KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Organik Tarım

fav gif
Kaydet
kure star outline

Organik tarım, ekolojik sistemlerde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmayı amaçlayan, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren bir tarım şeklidir. Esas itibarıyla sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanmasının yanı sıra, organik ve yeşil gübreleme, münavebe (ekim nöbeti), toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma ve doğal parazit ile predatörlerden yararlanmayı tavsiye eder. Üretimde miktar artışından ziyade ürün kalitesinin yükseltilmesini hedefler. Organik tarım, sürdürülebilir tarım sistemlerinden biridir ve kendine özgü prensipleri ile uygulamaları bulunmaktadır.


Organik tarım, dil farklılıkları nedeniyle çeşitli ülkelerde "ekolojik tarım" (Almanya'da "ökologish") veya "biyolojik tarım" (Fransa'da "bioloque") gibi farklı isimlerle anılsa da bu terimler eşanlamlıdır. Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) tarafından 2008'de onaylanan tanıma göre organik tarım; toprak, ekosistem ve insan sağlığını sürdüren bir üretim sistemidir ve olumsuz etkisi olan girdilerin kullanımı yerine ekolojik süreçler, biyolojik çeşitlilik ve yerel koşullara uyum sağlamış döngülere dayanır.

Temel İlkeler ve Amaçlar

Organik tarımın başlıca üç ilkesi bulunmaktadır: doğayla uyumlu üretim, kendine yetebilen kapalı bir sistem ve ekim nöbeti. Genel amaçları ise şu şekilde özetlenebilir:


  • Toprağın biyolojik ve mineralojik yapısını korumak.
  • Doğal flora ve faunanın korunmasını sağlayarak genetik çeşitliliği devam ettirmek.
  • Toprak-insan-bitki-hayvan arasında bozulan ekolojik ilişkileri güçlendirmek.
  • Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanabilecek her türlü kirliliğin önüne geçilerek iklim değişikliklerine engel olmak.
  • Çeşitli tarımsal ilaçların canlı sağlığı üzerindeki tehditlerini ortadan kaldırmak.
  • Doğayı tahrip etmeden, doğa ile uyum içinde çalışmak.
  • Tarımsal üretimde mümkün olduğu kadar bölgesel kaynakları kullanmak.
  • Yeterli miktarda ve yüksek kaliteli gıda üretmek.
  • Bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yaparak karşılıklı desteklenmelerini sağlamak.
  • Üreticilere güvenli bir çalışma ortamı ve yeterli gelir sağlamak.


Amerika Birleşik Devletleri Tarım Dairesi (USDA) organik tarımı, sentetik içerikli gübre, tarım ilaçları, büyüme düzenleyiciler ve hayvan yem katkıları kullanımını yasaklayan veya büyük ölçüde kaçınan bir üretim sistemi olarak tanımlar. Bu sistem, toprağı işlemek, verimliliğini korumak, bitki besin maddeleri sağlamak ve zararlıları kontrol etmek için ürün münavebesi, bitki artıkları, hayvan gübresi, yeşil gübreleme ve biyolojik zararlı kontrolü gibi yöntemlere dayanır.

Dünyada Organik Tarım

Organik tarım ilk olarak Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde başlamış, daha sonra diğer ülkelere yayılmıştır. Çevre ve sağlıkla ilgili endişelerin artması ve sosyo-ekonomik koşulların gelişmesi organik tarıma olan ilgiyi artırmıştır. 2009 yılında dünyada 160 ülkede yaklaşık 37.2 milyon hektar organik tarım alanı bulunmaktaydı; bu, dünyadaki toplam tarım alanlarının %0.9'unu oluşturuyordu. Avustralya (12.0 milyon hektar), Arjantin (4.40 milyon hektar) ve ABD (1.95 milyon hektar) en geniş organik tarım alanlarına sahip ülkelerdendir. Dünya organik tarım alanlarının yaklaşık üçte ikisi organik otlak ve meradır.


Dünyada yaklaşık 1.8 milyon organik tarım üreticisi bulunmaktadır ve bunların önemli bir kısmı Afrika, Asya ve Latin Amerika'dadır. Dünya organik tarım ve gıda ürünleri pazarı 1999 ile 2009 yılları arasında %267 büyüyerek 15.2 milyar dolardan yaklaşık 55 milyar dolara ulaşmıştır. Başlıca pazarlar Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'dır. ABD, 26.6 milyar dolar ile en büyük organik gıda pazarına sahiptir (2009 verisi).

