Nur, Mustafa Kutlu tarafından kaleme alınan ve bireysel manevî arayışı merkezine alan bir çağdaş Türk romanıdır. Eser, modern şehir hayatının karmaşasında varoluşsal sorulara cevap arayan genç bir kadının, Nur’un içsel ve tasavvufi yolculuğunu konu edinir. Roman, yazarın karakteristik üslubuyla, sade ve derinlikli bir anlatım çerçevesinde şekillenmiştir.
Konu
Roman, mimar olan Sinan’ın, Şeyh Vefa Camii’nde Nur adında genç ve güzel bir kadınla tanışmasıyla başlar. Nur da bir mimardır ve ünlü bir iş insanı olan babası İskender Bey’in şirketinde çalışmaktadır. Aynı zamanda annesi Dilber ile Avrupa’da geçen çocukluğu boyunca yalnızlık çeken Nur, Şeyh Vefa’nın soyundan geldiğine inanmakta ve bu kökenin izini sürmektedir. Maneviyata ve tasavvufa ilgisi her geçen gün artan Nur, bir mürşit arayışına girer ve İstanbul’dan başlayarak Bursa ile Konya’yı kapsayan bir arayış yolculuğuna çıkar.
Sinan, zamanla Nur’a âşık olur; ancak Nur, dostane duygularla yetinmektedir. Onun asıl hedefi dünyevi aşklardan uzak, ruhani bir anlam arayışıdır. Aralarındaki ilişki, derin ama platonik bir dostluk olarak sürer. Sinan’ın ailesiyle ilgili sorumlulukları da bu dostluk içinde yer alır: Kız kardeşi Çiçek böbrek hastasıdır; abisi Cemil ise cezaevindedir. Nur, bu zorluklara içtenlikle ortak olur.
Nur, Eleni adında yaşlı bir kadının terk edilmiş tarihi evini görüp restore ettirmek ister ve bu işi Sinan’a önerir. Sinan, önce tereddüt etse de Nur’un maddi desteğiyle evi inşa etmeye başlar. Ancak inşaat sürerken Nur aniden ortadan kaybolur. Daha sonra Nur’un Karaman’da bir tekkede, aradığı şeyhi bularak derviş hayatına başladığı anlaşılır.
Tekkede bir süre kalan Nur, şeyhinden izin alarak ayrılır ve Sinan’ın kız kardeşi Çiçek’e böbreğini bağışlamaya karar verir. Bu özverili davranışı, onun manevî arayışının son halkası olur. Ne var ki ameliyat sonrasında Nur, Sinan’ın ellerinde hayata gözlerini yumar.

Nur Karakteri (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur)
Karakterler
Nur: Genç bir mimar. Yalnızlık, annesinin ilgisizliği ve babasının meşguliyeti nedeniyle içine kapanmış, tasavvufa yönelmiş manevi bir yolcudur. Sonunda kendini adadığı içsel arayışta hayatını başkaları için feda eder.
Sinan: Nur’a âşık olan, mimar ve sorumluluk sahibi bir genç. Aşkını ifade edemez; ancak sadakatiyle Nur’un hayatında önemli bir yer edinir.
İskender Bey: Nur’un babası. Başarılı bir iş adamı olmasına rağmen kızına yeterince yakın olamamıştır.
Dilber: Nur’un annesi. Avrupa’da yaşarken Nur’u ihmal etmiştir.
Cemil Abi: Sinan’ın hapisteki abisi. Nur ve Sinan tarafından ziyaret edilir.
Çiçek: Sinan’ın böbrek hastası küçük kız kardeşi. Nur’un organ bağışıyla hayata tutunur.
Tema
Nur, bireyin yalnızlık duygusu, aile içi boşluklar, modern yaşamın getirdiği ruhsal yorgunluk ve tasavvufi bir arınma arayışını işler. Nur karakteri, hem bedensel hem de ruhsal anlamda bir "verme" hâliyle, klasik âşık-mecnun ilişkisini tersine çeviren, kendi yolunu kendi çizen bir kadın portresi sunar. Roman, maddi dünyanın sığlığına karşı içsel derinliği ve inanç yolculuğunu vurgular.


