Nardugan Bayramı, bazı Türk toplulukları arasında kış döneminde kutlanan yeni yıl bayramıdır. Yaklaşık olarak 3200 yıldır süregelen bu bayram, güneşin yeniden doğuşunu, gecenin kısalmasını ve gündüzün uzamasını simgeler. Adı, Moğolca “nar” (güneş) ve Türkçe “tugan” (doğan) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş olup "yeni Güneş" veya "yeni yılın doğuşu" anlamına gelir. Nardugan doğanın döngüsünü, toplumsal birlik ve bereket dileklerini yansıtan ritüellerle kutlanır.
Nardugan Bayramı tarih boyunca Orta Asya ve Anadolu topraklarında Türk toplulukları tarafından kutlanmıştır. Göçler, farklı dinlerin kabulü ve kültürel etkileşimler nedeniyle bazı bölgelerde unutulmuş olsa da günümüzde Türkiye’de özellikle Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gündoğan beldesinde 2010 yılından itibaren şenlik olarak yeniden yaşatılmaktadır.

Nardugan Bayramı ile İlgili İllüstrasyon (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Tarihsel Arka Plan
Türkler, tarih boyunca çeşitli din ve inanç sistemlerinin etkisi altında yaşamışlardır. İslamiyet öncesi dönemde Gök Tanrı inancı, şamanizm, tabiat ve atalar kültü ön planda iken Budizm, Maniheizm, Musevilik ve Hristiyanlık gibi dinler de benimsenmiştir. Bu çok yönlü inanç yapısı, Nardugan Bayramı’nın temelini oluşturan güneş ve ay kültlerini, Ülgen ve Erlik figürleri ile doğa olaylarının ritüelleştirilmesini şekillendirmiştir.
Göktürkler ve Uygurlar döneminde güneş ve ay, mitolojik semboller olarak kabul edilmiştir. Güneş, iyiliği ve bereketi temsil ederken ay geceyi ve gizemi simgeler. Kötü ruhlarla yapılan savaş, gece ve gündüzün mücadelesi olarak yorumlanmış ve bu mücadele Nardugan ritüellerinde sembolik bir biçimde kutlanmıştır.
Etimoloji ve Topluluklara Göre Adlandırmalar
Nardugan kelimesi, farklı Türk topluluklarında değişik biçimlerde adlandırılmıştır. Tatarlar bu bayrama Koyaş Tuğa, Udmurtlar ve Mişer Tatarları Raştua veya Zırizyalar, Çuvaşlar Nardava, Mokşalar Nartavan veya Nartukan, Başkurtlar ise Nardvan adını vermişlerdir. Genel olarak Nardugan veya Mardugan şeklinde de anılmaktadır.【1】 Bu farklı adlandırmalar Türklerin göçebe yaşam tarzı ve geniş coğrafyadaki yayılımına bağlı olarak ortaya çıkmıştır.
Nardugan Bayramı'nın Anlamı
Nardugan Bayramı özellikle kış gün dönümü ile ilişkilidir. Yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta gece Erlik, gündüz ise Ülgen figürleri ile sembolize edilir. Gecenin sonunda güneşin zaferi kutlanır ve yeni yılın başlangıcı olarak ayın ilk dolunayı ile bayram coşkusu başlar. Bu kutlamalar, doğanın yeniden canlanması, verimlilik ve bereket dileklerinin yanı sıra toplumsal dayanışmayı ve aile bağlarını güçlendiren ritüelleri içerir.
Nardugan Bayramı'nın Kutlanması
Hazırlıklar
Bayram öncesinde evler temizlenir ve özel yemekler hazırlanır. Aileler birlikte yemek yiyerek kutlamaya hazırlanır. Katılımcılar en güzel ve temiz kıyafetlerini giyer, toplumsal birlik ve kutlamanın coşkusunu yansıtır.
