KÜRE LogoKÜRE Logo

Rusya Federasyonu

fav gif
Kaydet
kure star outline
bilgikartı.jpg
Rusya Federasyonu (Российская Федерация)
Resmî Dil:
Rusça
Nüfus:
140.820.810 (2024 tahmini)
Yüzölçümü:
17.098.242 km²
Yönetim Şekli:
Yarı başkanlık sistemine sahip federasyon
Devlet Başkanı:
Vladimir Vladimirovich Putin (7 Mayıs 2012'den beri)
Para Birimi:
Rus Rublesi (RUB)
Zaman Dilimi:
Rusya'da 11 zaman dilimi bulunmaktadır. UTC+3 ile UTC+12 arasında değişmektedir.
Telefon Kodu:
+7
İnternet Uzantısı:
.ru
GSYİH:
6.369 trilyon SAGP doları (2023)
Kişi Başı GSYİH:
13.81705 USD (2023)
İklim:
Güneyinde bozkır iklimiAvrupa Rusya’sında nemli karasal iklimSibirya’da Kutupaltı iklimiKuzeyde tundra iklimi
Etnik Yapılar:
RusTatarUkraynalıBaşkurtÇuvaşÇeçenÇerkesAvarOset

Rusya Federasyonu, yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük ülkesi olarak Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alır. 17.075.400 km²’lik geniş yüzölçümüyle 14 ülkeye kara sınırı bulunan Rusya, stratejik konumu, doğal zenginlikleri ve köklü tarihiyle küresel siyasette etkili bir aktördür.【1】  Resmî dili Rusça olan ülkenin başkenti Moskova’dır. Federal anayasal cumhuriyet yapısına sahiptir ve başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Devlet Başkanı, yürütme erkini elinde tutarken, yasama yetkisi Federal Meclis’e aittir. 【2】 


Tarihsel süreçte Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği ve günümüz federatif yapısı gibi farklı yönetim biçimlerine sahip olan Rusya, siyasi ve ekonomik açıdan küresel dengeleri belirleyen ülkeler arasındadır. Doğal gaz, petrol ve maden rezervleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak enerji sektörüne dayalı bir ekonomiye sahiptir. Bunun yanı sıra, Rusya’nın geniş coğrafyası, farklı iklim kuşaklarını ve ekosistemleri içinde barındırması, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir ülke konumunda olmasını sağlamaktadır. Sanayi, bilim, teknoloji ve askeri alanlardaki gelişmeleriyle uluslararası arenada önemli bir güç olarak varlık göstermektedir.


Rusya Federasyonu bayrağı ve arması

Demografik Yapı

Rusya Federasyonu, 146,4 milyon nüfusa sahiptir ve nüfusun büyük bir kısmı Avrupa Rusya’sında yaşamaktadır. Ortalama nüfus yoğunluğu 8,4 kişi/km² olarak hesaplanırken, bu oran Avrupa Rusya’sında 26,6 kişi/km²’ye kadar çıkmakta, Sibirya ve Pasifik kıyılarında ise 1,2 kişi/km²’ye kadar düşmektedir. 


Şehirleşme oranı oldukça yüksektir ve nüfusun büyük çoğunluğu kentsel alanlarda yaşamaktadır. Moskova ve St. Petersburg, ülkenin en büyük metropolleri arasında yer almakta ve ekonomik, kültürel ve siyasi merkezler olarak ön plana çıkmaktadır. Novosibirsk, Yekaterinburg, Nizhny Novgorod ve Kazan gibi büyük şehirler de nüfus açısından önemli merkezlerdir. Kırsal kesimde yaşayan nüfusun oranı ise giderek azalmaktadır ve günümüzde toplam nüfusun yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadır. 


Moskova (Fotoğraf: Astemir Almov, unsplash.com)

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından nüfusta azalma eğilimi başlamış, 1992’den itibaren doğum oranlarının düşmesi ve göç nedeniyle nüfus gerilemiştir. Eğer bu eğilim devam ederse, 2050 yılına kadar nüfusun %30 oranında azalması beklenmektedir. 


Yaşam süresi cinsiyete göre farklılık göstermekte, erkeklerin ortalama ömrü 64,7 yıl, kadınların ise 76,6 yıl olarak hesaplanmaktadır. Erkeklerde ölüm oranlarının yüksek olmasının başlıca nedenleri arasında alkol tüketimi, sigara kullanımı ve kardiyovasküler hastalıklar yer almaktadır. Rusya, nüfus azalmasını durdurmak amacıyla çeşitli politikalar uygulamaktadır. Göç politikaları bu sürecin yönetilmesi açısından önem taşımakta, devlet doğum oranlarını artırmak için aile destek programları uygulamakta ancak düşük doğum oranları ve yüksek ölüm oranları nüfus artışını sağlamakta yetersiz kalmaktadır.

Etnik Yapı

Rusya Federasyonu, etnik çeşitliliği bakımından dünyanın en büyük çok uluslu devletlerinden biridir. Ülkede 190’dan fazla etnik grup yaşamaktadır. 2010 nüfus sayımına göre, Rusya Federasyonu içinde 160 farklı etnik grup yaşamaktadır. Toplam nüfusun %80,9'unu Ruslar, %1,4'ünü Ukraynalılar ve %0,4'ünü Beyaz Ruslar oluşturduğundan, Slav kökenli halklar ülke nüfusunun %82,7'sini meydana getirmektedir. Slavlardan sonra en büyük etnik azınlık, farklı Türk topluluklarını kapsayan gruptur; ülke nüfusunun %8,7'si, yani yaklaşık 12 milyon kişi, çeşitli Türk topluluklarına aittir.【3】  Bunun yanı sıra Başkurtlar, Çuvaşlar, Çeçenler, Ermeniler, Avarlar, Belaruslular, Kazaklar, Azerbaycanlılar, Kabartaylar, Yakutlar ve İnguşlar da ülkede nüfus grupları arasında yer almaktadır.


Rusya'nın geniş toprakları içerisinde farklı etnik grupların yoğunlaştığı bölgeler bulunmaktadır. Tatar ve Başkurt nüfusları, özellikle Tataristan ve Başkurdistan'da yoğunlaşmıştır. Kuzey Kafkasya bölgesi, Çeçenler, Avarlar ve İnguşlar gibi çeşitli etnik gruplara ev sahipliği yapmaktadır. Sibirya'da ise Yakutlar ve Buryatlar gibi Türk ve Moğol kökenli halklar yaşamaktadır.


Etnik grupların büyük çoğunluğu Rusça konuşmaktadır. Farklı bölgelerde özerk yönetimler altında kendi dillerini koruma haklarına sahiptirler. Ülkede resmi dil Rusçadır ancak Tatarca, Çuvaşça, Başkurtça, Çeçence ve Yakutça gibi diller, ilgili etnik grupların yoğun yaşadığı bölgelerde ikinci resmi dil olarak kabul edilmektedir.


Etnik yapı ve dil çeşitliliği, Rusya'nın federal yapısını doğrudan etkilemiştir. Ülkede 21 özerk cumhuriyet bulunmaktadır. Bu cumhuriyetler genellikle belirli bir etnik grubun ağırlıkta olduğu bölgelerde kurulmuştur. Demografik değişimler ve göç hareketleri nedeniyle bazı azınlık gruplarının nüfusu zaman içinde azalma eğilimi göstermektedir.

Siyasi ve İdari Yapı

Rusya Federasyonu, 83 idari birimden oluşan bir federasyondur. Ülke, anayasayla belirlenmiş farklı türdeki idari birimlerden meydana gelmektedir: 21 cumhuriyet (her biri kendi anayasası ile yasama ve yürütme organlarına sahiptir), 9 kray (eyalet), 46 oblast (bölge), 2 federal statüye sahip şehir (Moskova ve St. Petersburg) ve 5 özerk bölge bulunmaktadır.【4】  Toplamda 83 federal unsurun varlığı resmî kaynaklarda yer almaktadır. Her bir idari birim kendine has yerel yönetim organlarına sahiptir. Federal hükümet ile bu birimler arasındaki yetki paylaşımı kanunlarla düzenlenir ve federal sistemin bütünlüğü gözetilerek yönetilir. 


Devlet Başkanı, yürütme erkinin önemli bir bölümünü kullanır ve aynı zamanda silahlı kuvvetlerin başkomutanlığını üstlenir. Başbakan, hükümetin yönetiminden sorumlu kişidir ve Devlet Başkanı tarafından atandıktan sonra Federal Meclis’in alt kanadı olan Devlet Duması’nın onayına sunulur. Yürütme organı, bakanlar kurulu ve çeşitli federal kurumlar aracılığıyla faaliyet gösterir. Yasama organı, Federal Meclis olarak adlandırılır Devlet Duması ile Federasyon Konseyi olarak iki kanattan oluşur. Devlet Duması halk tarafından seçilen temsilcileri içerirken Federasyon Konseyi, federal unsurları temsilen her bölgeden belirlenen üyelerden meydana gelir. 【5】 

Uluslararası İlişkiler

Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından uluslararası arenada yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Dış politikasını şekillendiren temel unsurlar bağımsızlık, egemenliğin korunması ve çok kutuplu dünya düzenine dayalı bir sistem inşa etme hedefidir. Küresel aktörlerle ve bölgesel güçlerle olan ilişkilerinde ekonomik işbirlikleri, güvenlik anlaşmaları ve enerji politikaları ön planda yer almaktadır. Batılı ülkelerle rekabet içinde bulunurken, Çin, Hindistan, Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle stratejik ortaklıklar geliştirmeye çalışmaktadır. Avrasya Ekonomik Birliği ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi bölgesel organizasyonlar aracılığıyla ekonomik ve siyasi nüfuzunu artırma çalışmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İlişkiler

Rusya-ABD ilişkileri, Soğuk Savaş sonrası süreçte istikrarsız bir seyir izlemiştir. Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşmaları (START I, II, III) gibi nükleer silahsızlanma anlaşmaları iki ülke arasındaki stratejik dengeyi sağlamaya yönelik olmuştur. Ancak NATO’nun doğuya doğru genişleme çabası, Ukrayna krizi, karşılıklı yaptırımlar ve Suriye İç Savaşı gibi konular nedeniyle ilişkilerde gerilimler yaşanmaktadır. ABD’nin Rusya’ya yönelik uyguladığı ekonomik yaptırımlar ve askeri caydırıcılık politikaları, Moskova’nın dış politikasında Asya ve Avrasya’ya yönelmesini hızlandırmıştır.

Avrupa Birliği (AB) ile İlişkiler

Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler enerji, ticaret ve güvenlik politikaları ekseninde şekillenmektedir. Rusya, Avrupa’nın en büyük doğalgaz ve petrol tedarikçilerinden biri olarak enerji arz güvenliğinde kritik bir rol oynamaktadır. 2014 yılında Kırım’ın ilhak edilmesi ve Ukrayna krizi sonrasında AB, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştır. Avrupa’nın güvenlik politikalarında NATO ile olan bağlarının güçlenmesi, Moskova’nın AB ile olan diplomatik ilişkilerini karmaşık hale getirmiştir.

Çin Halk Cumhuriyeti ile İlişkiler

Rusya-Çin ilişkileri, ekonomik ve askeri işbirliği temelinde derinleşmektedir. İki ülke arasında enerji ticareti ön planda yer almakta, Rusya, Çin’in en büyük petrol ve doğalgaz tedarikçilerinden biri konumunda bulunmaktadır. Rusya ve Çin arasındaki yakın ilişkiler, ekonomik boyutun ötesinde savunma ve teknoloji alanlarında da kendini göstermektedir. Çin, Rusya’nın savunma sanayiindeki ileri teknolojisine ilgi duyan ülkelerden biridir. 2010’larda gerçekleştirilen S-400 hava savunma sistemi ve Su-35 savaş uçağı satışları, Çin’i Rusya’dan bu üst düzey sistemleri alan ilk yabancı müşteriler haline getirmiştir. 


İki ülke, düzenli olarak ortak askeri tatbikatlar icra etmektedir: “Vostok”, “Tsentr” gibi Rus stratejik tatbikatlarına zaman zaman Çin birlikleri katılırken, “Deniz İşbirliği” adı altında Akdeniz’den Japon Denizi’ne farklı bölgelerde ortak deniz tatbikatları yapılmaktadır. Bu sayede ordular arası iletişim pekiştirilmektedir. Teknoloji transferi açısından, Çin ilk nükleer denizaltısını ve ilk insanlı uzay aracını geliştirirken Rus danışmanlardan ve Sovyet mirası bilgilerden faydalanmıştır.


Xi Jinping ve Vladimir Putin 2024 (Fotoğraf: President of Russia)

Uzay alanında günümüzde de işbirliği devam etmekte; 2021’de iki ülke Ay’da ortak bir araştırma üssü kurma planlarını duyurmuştur. Bilişim ve telekomünikasyon sektörlerinde de yakınlaşma mevcuttur. ABD yaptırımları nedeniyle zor durumda kalan Huawei gibi Çinli firmalar, Rusya’nın 5G altyapısının kurulmasında önemli rol üstlenmiş; Moskova 5G şebekesinin büyük kısmını Çin teknolojisiyle inşa etmeye yönelmiştir. Çin, Rusya’ya gelişmiş üretim ekipmanları ve elektronik bileşenler sağlarken, Rusya da Çin’e roket motorları, uçak motorları gibi kendisinin güçlü olduğu alanlarda destek sunmaktadır.


Kültürel ve eğitim alanındaki ortaklıklar da ilişkilerin yumuşak güç boyutunu oluşturmaktadır. Son yıllarda binlerce Çinli öğrenci üniversite eğitimi için Rusya’ya gelmekte, benzer şekilde çok sayıda Rus öğrenci de Çin üniversitelerinde eğitim görmektedir. Konfüçyus Enstitüleri Rusya’nın çeşitli kentlerinde Çin dilini ve kültürünü tanıtırken, Pekin’deki Puşkin Enstitüsü gibi kuruluşlar da Rus dilini Çin’de yaygınlaştırmaktadır. ABD’nin her iki ülkeye yönelik yaptırım politikaları, Rusya ve Çin’i stratejik olarak daha da yakınlaştırmaktadır.

Hindistan ile İlişkiler

Rusya ve Hindistan arasındaki ilişkiler tarihsel olarak savunma sanayii ve enerji işbirliğine dayanmaktadır. Moskova, Hindistan’ın en büyük silah tedarikçileri arasında yer almakta, BrahMos füzeleri, Su-30 savaş uçakları ve nükleer reaktör teknolojisi gibi projelerde işbirliği sürmektedir.

Orta Asya ve Kafkasya ile İlişkiler

Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan ile ticaret, enerji ve güvenlik alanlarında işbirliğini artırmaktadır. Özellikle Kazakistan, Avrasya Ekonomik Birliği ve Şanghay İşbirliği Örgütü içinde Rusya ile ekonomik bağlar geliştirmiştir. Kafkasya’da Ermenistan ile stratejik müttefik ilişkileri bulunurken, Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkiler daha mesafeli bir seviyede sürmektedir.

