Doğumu ve Ailesi
1880 yılında İstanbul’un Üsküdar semtinde dünyaya gelen Osman Zeki Üngör, müzisyen bir aileden gelmektedir. Büyükbabası Santuri Hilmi Bey, Osmanlı saray orkestrası Muzıka-i Hümayun’un “Fasl-ı Cedid” bölümünün kurucusudur. Babası ise Şekerci Hacı Bekir ailesinden Hüseyin Bey’dir. Üsküdar gibi dönemin önemli bir müzik ortamında yetişmesi, sanatçı kimliğinin gelişmesinde etkili olmuştur.
Eğitimi ve Müzik Hayatının Başlangıcı
Beşiktaş Askerî Rüştiyesi’ni tamamlayan Üngör, dedesinin yönettiği Muzıka-i Hümayun’a küçük yaşta katıldı. Sultan II. Abdülhamid tarafından fark edilmesi üzerine Hüseyin Bey, İtalyan Pepini Gaito ve Fransız Vondra Bey’den keman dersleri aldı. Ayrıca Saffet (Atabinen) Bey ve d’Aranda Paşa’dan müzik nazariyatı ve teori eğitimi gördü. Bu süreçte ilk Türk konser kemancısı unvanını kazandı.
Saray Orkestrasındaki Görevleri ve Yükselişi
Genç yaşında Vondra Bey’in yerine operanın başkemancısı oldu. Sultan II. Abdülhamid’e sık sık keman resitalleri verdi ve ödüllendirilerek binbaşılığa yükseltildi. II. Meşrutiyet sonrası rütbesi düşürülse de, Muzıka-i Hümayun’un modernleşmesi çalışmalarında etkin bir rol aldı. Saray orkestrasının sadece marş ve fantezi parçaları çalan yapısından senfonik orkestraya dönüşmesinde katkı sağladı. Aynı zamanda İstanbul Erkek Muallim Mektebi’nde müzik öğretmenliği yaptı.
İlk Avrupa Turnesi
1917 yılında Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’daki tanıtım çalışmaları kapsamında düzenlenen ilk Avrupa turnesini gerçekleştirdi. Viyana, Berlin, Dresden, Münih, Peşte ve Sofya şehirlerinde başarılı konserler verdi. Bu turne sonrası haftalık halka açık senfonik konserler başlatarak, saray orkestrasının ilk kez halkla buluşmasını sağladı.
Cumhuriyet Dönemi ve Ankara’daki Çalışmaları
1922’de saltanatın kaldırılması sonrası Muzıka-i Hümayun, Hilafet Makamı’na bağlandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün çağrısıyla Ankara’ya giden Üngör, Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti’ni kurdu ve orkestra şefi oldu. 1924’te Musiki Muallim Mektebi’ni kurarak müdürlüğüne getirildi. 1926 yılında Karadeniz Gemisi ile Avrupa limanlarında Türkiye tanıtım konserlerinde orkestra şefliği yaptı. 1932’de orkestra ve bandoyu askerî yapıdan ayırıp sivil idareye bağlama sürecine öncülük etti.

Osman Zeki Üngör - AA
İstiklâl Marşı’nın Bestelenmesi
İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921’de kabul edildikten sonra, 1923’te düzenlenen beste yarışmasını Ali Rıfat (Çağatay) Bey kazandı ve onun bestesi 1930’a kadar kullanıldı. Ancak 1930 yılında Osman Zeki Üngör’ün bestesi resmî marş olarak kabul edildi ve bugüne kadar kullanılmaya devam etti.

Orijinal İstiklal Marşı Plağı - (İstanbul Üniversitesi)

Osman Zeki Üngör Orijinal El Yazması İstiklal Marşı Bestesi - CNN Türk
Emeklilik ve Son Yılları
1934’te keman çalamadığı ve yaşının ilerlediği gerekçesiyle emekliye ayrıldı. İstanbul Moda’daki evine çekilen Üngör, hayatının son yıllarını burada geçirdi. 28 Şubat 1958’de İstanbul’da vefat etti. Cenazesinde, Mehmet Akif Ersoy’dan sonra İstiklâl Marşı’nın çalındığı ikinci kişi oldu.
Eserleri ve Müzik Mirası
Başta İstiklâl Marşı olmak üzere, Mustafa Kemal Marşı, Harf Marşı, Ankara Marşı, Gençlik ve Spor Marşı, Asakir-i Şahane Marşı, Hamidiye Marşı, İlim Marşı, Musiki Muallim Marşı, Çocuk Marşı, Töre Marşı, Türk Marşı ve çeşitli çocuk şarkıları bestelemiştir. Çok sesli Türk sanat müziği ve senfonik orkestracılığın Türkiye’de yerleşmesine öncülük etmiştir.