Türkiye'de Organik Tarım

Türkiye'de organik tarım, Avrupalı organik tarım şirketlerinin temsilcileri aracılığıyla, Avrupa'da yetiştirilemeyen ve klasik tarımsal ihraç ürünlerine gelen talebe bağlı olarak 1984-1985 yıllarında başlamıştır. İlk olarak Ege Bölgesi'nde kuru incir ve kuru üzüm gibi geleneksel ihraç ürünleriyle başlamış, daha sonra kuru kayısı ve fındık gibi ürünlerle çeşitlenerek farklı bölgelere yayılmıştır.


Organik üretim, 1990 yılında 8 ürün çeşidi, 313 üretici ve 1,037 hektar alanda yapılırken, 2010 yılında 216 ürün çeşidine, 42,097 üreticiye ve 383,782 hektar alana ulaşmıştır. Üretilen organik ürünlerin büyük bir kısmı (%85'ten fazlası) ihraç edilmektedir. Başlıca ihraç ürünleri kuru meyveler, fındık, incir, kayısı, üzüm, pamuk, baharatlar, taze ve işlenmiş meyve ve sebzelerdir. Almanya, Türkiye'nin organik ürün ihracatında en önemli ithalatçıdır. Organik hayvansal üretim (bal, süt, et, yumurta) de son yıllarda gelişme göstermektedir.


Türkiye'de organik iç pazar, büyük şehirlerdeki süpermarketler, özel dükkanlar ve "%100 ekolojik halk pazarları" aracılığıyla gelişmektedir. Ancak, organik ürün fiyatlarının yüksekliği ve tüketicilerin bilgi eksikliği gibi nedenlerle iç pazar henüz sınırlıdır.

Yasal Düzenlemeler ve Kurumsal Yapı

Türkiye'de ilk ulusal organik tarım yönetmeliği, AB'nin 2092/91 sayılı yönetmeliğine paralel olarak 24 Aralık 1994 tarihinde yayınlanmıştır. Daha sonra bu yönetmelik birçok kez revize edilmiş ve 3 Aralık 2004'te "Organik Tarım Kanunu" kabul edilmiştir. En son "Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik" 18 Ağustos 2010'da yayınlanmıştır. Bu mevzuat, AB ve diğer ihracat yapılan ülkelerin mevzuatlarıyla genel olarak uyumludur.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (TKB), organik tarımın yönlendirilmesi, kontrolü, çiftçi eğitimi, yayım, araştırma faaliyetleri ve mali desteklerden sorumludur. Kontrol ve sertifikasyon işlemleri, TKB tarafından yetkilendirilmiş bağımsız kuruluşlar tarafından yürütülmektedir. Türkiye'de 17 adet kontrol ve sertifikasyon kuruluşu faaliyet göstermektedir (2011 verisi). Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) 1992 yılında kurulmuştur.

Organik Tarımın Avantajları

  • Üretici geliri ürüne bağlı olarak artabilmektedir (ortalama %10 artış tahmin edilmektedir).
  • Fiyatı artan kimyasal gübre, pestisit ve enerji girdilerinden tasarruf sağlanmaktadır.
  • Sözleşmeli tarımla üreticinin tüm ürününün alınması garanti edilmektedir.
  • Organik ürünlerin ihraç fiyatı diğer ürünlerden %10-20 daha yüksek olabilmektedir.
  • Organik ürün ihracatı ile Türkiye'nin tarım ürünleri için ek bir kapasite yaratılmaktadır.
  • Özel bilgi gerektiren organik tarım modeli, ziraat mühendisleri için yeni istihdam alanları yaratmaktadır.

Organik Tarımın Sorunları

Genel Sorunlar

  • Organik tarıma geçişte teknik bilgi ve eleman yetersizliği.
  • Arazilerin küçük, parçalı ve konvansiyonel üretim alanlarına yakın olması. Bu durum organik üretimi olumsuz etkileyebilir.
  • Pazarlama sorunları, özellikle iç piyasa için.
  • Geçiş sürecinde üreticilerin desteklenmeye ihtiyacı olması ve kazancın başlangıçta düşük olabilmesi.
  • Geleneksel tarıma göre başlangıçta verim düşüşleri yaşanabilmesi.