Türkiye ile İlişkiler

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra ekonomiden savunmaya pek çok alanda ivme kazanmıştır. 1990’larda inişli çıkışlı bir seyir izlese de özellikle 2000’ler ve sonrasında karşılıklı bağımlılık haline gelen bir işbirliği ağı oluşmuştur.


Ekonomik ilişkilerde, enerji ve ticaret en belirgin alanlardır. 2023 yılı itibarıyla Türkiye, Rusya’nın en büyük ticaret ortaklarından biri haline gelmiştir. Türkiye, Rusya’dan başta doğal gaz ve petrol olmak üzere enerji kaynaklarını ithal ederken, Rusya'ya tarım ürünleri, tekstil ve makine sanayi ürünleri ihraç etmektedir. 2023 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 55,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.


Enerji alanında, Türkiye ve Rusya arasındaki projelerden biri TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı’dır. 8 Ocak 2020 tarihinde açılan bu proje, Rus doğal gazının Karadeniz üzerinden Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya taşınmasını sağlamaktadır.  Rusya'nın Türkiye’ye olan enerji bağımlılığı bu tür projelerle pekişmiş, Türkiye ise Rus doğal gazının önemli bir alıcısı konumuna gelmiştir.【6】 


Rusya ile Türkiye arasındaki stratejik enerji iş birliği projelerinden biri Akkuyu Nükleer Güç Santrali’dir. 2010 yılında imzalanan anlaşma ile başlatılan bu proje, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olma özelliğini taşımaktadır. Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından inşa edilen santral, dört reaktörden oluşacak ve toplamda 4.800 megavat kapasiteye sahip olacaktır. İlk reaktörün 2023 yılında devreye alınması planlanmıştır. Akkuyu NGS, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamayı hedeflerken, aynı zamanda Rusya ile uzun vadeli stratejik iş birliğini güçlendirmektedir.


Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin kurulumu, 2025 (Akkuyu Nükleer ROSATOM)

Müteahhitlik sektörü de iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Türk müteahhitlik firmaları, Sovyetler’in dağılması sonrası Rusya’da yoğun faaliyet göstererek 1987’den 2023’e kadar toplam 102 milyar dolar değerinde 2000’i aşkın proje üstlenmişlerdir. Rusya, Türk müteahhitlerinin en çok iş yaptığı ülkelerin başında gelmektedir.


Turizm ise ilişkilerin bir diğer güçlü boyutudur: Rusya, yıllardır Türkiye’nin en büyük turist kaynağıdır. 2019 yılı “Türk-Rus Kültür ve Turizm Yılı” ilan edilmiş ve aynı yıl rekor düzeyde 7,1 milyon Rus turist Türkiye’yi ziyaret etmiştir.  Bu rakam, Türkiye’ye gelen yabancı turistler içinde Rusların payının %15’i aşması demektir. Rus turistler 2023 itibarıyla pandemi öncesi seviyelere yaklaşarak yine milyonlar düzeyinde Türkiye’ye akın etmektedir; sadece 2023 yılında Rus turistlerin Türkiye’de bıraktığı döviz geliri 6 milyar dolara ulaşmıştır. 


İnsan hareketliliğinin bir diğer yönü de Rusya’da çalışan veya yaşayan Türkler ile Türkiye’de yerleşik Rus vatandaşlarıdır. Moskova ve St. Petersburg gibi şehirlerde binlerce Türk, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerinde çalışırken; Antalya başta olmak üzere Türkiye’de on binlerce Rus vatandaşı yerleşik olarak ikamet etmekte ya da mülk sahibi olmaktadır. Bu durum halklar arası etkileşimi artırmakta, kültürel yakınlaşmayı desteklemektedir. Eğitim ve kültür alanında iki ülke, üniversiteler arası işbirlikleri, dil öğrenimi merkezleri (Rusya’daki Türkoloji kürsüleri ve Türkiye’deki Rus Dili merkezleri gibi) ile iletişimi güçlendirmektedir. 


Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin 2018 (Fotoğraf: President of Russia)

Türkiye ve Rusya arasındaki askeri iş birliği ise son yıllarda savunma sanayii alanında gelişmeler göstermiştir. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması, iki ülke arasındaki stratejik askeri ilişkilerin dikkat çeken unsurlarından biri olmuştur. Suriye meselesi, iki ülkenin askeri ve güvenlik iş birliğinde zaman zaman gerilimlere yol açsa da, taraflar Astana süreci gibi diplomatik platformlar aracılığıyla iş birliğini sürdürmektedir.


Diplomatik ilişkilerde zaman zaman krizler yaşanmıştır. 2015 yılında yaşanan Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi olayı, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir krize yol açmıştır. Ancak, diplomatik çabalar sonucunda 2016’dan itibaren ilişkiler yeniden toparlanmış ve iş birliği güçlenmiştir. Günümüzde, Rusya ve Türkiye, Karadeniz güvenliği, Orta Doğu politikaları ve Kafkasya’daki gelişmeler gibi bölgesel konularda ortak hareket etmeye çalışmaktadır. Akkuyu Nükleer Santrali projesi gibi uzun vadeli enerji projeleri, iki ülkenin stratejik iş birliğini pekiştiren unsurlar arasında yer almaktadır.


Rusya'nın yakın tarihte dünya genelinde en çok ambargoya maruz kalan ülke haline gelmesi, başta Türkiye olmak üzere gelecekteki atılımlarıyla küresel ambargo hedefinde bulunma riski olan ülkeler için öngörü alanı oluşturmaktadır.

Bu kapsamda, Rusya’nın ambargolara karşı geliştirdiği hamleler, gelecekte benzer risklerle karşılaşma potansiyeli olan ülkeler için de nitelikli veri kaynağı olmaktadır. Türkiye gibi küresel ticaret ve enerji akışında etkin konumda olan ülkeler için Rusya örneği, karşılaşılabilecek sert yaptırımlara karşı muhtemel reaksiyon modelleri ve alternatif projelerin test edilebildiği bir laboratuvar işlevi görmektedir.

Bölgesel ve Küresel İş Birlikleri

Rusya Federasyonu, bölgesel ve küresel düzeyde birçok iş birliği mekanizması içinde yer almaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1991 yılında kurulan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Rusya’nın eski Sovyet ülkeleriyle ilişkilerini sürdürmek amacıyla oluşturduğu bir bölgesel örgüttür. BDT, ekonomik ve siyasi iş birliği çerçevesinde faaliyet göstermesine rağmen üye ülkeler arasında tam anlamıyla bir entegrasyon sağlayamamıştır. Daha sonra 2010 yılında Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında kurulan Gümrük Birliği, 2015 yılında Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) dönüşerek, bölgesel ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesini amaçlamıştır. AEB, üye ülkeler arasında serbest ticaretin geliştirilmesi, ortak gümrük tarifeleri ve yatırım politikalarının uyumlaştırılması gibi hedeflerle faaliyetlerini sürdürmektedir.


Bölgesel güvenlik alanında ise Rusya, 2001 yılında Çin ile birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kurucu üyeleri arasında yer almıştır. ŞİÖ, başlangıçta bölgesel güvenlik ve terörle mücadele ekseninde kurulmuş olsa da zaman içinde ekonomik iş birliğini de içine alarak geniş bir etki alanına ulaşmıştır. Çin, Hindistan, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan gibi ülkelerin de katılımıyla örgütün uluslararası önemi artmıştır. Bununla birlikte, eski Sovyet ülkeleri arasında askeri iş birliğini artırmayı amaçlayan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ), Rusya’nın bölgesel güvenlik politikalarının temel taşlarından biri haline gelmiştir. Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın üye olduğu bu örgüt, karşılıklı savunma anlaşmaları kapsamında üye ülkeler arasında askeri koordinasyon sağlamaktadır.


Rusya, küresel düzeyde de iş birliklerine katılmaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olarak veto hakkına sahip olması, ülkeye uluslararası diplomasi sahnesinde bir avantaj sağlamaktadır. Rusya, bu yetkisini özellikle Orta Doğu, Ukrayna ve Asya-Pasifik bölgelerindeki jeopolitik gelişmelere müdahil olmak için kullanmaktadır. Ayrıca, küresel ekonomi politikalarında söz sahibi olabilmek adına G20 ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) gibi uluslararası ekonomik platformlarda da etkin rol oynamaktadır. BRICS ülkeleri, ekonomik iş birliğini artırarak Batı merkezli finansal sistemlere alternatifler geliştirmeye çalışmaktadır.


2024 BRICS Zirvesi (Fotoğraf: President of Russia)

Bölgesel ticaret bağlamında ise Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Rusya’nın Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlayan bir platformdur. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeyle enerji, ulaştırma ve ticaret alanında ortak projeler yürütülmektedir. Enerji alanında ise Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler, Rusya’nın doğalgaz ve petrol ihracatına dayalı stratejik iş birlikleri çerçevesinde şekillenmektedir. Kuzey Akım ve TürkAkım projeleri, Rusya’nın Avrupa’ya enerji tedarikini güvence altına almak için geliştirdiği büyük ölçekli girişimler arasında yer almaktadır.

Askeri Yapı ve Teşkilatlanma

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri, ülkenin savunma stratejileri doğrultusunda beş ana hizmet kolundan oluşmaktadır: Kara Kuvvetleri, Havacılık ve Uzay Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Stratejik Füze Kuvvetleri ve Hava İndirme Birlikleri. Bu yapılanma, Rusya'nın geniş coğrafi sınırlarını korumak ve ulusal güvenliğini sağlamak amacıyla şekillendirilmiştir.


Kara Kuvvetleri, Rusya’nın en büyük askeri birimlerinden biridir. Temel sorumlulukları arasında kara operasyonlarının yürütülmesi, sınır güvenliğinin sağlanması ve stratejik bölgelerde caydırıcı bir güç oluşturulması yer almaktadır. Kara Kuvvetleri; motorize tüfek birlikleri, tank birlikleri, füze ve topçu birlikleri ile hava savunma unsurlarını içermektedir. Birlikler, farklı arazi ve iklim koşullarında savaşabilecek şekilde donatılmıştır.


Rus Silahlı Kuvvetleri (Fotoğraf: Ministry of Defence of the Russian Federation)

Havacılık ve Uzay Kuvvetleri, 2015 yılında Hava Kuvvetleri ve Uzay Savunma Kuvvetleri’nin birleşmesiyle oluşturulmuştur. Temel görevleri arasında hava sahasının korunması, stratejik bombardıman operasyonları, uzaydan gelebilecek tehditlere karşı savunma ve balistik füze saldırılarına karşı erken uyarı sistemlerinin işletilmesi yer almaktadır. Ayrıca, devlet yönetim merkezleri, askeri kontrol noktaları ve önemli idari-politik tesislerin korunmasını sağlamaktadır.


Deniz Kuvvetleri, Rusya Federasyonu’nun deniz yollarını güvence altına almak ve denizden gelebilecek tehditlere karşı savunma sağlamak amacıyla görev yapmaktadır. Deniz Kuvvetleri; Kuzey Filosu, Pasifik Filosu, Karadeniz Filosu, Baltık Filosu ve Hazar Filosu olmak üzere beş ana birimden oluşmaktadır. Balistik füze denizaltılarının muharebe devriyelerini yürütmek ve belirlenen tehditlere karşı operasyonel hazırlık sağlamak bu kuvvetin başlıca görevleri arasındadır.


Stratejik Füze Kuvvetleri, Rusya’nın nükleer caydırıcılık stratejisinin temelini oluşturmaktadır. Bu kuvvetler, kıtalararası balistik füzelerin (ICBM) işletilmesinden sorumludur. Ülkenin stratejik güvenliğini sağlamak ve nükleer caydırıcılığı güçlendirmek amacıyla gelişmiş füze sistemleri ile donatılmıştır. Mobil ve sabit füze rampaları ile hızlı reaksiyon kabiliyetine sahiptir.


Hava İndirme Birlikleri, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin hızlı müdahale gücü olarak faaliyet göstermektedir. Düşman hatlarının gerisinde operasyon düzenleme kabiliyetine sahiptir. Paraşütçü tugayları ve özel operasyon birimlerinden oluşan bu birlikler, stratejik bölgelerde hızla konuşlanarak askeri görevleri yerine getirmektedir. Hafif zırhlı araçlar ve mobil birliklerle donatılan bu kuvvetler, yüksek hareket kabiliyetiyle anında müdahaleye hazırdır. Rusya Federasyonu’nun askeri teşkilatlanması, bu beş ana kuvvetin entegrasyonu ve koordinasyonu ile ülkenin savunma kapasitesini maksimum seviyede tutmayı amaçlamaktadır. Her bir kuvvetin özel görev tanımları ve yetenekleri, Rusya’nın geniş coğrafi alanı ve stratejik hedefleri doğrultusunda belirlenmiştir.

Ekonomi

Rusya, büyük doğal kaynak rezervlerine sahip, küresel enerji piyasasında belirleyici bir ülke konumundadır. Batı’nın 2022 yılı sonrası uyguladığı yaptırımlara rağmen ekonomisi büyüme göstermiş, yeni ticaret yolları geliştirerek küresel etkisini artırmıştır. 2023 yılı itibarıyla Rusya’nın GSYH’si yaklaşık 2 trilyon dolar olarak kaydedilmiştir.


Yaptırımların ardından ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltma stratejisi izlenmiş, yerli üretim teşvik edilerek yeni tedarik zincirleri kurulmuştur. Çin, Hindistan, Türkiye ve Körfez ülkeleri gibi alternatif ticaret ortaklarıyla ilişkiler güçlendirilmiş, dış ticaretin yönü Batı’dan Doğu’ya kaydırılmıştır.


2023 yılı itibarıyla Rusya ekonomisi yaklaşık %3,6 büyüme kaydetmiş, işsizlik oranı %3,2 gibi düşük bir seviyede kalmıştır. Ülke, içindeki ekonomik değişkenleri düzenleyerek küresel sistemdeki yerini sağlamlaştırmıştır. Dış ticaret fazlası 2023 yılında 140 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracat 425 milyar dolar, ithalat ise 285 milyar dolar olmuştur.


Batı’nın SWIFT sisteminden çıkarma hamlesine karşılık Rusya, Çin’in CIPS ödeme sistemine entegre olmuş, BRICS ülkeleriyle ortak finansal altyapılar geliştirmiştir. Rusya Merkez Bankası altın rezervlerini artırmış, dijital ruble projesiyle finansal sistemde bağımsızlık sağlamaya çalışmıştır. Bankacılık sektörü, yaptırımlara rağmen büyümeye devam etmiş, Asya ve Afrika ülkeleriyle yapılan finansal iş birlikleri sonucunda ticaret kesintisiz sürdürülmüştür.

