Tanım
İsim.
- Kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü.
- Fazla değer kaybetmeden paraya dönüştürülebilecek varlıklar.
- Alışkanlık.
Köken
Latince "liquidus" kelimesinden türetilmiştir ve "sıvı" anlamına gelir. Bu köken, bir varlığın likiditesinin, sıvı maddelerin akışkanlığına benzetilerek tanımlanmasına yol açmıştır.
Kullanım Alanları
- Finans: Bir şirketin veya bireyin nakit ve kolayca nakde dönüştürülebilir varlıklarının toplamı olarak finansal likidite kullanılır.
- Bankacılık: Bankaların, müşteri taleplerine cevap verebilmek için ellerinde bulundurdukları nakit veya nakde çevrilebilen varlık miktarını ifade eder.
- Ekonomi: Ekonomik büyüme, likidite seviyelerine bağlı olarak değişebilir. Yüksek likidite, ekonomideki paranın kolayca dolaşmasını sağlar.
Örnek Cümleler
- Şirket, kısa vadeli borçlarını ödemek için yüksek likiditeye sahip varlıklarını satmak zorunda kaldı.
- Finansal kriz sırasında, bankaların likidite sorunları ciddi ekonomik zorluklara yol açabilir.
- Yatırımcılar, yatırım yaparken varlıkların likidite seviyelerini dikkate almalıdır.
Alt Anlamlar ve Yan Anlamlar
- Piyasa Likiditesi: Bir piyasanın, varlıkların ne kadar hızlı ve kolay alınıp satılabildiğini belirten likidite seviyesi.
- Varlık Likiditesi: Bir varlığın nakde dönüştürülme kolaylığı ve hızı.
- Likidite Krizi: Piyasada yeterli miktarda nakit bulunmaması durumu.
- Likidite Yönetimi: Bir şirketin, kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için likidite seviyelerini kontrol etme süreci.
İlgili Terimler
- Nakit
- Finansal Piyasalar
- Borç
- Yatırım
- Dönüştürülebilir Varlık













.gif&w=256&q=75)