Hayat Ağacı / Akçam / Ülgen Ağacı
Kutlamaların merkezinde Akçam adı verilen ve Hayat Ağacı veya Ülgen Ağacı olarak bilinen bir ağaç bulunur. Bu ağaç, dilek ve duaların asılması için süslenir ve Tanrı Ülgen’e sunulacak hediyelerin konduğu bir merkez olur. Katılımcılar, ağacın dallarına bant ve kumaş bağlayarak dileklerini iletir. Akçam ağacı Sibirya, Altay ve Ural-Altay bölgelerinde baskın olup Türk topluluklarının yaşadığı coğrafyalarda yaygındır. Kutlamalarda estetik ve ritüelistik bir değere sahiptir.
Tarihsel ve ekolojik veriler Nardugan kutlamalarında kullanılan Akçam ağacının çoğunlukla Abies sibirica türüne ait olabileceğini göstermektedir. Palinolojik araştırmalar, Abies sibirica türünün yaklaşık 8500 yıldır bölgedeki baskın ağaçlardan biri olduğunu göstermektedir. Ağacın beyazımsı-yeşil rengi ve iğne yapraklı özellikleri, Türkler tarafından hayat ağacı olarak sembolize edilmesinde rol oynamıştır.【2】

Akçam (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur.)
Ritüeller ve Semboller
Katılımcılar gruplar hâlinde şarkılar söyler ve Akçam etrafında dans eder. Kadınlar ve genç kızlar, keçe benzeri bantlar hazırlar ve üzerine hayat ağacı motifleri işleyerek dileklerini asarlar.【3】 Erlik figürü kötü olarak bilinse de bu özel gecede hediyeler getirir ve iyi niyet simgesi olarak kutlamalara katılır. Erlik kaftan, başlık, kuşak ve deri çizmeler gibi eski Türk giysilerini giyer. Gün ışığının geceyi yendiği günlerde Akçam dallarına dua dilekleri asılarak süslenir ve Akçam’ın altına bırakılan hediyeler ve dilekler Ülgen’in kabul ettiği inancıyla bayramın ana ritüelini oluşturur.【4】
Nardugan Bayramı yalnızca bir yeni yıl kutlaması değil aynı zamanda doğanın döngüsü, iyilik ve kötülüğün mücadelesi, bereket ve toplumsal dayanışma gibi çok boyutlu sembolleri içerir. Gece ve gündüzün mücadelesi, Erlik ve Ülgen figürleri aracılığıyla insanlara aktarılan bir mitolojik anlatıdır. Akçam ağacına asılan dilekler ve hediyeler, Tanrı Ülgen’e ulaşan ritüeller kutlamanın merkezî unsurunu oluşturur.
Zamanlama ve Takvim Bağlantısı
Bayram, her yıl 22 Aralık’ta kutlanır. Bu tarih, en uzun gecenin yaşandığı kış gün dönümü olarak kabul edilir. Kutlamalar, ayın ilk dolunayı ile yeni yılın başlangıcına denk gelecek biçimde gerçekleştirilir.
Coğrafi Yayılım ve Topluluklar
Nardugan Bayramı, tarih boyunca geniş bir coğrafyada ve farklı topluluklar arasında kutlanmıştır. Günümüzde Tatarlar, Başkurtlar, Çuvaşlar ve Karaçay-Malkar halkları bayramı yaşatmaktadır. Türk topluluklarının yanı sıra tarihsel olarak İran toplulukları, Besarabya Ermenileri ve Komi halkı arasında da Nardugan gelenekleri görülmüştür. Türkiye’de ise Bodrum’un Gündoğan beldesinde 2010 yılından itibaren festival biçiminde ve şenlik havasında kutlanmaktadır. Kutlamalarda şenlik ateşi yakılır, yöresel oyunlar oynanır ve halk danslarıyla geleneksel coşku yaşatılır. Kadınlar rengârenk basma kıyafetleri ile katılır ve kumaş ile bez parçaları sembolik olarak Akçam ağacına bağlanır.