Ticaret ve Sanayi

Rusya’nın ticaret yapısı büyük oranda enerji kaynakları ve hammadde ihracatına dayanır. Ülkenin ihracatında petrol, doğalgaz, kömür, metaller ve tahıl ön plana çıkmaktadır. 2023 yılında toplam ihracatı 425 milyar dolar olarak kaydedilirken, ithalatı 285 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.

Sanayi sektörü, ülke ekonomisinin %36,7’sini oluşturmakta olup en büyük payı ağır sanayi, enerji üretimi ve metalürji sektörü almaktadır. Rusya, dünyanın en büyük doğalgaz üreticilerinden biridir ve ülkenin sanayi yapısı enerjiye dayalı bir model üzerinden şekillenmiştir. Ancak ileri teknoloji ve tüketim malları üretimi ekonominin küçük bir bölümünü oluşturmaktadır.


Rusya, dünyanın en büyük enerji üreticilerinden biri olarak enerji sektörünü stratejik bir avantaj olarak kullanmaktadır. 2023 yılında günlük ortalama 11,3 milyon varil petrol üretmiştir. Rusyanın Enerji üretiminin büyük bir kısmı fosil yakıtlara dayanmaktadır. Ancak, hidroelektrik ve nükleer enerji alanında önemli projeler yürütülmektedir. Nükleer enerji alanında Rosatom’un projeleri devam etmekte, Türkiye ve Mısır başta olmak üzere birçok ülkeye nükleer santral yatırımları yapılmaktadır.

Doğalgaz üretimi 750 milyar metreküp seviyesine ulaşmıştır ve başlıca ihracat pazarı Avrupa’dan Asya’ya kaydırılmıştır. Çin ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Power of Siberia doğalgaz boru hattının kapasitesi artırılmış, Hindistan ve diğer Asya ülkelerine Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) ihracatı genişletilmiştir.


Rus petrolüne getirilen tavan fiyat uygulamaları ve yaptırımlara karşılık yerel para birimleriyle ticaret yapılmaya başlanmıştır. Çin yuanı, Hindistan rupisi ve Rus rublesi üzerinden ticaret, küresel finansal sistemin Asya ekseninde bölgesel ele alınmasına destek olmuştur. Aynı zamanda ticaret sisteminin tekrar ele alınmasıyla ilgili Çin ile ortak projeler yürüterek, mal takası ticareti denemelerine başlamıştır.

Tarım

Rusya’nın tarım sektörü GSYH’nin yaklaşık %4,3’ünü oluşturmaktadır ve tahıl üretimi en önemli tarımsal faaliyetler arasındadır.Ülke, 2023 yılında 90 milyon ton buğday üreterek dünya liderlerinden biri haline gelmiş, tarım ihracatını artırarak gıda güvenliğini sağlamıştır.


Rusya’nın tarım alanlarının büyük bir kısmı sert iklim koşullarına maruz kalmasına rağmen, özellikle güney bölgelerinde tarımsal faaliyetler yoğunlaşmıştır. 2022’de uygulanan yaptırımlara karşılık, Rusya tarım politikalarını iç pazara yönlendirmiş ve dost ülkelerle yapılan ticareti artırmıştır. Özellikle Çin, Hindistan, Türkiye, Orta Asya ve Afrika ülkelerine yapılan tarımsal ihracatlar yükselmiştir.


Tarım sektöründe modernizasyon çalışmaları hız kazanmış, dijital tarım teknolojileri ve otomasyon yatırımları ile verimlilik artırılmıştır. Rusya, özellikle gübre üretiminde küresel pazarın önemli bir oyuncusu olarak kalmaya devam etmiştir. Tarımda devlet destekli sübvansiyonlar artırılmış, yerli çiftçiler için düşük faizli krediler sağlanarak üretim kapasitesi genişletilmiştir.

Ulaşım ve Altyapı

Rusya, yüz ölçümü bakımından dünyanın en büyük ülkesi olarak geniş ve karmaşık bir ulaşım ağına sahiptir. Ülkenin ulaşım altyapısı, hava, kara, demir ve su yollarını kapsayan kapsamlı bir sistemden oluşur. 85.494 km uzunluğundaki demiryolu ağı, büyük sanayi merkezlerini ve limanları birbirine bağlayan bir taşıma sistemidir. Karayolları toplamda 1.283.387 km uzunluğunda olup, bunun 927.721 km’si asfaltlanmış, 39.143 km’si otoyol olarak inşa edilmiştir. Geniş coğrafi alanı ve şehirler arasındaki uzak mesafeler nedeniyle hava taşımacılığı önem taşır. Ülkede toplam 904 havaalanı bulunurken, 383 helikopter pisti mevcuttur.


Moskova Metrosu (Fotoğraf: Kandukuru Nagarjun, flickr.com)

Deniz ve nehir taşımacılığıda ülkede aktif olarak kullanılmaktadır. 102.000 km uzunluğundaki iç su yolları, Baltık Denizi, Beyaz Deniz, Hazar Denizi, Azak Denizi ve Karadeniz’i birbirine bağlayan stratejik bir ağ oluşturur. Ülkede toplam 67 büyük liman bulunmaktadır. Başlıca limanlar arasında Arkhangelsk, De Kastri, Kaliningrad, Murmansk, Novorossiysk, St. Petersburg ve Vladivostok öne çıkar.


Enerji taşımacılığı açısından ise Rusya, 177.700 km doğalgaz, 54.800 km petrol ve 19.300 km rafine ürün boru hattına sahip olup küresel enerji arzında kritik bir konumda yer alır. Ayrıca, ülkenin kuzeyindeki deniz yollarını açık tutmak amacıyla dünyanın en büyük buz kırıcı filosuna sahiptir. Nükleer enerjiyle çalışan ağır buz kırıcı gemiler, kış aylarında ulaşımı sürdürülebilir kılar. Rusya'nın ulaşım altyapısı, ülkenin geniş coğrafyasını birbirine bağlamak ve ekonomik faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak amacıyla geliştirilmiştir ve modernizasyon çalışmaları ile verimliliği artırılmaktadır.

Bilim ve Teknoloji

Rusya, bilim ve teknoloji alanında özellikle uzay araştırmaları, savunma sanayisi, havacılık ve mühendislik gibi sektörlerde faaliyet göstermektedir. Ülkenin bilimsel altyapısı, Sovyetler Birliği’nden miras kalan akademik kurumlar, araştırma merkezleri ve sanayi tesisleri ile şekillenmiştir.

Rusya’nın uzay programı Roscosmos tarafından yürütülmektedir. Uzay araştırmaları, insanlı uzay uçuşları, uydu sistemleri ve roket teknolojileri gibi alanları kapsamaktadır. Ülkenin uzay faaliyetleri Baikonur Uzay Üssü (Kazakistan), Vostochny Uzay Üssü (Amur Oblastı), Plesetsk Uzay Üssü (Arkhangelsk Oblastı) ve Kapustin Yar (Astrahan Oblastı) gibi fırlatma merkezlerinden yürütülmektedir. Baikonur, Sovyetler Birliği döneminden bu yana kullanılan en büyük uzay üssü olup, 2050 yılına kadar Rusya tarafından kiralanmaya devam edecektir.


Roscosmos, roket sistemleri, insansız hava araçları, uzay elektroniği, askeri füzeler ve telekomünikasyon sistemleri gibi çeşitli alanlarda faaliyet göstermektedir. Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) projelerinde uzun yıllar yer alan ülke, insanlı ve insansız uzay misyonları yürütmektedir. 

Rusya, savunma sanayisinde çeşitli teknolojiler geliştirmektedir. Hipersonik füzeler, insansız hava araçları (İHA'lar) ve yapay zeka tabanlı askeri sistemler bu alanlardaki başlıca çalışmalardır. Ayrıca, hava savunma sistemleri, elektronik harp teknolojileri ve askeri uydu sistemleri üzerine de araştırmalar yapılmaktadır.


Rusya, mühendislik ve temel bilimler alanında akademik kurumlar ve araştırma enstitüleri aracılığıyla çalışmalar yürütmektedir. Özellikle enerji, malzeme bilimi, yapay zeka ve biyoteknoloji gibi alanlarda araştırmalar yapılmaktadır. Ülkenin bilim ve teknoloji politikaları, stratejik sektörlerde gelişimi desteklemeye yöneliktir ve savunma, uzay ve ağır sanayi başta olmak üzere farklı alanlara odaklanmaktadır.

Coğrafya

Rusya Federasyonu, yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük ülkesi olarak Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alır. 17.075.400 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünya topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan ülke, doğuda Büyük Okyanus’tan batıda Baltık Denizi’ne, kuzeyde Kuzey Buz Denizi’nden güneyde Karadeniz ve Hazar Denizi’ne kadar uzanır.【7】  Kuzeyden Kuzey Buz Denizi, doğudan Büyük Okyanus, güneyden Kuzey Kore, Çin, Moğolistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan, batıdan ise Ukrayna, Belarus, Letonya, Estonya, Finlandiya ve Norveç ile çevrilidir. Ayrıca, Rusya Federasyonu’na bağlı ancak ana kara sınırlarının dışında yer alan Kaliningrad Oblastı, Polonya, Litvanya ve Baltık Denizi ile çevrili durumdadır.【8】 

Topografya ve Arazi Yapısı

Ülkenin topografyası, doğudan batıya ve kuzeyden güneye farklı arazi yapıları içermektedir. Batıda geniş düzlükler ve alçak ovalar, doğuya doğru ilerledikçe yüksek platolar, dağ sıraları ve geniş vadilerle yer değiştirir. Ülke, genel olarak beş ana bölgeye ayrılmaktadır: Avrupa Rusyası, Ural Dağları, Batı Sibirya Ovası, Orta ve Doğu Sibirya Yaylaları ile Uzak Doğu Dağlık Bölgesi.【9】 


Avrupa Rusyası, Ural Dağları’nın batısında yer alır ve geniş, alçak düzlüklerden oluşur. Bu bölge, Volga, Dvina ve Peçora gibi büyük nehirler tarafından şekillendirilmiştir. Ural Dağları, Avrupa ve Asya kıtalarını ayıran önemli bir jeolojik sınır olarak kabul edilir ve doğuya doğru geçişte belirgin bir yükselti farkı oluşturur. Ortalama 1.500 metre yüksekliğe sahip olan bu dağ sırası, özellikle mineral kaynakları bakımından zengindir.【10】 


Batı Sibirya Ovası, Ural Dağları’ndan Yenisey Nehri’ne kadar uzanan ve dünyanın en büyük alçak düzlüklerinden biri olarak kabul edilen bir bölgedir. Deniz seviyesine yakın yüksekliği ve geniş bataklık alanları nedeniyle tarıma elverişsiz bölgeler içermektedir. Orta ve Doğu Sibirya Yaylaları, geniş ormanlar, nehir vadileri ve yüksek dağ sıralarını kapsayan engebeli bir bölgedir. Lena, Yenisey ve Obi gibi büyük nehirler, bu bölgenin önemli coğrafi unsurlarındandır.


Uzak Doğu Rusyası, yüksek dağ sıraları ve aktif volkanlarla karakterizedir. Kamçatka Yarımadası, Rusya’nın en aktif volkanik alanlarından biridir ve burada Klyuchevskaya Sopka (4.750 m) gibi volkanlar bulunmaktadır. Sahalin Adası ve Kuril Adaları gibi bölgeler ise tektonik hareketler nedeniyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalmaktadır. Ülkenin en yüksek noktası, Kafkas Dağları’nda yer alan 5.642 metre yüksekliğindeki Elbruz Dağı, en alçak noktası ise -28 metre ile Hazar Denizi’dir.【11】 


Kafkas Dağları (Fotoğraf: Rusya'nın yaban hayatı Resmi Web Sitesi)

Rusya’nın topografyası, geniş ormanlık alanlardan tundralara, bozkırlardan dağlık bölgelere kadar büyük bir çeşitlilik göstermektedir. Ülke yüzey şekilleri bakımından farklı ekosistemleri destekleyen karmaşık bir yapıya sahiptir ve bu durum iklim, tarım ve doğal kaynakların dağılımını önemli ölçüde etkilemektedir.

İklim

Rusya, geniş yüzölçümü nedeniyle farklı iklim kuşakları içinde yer almaktadır. Ülkenin kuzey kesimleri Arktik ve subarktik iklimin etkisi altındayken, orta kesimlerde karasal iklim görülmektedir. Güney bölgelerde ise step ve subtropikal iklim özellikleri gözlemlenmektedir. Ülkenin en kuzeyinde yer alan Arktik bölgesi, yıl boyunca düşük sıcaklıkların hâkim olduğu bir iklim yapısına sahiptir. Burada kış aylarında sıcaklık -40°C’nin altına düşebilir. Subarktik bölge, Tayga ormanlarını kapsayan geniş bir alanı içerir ve yılın büyük bir bölümünde soğuk hava koşulları egemendir.


Orta Rusya’da, özellikle Moskova ve St. Petersburg gibi şehirlerin bulunduğu bölgelerde, karasal iklim özellikleri hâkimdir. Kışlar uzun ve sert geçerken yaz ayları kısa ve ılımandır. Ocak ayında ortalama sıcaklık -9°C ila -16°C arasında değişirken, Temmuz ayında sıcaklık 13°C ila 23°C arasında seyreder.【12】 

Sibirya’nın iç kesimlerinde görülen aşırı karasal iklim, yılın büyük bölümünde soğuk hava koşullarına yol açar. Verhoyansk ve Oymyakon gibi bölgelerde, kış aylarında sıcaklık -60°C’ye kadar düşebilir. Buna karşılık yaz aylarında sıcaklık 30°C’ye kadar çıkabilir, bu da bölgede büyük sıcaklık farklarının yaşandığını göstermektedir.


Rusya’nın Karadeniz kıyılarında ve Kafkasya bölgesinde subtropikal iklim görülmektedir. Bu bölgede yazlar sıcak ve nemli, kışlar ise ılıman geçmektedir. Özellikle Soçi ve Krasnodar çevresi, yıl boyunca daha ılıman sıcaklık değerlerine sahiptir.


Doğu Rusya’da, Pasifik Okyanusu’nun etkisiyle muson iklimi kendini gösterir. Bu bölgede yaz aylarında yoğun yağışlar görülürken, kış ayları kurak ve soğuktur. Vladivostok gibi kıyı şehirleri, kışın Sibirya’dan gelen soğuk hava dalgalarına maruz kalırken, yazın denizden gelen nemli hava nedeniyle yağışlı bir iklime sahiptir.

