Kurul Kalesi, Ordu ili Altınordu ilçesi Bayadı Köyü sınırları içerisinde, şehir merkezine yaklaşık 13 kilometre mesafede yer alan bir arkeolojik ve doğal sit alanıdır. Deniz seviyesinden 571 metre yükseklikte, Melet Irmağı vadisine hâkim sivri bir kaya üzerine kuruludur. Kale, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda sırt boyunca uzanan bir yerleşime sahiptir. Kurul Kalesi’ne ulaşım yaya ve araçla sağlanabilmekte, alan içinde farklı kotlardaki mekânlar arasındaki geçiş, arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan yüzlerce basamaklı merdiven sistemiyle mümkün olmaktadır. Bölgedeki topoğrafya, ani yükseklik farkları ve eğimli arazi yapısıyla karakterize edilmiştir.

Kurul Kalesi (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihsel Süreç ve Helenistik Dönem Yerleşimi
Kurul Kalesi’nde ilk arkeolojik kazılar 2010 yılında Ordu Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt’un bilimsel danışmanlığında başlatılmış ve sonraki yıllarda da sürdürülmüştür. Bu çalışmalar, Karadeniz Bölgesi'nin ilk bilimsel kazıları olma özelliğini taşır. Kazılar sonucunda, kale yerleşiminin M.Ö. 3. yüzyıla kadar gittiği, ancak kale işlevi kazanmasının M.Ö. 1. yüzyıl başlarında Pontos Krallığı'nın son hükümdarı VI. Mithradates döneminde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Kale, bu dönemde savunma amaçlı bir garnizon olarak inşa edilmiş, aynı zamanda dinsel ve idari işlevler üstlenmiştir. Pontos Krallığı'nın Roma ile olan çatışmalarının ardından kale terk edilmiş ve yaklaşık 2000 yıl boyunca kullanılmamıştır.
Mimari Yapılar ve Buluntular
Kurul Kalesi, ortalama 2,5 metre kalınlığında taş surlarla çevrilmiştir. Yerleşim, İç Kale (zirve) ve Kuzeydoğu Teras olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Bu iki bölüm, birbirine koridor biçiminde bağlanan geçiş alanları ve giriş kapılarıyla ilişkilidir. Alan içerisinde depo yapıları, dini mekânlar ve askeri amaçlı odalar tespit edilmiştir. Ana ulaşım güzergâhının bir parçası olan ve anakaya içine oyulmuş 426 basamaklı tünel (dehliz), mimari açıdan dikkat çeken yapılardandır. Tünelin sonunda su sarnıcı olduğu düşünülen doğal bir kaya çanağı yer alır.
Heykeltıraşlık Eserleri ve Diğer Arkeolojik Bulgular
Kurul Kalesi’nde yürütülen kazılarda çok sayıda pişmiş toprak kiremit, seramik parça, metal eşya, sikke ve mimari eleman dışında, özellikle Helenistik döneme tarihlenen önemli heykeller ortaya çıkarılmıştır. 2016 yılında ana giriş kapısında bulunan yaklaşık 110 cm boyunda ve 200 kg ağırlığındaki mermer Kybele heykeli, Anadolu'da orijinal yerinde bulunan ilk örneklerden biri olması açısından önemlidir. Ayrıca Dionysos ve Pan figürleri, keçi biçimli ritonlar, Apollon figürini, Herme ve kartal betimlemeleri, bronz anahtarlar, oniks taşından kadın başı kolye, ok ve mızrak uçları, kandiller ve diğer küçük buluntular ele geçirilmiştir.

Arkeolojik Bulgular (Türkiye Kültür Portalı)
Koruma Statüsü ve Sit Alanı Özellikleri
Kurul Kalesi, hem I. derece arkeolojik hem de I. derece doğal sit alanı statüsüne sahiptir. Alan içerisinde yürütülen kazı ve koruma faaliyetleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Alanın doğu sınırında Melet Irmağı yer alırken, çevresinde doğal bitki örtüsü ve ormanlık alanlar mevcuttur. Arkeolojik kazı alanı dışında kalan bölgelerde doğal ve bozulmamış peyzaj korunmuştur.
Rekreasyonel ve Turistik Potansiyel
Kurul Kalesi’nin doğal ve kültürel değerleri, rekreasyonel kullanım açısından da değerlendirilmiştir. Gülez yöntemi kullanılarak yapılan analizde, alanın rekreasyon potansiyeli %55 düzeyinde uygun olarak belirlenmiştir. Peyzaj değeri (%21), iklim (%15) ve ulaşılabilirlik (%14) ortalamanın üzerinde; ancak rekreatif kolaylık (%7) ortalamanın altındadır. Alan, hâlen devam eden kazı çalışmaları ve doğal yapısı nedeniyle kısıtlı düzenlemelere sahip olmakla birlikte, yürüyüş parkurları ve seyir terasları gibi yapılandırılmış alanlara da sahiptir.
Kurul Kalesi, Karadeniz Bölgesi'nin arkeolojik ve tarihi mirasını temsil eden özgün bir yerleşim alanıdır. Helenistik dönemde Pontos Krallığı'nın askeri ve dini stratejilerinde rol oynayan bu yapı, kazılar sonucunda elde edilen buluntular ve korunmuş mimarisi ile bölgenin tarihsel gelişimi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Yerleşim, hem bilimsel çalışmalar hem de kültürel mirasın korunması açısından önemini korumaktadır.


