Tanım
Minare, isim (Arapça: Menāre)
- Camilerde ezan okumak, sela vermek ve cemaati ibadete çağırmak için yapılan, uzun ve ince yapı.
Köken
Arapça "menāre" (منارة) kelimesinden türemiştir. Türkçeye İslamiyet'in kabulüyle birlikte geçmiştir.
Kullanım Alanları
Mimarlık: Namaza çağrı, camilerde yüksek bir yapıda bulunan minarelerden yapılmaktadır. Bu yapıların inşası, ibadethanelere gelenlerin ezanı duyabilmesi amacıyla ilk olarak İslamiyet’in erken dönemlerinde, teknolojinin henüz gelişmediği zamanlarda başlamıştır. Minareler, 20. yüzyılın ilk yarısına kadar, ezanın uzak mesafelerden işitilmesini sağlamak için önemli bir işlev görmüştür.
Örnek Cümleler
- "Selimiye Camii’nin dört minaresi, Osmanlı mimarisinin zarafetini yansıtır."
- "Minarenin şerefesine çıkan müezzin, ezanı okurken caminin bahçesi sessizliğe büründü."
- "Sokak kapısını çalarken minarede akşam ezanı okunuyordu." - Yusuf Ziya Ortaç 【1】
Atasözleri ve Deyimler
- Doğruluk minarede kalmış onun da içi eğri (Atasözü): Dışarıdan doğru ve dürüst görünen birçok insan vardır ki, iç yüzlerini bilenler onların aslında ne kadar düzenbaz olduklarını fark eder.
- Minareyi çalan kılıfını hazırlar (Atasözü): kolay kolay gizlenemeyecek kadar büyük bir yolsuzluğu yapan kimse, sorumluluktan kurtulma yollarını önceden düşünür.
- Minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır (Atasözü): Önemli bir işin içinde yer almayan kişiler, o işin kolayca ve kendiliğinden gerçekleştiğini düşünürler.
- Minare gibi (Deyim): Boyu uzun bir kimse için kullanılır.
İlgili Terimler
- Minare boyu
- Minareci
- Minarecik
- Minarecilik
- Minaregölgesi
Selimiye Camii minaresi (Fotoğraf: Rabeh Friha, unsplash.com)