Bitki Örtüsü

Rusya Federasyonu, çeşitli bir bitki örtüsüne sahiptir. Ülke genelinde bitki örtüsü, kuzeyden güneye doğru belirgin bir şekilde değişmektedir. En kuzeyde yer alan Arktik bölgelerde, sert iklim koşulları nedeniyle bitki örtüsü sınırlıdır. Burada tundralar hâkimdir ve çoğunlukla likenler, yosunlar ve bodur çalılar bulunur.【13】 


Tundra kuşağının güneyinde, Rusya’nın büyük bir kısmını kaplayan tayga ormanları yer alır. Tayga, yoğun iğne yapraklı ağaçlardan oluşan geniş orman alanlarıdır. Bu ormanlarda başlıca çam, ladin ve köknar ağaçları bulunur. Avrupa Rusyası’ndan Sibirya’nın doğusuna kadar uzanan bu bölge, dünya oksijen üretimi açısından büyük öneme sahiptir. Ormanların yoğunluğu Ural Dağları’nın doğusunda azalırken, doğuya gidildikçe daha açık ve karışık orman alanları görülmeye başlanır.


Kenozero Millî Parkı (Fotoğraf: Rusya’nın Yaban Hayatı Resmi Web Sitesi)

Daha güneyde, Rusya’nın step bölgeleri yer almaktadır. Stepler, geniş çayır alanlarından oluşur ve özellikle tarımsal üretim için elverişli topraklara sahiptir. Ukrayna sınırından başlayarak güney Rusya ve Kazakistan sınırına kadar uzanan bu alanlar, buğday üretimi açısından büyük önem taşır. Bu bölgenin doğal bitki örtüsü bozkır otları ve çalılıklardan meydana gelmektedir.


Rusya’nın en güneyinde, Kafkasya ve Karadeniz kıyılarında subtropikal iklimin etkisiyle farklı bir bitki örtüsü gözlemlenir. Bu bölgelerde geniş yapraklı ormanlar, meyve ağaçları ve Akdeniz iklimine özgü bitki türleri bulunmaktadır. Krasnodar ve Soçi gibi bölgelerde, çay ve üzüm tarımı yaygındır.


Rusya’nın doğu kesiminde, özellikle Kamçatka Yarımadası ve Uzak Doğu’da, volkanik araziler ve kıyı ormanları yaygındır. Burada geniş yapraklı ağaçlar ve yoğun yağış alan bölgelerde karışık ormanlar bulunmaktadır. Ülkenin iç kesimlerindeki çöl ve yarı çöl alanları ise, Hazar Denizi kıyıları ve Orta Asya sınırında görülmektedir.

Su Kaynakları

Rusya Federasyonu, dünya tatlı su rezervlerinin yaklaşık %20’sine sahiptir ve bu su kaynakları, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan önemlidir. Ülkede büyük nehirler, göller, yeraltı suları ve bataklık alanlar bulunmaktadır. Su kaynakları, Arktik Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Hazar Denizi, Baltık Denizi ve Karadeniz havzalarına dağılmıştır.


Rusya’daki su kaynakları, hidroelektrik enerji üretimi, ulaşım, sanayi, tarım ve balıkçılık gibi sektörlerde kullanılmaktadır. Ülkede bulunan başlıca hidroelektrik santraller şunlardır:

  • Krasnoyarsk Hidroelektrik Santrali (Yenisey Nehri, 6.000 MW)
  • Sayano-Şuşensk Hidroelektrik Santrali (Yenisey Nehri, 6.400 MW)
  • Bratsk Hidroelektrik Santrali (Angara Nehri, 4.500 MW)


Sanayileşme ve şehirleşme nedeniyle su kaynaklarında kirlilik sorunu oluşmaktadır. Büyük sanayi merkezleri yakınındaki nehirlerde su kalitesinin düştüğü gözlemlenmektedir. Rus hükümeti, su kaynaklarını korumak amacıyla çeşitli düzenlemeler yapmaktadır.

Nehirler

Rusya’daki başlıca nehirler, geniş su havzalarını beslemekte ve enerji üretiminden ulaşıma kadar çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Başlıca nehirler: Volga Nehri, Obi Nehri, Yenisey Nehri, Lena Nehri ve Amur Nehri’dir. Volga Nehri, Avrupa’nın en uzun nehridir (3.531 km). Rusya'nın batısında yer almakta ve Hazar Denizi’ne dökülmektedir.


Hidroelektrik enerji üretimi, ulaşım ve içme suyu temini açısından önemlidir. Batı Sibirya’da bulunan Obi Nehri (3.650 km), İrtiş Nehri ile birleşerek Arktik Okyanusu’na akar. Sibirya bölgesindeki sanayi şehirleri için önemli bir su kaynağıdır. Rusya’nın ikinci en uzun nehri olan Yenisey (3.487 km), büyük hidroelektrik santrallere ev sahipliği yapmaktadır. Sayano-Şuşensk ve Krasnoyarsk hidroelektrik santralleri bu nehir üzerindedir. Doğu Sibirya’da bulunan Lena Nehri (4.400 km), Arktik Okyanusu’na dökülmekte ve Yakutsk ile diğer Sibirya şehirleri için bir ticaret yolu oluşturmaktadır. Çin sınırında bulunan Amur Nehri (2.824 km), tarımsal sulama ve balıkçılık açısından önemli bir nehirdir.

Göller

Rusya Federasyonu’ndaki göller, geniş yüzölçümleri ve tatlı su kapasiteleriyle dikkat çekmektedir. Baykal Gölü, Dünyanın en derin tatlı su gölüdür (1.642 m) ve dünya tatlı su rezervlerinin yaklaşık %20’sini barındırmaktadır. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Baykal Gölü, yaklaşık 1.700 endemik türü barındırmaktadır. Ladoga Gölü, Avrupa’nın en büyük tatlı su gölüdür ve 17.891 km² alana sahiptir. St. Petersburg ve çevresindeki şehirler için önemli bir içme suyu kaynağıdır. Rusya’nın kuzeybatısında bulunan Onega Gölü ise, tatlı su balıkçılığı ve içme suyu açısından değerlidir. Volga-Baltık su yolu üzerinde bir geçiş noktasıdır.


Baykal Gölü (Fotoğraf: Lone Wanderer@, flickr.com)

Hazar Denizi, Teknik olarak bir göl olmasına rağmen, büyük yüzölçümü nedeniyle deniz olarak adlandırılmaktadır. Rusya, Hazar Denizi’nin kuzey kısmında kıyıya sahiptir ve bölgedeki petrol ile doğalgaz rezervleri açısından stratejik bir öneme sahiptir.

Yeraltı Suları ve Bataklık Alanlar

Rusya, zengin yeraltı su kaynaklarına sahiptir. Moskova, St. Petersburg ve Novosibirsk gibi büyük şehirlerde içme suyu ihtiyacının büyük bölümü yeraltı su rezervlerinden sağlanmaktadır. Batı Sibirya’daki bataklıklar, dünyanın en büyük turbalık alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu alanlar, karbon depolama açısından ekolojik öneme sahiptir.【14】 

Biyoçeşitlilik ve Yaban Hayatı

Rusya Federasyonu, çeşitli ekosistemlere ve zengin bir biyoçeşitliliğe sahip ülkelerinden biridir. Ülke sınırları içinde tundralar, taygalar, bozkırlar, dağ ekosistemleri ve kıyı habitatları bulunmaktadır. Bu ekosistemler, çok sayıda endemik bitki ve hayvan türünü barındırmaktadır. Rusya’nın kuzeyinde yer alan tundralar, düşük sıcaklıklar ve kısa yaz mevsimi ile karakterize edilir. Bu bölgelerde ren geyiği, kutup tilkisi ve kutup baykuşu gibi türler yaşamaktadır.


Sibirya’nın büyük bir bölümünü kaplayan tayga ormanları, dünyanın en büyük orman ekosistemlerinden biridir ve küresel karbon dengesinde rol oynamaktadır. Bu yoğun ormanlık alanlarda kahverengi ayı, Sibirya kaplanı ve vaşak gibi yırtıcı türler bulunur. Güneydeki bozkır ve yarı çöl alanları, tarım faaliyetleri için önem taşımakla birlikte birçok nadir türü de barındırmaktadır. Bu ekosistemlerde Sayga antilobu, bozkır tilkisi ve çeşitli kemirgenler yaygındır. Dağ ekosistemleri, özellikle Altay, Kafkas ve Ural Dağları'nda yoğunlaşmıştır. Bu dağlar, kar leoparı, dağ keçisi ve büyük yırtıcı kuşlar için önemli yaşam alanları sağlamaktadır.


Kahverengi Ayı (Fotoğraf: Rusya’nın Yaban Hayatı Resmi Web Sitesi)

Rusya'nın tatlı su kaynakları da biyoçeşitlilik açısından öneme sahiptir. Ülkede bulunan Baykal Gölü, dünyanın en derin tatlı su gölü olmasının yanı sıra, yaklaşık 1.700 endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Baykal foku, yalnızca bu gölde yaşayan nadir bir memeli türüdür.


Rusya, biyoçeşitliliğin korunması amacıyla çok sayıda doğa rezervi ve milli park kurmuştur. Ülkede toplamda 100’den fazla koruma alanı bulunmaktadır. Özellikle Baykal Doğa Rezervi, Sihote-Alin Rezervi ve Soçi Milli Parkı gibi alanlar, nadir türlerin yaşamını sürdürebilmesi için kritik habitatlar olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, sanayileşme ve iklim değişikliğinin etkileri, bu ekosistemleri tehdit etmektedir.


Nesli tehlike altında olan türler arasında en dikkat çekeni Sibirya kaplanıdır. Popülasyonu son yıllarda artış göstermiş olsa da, yasadışı avcılık ve habitat kaybı nedeniyle hâlâ büyük bir risk altındadır. Sayga antilobu ise, aşırı avlanma ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle tehlike altındaki türler arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra, Baykal foku ve Hazar Denizi'nde bulunan mersin balıkları, aşırı avlanma ve kirlilik nedeniyle popülasyonları azalan diğer önemli türlerdendir.


Sayga Antilobu (Fotoğraf: Rusya’nın Yaban Hayatı Resmi Web Sitesi)

Rusya, biyoçeşitliliğin korunması için uluslararası anlaşmalara taraf olmuş ve ulusal düzeyde koruma politikaları geliştirmiştir. 1994 yılında Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni (CBD) imzalayarak ekosistem koruma stratejilerini uygulamaya koymuştur. 2010 yılında kabul edilen "Rusya’nın Biyoçeşitliliği Koruma Stratejisi" kapsamında, nesli tükenmekte olan türlerin korunması ve ekosistem dengesinin sağlanması için çeşitli projeler yürütülmektedir. Bununla birlikte, sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde çevre kirliliği ve ekolojik dengenin bozulması, hükümetin bu alandaki çalışmalarını önemli hale getirmektedir.


Rusya Devlet Başkanlığı’na bağlı çevre koruma departmanı tarafından yürütülen projeler kapsamında, özellikle nadir ve tehdit altındaki türlerin korunmasına yönelik özel önlemler alınmaktadır. Amur kaplanı, kutup ayısı, Belgua balinası uzak doğu leoparı ve kar leoparı gibi türlerin popülasyonlarını artırmaya yönelik koruma projeleri, devlet tarafından desteklenen ekolojik programlar arasında yer almaktadır.


Bu bağlamda, Rusya’nın biyoçeşitliliği, küresel ekolojik dengenin sürdürülebilirliği açısından önem taşımaktadır.Ancak, iklim değişikliği, sanayileşme ve insan kaynaklı tehditler, bu biyoçeşitliliğin devamlılığı için daha etkin önlemler alınmasını gerektirmektedir.

Din

Rusya, tarih boyunca farklı inanç gruplarına ev sahipliği yapmış bir ülkedir. Günümüzde en yaygın din Rus Ortodoksluğudur. Nüfusun büyük bölümü Rus Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır. Ortodoksluk, 988 yılında Kiev Prensi Vladimir’in Hristiyanlığı benimsemesiyle ülkeye girmiştir. 1448’de Moskova'daki kilise, Konstantinopolis’ten bağımsız hareket etmeye başlamış ve 1589’da Moskova'da patriklik makamı kurulmuştur. Sovyetler Birliği döneminde dine yönelik büyük baskılar uygulanmış, kiliseler kapatılmış, din adamları cezalandırılmıştır. 1988’de Hristiyanlığın 1000. yılı kutlamalarıyla birlikte din üzerindeki baskılar azalmış ve Ortodoks Kilisesi, toplumda tekrar etkili bir konuma gelmiştir. Günümüzde ülkede 5000’den fazla Ortodoks dini kuruluşu bulunmaktadır. Devlet ile kilise arasındaki yakın ilişki, kiliseye toplumsal ve siyasi etkisini koruma imkânı sağlamaktadır.


Rusya’da en yaygın ikinci din İslam’dır. Ülkede yaklaşık 20 milyon Müslüman yaşamaktadır. 10. yüzyılda İdil Bulgarları’nın İslam’ı kabul etmesiyle Müslüman topluluklar Rus topraklarında varlık göstermeye başlamıştır. 1552’de Kazan’ın, 1556’da Astrahan’ın Rus hâkimiyetine girmesiyle geniş Müslüman nüfus, Rus yönetimi altında kalmıştır. Çarlık Rusyası döneminde İslam’a yönelik baskılar artmış, Müslümanlara Hristiyanlığı benimsemeleri için ekonomik ve sosyal teşvikler sunulmuştur. Sovyetler Birliği döneminde camiler kapatılmış, dini faaliyetler yasaklanmıştır. 1990 sonrası süreçte Müslüman topluluklar tekrar örgütlenmiş, yeni camiler inşa edilmiş ve dini özgürlükler genişletilmiştir. Tataristan, Başkurdistan, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya, Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerdendir. Ülkede yaklaşık 7000 cami faaliyet göstermektedir.


Moskova Merkez Camii (Fotoğraf: Türkiye Diyanet Vakfı)

Budizm, özellikle ülkenin doğu bölgelerinde etkili bir inanç sistemidir. Buryatya, Tuva ve Kalmukya Cumhuriyetleri’nde Budist nüfus yoğundur. Budizm, Rusya’nın resmi olarak tanıdığı dört geleneksel dinden biri olarak kabul edilmektedir. Ülkede 120’den fazla Budist tapınağı ve manastır faaliyet göstermektedir.


Rusya resmi olarak laik bir devlettir, ancak Ortodoks Kilisesi’nin devletle yakın ilişkileri vardır. 1997’de yürürlüğe giren Din Yasası, Ortodoks Hristiyanlık, İslam, Yahudilik ve Budizm’i geleneksel dinler olarak tanımaktadır. Yasal olarak tüm dinler eşit statüde bulunsa da Ortodoks Kilisesi, devletin desteğiyle en etkili dini kurum olmayı sürdürmektedir. Müslüman topluluklar için cami inşaatları desteklenmiş, İslami kuruluşlar faaliyetlerini genişletmiştir. Bununla birlikte, dini azınlıklar üzerindeki devlet denetimi devam etmektedir.

