Köken
Küp kelimesi, iki ayrı etimolojik kökene dayanmaktadır:
1. Klasik kullanım (içi boş, yuvarlak kap anlamında küp): Eski Türkçe kǖp biçiminden evrilmiştir. Bu sözcük, Farsçadaki kūb veya χumb (“büyük sıvı kabı”), Aramice/Süryanice gūb/gob (“gömülü büyük kap, sarnıç”), Akatça gubbu ve muhtemelen Hint-Avrupa kökenli Sanskritçe kumbhá, Eski Yunanca kúmbē, Latince cupa, Arapça cubb gibi çok sayıda eski dille eş kökenlidir. Antikçağ boyunca Ortadoğu ve Akdeniz havzasında yaygın olan bu kelime, genellikle içi sıvı dolu büyük kapları tanımlamak için kullanılmış, kökeni muhtemelen Ortadoğu’nun yerli dillerine dayanmaktadır.
2. Geometrik anlam (küp şekli): Fransızca cube sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Bu sözcük, Latince cubus (“zar, kübik nesne”) ve onun da kökeni olan Eski Yunanca kýbos ("zar, küp") kelimesinden türemiştir. Yunanca form, muhtemelen Sami dillerinden alınmıştır; orijinal anlamının “aşık kemiği” olduğu düşünülmektedir. Arapçadaki kaˁb ("topuk, aşık kemiği") sözcüğüyle de etimolojik paralellik taşır.
Bu iki farklı köken, Türkçede hem kap olarak "küp" hem de şekil olarak "küp" anlamlarını karşılamakta kullanılır.
Kullanım Alanları
- Geleneksel mutfak ve ziraat: Toprak veya seramikten yapılmış, su, yağ, sirke ya da şarap gibi sıvı maddelerin saklandığı büyük kapları tanımlamakta kullanılır
- Arkeoloji ve tarih: Antik yerleşimlerde bulunan gömülü seramik kaplar için kullanılır.
- Geometri ve eğitim: Matematikte üç boyutlu düzgün altı yüzlü cismi (altı karesi olan şekli) tanımlamak için kullanılır.
- Mecaz anlamda: "Küp dolusu" gibi deyimlerde bolluk, yüklü miktar ya da değerli şeylerin çokluğu anlamında mecazi şekilde kullanılır.
- Gıda sektörü: Tuz, peynir veya şeker gibi maddeler için "küp" terimi sıkıştırılmış katı formu belirtmekte kullanılır.