Türkiye'ye Özgü Sorunlar

  • Çiftçilerin örgütlenme sorunları; örgütsüzlük nedeniyle denetim ve sertifikasyon maliyetlerinin küçük alanlar için artması.
  • Üreticilerin organik tarım metotları, ürün özellikleri ve sağlık değerleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması ve danışmanlık sisteminin yetersizliği.
  • Organik tarım yapan çiftçilere sağlanan mali desteklerin yetersizliği.
  • Kalıntı ve katkı analizleri yapacak akredite laboratuvar sayısının yetersizliği, bu nedenle analizlerin yurtdışında yapılması ve ek maliyet oluşması.
  • Kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının sayısının ve dağılımının yetersizliği, dışa bağımlılık ve maliyet artışı.
  • Organik ürünlerin iç pazardaki fiyatlarının konvansiyonel ürünlere göre çok yüksek olması (%150-200 fark) ve halkın düşük gelir düzeyi nedeniyle iç talebin sınırlı kalması.
  • Tüketicilerin organik ürünleri bir fantezi olarak görmesi ve bilinçlendirme çalışmalarının yetersizliği.
  • Organik tarımla ilgili sağlıklı bir veri tabanının ve şeffaf bilgi akışının olmaması, üretim ve ihracat verilerinde tutarsızlıklar.
  • Organik tarımda kullanılabilecek alternatif girdilerin (gübre, bitki koruma vb.) tam olarak şekillenmemiş olması.

Kontrol ve Sertifikasyon

Organik tarımın önemli basamaklarından biri kontrol ve sertifikasyondur. Bir ürünün organik olarak satılabilmesi için Organik Ürün Sertifikası'na sahip olması gerekir. Bu sertifika, ürünlerin ekolojik standartlara göre üretildiğinin, işlendiğinin ve paketlendiğinin garantisidir. Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları bağımsız olmalı, üretim ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmamalı ve danışmanlık hizmeti vermemelidir. IFOAM, dünyada organik tarımla ilgili bilgi ağının koordinasyonunu sağlayan ve uluslararası standartların oluşturulmasında rol oynayan bir federasyondur. IFOAM, 1992 yılında akreditasyon programları (IAP) başlatmıştır.

Organik Tarımda Kullanılan Girdiler

Organik tarımda sentetik kimyasal gübreler, pestisitler, hormonlar ve GDO'lu organizmaların kullanımı yasaktır. Bunun yerine, toprak verimliliğini artırmak ve korumak için hayvan gübresi, kompost, yeşil gübreleme, ürün rotasyonu gibi yöntemler kullanılır. Hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadelede ise kültürel önlemler, biyolojik mücadele (predatör ve parazitler), mekanik yöntemler ve izin verilen doğal kökenli maddeler (örneğin, neem ağacı ekstraktı, piretrinler, bakır bileşikleri belirli limitlerde) kullanılır. Bu maddelerin listesi ve kullanım koşulları yönetmeliklerle belirlenir.

Kaynakça

Bayram, Bahri, Halil Yolcu, ve Vecihi Aksakal. "Türkiye’de Organik Tarım ve Sorunları." Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 38, no. 2 (2007): 203–206. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/34126.


Demiryürek, Kürşat. "Organik Tarım Kavramı ve Organik Tarımın Dünya ve Türkiye’deki Durumu." GOÜ, Ziraat Fakültesi Dergisi 28, no. 1 (2011): 27–36. https://www.researchgate.net/publication/271522354.


Kurtar, Ertan Sait, ve Ali Kemal Ayan. "Organik Tarım ve Türkiye'deki Durumu." J. of Fac. of. Agric., OMU 19, no. 1 (2004): 56–64. https://www.researchgate.net/publication/305769391.


Turhan, Şule. “Tarımda Sürdürülebilirlik ve Organik Tarım.” Tarım Ekonomisi Dergisi 11, no. 1 ve 2 (Aralık 2005): 13–24. https://dergipark.org.tr/en/pub/tarekoder/issue/25825/272296.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce17 Mayıs 2025 07:55
KÜRE'ye Sor