Resmi Tatiller ve Ulusal Bayramlar

  • 1-6 ve 8 Ocak – Yeni Yıl Tatilleri
  • Rusya'da yılbaşı kutlamaları en uzun tatil dönemlerinden biridir. 1 Ocak’ta başlayan tatil, genellikle 6 Ocak’a kadar sürer ve 8 Ocak’ta sona erer.
  • 7 Ocak – Ortodoks Noel
  • Rus Ortodoks Kilisesi'ne bağlı Hristiyanlar tarafından kutlanan bu dini bayram, Rusya’nın en önemli dini günlerinden biridir.
  • 23 Şubat – Vatan Savunucuları Günü
  • Sovyetler Birliği döneminden miras kalan bu gün, başlangıçta Kızıl Ordu’nun kuruluşu anısına kutlanırken, günümüzde Rusya'da askerî personel ve erkekler için bir onur günü olarak kabul edilir.
  • 8 Mart – Dünya Kadınlar Günü
  • Kadın hakları ve eşitliğine vurgu yapan 8 Mart, Rusya'da resmi tatil olarak kutlanmaktadır. Kadınlara çiçek ve hediyeler verilerek saygı gösterilir.
  • 1 Mayıs – Bahar ve Emek Bayramı
  • Sovyetler döneminde büyük öneme sahip olan bu bayram, günümüzde işçi hakları ve baharın gelişini kutlamak amacıyla tatil günü olarak kutlanmaya devam etmektedir.
  • 9 Mayıs – Zafer Bayramı
  • Rusya için en önemli milli günlerden biri olan Zafer Bayramı, II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin anısına kutlanır. Bu gün, ülke çapında askeri geçit törenleri ve anma etkinlikleri düzenlenir.
  • 12 Haziran – Rusya Günü
  • 1991 yılında Sovyetler Birliği'nden ayrılma sürecinin başlamasını simgeleyen bu gün, Rusya Federasyonu'nun bağımsızlık sürecini anmak için resmi tatil olarak kabul edilmiştir.
  • 4 Kasım – Ulusal Birlik Günü
  • 1612’de Moskova’nın Polonyalı işgalcilerden kurtarılmasını anmak için kutlanan bu bayram, Rusya’da birlik ve beraberliğin simgesi olarak kabul edilir.


Bu bayramlar, Rusya Federasyonu Çalışma Kanunu’nun 112. maddesi gereğince resmi tatil olarak belirlenmiştir. Resmi tatiller haricinde, meslek gruplarına özel çeşitli anma günleri ve profesyonel tatiller de bulunmaktadır.

Turizm

Petergrof Sarayı

Peterhof Sarayı, Rusya’nın en önemli tarihi ve mimari yapılarından biridir. 18. yüzyılda I. Petro tarafından inşa ettirilen bu saray, Batı Avrupa’daki kraliyet saraylarına rakip olacak şekilde tasarlanmıştır. Sankt-Peterburg’un batısında, Baltık Denizi kıyısında yer almaktadır. Geniş bahçeleri, çeşmeleri ve barok mimarisiyle dikkat çeken yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.


Saray kompleksi, Büyük Saray, Yukarı Bahçe, Aşağı Park ve çeşitli pavyonlardan oluşmaktadır. En dikkat çekici bölümlerden biri, "Büyük Şelale" adı verilen ve suyun doğal basıncıyla çalışan çeşme sistemidir. Ayrıca, Baltık Denizi kıyısında konumlanan Monplaisir Sarayı, Büyük Petro’nun özel ikametgahı olarak kullanılmıştır.


Günümüzde Peterhof Sarayı, Rusya’nın en popüler turistik merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen restorasyon çalışmalarıyla eski haline kavuşturulmuştur. Sanatsal ve mimari detaylarıyla dikkat çeken yapı, her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.


Peterhof Sarayı (Fotoğraf: Александр, pexels.com)

Kremlin Sarayı

Kremlin Sarayı, Rusya’nın başkenti Moskova’da yer alan tarihi ve siyasi yapılardan biridir. 15. yüzyılda inşa edilen bu saray, uzun yıllar boyunca Rus çarlarının ikametgahı olmuş ve ülkenin yönetim merkezi olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise Kremlin, Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı’nın resmi konutu olarak hizmet vermektedir. Saray, yüksek surlarla çevrili büyük bir kompleksin içinde yer almakta ve içinde pek çok katedral, hükümet binaları ve müzeler barındırmaktadır.


Mimari olarak Kremlin, Rus ve İtalyan ustalarının bir araya gelerek inşa ettiği yapılar topluluğudur. Saray kompleksinde Çar’ın Taç Giyme Törenlerinin düzenlendiği Uspenski Katedrali, Çar Topu ve Çar Çanı gibi önemli tarihi eserler bulunmaktadır. Ayrıca, 19. yüzyılda inşa edilen Büyük Kremlin Sarayı, altın işlemeli ihtişamlı salonlarıyla dikkat çekmektedir.


UNESCO tarafından 1990 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınan Kremlin Sarayı, Rusya’nın tarihi ve kültürel mirasının en önemli simgelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Günümüzde turistler için belirli bölümleri ziyarete açık olup, saray kompleksi hem tarihi yapıları hem de devlet yönetim merkezi olarak taşıdığı stratejik önemi ile dikkat çekmektedir.


Kremlin Sarayı (Fotoğraf: Bluesnap, pixabay.com)

Kızıl Meydan

Kızıl Meydan, Rusya’nın başkenti Moskova’nın tarihi ve kültürel alanlarından biridir. Kremlin Sarayı’nın doğusunda yer alan bu meydan, Rusya tarihindeki pek çok önemli olaya tanıklık etmiştir. 15. yüzyılda Kremlin’in surları tamamlandıktan sonra oluşturulmuş ve zamanla şehrin merkezi haline gelmiştir. Tarih boyunca idamlar, askeri geçit törenleri, siyasi mitingler ve kutlamalara sahne olmuştur. 1990 yılında Kremlin ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan meydan, hem turistik hem de kültürel açıdan öneme sahiptir.

Bolşoy Tiyatrosu

Bolşoy Tiyatrosu, Moskova’nın kültürel yapılarından biri olarak opera ve bale sanatının merkezi konumundadır. 1824 yılında ünlü mimar Joseph Bové tarafından tasarlanarak inşa edilen tiyatro, Rusya’nın sanatsal ve mimari mirasını yansıtan görkemli bir yapıdır. Tarih boyunca sayısız klasik eserin sahnelendiği Bolşoy Tiyatrosu, Çaykovski’nin Kuğu Gölü (1877) ve Marius Petipa’nın Don Kişot (1869) gibi dünyaca ünlü eserlerinin prömiyerlerine ev sahipliği yapmıştır.


Bolşoy Tiyatrosu (Fotoğraf: aled7, pixabay.com)

Moskova Metrosu

Moskova Metrosu, sadece bir toplu taşıma aracı olmanın ötesinde, mimari açıdan dikkat çeken bir yapıdır. Sovyet döneminde inşa edilen metro istasyonları, dönemin sanatsal ve ideolojik anlayışını yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. İstasyonların büyük bir kısmı, geniş kemerleri, mermer kaplamaları, mozaikleri ve heykelleri ile birer yer altı sarayı görünümündedir.

Aziz Basil Katedrali

Aziz Basil Katedrali, Rusya'nın başkenti Moskova’da, Kızıl Meydan’da yer alan tarihi bir yapıdır. 1555-1561 yılları arasında Çar IV. İvan’ın emriyle Kazan Hanlığı’na karşı kazanılan zaferin anısına inşa edilmiştir. Katedral, Rus Ortodoks kilise mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir ve 10 ayrı şapelden oluşan bir kompleks şeklinde tasarlanmıştır.


Yapının mimarisi, Rus ve Bizans etkileriyle şekillenmiş olup, renkli kubbeleri ve iç mekan süslemeleri dikkat çekmektedir. İç bölümlerde, freskler ve dini ikonalar yer almakta, duvarlar bitkisel motifler ve aziz tasvirleriyle bezenmiştir. 1588 yılında Aziz Basil’e adanan bir şapel eklenmiş, zamanla yapının dini ve kültürel işlevi genişletilmiştir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen katedral, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Yapı, Moskova’nın tarihî dokusunun bir parçası olarak korunmakta ve ziyaretçilere açık bulunmaktadır.


Aziz Basil Katedrali (Fotoğraf: Дмитрий Трепольский pexels.com)

Puşkin Müzesi

Pușkin Güzel Sanatlar Müzesi, Moskova’da yer alan ve Rusya’nın en büyük sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan bir müzedir. 1896 yılında, Moskova Üniversitesi’ne bağlı bir güzel sanatlar müzesi olarak kurulması kararlaştırılmış ve mimar Roman Klein tarafından tasarlanan bina 1912 yılında ziyarete açılmıştır. Müzenin kuruluş amacı, sanat eğitimi vermek ve kamuya açık bir sanat koleksiyonu sunmaktır.


Müze koleksiyonu, antik dönemden modern döneme kadar geniş bir sanat yelpazesini içermektedir. Eski Mısır, Yunan ve Roma eserlerinden Avrupa Rönesans tablolarına kadar çeşitli sanat eserleri sergilenmektedir. Ayrıca, müze düzenli olarak uluslararası sergilere ev sahipliği yapmaktadır. Binanın tasarımı, klasik mimari unsurlar barındırmakta olup iç mekan düzenlemesi, sanat eserlerinin sergilenişini destekleyecek şekilde düzenlenmiştir.

Taganay Milli Parkı

Taganay Milli Parkı, Rusya’nın Çelyabinsk Oblastı’nda, Güney Ural Dağları’nda yer almaktadır. 1991 yılında koruma altına alınarak milli park statüsü kazanmıştır. Yaklaşık 568 km²’lik bir alanı kapsayan bu bölge, ekosistem çeşitliliği ve doğal peyzajıyla dikkat çekmektedir.


Milli park, Sibirya ve Avrupa’ya özgü flora ve fauna çeşitliliğini barındırmaktadır. Bölgede ayı, vaşak, sansar gibi yaban hayatı türleri yaşamaktadır. Ormanlık alanlar ve zengin bitki örtüsü, doğa yürüyüşleri ve ekoturizm için önemli bir destinasyon haline getirmektedir. Ziyaretçiler için yürüyüş parkurları ve doğal gözlem alanları bulunmaktadır.


Taganay Milli Parkı (Fotoğraf: Rusya’nın Yaban Hayatı Resmi Web Sitesi)

Kültür

Geleneksel El Sanatları

Rusya’nın geleneksel el sanatları, farklı coğrafi bölgelerde yüzyıllar boyunca gelişen özgün teknik ve estetiği yansıtır. Ahşap, kil, metal, kumaş gibi malzemelerle nesilden nesile aktarılan halk sanatı (narodnıy promısel) ürünleri, bugün dahi Rus kültürünün sembolleri arasında yer alır. Örneğin, Matruşka (Matryoşka) adıyla bilinen iç içe geçen tahta bebekler, 1890’larda Rusya’da ortaya çıkmıştır. İçi boş ahşap kukla fikrinin kökenine dair çeşitli rivayetler olsa da, ilk Rus matruşkalar 19. yüzyıl sonlarında üretilmiştir. Matruşkalar genelde ıhlamur ağacından oyulur; en küçük, bölünemeyen bebeğin yapılmasıyla başlanan üretim süreci, katman katman daha büyük bebeklerin oyulup iç içe geçirilmesiyle devam eder. Üzerlerine çizilen desenler, geleneksel kıyafetli köylü kız figürlerinden modern temalara kadar çeşitlilik gösterir. Matruşka, bugün dünyada Rus kültürünün bir simgesi haline gelmiştir.


Matruşka (Fotoğraf: Katya36, pixabay.com)

Bir diğer el sanatı, Moskova yakınlarındaki Gjel (Gzhel) köyünün adını taşıyan seramik çömlekçilik geleneğidir. Gjel bölgesi zengin kil yataklarına sahip olduğundan seramik üretimi Orta Çağ’dan beri yapılmaktaydı. Gjel porseleni denince akla gelen beyaz zemin üzerindeki kobalt mavi desenler ise yaklaşık 19. yüzyıl ortalarında ortaya çıkmış özgün bir stildir. Avrupa ve Çin porselenlerinden esinlenen bu mavi-beyaz motifler, Sovyet döneminde geliştirilen büyük güllü ve yapraklı kompozisyonlarla bugünkü şeklini aldı. İnce işçilikli Gjel vazoları, tabakları ve çaydanlık takımları sadece Rusya’da değil dünyada da koleksiyonerlerin ilgisini çekmektedir.


Gzhel Seramiği (Fotoğraf: culture.ru)

Rusya’nın merkezi ve Volga yörelerinde gelişen Hohloma (Khokhloma) ise ahşap üzerine yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Altın sarısı zemin üzerine canlı kırmızı ve siyah bitkisel motiflerle bezenmiş tahta kaşıklar, kaseler ve tepsiler Hohloma’nın ayırt edici ürünleridir. Bu teknik 17. yüzyılda Nijni Novgorod bölgesinin köylerinde doğmuş; ismini zanaatkârların ürünlerini satmak için götürdükleri Hohloma köyünden almıştır. Volga Nehri sayesinde Hohloma eşyalar, geçmişte Orta Asya’dan İran ve Hindistan’a kadar geniş coğrafyalara ulaşıp ün kazanmıştır. Hohloma yapımında ahşap eşya öncelikle özel bir kil bazlı astarla kaplanır, ardından keten yağı sürülür ve toz halindeki metal (eskiden kalay, günümüzde alüminyum) ile sıvanır. Bu aşamada gümüş gibi parlayan nesneler, fırınlanmadan önce ısıya dayanıklı boyalarla elle çizilen çiçek, yaprak, kuş motifleriyle süslenir. Son olarak birkaç kat verniklenen ürün fırında pişirilir; vernik pişince sararıp altın rengine bürünür ve Hohloma’ya özgü “bal rengi altın” görünüm ortaya çıkar. Bu zahmetli el işi tekniği sonucu üretilen Hohloma kap-kaçak ve süs eşyaları, 18. yüzyıldan beri bir Rus folklorik simgesi olarak değer görmektedir.


Khokhloma (Fotoğraf: Irina_kukuts, pixabay.com)

Rus ikonografi geleneğinden doğan Palekh minyatürleri de özgün bir el sanatıdır. Palekh köyü, 17. yüzyıldan itibaren ünlü bir ikona ressamlığı merkeziydi; 1917 Devrimi sonrasında din karşıtı politikalardan ötürü ikonlara izin kalmayınca, Palekh sanatçıları yeteneklerini yeni bir alana yönelttiler. Fedoskino’daki lak (cilalı) kutu yapımından esinlenen Palekh ustaları, papier-mâché (kağıt hamuru) kutuları üzerine yumurta sarısı bazlı tempera boyayla çizim yapmaya başladılar. 1920’lerden itibaren siyah lake zemin üzerine Rus masallarından, destanlarından ve halk şarkılarından alınma sahneler, eski ikonaların incelik ve zarafetini koruyan bir üslupla resmedildi.