Bodrum-Gündoğan'da Nardugan Bayramı Kutlaması, 2024 (Bodrum Kent TV)
Noel ve Nardugan
Nardugan Bayramı, biçim ve ritüel açısından günümüzde kutlanan Noel Bayramıyla benzerliğe sahip olmakla birlikte bazı farklılıkları da bulunmaktadır. İki kutlama da ağaç süsleme, hediyeler, şarkılar ve dans etrafında şekillenir. Farklılık, Nardugan’ın Ülgen ve Erlik figürlerine dayalı olmasıdır; Noel ise Hristiyan inancıyla ilişkili bir bayramdır. Avrupa’ya Nardugan geleneğinin Hunlar aracılığıyla yayılmış olabileceği ve Noel’deki ağaç süsleme geleneğinin kökenine katkıda bulunmuş olabileceği tartışılmaktadır.【5】
Kutlamaların Sembolik Yönleri
Nardugan Bayramı, yalnızca bir yeni yıl kutlaması değil aynı zamanda doğanın döngüsü, iyilik ve kötülüğün mücadelesi, bereket ve toplumsal dayanışma gibi çok boyutlu sembolleri içerir. Gece ve gündüzün mücadelesi, Erlik ve Ülgen figürleri aracılığıyla insanlara aktarılan mitolojik bir anlatıdır. Akçam'a asılan dilekler ve hediyeler, Tanrı Ülgen’e ulaşan ritüeller kutlamanın merkezî unsurunu oluşturur.
Türk Kültüründe Kışın ve Yeni Yılın Simgesi: Ayaz Ata
Ayaz Ata, Türk toplumlarında Nardugan Bayramı törenlerine liderlik eden bilge ve yaşlı bir figürdür. Kış döneminde insanlara yardım eden, iyilikte aracılık eden ve soğukların bitmesini sağlayan bir kişilik olarak kabul edilir. Ayaz Ata, tören sırasında en görkemli elbiselerini giyer ve hediyelerin Tanrı Ülgen’e sunulmasına önderlik eder. Yaşlı olması nedeniyle ona yardımcı olarak genellikle torunu yaşında bir kız görevlendirilir. Bu kişi gerçek torunu olabileceği gibi yaşça uygun başka biri de olabilir. Kuzey Türklerinde Ayaz Ata, 22 Aralık’tan sonra ortaya çıkar ve kutlamalar 1 Şubat’a kadar devam eder.
Ayaz Ata, Özbekçede Ayoz Bobo veya Ayaz Ota, Kırgızca ve Kazakçada Ayaz Ata olarak adlandırılırken Başkurt lehçesinde Kış Babası ve torunu Kar Güzeli, Tatar kültüründe ise Qış Babay ve torunu Kar Kızı olarak bilinir. Türk mitolojisinde Ayaz Ata kültürü, şamanlar aracılığıyla kış dönümünü kutlama ritüellerinde yer almıştır. Ayaz Ata’nın bindiği kızaktaki altı ayak, Ülker burcunun altı yıldızı ve göğün altı deliğini temsil eder. Ayaz Ata, Türklerde Ay Tanrısı ile iletişim kurarak soğukların bitmesi için aracılık yapar.
Eleştiriler
Ayaz Ata ve Nardugan Bayramı’nın varlığını kabul eden görüşlerin yanı sıra bu konuda farklı değerlendirmeler de bulunmaktadır. Örneğin Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Türk kültüründe Ayaz Ata adlı bir mitolojik unsurun ya da Nardugan Bayramı'nın bulunmadığını ileri sürmektedir. Ona göre uzun yıllar Hristiyan kültürü altında kalmış Türk toplulukları bulunsa da Çuvaş ve Gagavuz gibi Hristiyan Türk topluluklarında dahi Ayaz Ata figürüne rastlanmamaktadır. Ayrıca İslamiyet öncesi Türk tarihi döneminde Ayaz Ata veya Nardugan ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığını belirterek bu geleneklerin tarihsel kökenine yönelik eleştirel bir yaklaşım sunmaktadır.【6】


