KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Mankurtlaştırma

Genel Kültür+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
Ekran görüntüsü 2025-03-24 092125m.png

Mankurtlaştırma kavramı, kökeni Orta Asya efsanelerine dayanan ve Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel  adlı romanı ile geniş kitlelerce tanınan derin anlamlı bir metafordur. Hem tarihi kökenleri hem de günümüz sosyolojik ve psikolojik yorumları açısından oldukça kapsamlı bir konudur.

Mankurt Efsanesinin Kökeni

Mankurtlaştırma kavramı, Orta Asya’da yaşayan eski Türk ve Moğol topluluklarının aktardığı bir efsaneye dayanır. Efsaneye göre, düşman bir kabile tarafından esir alınan kişiler üzerinde uygulanan acımasız bir işkence yöntemiyle bireylerin hafızası silinir ve kimlikleri yok edilirdi.

Efsaneye Göre Mankurtlaştırma Süreci

Bu süreçte esir alınan kişinin başı kazınır ve kafasına ıslak deve derisi geçirilirdi. Daha sonra bu kişi elleri ve ayakları bağlanarak güneşin altında, çölde günlerce bekletilirdi. Deve derisi kurudukça büzüşür ve esirin kafasını adeta mengene gibi sıkarak dayanılmaz bir acı verirdi. Bu süreç sırasında:

  • Kafa derisi hava almadığı için deride enfeksiyon oluşur.
  • Deve derisi sıkıştıkça sinir uçları zarar görür ve kişi dayanılmaz baş ağrıları yaşar.
  • Ağrı ve acının etkisiyle kişi giderek bilinç kaybı yaşar.

Bu işkence sürecinin sonunda esirin hafızası tamamen silinir ve kim olduğunu, geçmişini, ailesini, hatta kendi adını bile hatırlamaz hale gelirdi. Artık o kişi, yalnızca kendisine emredilenleri yapan bir köleye dönüşürdü. Bu zihinsel ve ruhsal yıkımın ardından, kişi kendisini esir alanların tam kontrolü altına girerdi. Bu kişilere "mankurt" denirdi.

Mankurt, geçmişini hatırlamadığı için ailesine veya milletine karşı herhangi bir bağlılık hissetmez ve kendisine ne emredilirse onu yapardı. Hatta bazı rivayetlerde, annesinin onu bulup kim olduğunu hatırlatmaya çalışması üzerine mankurtun, annesini bile öldürdüğü anlatılır.


Mankurtlaştırılan Birey (Temsili)

Cengiz Aytmatov ve "Mankurt" Metaforu

Cengiz Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel adlı romanında bu efsaneyi modern bir metafor olarak kullanarak kimlik kaybı, kültürel yozlaşma ve toplumun belleksizleştirilmesi gibi konulara dikkat çekmiştir. Romanda, mankurtlaştırma yalnızca bireysel bir hafıza kaybı değil, aynı zamanda toplumsal hafızanın ve kültürel değerlerin yok edilmesi anlamında ele alınır.

Aytmatov’un eserinde, mankurtlaştırma bireyin yalnızca fiziksel köleleştirilmesi değil, onun düşünce yapısının ve özgür iradesinin tamamen yok edilmesi olarak anlatılır. Mankurt, kim olduğunu ve geçmişini unuttuğu için kendisine verilen emirleri sorgulamadan yerine getirir ve bu durum, insanların nasıl kontrol altına alındığını simgeler.

Mankurtlaştırma'nın Sosyolojik ve Psikolojik Anlamı

Mankurt kavramı, zamanla efsanevi boyutundan çıkarak toplumsal ve bireysel analizlerde sıkça kullanılan bir metafor haline gelmiştir.

Kültürel Yozlaşma ve Kimlik Kaybı

Mankurtlaştırma, bir toplumun kendi kültürel değerlerinden, dilinden ve tarihinden koparılmasını ifade eder. Özellikle emperyalizm, sömürgecilik ve baskıcı ideolojiler bağlamında bu kavram sıkça kullanılır.

Örneğin;

  • Bir milletin kendi dilini unutup yalnızca baskın kültürün dilini konuşmaya başlaması
  • Kendi tarihini ve kimliğini unutarak başka kültürlere özenmesi
  • Geleneksel değerlerin terk edilip yabancı kültürlerin sorgusuzca benimsenmesi

bu kavramın modern yorumlarında öne çıkan durumlardır.

Psikolojik Yıkım

Bireysel düzeyde mankurtlaştırma, bireyin kendi kimliğinden koparılması, geçmişini ve benliğini unutarak yalnızca dışarıdan yönlendirilir hale gelmesi anlamında kullanılır. Psikolojik açıdan bu durum:

  • Travma,
  • Zorla dayatılan ideolojiler,
  • Sürekli baskı ve manipülasyon sonucunda bireyin özgün düşünme yetisini kaybetmesi gibi durumlarla ilişkilendirilebilir.

Modern Dünyada Mankurtlaştırma

Günümüzde "mankurtlaştırma" kavramı, özellikle medya, eğitim politikaları ve kültürel dayatmalar bağlamında ele alınmaktadır.

  • Medyada Mankurtlaştırma: İnsanların sürekli olarak belirli propaganda ve içeriklere maruz kalarak kendi düşünce yapılarından uzaklaştırılması.
  • Eğitimde Mankurtlaştırma: Tarihsel ve kültürel mirasın yeterince öğretilmeyerek yeni nesillerin kimliksiz ve bilinçsiz yetiştirilmesi.
  • Tüketim Kültürü: Bireylerin sürekli olarak tüketime yönlendirilip düşünsel derinlikten uzaklaştırılması da bu bağlamda değerlendirilebilir.


Mankurtlaştırma, yalnızca geçmişteki bir işkence yöntemi değil, aynı zamanda kimliksizleşme, kültürel yabancılaşma ve bireyin düşünsel iradesinin yok edilmesi gibi çok katmanlı bir anlam taşır. Cengiz Aytmatov’un bu kavramı edebiyata kazandırması, birey ve toplum ilişkilerini anlamada önemli bir bakış açısı sunar.

İster bireysel kimliğin korunması ister toplumsal değerlerin yaşatılması açısından mankurtlaşma kavramı, insanın geçmişini, kültürünü ve benliğini koruma çabasının önemini vurgulayan güçlü bir metafor olarak değerlendirilebilir.

Kaynakça

Aytmatov, Cengiz. Gün Olur Asra Bedel. İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1980.


Erdoğan, Ertuğrul. “Mankurt ve Hafıza Kaybı Üzerine Bir İnceleme.” Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 28 (2015): 121–138.


Karaca, Seyit. “Cengiz Aytmatov’un ‘Gün Olur Asra Bedel’ Romanında Mankurtlaştırma Metaforu.” Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi 35 (2007): 45–60.


Kafesoğlu, İbrahim. Türk Milli Kültürü. İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1984.


Ögel, Bahaeddin. Türk Mitolojisi: Kaynakları ve Açıklamalarıyla Destanlar. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1971.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarElyesa Köseoğlu23 Mart 2025 16:19
Katkı Sağlayanlar
Katkı Sağlayanları Gör
Katkı Sağlayanları Gör
KÜRE'ye Sor