer tutar.
Toplam yüz ölçümü 6.459 km² olan il, 203 metre rakıma sahiptir. İl merkezi ve güney kesimleri daha alçak ve düzlük alanlardan oluşurken, kuzey kesimleri Istranca Dağları ile yükselti kazanmaktadır.
Yer Şekilleri
Kırklareli’nin topografyası üç ana bölüme ayrılabilir:
Istranca Dağları (Yıldız Dağları):
İlin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan Istranca Dağları, Trakya’nın en önemli yükseltileri arasındadır. Bulgaristan sınırından başlayarak Karadeniz’e kadar uzanan bu dağların en yüksek noktası 1.031 metre ile Mahya Tepesidir. Istranca Dağları, ilin en önemli orman alanlarını oluşturur ve yer yer plato karakteri gösterir.
Ergene Ovası:
Kırklareli’nin güney kesiminde yer alan Ergene Ovası, daha düzlük ve tarıma elverişli alanlardan oluşmaktadır. Ergene Havzası içinde kalan bu bölge, ilin tarımsal üretim merkezi konumundadır.
Karadeniz Kıyı Şeridi:
Doğu sınırında İğneada ve Kıyıköy sahilleri, ilin Karadeniz’e açılan noktalarıdır. İğneada Longoz Ormanları, bu kıyı kesiminde yer almakta olup, Türkiye’de nadir görülen ekosistemlerden birini barındırmaktadır. Karadeniz kıyılarındaki kumsallar ve kıyı düzlükleri, ilin turizm potansiyelini artırmaktadır.
İklim
Kırklareli’nde karasal ve yarı nemli iklim özellikleri görülmektedir. İlin kuzey ve doğusunda Karadeniz iklimi, iç kesimlerinde ise karasal iklimin etkileri daha fazladır.
Kış aylarında Istranca Dağları ve iç kesimlerde sıcaklık sıfırın altına düşerken, yaz aylarında sıcaklık 30°C’nin üzerine çıkabilmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 12-14°C arasında değişmektedir.

Istrancalar
Yağış rejimi düzensizdir ve en fazla yağış sonbahar ve kış aylarında düşer. Yaz ayları ise kurak geçmektedir. Kırklareli’nin kuzeydoğusundaki Karadeniz kıyıları, iç bölgelere göre daha fazla yağış almaktadır.
Rüzgarlar genellikle kuzeyden esmekte, kışın sert kuzey rüzgarları nedeniyle sıcaklık oldukça düşebilmektedir. Karadeniz kıyıları ise yıl boyunca daha ılıman bir iklim özelliği göstermektedir.
Nüfus
Kırklareli’nin nüfusu 31 Aralık 2023 itibarıyla 377.156 kişi olarak belirlenmiştir. Bir önceki yıla göre 7.809 kişi artış göstermiştir.
İlde 190.769 erkek (%50,58) ve 186.387 kadın (%49,42) bulunmaktadır.
Yaş gruplarına göre nüfus dağılımı:
- 0-19 yaş: 78.514 kişi
- 20-39 yaş: 105.288 kişi
- 40-60 yaş: 108.691 kişi
- 60 yaş ve üzeri: 84.663 kişi
İlçelere göre nüfus dağılımı (2023):
- Kırklareli Merkez: 112.323 kişi
- Lüleburgaz: 155.670 kişi
- Babaeski: 46.595 kişi
- Demirköy: 9.656 kişi
- Kofçaz: 2.308 kişi
- Pehlivanköy: 3.400 kişi
- Pınarhisar: 17.738 kişi
- Vize: 29.466 kişi
Kırklareli’nin ortalama yaş değeri 40,8 olarak belirlenmiştir.
Nüfus büyüklüğü açısından Türkiye’de:
- 52. sırada yer almaktadır.
- Nüfus artış hızı sıralamasında 81 il arasında 20. sıradadır.
- Nüfus yoğunluğu bakımından 46. sırada bulunmaktadır.
Kırklareli’nin yıllık nüfus artış hızı binde 20,9 olarak kaydedilmiştir.
Kültür ve Turizm
Kırklareli, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması nedeniyle zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Osmanlı, Bizans, Roma ve Trak dönemlerine ait eserler, ilin kültürel dokusunu oluşturmaktadır. Ayrıca, doğa turizmi açısından da önemli alanlara sahiptir.
Kültürel Yapı
Kırklareli, Trakya bölgesine özgü geleneksel halk kültürü ile dikkat çeker. Geleneksel müzik, halk oyunları ve folklorik ögeler, Trakya'nın kültürel yapısında önemli yer tutar. Halk arasında Roman müziği ve davul-zurna eşliğinde oynanan oyunlar yaygındır. Ayrıca, Hıdırellez ve Mart Dokuzu (Nevruz) gibi geleneksel kutlamalar halen devam etmektedir.
Önemli Tarihi ve Kültürel Yapılar
Kırklareli’nde birçok tarihi yapı bulunmakta olup, bunların önemli bir kısmı Osmanlı ve Bizans dönemine aittir.
- Hızırbey Külliyesi (1383): Cami, hamam ve arastadan oluşan bir Osmanlı dönemi külliyesidir.
- Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi (16. yüzyıl): Lüleburgaz’da yer alan külliye, Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir.
- Vize Antik Tiyatrosu: Roma dönemine ait tiyatro, Trakya’daki en önemli antik kalıntılardan biridir.
- Aya Nikola Manastırı: Kıyıköy’de bulunan Bizans dönemine ait kaya manastırıdır.
- Kırklareli Atatürk Evi: Selanik’teki Atatürk’ün doğduğu evin birebir kopyası olarak inşa edilmiştir.
Turizm
Kırklareli, hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleri ile turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir.

İğneada Longoz Ormanları
Doğa Turizmi
- İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı: Avrupa’nın en büyük longoz (subasar) ormanlarından biridir. İçerisinde göller, sulak alanlar ve zengin bir ekosistem bulunmaktadır.
- Dupnisa Mağarası: Türkiye’nin en büyük mağaralarından biri olup, içinde yarasa kolonileri barındırmaktadır.
- Kıyıköy: Karadeniz kıyısında yer alan bir sahil kasabası olup, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile dikkat çeker.
- Kazandere ve Pabuçdere Baraj Gölleri: Doğa yürüyüşleri, piknik ve kamp için uygun alanlardır.
Deniz Turizmi
- İğneada ve Kıyıköy Plajları: Karadeniz kıyısında yer alan bu bölgeler, yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir.
Festivaller
- Kırklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Şenlikleri (Mayıs): Roman kültürünün önemli bir parçası olan Kakava şenlikleri, renkli dans ve müzik gösterileriyle kutlanmaktadır.
- Vize Tarih ve Kültür Festivali: Antik Vize kentinin tanıtımına yönelik kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.
- Pavli Panayırı (Pehlivanköy): Osmanlı döneminden beri devam eden geleneksel bir panayırdır.
Kırklareli, hem tarihî yapıları hem de doğal güzellikleriyle turizmin farklı alanlarında gelişme göstermeye devam etmektedir.


