Özbekistan’ın egemenliğini ilan etmesi, Sovyetler Birliği’nin çözülme sürecinde, ülkenin siyasi bağımsızlığını elde etmeye yönelik ilk resmî adımıdır. Bu gelişme, Orta Asya’daki jeopolitik dengeleri ve bölgesel güç ilişkilerini yeniden şekillendirmiştir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasına yol açan siyasi ve ekonomik krizlerin yoğunlaştığı 1990’lı yıllarda, birçok Sovyet Cumhuriyeti gibi Özbekistan da bağımsızlık taleplerini yükseltmiştir. Bu kapsamda, 20 Haziran 1990 tarihinde Özbekistan egemenliğini ilan etmiştir. Bu egemenlik ilanı, cumhuriyetin SSCB içerisindeki yasal bağlılığını sürdürmekle birlikte, kendi iç işlerinde bağımsız hareket etme kararlılığını yansıtmıştır.
Bağımsızlık İlanı ve Referandum
Özbekistan, 1 Eylül 1991 tarihinde tam bağımsızlığını ilan etmiş, ardından 29 Aralık 1991 tarihinde yapılan referandumda halkın %86’sının onayı ile bu karar meşruiyet kazanmıştır. Böylece Özbekistan, kendi ulusal sınırlarını, yönetim yapısını ve dış politikasını belirleme hakkını fiilen elde etmiştir.
Uluslararası Tanınma ve Türkiye ile Diplomatik İlişkiler
Bağımsızlık ilanından sonra Türkiye, 16 Aralık 1991 tarihinde Özbekistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur. Diplomatik ilişkiler ise 4 Mart 1992’de resmen başlamıştır. Bu, Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin hem siyasi hem de ekonomik düzlemde hızla gelişmesine katkı sağlamıştır.
Türkiye ve Özbekistan Bayrakları (AA)
Yönetim ve Reform Süreci
Bağımsızlığın ardından Özbekistan, Sovyet tipi merkezî yönetim modelinden uzaklaşarak demokratik, laik ve piyasa ekonomisine dayalı bir devlet yapısı oluşturmayı hedeflemiştir. 1992 yılında kabul edilen anayasa ile bir başkanlık sistemi kurulmuş; yasama, yürütme ve yargı organları kuvvetler ayrılığı esasına göre yeniden yapılandırılmıştır.
Jeopolitik Sonuçlar ve Bölgesel Rol
Özbekistan’ın egemenliğini ilan etmesi, ülkeyi sadece Orta Asya’nın değil, Avrasya’nın da kilit ülkelerinden biri hâline getirmiştir. Gerek zengin yeraltı kaynakları, gerekse Yeni İpek Yolu Projesi gibi uluslararası girişimlerdeki stratejik konumu sayesinde Özbekistan, bağımsızlık sonrası süreçte bölgesel bir denge unsuru hâline gelmiştir.