Palekh minyatürü (Fotoğraf: culture.ru)

Görsel Sanatlar

Rus görsel sanatları, ikonlardan çağdaş resme uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. 19. yüzyıl edebiyat ortamı, resim sanatını da etkiledi ve bu dönemde Lev Tolstoy ve Fyodor Dostoyevski gibi büyük romancıların eserlerindeki derinlik, sanatçılar için ilham kaynağı oldu.


Klasik resimde İvan Ayvazovski fırtınalı deniz tablolarıyla, İlya Repin ve Vasily Surikov gibi Gezginler hareketi ressamları tarihi ve toplumsal sahneleri gerçekçi bir dille yansıtarak ün kazandılar. Özellikle Repin, Rus halkının yaşamına ayna tutan eserleriyle tanınmış ve sanatta realizmin bir savunucusu olmuştur.


İvan Konstantinoviç Ayvazovski, Rıhtımda Kalyonlar (Fotoğraf: Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi)

20. yüzyıl başında Rusya, öncü sanat akımlarına ev sahipliği yaptı. Rus Avangardı içinde Kandinskiy ve Maleviç gibi sanatçılar, sanatın sınırlarını zorlayan eserler verdiler. Kandinskiy’in 1910’larda yaptığı deneysel tablolar, soyut sanatın başlangıcı kabul edilir ve kendisi “soyut sanatın babası” olarak anılır.


Sovyet döneminde ise sanat resmi ideolojiye hizmet eden Sosyalist Gerçekçilik çizgisine girse de, 20. yüzyıl sonlarında Rus ressamlar küresel sanat ortamında yeniden özgün eserler yaptılar. Günümüzde, Tretyakov Galerisi ve Hermitaj Müzesi gibi kurumlar, Rus görsel sanatlarının mirasını

sergilemektedir.

Müzik ve Bale

19. yüzyılda Rus klasik müziği, Mihail Glinka ile millî kimliğini bulurken, Kuşaklar Beşlisi gibi topluluklar folklorik ezgileri sanatsal formlara taşıdı. Öte yandan Pyotr İlyiç Çaykovski, senfoni, konçerto, opera ve bale müziklerindeki başarısıyla bilinir. “Tarih boyunca en popüler Rus besteci” olarak anılan Çaykovski’nin eserleri (özellikle bale müzikleri) uluslararası düzeyde bilinmektedir. Onun bestelediği “Kuğu Gölü”, ilk kez 1877’de Moskova’daki Bolşoy Tiyatrosu’nda sahnelenmiş ve zamanla “dünyanın en ünlü balesi” haline gelmiştir.


1776’da kurulan Bolşoy Bale Topluluğu (Bolşoy Tiyatrosu bünyesinde) ve 18. yüzyıldan beri faaliyet gösteren Mariinski Balesi (eski Kirov), klasik bale sanatını temsil eder. Özellikle Bolşoy Tiyatrosu, dünyanın en meşhur opera ve bale sahnelerinden biri olup Rus kültürünün simgesi haline gelmiştir. Bu kurumlardan çıkan Anna Pavlova, Galina Ulanova, Maya Plisetskaya, Rudolf Nureyev ve Mihail Baryshnikov gibi dansçılar, 20. yüzyıl bale için önemli isimlerdir.

Edebiyat

Rusya, dünya edebiyatının en zengin geleneklerinden birine sahiptir. 19. yüzyıl, “Rus edebiyatının altın çağı” olarak bilinir ve bu dönemde Aleksandr Puşkin’in şiirden açtığı yolda, Lev Tolstoy ve Fyodor Dostoyevski gibi yazarlar romanlar kaleme almıştır. Savaş ve Barış ile Anna Karenina’nın yazarı Tolstoy ve Suç ve Ceza ile Karamazov Kardeşler’in yazarı Dostoyevski, sadece Rus edebiyatında değil dünya edebiyatında da önemli bir yere sahiptir. Onlarla birlikte Nikolay Gogol, İvan Turgenyev, Anton Çehov gibi isimler, Rus gerçekçiliğinin ve psikolojik derinliğinin örneklerini tüm dünyaya sunmuştur. Bu yazarların eserleri, evrensel insanlık durumlarını işlemesi sayesinde birçok dile çevrilmiş ve “Rus ruhu” kavramını dünya kültürüne tanıtmıştır. 


İvan Ayvazovski’nin yaptığı Puşkin’in portresi (Fotoğraf: culutre.ru)

Sinema ve Tiyatro 

20. yüzyılın başından itibaren Rus sineması, "Stenka Razin" (1908) ile filmlere adım atmış, sessiz sinema döneminde Eisenstein, Pudovkin, Vertov ve Dovjenko gibi yönetmenlerle yenilikçi teknikler geliştirmiştir. Eisenstein’ın "Potemkin Zırhlısı" montajıyla sinema dilini değiştirdi. 1930’larda sosyalist realizm döneminde, müzikal komediler ve savaş filmleri öne çıkmış; Nikolay Ekk ise ilk Rus sesli (1931) ve renkli (1936) filmlerle teknolojik adımlar atmıştır. Sovyet sonrası dönemde Andrey Tarkovski, Panfilov, Şukşin, Mihalkov ve Ryazanov gibi yönetmenler uluslararası başarılar kazanmıştır. Günümüzde Andrey Zvyagintsev ve Aleksey German gibi isimler öne çıkmaktadır.


Kökleri 17. yüzyıla dayanan Rus tiyatrosu ise, ilk gösterisinin 1672’de sarayda yapılmasıyla başlamıştır. 18. yüzyılda imparatorluk desteğiyle hızla gelişen tiyatro geleneği, 1756’da ilk devlet tiyatrosu ve 1825’te Bolşoy Tiyatrosu ile pekişmiştir. 19. yüzyılda Konstantin Stanislavski ve Vladimir Nemiroviç-Dançenko, 1898’de Moskova Sanat Tiyatrosu’nu kurarak modern oyunculuk yöntemlerini geliştirmiş; Stanislavski’nin "sistem" metodu dünya çapında etkili olmuştur. Sovyet döneminde Meyerhold ve Lyubimov gibi isimler politik tiyatro çalışmaları yapmıştır. Günümüzde Her yıl düzenlenen Altın Maske Tiyatro Festivali, ülkenin en iyi tiyatro ve opera-bale yapımlarını ödüllendirerek geleneği yaşatmaktadır.

Spor

Rusya, spor alanında çeşitli başarılara sahiptir. Katıldığı Olimpiyat Oyunları’nda Rusya, her zaman madalya sıralamasının üst basamaklarında yer almıştır. Özellikle ev sahibi olduğu 2014 Soçi Kış Olimpiyatları, Rus spor tarihinde önemli bir yere sahiptir. Rus sporcular Soçi’de toplam 33 madalya (13 altın, 11 gümüş, 9 bronz) kazanarak madalya tablosunda birinci olmuş ve ülke rekorlarını altın madalya ve toplam madalya sayısı bakımından güncellemişlerdir. 


Olimpiyat tarihine bakıldığında, Sovyetler Birliği ve Rusya birlikte düşünüldüğünde toplam madalya sayısı açısından rekor düzeyde bir birikime sahiptir. Atlet Larisa Latynina, 1956-1964 arasında jimnastikte kazandığı 18 olimpiyat madalyası (9 altın, 5 gümüş, 4 bronz) ile yarım yüzyıl boyunca kırılamayan bir rekorun sahibi olmuştur. Latynina’nın 48 yıl boyunca geçilemeyen bu rekoru, ancak 2012 Londra Olimpiyatları’nda yüzücü Michael Phelps tarafından aşılabilmiştir.


Rusya özellikle artistik buz pateni, jimnastik, buz hokeyi ve satranç gibi alanlarda başarılıdır. Buz pateni alanında Rus (Sovyet) sporcularının başarıları bir ekol oluşturmuştur. Özellikle çiftler buz pateni disiplininde Sovyet/Rus patenciler, 1964 Innsbruck Kış Olimpiyatları’ndan 2006 Torino Olimpiyatları’na kadar bütün olimpiyat altın madalyalarını almışlardır.

Jimnastik dalında da Rusya çeşitli başarılara sahiptir. 2000 Sydney’den 2016 Rio’ya kadar tüm Olimpiyat bireysel ritmik jimnastik altın madalyalarını Rus sporcular kazanmıştır. Özellikle Evgeniya Kanayeva, 2008 Pekin ve 2012 Londra’da art arda iki olimpiyat altını alarak “ritmik jimnastikte olimpiyat altınını iki kez kazanan ilk ve tek sporcu” unvanını elde etmiştir. 


Buz hokeyi, Rusya’nın (SSCB döneminde) “milli sporu” niteliğindedir. “Kızıl Makine” lakabıyla anılan Sovyet bu hokeyi takımı, 1956-1988 arasında katıldığı 9 Kış Olimpiyatı’nın 7’sinde altın madalya kazanmıştır. Dünya Şampiyonası tarihinde de Sovyetler Birliği 22 kez dünya şampiyonu olmuştur.

Sosyal Etkinlikler

Rusya, son yıllarda uluslararası ölçekte büyük gençlik ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yaparak soft power alanında etkinliğini artırmaktadır. Bunların en yenilerinden biri, Dünya Gençlik Festivali’dir. Rusya Federasyonu’nun girişimiyle düzenlenen bu etkinlik, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararnamesiyle 1-7 Mart 2024 tarihleri arasında Soçi’deki “Sirius” federal bölgesinde gerçekleştirildi. Rusya, daha önce de 1957 ve 1985’te Moskova’da, 2017’de Soçi’de Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivallerine ev sahipliği yapmıştı; 2024 etkinliğiyle bu geleneği devam ettirerek, genç nesilleri barış, iş birliği ve kalkınma idealleri etrafında buluşturma misyonunu sürdürdü.


World Youth Festival 2024 (Fotoğraf: Nazlı Kemerkaya)

Rus Mutfağı

Rus mutfağı, eski Slav yemek kültürünün bir devamı olarak başlamış ve zaman içinde farklı kültürlerden etkilenmiştir. 13. yüzyılda Moğol istilasıyla birlikte, Ruslar Moğollardan et pişirme yöntemleri, yoğurt yapımı ve turşu gibi teknikleri öğrenmiştir. 17. yüzyıldan itibaren Fransız mutfağı da Rus soylularının sofralarına girmiş, bu dönemde Boeuf Stroganoff ve Charlotte gibi yemekler yaygınlaşmıştır.


Rus mutfağı, bol tahıl üretimi nedeniyle unlu mamullerde oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Borodinskiy, rizhskiy ve riga gibi ekmek çeşitleri, mutfağın temel taşlarından biridir. Bunun yanında, pirozhki (içli poğaça), blini (krepe benzer ince hamur işi), medovik, karpatka, pavlova ve pelmeni (mantıya benzeyen içi dolgulu hamur) gibi yiyecekler, mutfağın en bilinen lezzetleri arasındadır.

Çorbalar

  • Borscht: Pancar, lahana ve et ile hazırlanan geleneksel kırmızı çorba.
  • Shchi: Fermente lahana veya taze lahana ile yapılan çorba.
  • Ukha: Çeşitli balıklarla hazırlanan balık çorbası.
  • Solyanka: Turşu, et veya balık, baharatlar ve sebzelerle yapılan yoğun kıvamlı çorba.
  • Rassolnik: Turşu suyu, et veya sakatat ile yapılan ekşi çorba.
  • Okroshka: Yaz aylarında tüketilen, kvas veya kefir bazlı soğuk çorba.

Ana Yemekler ve Etli Yemekler

  • Pelmeni: İnce hamur içine kıyma konularak hazırlanan mantı benzeri yemek.
  • Boeuf Stroganoff: Dana eti, mantar ve krema ile yapılan et yemeği.
  • Kulebyaka: İçinde balık, pirinç, mantar ve yumurta bulunan katmanlı hamur işi.
  • Pirozhki: İç harcı patates, kıyma, lahana veya peynir olan küçük poğaça.

Balık Yemekleri

  • Forşmak: Hamsi ve ekmek ile hazırlanan balık ezmesi.
  • Havyar (İkra): Özellikle mersin balığının yumurtasıyla yapılan lüks yiyecek.
  • Selyodka Pod Shuboy (Şuba Salatası): Ringa balığı, pancar, havuç ve patatesle hazırlanan katmanlı salata.

Hamur İşleri ve Ekmekler

  • Blini: Krep benzeri ince hamur işi, genellikle havyar, reçel veya ekşi krema ile servis edilir.
  • Bublik: Simide benzeyen, haşlanıp pişirilen ekmek türü.
  • Borodinskiy Ekmeği: Koyu renkli, çavdar unuyla yapılan geleneksel ekmek.

Tatlılar

  • Medovik: Bal ve krema katmanlarıyla hazırlanan tatlı kek.
  • Pastila: Elma püresi, bal ve yumurta beyazı ile yapılan yumuşak tatlı.
  • Ptichye Moloko: Hafif köpüksü çikolata kaplı tatlı.
  • Guriev Kasha: İrmik, süt, kuru meyve ve kuruyemişle yapılan tatlı.
  • Tula Priyanik: Baharatlı ve reçel dolgusuyla Tula şehrinin geleneksel lezzetidir. 
  • Karpatka: Krema dolgusu ve pudra şekeriyle bezenmiş yumuşak dokuya sahip tatlı pasta.
  • Pavlova: Çıtır meringue dışı, yumuşak içi üzerine taze meyve ve krema eklenerek sunulan hafif tatlı.


Tula Priyanik (Fotoğraf: Nazlı Kemerkaya)

Rusya Federasyonu Milli Marşı

Rusya Federasyonu Millî Marşı Gosudarstvenny Gimn Rossiyskoy Federatsii (Госуда́рственный гимн Росси́йской Федера́ции), ülkenin resmi ulusal marşıdır. 2000 yılında kabul edilen marşın melodisi, Sovyetler Birliği döneminde kullanılan marşın bestecisi olan Aleksandr Aleksandrov’a aittir. Marşın sözleri ise Sergey Mihalkov tarafından yazılmıştır. Sözler, Rusya’nın büyüklüğünü, halkların birliğini ve ülkenin tarihî mirasını vurgulamaktadır.


