logologo
sb-image
Nurhan Atasoy
Genel Kültür+2 Daha
Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Osmanlı sanatı ve kültürü üzerine yaptığı özgün araştırmalarla Türkiye’de sanat tarihi disiplininin gelişimine katkıda bulunmuştur. Çocukluğundan itibaren şekillenen araştırma tutkusu, ömrü boyunca aralıksız süren saha çalışmaları ve kitaplarıyla nesiller boyunca etkisini sürdürmektedir.
fav gif
Kaydet
viki star outline
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Ekran Resmi 2025-04-03 00.47.32.png
Nurhan Atasoy
Doğum Yeri ve Yılı
Reşadiye Tokat1934
Öne Çıkan Eserleri
Derviş Çeyiziİznik SeramikleriOtağ-ı HümayunSurname-i Hümayunİpek: Osmanlı Dokuma Sanatı
Uzmanlık Alanları
Osmanlı sanatında obje kültürüMinyatürlerKumaşlarÇadırlarSeramikler

Nurhan Atasoy, 1934 yılında Tokat’ın Reşadiye ilçesinde dünyaya geldi. Babası bir eczacı, büyükbabası ise Reşadiyeli bir tıp profesörüydü. Ailesi Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan entelektüel bir geleneğin taşıyıcısıydı. Büyükbabası Alirıza Atasoy, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında cephede görev yapmış, zührevi hastalıklarla mücadelede önemli katkılar sunmuş bir doktordu. Osmanlı tarihine olan ilgisiyle tanınan Alirıza Bey’in arşiv çalışmaları ve evde anlattığı tarihî olaylar, Nurhan Atasoy’un düşünce dünyasını derinden etkiledi.


Çocukluğunu Sultanahmet’te geçiren Atasoy, savaş sonrası İstanbul’un kıtlık ve yoklukla mücadele ettiği yılları yaşadı. Aile apartmanlarında büyüyen Atasoy, geleneksel bir ev ortamında; okumayı, merak etmeyi ve araştırmayı teşvik eden bir atmosferde yetişti. Evlerinde dönemin tanınmış simaları sık sık misafir olurdu; bunlar arasında Fuat Köprülü ve Mim Kemal Öke gibi isimler de bulunuyordu​.

Eğitim Hayatı ve Sanat Tarihi ile Tanışması

Liseye kadar olan eğitim hayatı boyunca tarih dersine karşı bir mesafe geliştiren Atasoy, bu derste yaşadığı zorluklar yüzünden sınıfta kaldı. Bu durum, dersin ezbere dayalı işlenmesine olan tepkisinden kaynaklanıyordu. Ancak lise son sınıfta tanıştığı kültür tarihi anlatan bir tarih öğretmeni sayesinde tarihe olan ilgisi yeniden canlandı. Bu kırılma noktası, hayatının yönünü değiştiren bir kararın önünü açtı. Hiç kimseye danışmadan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’ne kaydoldu​.


Üniversitede, özellikle İslam sanatı hocası Prof. Kurt Erdmann’ın etkisiyle akademiye yöneldi. Erdmann’ın yönlendirmeleri ve sanat tarihi gezileri, Atasoy’un araştırmacı kimliğini güçlendirdi. Fotoğraf makinesiyle Anadolu’daki kervansarayları belgelerken kazandığı deneyimler, ilerideki saha araştırmalarına zemin hazırladı.

Kütüphane Kültürü ve Araştırmacı Kimliği

Atasoy’un akademik hayatının önemli bir parçası, kütüphanelerde geçen uzun saatlerdir. Üniversitenin Nadir Eserler Kütüphanesi’nde çalışırken müdür Nurettin Kalkandelen’in teşvikiyle kütüphane kullanma alışkanlığı geliştirdi. Kütüphane ortamında çalışmak, Atasoy’un sanat tarihi disiplininde derinleşmesine katkı sağladı. Koleksiyonlara gösterdiği titizlik ve nadir eserlerin korunmasına yönelik kişisel çabaları, onun mesleki sorumluluk anlayışını ortaya koymaktadır. Sahaflardan topladığı kitaplar, kendi ev kütüphanesini oluşturmasına zemin hazırlamıştır. Zamanla bu kütüphane, birçok araştırmacının erişmek isteyeceği düzeyde zenginleşmiştir.