Rusya Milli Marşı

Tarihçe

Kiev Knezliği

Kiev Knezliği, 9. yüzyıl ortalarında Doğu Slav kabilelerinin, İskandinav kökenli Rurik hanedanını davet etmesiyle ortaya çıkan ilk doğu Slav devletiydi. Başkent Kiev, Hazar Kağanlığı ve İslam dünyası ile kuzeydeki Viking ticaret yollarının kesişiminde stratejik bir konumdaydı. 988 yılında Kiev Knezi I. Vladimir’in Ortodoks Hristiyanlığı benimsemesi, Bizans ile güçlü kültürel bağlar kurarak ülkenin siyasi ve toplumsal yapısını dönüştürdü. 10. ve 11. yüzyıllarda Kiev Rus, Yaroslav Mudry (Bilge) döneminde altın çağını yaşadı; yazılı yasalar (Russkaya Pravda) geliştirildi ve Kiev, Doğu Avrupa’nın önemli bir kültür merkezi haline geldi. Bununla birlikte devlet, babadan oğula geçen miras düzeni net olmadığı için Yaroslav sonrası dönemde bölgesel prensliklere ayrıldı.


Kiev Knezliği’nin karşı karşıya kaldığı en ciddi dış tehditler, bozkır kökenli Türk kavimleri olan Peçenekler ve Kıpçaklardı. 9. yüzyıldan itibaren Peçenek akıncıları güney sınırlarında baskı kurdular; yaklaşık iki yüzyıl boyunca aralıklı akınlarla Rus topraklarına saldırdılar ve 968’de Kiev’i kuşatacak kadar ilerlediler. 11. yüzyıl sonlarında Peçeneklerin yerini alan Kıpçaklar (Rus kroniklerinde “Polovtsi”) da benzer şekilde Knezlikleri tehdit etti. Bu göçebe akınları, Kiev Knezliği’ndeki ticaret yollarını kesintiye uğratıp köylerde yıkıma yol açarak toplumda bir kırılma noktası oluşturdu; merkezi otorite zayıfladıkça bazı bölgeler savunma için kendi güçlerine dayanmak zorunda kaldı.


13. yüzyılda Moğol-Türk İstilası, Kiev Knezliği'ni tarihteki büyük darbelerden birine maruz bıraktı. Cengiz Han’ın torunu Batu Han komutasındaki Moğollar, 1237-1240 yıllarında doğudan gelerek Ryazan, Vladimir, Kiev gibi büyük şehirleri yıktı. 1240’ta Kiev’in düşmesi, Kiev merkezli eski siyasi birliğin sonu olarak kabul edildi. Batu Han 1242’de Saray şehrinde Altın Orda Devleti’ni (Kıpçak Hanlığı) kurarak Rus prensliklerini egemenliği altına aldı. Rus prenslikleri yaklaşık 240 yıl boyunca Altın Orda’ya vergi vererek yarı-özerk hale geldi. Bu döneme Rus tarihinde “Tatar boyunduruğu” dendi.


Bununla birlikte Moğol hâkimiyeti, Rus topraklarında belirli kurumların gelişimini de etkiledi. Özellikle Ortodoks Kilisesi, Moğollar tarafından vergi muafiyeti ve himaye imtiyazı elde ederek göreli özerklik kazandı; kilise toprakları vergiden muaf tutuldu ve din adamları askerlikten muaf sayıldı.【15】  Bu sayede kilise, Moğol dönemi boyunca toplumsal birleştirici unsur oldu ve kültürel mirası korudu. Rus prensleri ise Moğol hanlarına bağlı kalarak hüküm sürdü; bu durum yerel idari yapıda Mutlakiyetçi eğilimleri güçlendirdi. Öte yandan, Moğol istilası Rus topraklarının batı ile irtibatını zayıflatarak ekonomik ve kültürel bir tecride yol açtı. Bu izolasyon, Rusya’nın ileriki yüzyıllarda Batı Avrupa’dan farklı bir gelişim seyri izlemesinin nedenlerinden biri sayılmaktadır.

Moskova Knezliği

Moğol egemenliği altında, başlangıçta bir prenslik olan Moskova Knezliği, 14. yüzyıldan itibaren Altın Orda’ya yakın işbirliği ve siyasi stratejiyle öne çıktı. Moskova knezleri, “vergi tahsildarı” rolüyle diğer knezliklerin Altın Orda’ya ödemesi gereken vergileri toplama ayrıcalığını elde ederek ekonomik güç kazandı. Özellikle Knez Ivan Kalita döneminde (1325-1340) Moskova, istikrarlı yönetimi ve Moğol Hanı ile iyi ilişkileri sayesinde çevre knezlikleri kendine bağlamaya başladı. 1380’de Dmitri Donskoy liderliğinde Rus kuvvetlerinin Kulikovo Meydan Muharebesi’nde Altın Orda ordusunu yenmesi, Moğol egemenliğine karşı alınan ilk zaferdi. Bu zafer, Rus halkının özgüvenini artırdı ve Moskova’nın liderlik iddiasını güçlendirdi; ancak Altın Orda hakimiyeti bir süre daha yönetime devam etti. 1480’de Ugra Nehri üzerindeki karşılaşmada sırasında Ivan III, herhangi bir savaş olmadan Altın Orda’nın vergi taleplerini reddetti ve Moğol ordusu geri çekildi. Bu olay, Tatar boyunduruğunun sonu kabul edildi. Ivan III, 1462-1505 yılları arasında hüküm sürerken Novgorod (1478) ve Tver (1485) gibi bağımsız Rus knezliklerini de topraklarına kattı; halefi III. Vasili de Pskov (1510) ve Ryazan (1521) gibi son müstakil bölgeleri ilhak etti.


Böylece Moskova, Rus topraklarının büyük kısmını bir bayrak altında toplayarak merkezi bir güç haline geldi. Ivan III kendini “Rus Çarlarının selefi” olarak görüp Bizans İmparatorluğu’nun mirasını da sahiplenerek Moskova’yı “Üçüncü Roma” ideolojisiyle yönetti. Coğrafi açıdan, bu dönemde Rus devletinin ağırlık merkezi güneyden kuzeydoğuya (Moskova havzasına) kaydı; ticaret hatları Volga ve Kuzey Denizi yönüne çevrilirken, Kiev gibi eski merkezler önemini yitirdi.

Rusya Çarlığı

16. yüzyılda Moskova Knezliği, gerçek bir imparatorluk inşasına girişti. Knez III. Ivan’ın torunu IV. Ivan (Korkunç Ivan) döneminde bir dönüşüm yaşandı: 16 Ocak 1547’de henüz 16 yaşındayken Ivan, geleneksel “knez” unvanını bırakıp “Tüm Rusların Çarı” unvanıyla taç giydi. Bu, Moskova devletinin kendini Doğu Roma (Bizans) imparatorluk mirasının devamı saydığını sembolize eden bir kırılmaydı. Çar unvanı ile birlikte merkezî otorite güçlendi; Ivan, boyar aristokrasisinin gücünü kırmak için Opriçnina adı verilen sert bir iç politika uyguladı. Bu dönemde Rusya Çarlığı’nın coğrafi yayılımı hız kazandı. Ivan IV, 1552’de Kazan Hanlığı’nı, 1556’da Astrahan Hanlığı’nı fethederek Volga boyundaki Tatar devletlerini egemenliği altına aldı.


Korkunç IV. İvan (Fotoğraf: Art Gallery ErgsArt - by ErgSap)

Böylece ilk kez Rus sınırları Hazar Denizi’ne ve Ural eteklerine ulaştı; eski Altın Orda toprakları parçalanarak Rusya’ya dahil edilmeye başlandı. Bu fetihler, Rusya’yı çok etnikli ve çoğunluğu Müslüman-Türk halkların yaşadığı geniş bozkır bölgelerinin hakimi yaptı. Nitekim Kazan’ın düşüşüyle birlikte Kazan Tatarları, Başkurtlar ve çeşitli Türk boyları Çarlığın tebaasına katıldı. Ivan’ın doğuya doğru genişleme hamleleri, Sibirya Hanlığı’na dek uzandı: Yermak Timofeyeviç adlı bir Kazak liderin seferiyle 1582’de Sibirya Hanı yenilgiye uğratıldı ve Batı Sibirya’da Rus ilerleyişi başladı. Böylece Rus Çarlığı, Avrasya içlerine doğru genişledi.


İç idarede, Ivan sonrası dönemde devlet otoritesinde zayıflama görüldü. 1598-1613 arası ‘’Karışıklık Dönemi’’ olarak bilinen süre, hanedansızlık, taht kavgaları, kıtlık ve Polonya-Litvanya müdahalesiyle şekillenen bir buhran dönemiydi. 


1610’da Polonyalılar Moskova’yı kısa süreliğine işgal etti. Ancak Rus halkı ve Rusyanın ileri gelenleri, 1612’de Minin ve Pozharski önderliğinde milli bir ayaklanmayla Moskova’yı geri aldı. 1613’te toplanan Zemski Sobor (soylular meclisi) I. Mihail Romanov’u çar seçerek yeni bir hanedan başlattı. Romanov Hanedanı yaklaşık 300 yıl sürecek istikrarı getirdi. Mihail ve halefleri iç savaşı sona erdirip merkezi otoriteyi yeniden tesis etti.


17. yüzyılda Rusya, batıda Polonya-Litvanya’dan toprak kazanarak Ukrayna’nın doğusunu ve Kiev’i 1667 Andrusovo Antlaşması ile ele geçirdi. Güneyde ise Osmanlı himayesindeki Kırım Tatarları ile mücadele devam etti. Kırım atlı akıncıları Moskova çevresine dek ulaşan akınlar yapıyor, bu da güney sınırlarını güvensiz kılıyordu. Örneğin 1571’de Kırım Hanlığı’nın ordusu Moskova’yı işgal etti. Rus çarları Kırım Hanlığı’nı doğrudan yenemeseler de güney sınır hatlarında Kazaklar ve kaleler aracılığıyla savunma yapmışlardı.


17. yüzyıl boyunca Rusya’da toplum yapısı da değişiyordu: Köylülük artan vergi yükleri ve savaşların getirdiği yıkım sonucu toprak sahiplerine daha sıkı bağlandı ve 1649’da alınan kararlarla serflik (kölelik benzeri) kurumu yasalaştı. Bu, toplumsal gerginlikleri artırsa da geniş imparatorluk topraklarının aristokrasi eliyle yönetimini kolaylaştırdı.


Dış ilişkilerde, erken dönemde önemli kırılmalardan biri Osmanlı-Rus rekabetinin tohumlarının atılmasıdır. 17. yüzyıl sonlarında Rusya, güneyde Karadeniz’e inmek üzere Osmanlı İmparatorluğu ve vassalı Kırım Hanlığı ile savaşlara girişti. 1686’daki Kutsal İttifak’a katılan Ruslar, Osmanlılara karşı ilk kez geniş çaplı seferler düzenledi (II. Viyana Kuşatması sonrası). Azak Seferleri (1695-96) ile genç Çar I. Petro (Deli Petro), Osmanlı’nın Azak kalesini ele geçirip ilk kez Karadeniz’e çıkış elde etti. Ancak Prut Savaşı sonrası Osmanlı, Azar kalesini geri alarak Lehistan’ı Rus baskısından kurtardı. Bu olaylar, Rusya’nın Osmanlı ile uzun sürecek hesaplaşmasının başlangıcı oldu.


Bu erken dönem, coğrafi olarak Doğu Avrupa ovalarından Ural Dağları’na, Kuzey’de Baltık ormanlarından Güney’de Karadeniz steplerine yayılan geniş bir alanın Rus hakimiyeti altına girmesiyle neticelendi. 1700’lere gelindiğinde Rusya Çarlığı, Avrupa ve Asya’da önemli bir güç haline gelmiş ve artık gözünü imparatorluk statüsüne dikmişti.

Rusya İmparatorluğu

Rusya İmparatorluğu 1721’de Büyük Petro’nun (I. Petro) Senato tarafından “İmparator” ilan edilmesiyle kuruldu. Bu olay, Rusya’nın sadece bir Doğu Avrupa krallığı olmaktan çıkıp çok uluslu bir dünya imparatorluğu haline geldiğini simgeleyen önemli bir dönüm noktasıdır. Petro, İsveç’e karşı kazanılan Büyük Kuzey Savaşı (1700-1721) zaferi sonucunda Baltık kıyılarını ele geçirip St. Petersburg’u başkent yaptı. Yeni başkent, Batı’ya açılan bir pencere olarak inşa edildi ve Petro’nun kapsamlı Batılılaşma reformları ile imparatorluk kimliğinin temelleri atıldı. 


18. ve 19. yüzyıllarda Rusya İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu’yla sık sık çatışıyordu. Osmanlı-Rus savaşları, 17. yüzyıl sonundan 19. yüzyıla dek yaklaşık 12 kez tekrarlanan, Avrasya güç dengelerini sarsan uzun bir rekabet serisidir. Başlangıçta Osmanlılar, Karadeniz’in kuzeyindeki topraklarını denetleyen Kırım Hanlığı aracılığıyla Rusya’yı baskı altında tutuyordu. 15. yüzyılın sonlarından itibaren Moskova Knezliği’nin güçlenmesiyle birlikte Osmanlılar ve Ruslar, Doğu Avrupa ve Karadeniz bölgesinde karşı karşıya gelmeye başladı. 17. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti, Rusya’yı bir tehdit olarak algılamaya başlamış ve ilişkiler genellikle çatışmalarla şekillenmişti.


Rusya İmparatorluğu, sadece Osmanlı İmparatorluğu ile değil, sınırları dahilindeki ve çevresindeki birçok Türk Müslüman halkla da yoğun etkileşim içindeydi. Çarlık Rusyası’nın genişlemesi, çok sayıda Türk halkının yönetim değiştirmesine sebep oldu.


Osmanlı Rus Savaşı tablosu, Abdülmecid Efendi (Fotoğraf: Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyon ve Arşiv)

İç politikada, imparatorluk yönetimi bu çok etnikli yapıyı yönetmekte zorlanıyordu. II. Katerina döneminde bile yöneticiler imparatorluğun “yeni tebaalarını” asimile etmenin güç olduğunu anlamışlardı. Devlet, bir yandan Rus dili ve Ortodoksluğu yaymaya çalışıyor, diğer yandan yerel soylulara ayrıcalıklar vererek denge kuruyordu. Bu durum, özellikle Polonya, Baltık ve Kafkasya gibi bölgelerde milliyetçi hareketlerin tohumlarını attı. Türk halkları içinde de benzer şekilde, 19. yüzyıl sonuna gelindiğinde eğitimli Tatar ve Azerbaycan aydınları arasında milli uyanış belirtileri belirmeye başlamıştı.


1905 Devrimi ve ardından gelen sınırlı meşruti düzen (Duma’nın kurulması) imparatorluğun sarsılmaya başladığını gösterdi. 1905’te Rus-Japon Savaşı’ndaki yenilgi ve devrimci dalga, çok milletli yapıyı da etkiledi. Tatar, Azeri, Kazak gibi toplumlar içinden temsilciler Duma’ya girip haklarını dile getirmeye başladılar. Ancak Çarlık yönetimi 1905 sonrası bir miktar taviz verse de baskıcı tutumunu sürdürdü.