İlk Çalışmaları ve Yayın Hayatı

1950’li yıllarda başladığı akademik çalışmalarını, sahaflardan topladığı yayınlar ve sahada yaptığı gözlemlerle derinleştiren Atasoy, Osmanlı sanatına dair ilk önemli metinlerini bu dönemde hazırlamaya başladı. Derviş Çeyizi, İznik Seramikleri, Osmanlı Bahçeleri, Surname-i Hümayun, Otağ-ı Hümayun gibi eserleri; minyatür, tekstil, mimari ve objeler üzerinden Osmanlı kültürüne dair yeni bakış açıları sundu. Bu çalışmalarda, sadece mevcut literatüre yaslanmakla kalmadı; özgün bilgi üretimiyle kendi sahasını şekillendirdi. Bu nedenle Divanu Lugati’t-Türk gibi klasik metinleri hem kaynak olarak kullandı hem de görsel belgelerle ilişkilendirdi.


Özellikle çadırlar üzerine yürüttüğü uzun soluklu saha araştırmaları, onu Avrupa’nın çeşitli müzelerine taşıdı. Müzelerdeki görevli kişileri ikna ederek erişilmesi zor koleksiyonlara ulaştı, ölçümler yaptı, belgeler hazırladı. Her bir çalışması yıllar süren emeklerin sonucunda kitaplara dönüştü​.

Eğitimci Yönü ve Öğrencileriyle İlişkisi

Nurhan Atasoy, sadece bir araştırmacı değil, aynı zamanda etkili bir eğitici oldu. Sanat tarihi bölümlerinde verdiği derslerin yanı sıra seminerlerdeki ödev ve tartışmalarla öğrencilerini yönlendirdi. Kendi kütüphanesindeki eserleri ve arşivleri öğrencileriyle paylaştı. Kütüphane ortamında genç araştırmacıların yetişmesine zemin hazırladı. Asistanlarına her zaman alan açtı ve onları bilimsel titizlik konusunda teşvik etti.

Ödüller, Onurlar ve Son Dönem Çalışmaları

Prof. Dr. Nurhan Atasoy, 2018 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri kapsamında “Sanat Tarihi” dalında ödüle layık görüldü​. Geriye dönüp baktığında, “Umduğumdan ve layık olduğumdan çok takdir gördüm.” ifadesiyle hayatına dair memnuniyetini dile getirir. Hâlâ aktif olarak çalışmakta, Osmanlı Donanması üzerine bir kitap projesi yürütmektedir. Kütüphane kataloglarından, nadir koleksiyonlara kadar uzanan belgeleri bir araya getirme çabası, bugün de devam etmektedir.


Nurhan Atasoy, sanat tarihine duyduğu ilgiyi bir mesleğe dönüştürmekle kalmamış, Türkiye’de sanat tarihi disiplininin şekillenmesinde kurucu roller üstlenmiştir. Hayatını bilgiye, belgesele, disiplinli araştırmaya adamış bir bilim insanı olarak dikkat çekmiştir. Çalışma disiplini, entelektüel mirasa duyduğu bağlılık ve öğrencilerine olan desteğiyle kuşaklar boyunca hatırlanacaktır.

Kaynakça

Atasoy, Nurhan. Röportaj. NadirKitap Blog, Son Erişim: 03.04.2025. https://www.nadirkitap.com/nurhan-atasoy-roportaji-blog51.html.


Esenler Belediyesi. “Prof. Dr. Nurhan Atasoy Hayatını Anlattı.” esenler.bel.tr, Son Erişim: 03.04.2025. https://esenler.bel.tr/haberler/genel/prof-dr-nurhan-atasoy-hayatini-anlatti.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarBurak Enes2 Nisan 2025 21:40
KÜRE'ye Sor