1914’te I. Dünya Savaşı’na giren Rusya, Doğu Cephesi’nde Almanya ve Avusturya’ya, Kafkas Cephesi’nde Osmanlı’ya karşı savaştı. Savaşın getirdiği ekonomik çöküntü ve milyonlarca kayıp, Rusya İmparatorluğunu içten çökertti. 1917’de Petrograd’da başlayan Şubat Devrimi ile Çar II. Nikolay tahttan indirildi ve 300 yıllık Romanov hanedanı sona erdi. Geçici Hükümet kısa süre iktidarı sürdürdüyse de aynı yılın Ekim ayında Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşevikler iktidarı ele geçirdi. Böylece Rusya İmparatorluğu yerini, çok daha radikal bir yönetim ve ideolojiye bırakacaktı.


Büyük Petro döneminde yapılan Rus Atlası (Fotoğraf: Histrft.ru)

Sovyetler Birliği

1917’deki Ekim Devrimi’yle Bolşevikler iktidarı ele geçirince, Çarlık Rusyası’nın büyük bölümünde yeni bir devlet inşası başladı. 1917-1922 arasındaki Rus İç Savaşı, Bolşevik Kızıl Ordu’nun zaferiyle sonuçlandı ve 30 Aralık 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kuruldu. Kurucu cumhuriyetler (Rusya SFSC, Ukrayna SSC, Belarus SSC, Transkafkasya SFSC) görünüşte eşit haklara sahipti; ancak pratikte tüm kararlar Moskova’daki Komünist Parti yönetimi tarafından alınıyor, yerel yönetimler buna uyuyordu.


Lenin’in ölümünden sonra iktidarı alan Stalin, 1928’den itibaren hızlı sanayileşme ve tarımın kolektifleştirilmesi politikalarıyla ülkeyi dönüştürmeye girişti. Bu süreçte köylülerin toprak ve hayvanlarına el konuldu, muhalefet edenler şiddetle bastırıldı. II. Dünya Savaşı’nda SSCB, Nazi Almanyası’nın işgaline rağmen 1945’te zafer kazandı ve Doğu Avrupa’yı kendi nüfuz alanına kattı. Savaşın ardından kurulan iki kutuplu dünyada ABD ile girdiği Soğuk Savaş’ta nükleer silahlar ve uzay yarışı, Sovyetler’i küresel güç konumuna getirdi.


SSCB’nin çok uluslu yapısı, Çarlık’tan miras farklı halkların tek çatı altında toplanmasıyla belirginleşti. Orta Asya’da “Ulusların Çizilmesi” politikasıyla beş ayrı cumhuriyet (Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan) kuruldu; bu sınırlar sıkça etnik grupları bölerek böl-yönet taktiğine hizmet etti. Sovyet yönetimi, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında Kırım Tatarları ve Ahıska Türkleri gibi bazı Türk ve Müslüman toplulukları, topluca “vatan haini” ilan ederek Orta Asya’ya sürdü. Bu sürgünler esnasında pek çok insan açlık ve hastalık yüzünden hayatını kaybetti.


1979’da başlayan Afganistan Savaşı ve 1980’lerdeki ekonomik durgunluk, Sovyet sistemindeki sorunları derinleştirdi. Mihail Gorbaçov’un 1985’te başlattığı Perestroyka (yeniden yapılanma) ve Glasnost (açıklık) politikaları, merkezi otoriteyi zayıflatıp baskı altındaki milliyetçi hareketleri güçlendirdi. 1989’da Doğu Bloku ülkelerinde komünist rejimler çökerken, Baltık cumhuriyetleri bağımsızlık ilan etti, Rusya SFSC içinde de Yeltsin gibi liderler Moskova’ya meydan okumaya başladı.


Ağustos 1991’deki başarısız darbe girişimi sonrası Sovyetler Birliği hızla dağılma sürecine girdi. 8 Aralık 1991’de Rusya, Ukrayna ve Belarus liderleri SSCB’nin dağıldığını açıklayıp Bağımsız Devletler Topluluğu’nu (BDT) kurdu. 25 Aralık’ta Gorbaçov istifa etti ve ertesi gün Sovyetler Birliği resmen sona erdi. Böylece 15 cumhuriyet bağımsızlığını ilan etti. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi Türk cumhuriyetleri de ilk kez kendi ulus-devletlerini kurma imkânı buldu. Ancak Sovyet döneminde çizilen karmaşık etnik sınırlar ve bölgedeki Rus azınlıklar, yeni devletler arasında gerilim kaynağı olmaya devam etti.

Rusya Federasyonu

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan Rusya Federasyonu, tarihi bir devamlılık taşısa da yeni bir devletti. Boris Yeltsin liderliğinde kurulan yeni Rusya, çok partili demokrasi ve serbest piyasa ekonomisine ani geçiş yapmaya çalıştı. “Şok terapi” denilen hızlı özelleştirmeler sonucunda devlete ait fabrikalar ve doğal kaynaklar çok düşük bedellerle oligarklara (Gelir kaynağı bilinmeyen güçlü aileler) geçti. 1990’ların Rusyası ekonomik çöküş, hiperenflasyon, suç örgütleri ve siyasi istikrarsızlıkla sarsıldı; hükümet 1998’de borç ödemelerini durdurdu, ruble değer kaybetti. Aynı dönemde Çeçenistan’daki ayrılıkçı hareketle savaşan Yeltsin yönetimi, zayıflayan devlet otoritesi nedeniyle uluslararası alanda da etkisini kaybetti.


1999’da Yeltsin, görevini Vladimir Putin’e devretti. Putin, 2000’lerden itibaren merkezi devleti güçlendirme, ekonomide istikrar sağlama ve oligarkların nüfuzunu kırma hamleleri yaptı. Yükselen petrol-doğalgaz fiyatları sayesinde Rusya’nın GSYİH’si hızla büyüdü, halkın gelirleri arttı ve 90’lardaki kaos hafifledi. Ancak bu kalkınma daha çok devlet kontrolündeki stratejik sektörler ve hammadde ihracına dayandığı için “yeni oligark” sınıfı Kremlin çevresinde şekillendi. Siyasi alandaysa medya ve muhalefet büyük ölçüde denetim altına alındı; federal valiler atamayla belirlenerek otoriter yönetim pekiştirildi.


2000 yılında Vladimir Putin (Fotoğraf: kremlin.ru)

Putin dönemi dış politikada da eski nüfuz alanlarını geri kazanma girişimleriyle öne çıktı. 2008’de Gürcistan’la savaş, 2014’te Kırım’ın ilhakı ve 2015’te Suriye’ye askerî müdahale, Rusya’nın yeniden küresel güç iddiasını somutlaştırdı. Bu adımlar Batı’yla gerilimi artırırken, Rusya Federasyonu hem büyük coğrafyası hem de nükleer cephaneliği sayesinde uluslararası sistemde önemli bir denge unsuru hâline geldi. 2022’de başlayan Ukrayna savaşı, Rusya’nın dünya siyasetindeki konumunu yeniden tartışmaya açsa da, ülke tarihsel mirasıyla emperyal hedeflerini koruyarak küresel güç dengesinde etkili olmaya devam etmektedir.

Kaynakça

The World Factbook. “Russia.” Go to CIA.gov. Son Erişim: 7 Mart 2025. https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/russia/ 


EMBASSY OF THE RUSSIAN FEDERATION IN THE REPUBLIC OF GHANA. “General information about Russia.” Rusya Federasyonu Gana Cumhuriyeti Büyükelçiliği. Son Erişim: 7 Mart 2025. https://ghana.mid.ru/en/about_russia/general_information_about_russia/ 


EMBASSY OF THE RUSSIAN FEDERATION IN THE REPUBLIC OF SINGAPORE. “Russian Geography - Regions of Russia.” Rusya Federasyonu Singapur Cumhuriyeti Büyükelçiliği. Son Erişim: 9 Mart 2025. Erişim adresi.


T.C. Ticaret Bakanlığı. “Rusya Ülke Profili.” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 9 Mart 2025. Erişim adresi.


T.C. Ticaret Bakanlığı. “Rusya Federasyonu Pazar Bilgileri.” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 9 Mart 2025. Erişim adresi. 


T.C. Ticaret Bakanlığı. “Rusya Federasyonu Ülke Raporu (2024).” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 9 Mart 2025. Erişim adresi. 


Avcı, Sedat. “Rusya.” TDV İslam Ansiklopedisi. Son Erişim: 9 Mart 2025. https://islamansiklopedisi.org.tr/rusya 


Convention on Biological Diversity. “Russian Federation-Country Profile.” Cbd Web Sitesi. Son Erişim: 9 Mart 2025. https://www.cbd.int/countries/profile?country=ru 


Dustin, Hosseini. “The Effects of the Mongol Empire on Russia.” Geohistory. Son Erişim: 10 Mart 2025. Erişim adresi.


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Strategic Missile Forces.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/structure/forces/ground/mission.htm 


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Land Forces.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/structure/forces/strategic_rocket/mission.htm 


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Airborne Forces.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/structure/forces/airborne/mission.htm 


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Aerospace Forces.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/structure/forces/aerospace/mission.htm 


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Navy.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/structure/forces/navy/mission.htm 


Ministry of Defence of the Russian Federation. “Mission and Objectives of the Russian Armed Forces.” Ministry of Defence of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 10 Mart 2025. https://eng.mil.ru/en/mission/tasks.htm 


The Ministry of Foreign Affairs of the Russian Federaiton. “The Concept of the Foreign Policy of the Russian Federation.” Ministry of Defence of Foreign Affairs of the Russian Federaiton Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://mid.ru/en/foreign_policy/fundamental_documents/1860586/ 

 

Ministry of Economic Development of the Russian Federation. “Russia and Turkey discuss expansion of cooperation in the tourism sector.” Ministry of Economic Development of the Russian Federation Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. Erişim adresi.


EMBASSY OF THE RUSSIAN FEDERATION IN THE ISLAMIC REPUBLIC OF PAKISTAN. “General Information.” Rusya Federasyonu Pakistan İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://pakistan.mid.ru/en/countries/russia/about/ 

  

Rusyanın Yaban Hayatı. “ЖИВОТНЫЕ.” Rusyanın Yaban Hayatı Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. http://nature.kremlin.ru/animals 


Rusyanın Yaban Hayatı. “ЗАПОВЕДНЫЕ ТЕРРИТОРИИ.” Ministry of Defence of Foreign Affairs of the Russian Federaiton Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. http://nature.kremlin.ru/reserves 

https://rosstat.gov.ru/folder/10705 


T.C. Dışişleri Bakanlığı. “Türkiye-Rusya İlişkileri.” T.C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-rusya-siyasi-iliskileri.tr.mfa 


T.C. Dışişleri Bakanlığı. “Rusya Federasyonu'nun Siyasi Görünümü.” T.C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://www.mfa.gov.tr/rusya-siyasi-gorunumu.tr.mfa 


 T.C. Dışişleri Bakanlığı. “Rusya Federasyonu'nun Ekonomisi.” T.C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://www.mfa.gov.tr/turkiye-rusya-siyasi-iliskileri.tr.mfa


Bolshayastrana. “Туризм в России: популярные туристические направления.” Bolshayastrana Web Sitesi. Son Erişim: 12 Mart 2025. https://bolshayastrana.com/blog/turizm-v-rossii-top-populyarnyh-napravlenij-239 


EMBASSY OF THE RUSSIAN FEDERATION IN THE REPUBLIC OF SINGAPORE. “Religion in Russia.” Rusya Federasyonu Singapur Cumhuriyeti Büyükelçiliği. Son Erişim: 13 Mart 2025. Erişim Adresi.


Ria.“Главные события в экономике России в 2024 году: рост вопреки.” Son Erişim: 13 Mart 2025. https://ria.ru/20241224/ekonomika-1990944189.html 


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu. “Rusya Bilgi Notu.” DEİK Web Sitesi. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://www.deik.org.tr/uploads/rusya-bilgi-notu-ocak-2024.pdf  


Культура.РФ. “Загадки узоров русских росписей” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 16 Mart 2025. https://www.culture.ru/materials/139105/zagadki-uzorov-russkikh-rospisei 


Культура.РФ. “КАК ПОЯВИЛИСЬ МАТРЕШКИ?” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://www.culture.ru/s/vopros/matreshki/ 


Культура.РФ. “ГЖЕЛЬ” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://www.culture.ru/s/slovo-dnya/gzhel/ 


Культура.РФ. “НАРОДНЫЕ ПРОМЫСЛЫ РОССИИ” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://www.culture.ru/s/narodnye-promysly-rossii/ 


Культура.РФ. “ГИД ПО СЕРЕБРЯНОМУ ВЕКУ” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://www.culture.ru/s/gid-po-serebryanomu-veku/ 


Культура.РФ. “Традиционная технология палехской лаковой миниатюры.” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


LiveJournal. “Слово Паисия Пчельника” Livejournal web sitesi. Son Erişim: 16 Mart 2025. https://paisiypchelnik.livejournal.com/244471.html


President of Russia. At an expanded meeting of the BRICS Summit. Photo by: Sergei Bobylev, brics-russia2024.ru Host Photo Agency. Kremlin. Son erişim: 13 Mart 2025. http://en.kremlin.ru/events/president/transcripts/75375/photos/78812


Peterhof Museum. “Peterhof History.” Peterhof State Museum Reserve. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://en.peterhofmuseum.ru/objects/peterhof 


Royal Church Museum. “Royal Church Museum History.” Peterhof State Museum Reserve. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://en.peterhofmuseum.ru/objects/peterhof/tserkovniy_korpus


Bolshayastrana. “Список самых красивых городов России, куда точно стоит отправиться в путешествие.” Bolshayastrana. Son Erişim: 13 Mart 2025. Erişim Adresi.


UNESCO. “Kremlin and Red Square, Moscow.” World Heritage Convertion. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://whc.unesco.org/en/list/545/ 


Packworld Türkiye. “Masal Diyarlarını Aratmayan Mimarisiyle Moskova Kızıl Meydan.” Packworld Türkiye Web Sitesi. Son Erişim: 13 Mart 2025. Erişim Adresi.


RHM Historical Museum. “Saint Basil's Cathedral.” RHM Historical Museum Web Sitesi. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://en.shm.ru/museum/hvb/ 


Pushkin Museum. “History of Museum.” Pushkin Museum Web Sitesi. Son Erişim: 13 Mart 2025. https://pushkinmuseum.art/museum/history/about_museum/index.php?lang=en 


Unal, Toktas. “MOSKOVA METROSU GEZİ REHBERİ.” Unal Toktas Web Sitesi. Son Erişim: 16 Mart 2025. Erişim adresi. 


Rosie, Pentreath. “What are the lyrics to Russia’s national anthem, and what do they mean?” Classic fm the most relaxing music. Son Erişim: 16 Mart 2025. Erişim adresi.


Culture. “Кухни России: традиционные блюда и их история” culture.ru web sitesi. Son Erişim: 16 Mart 2025. Erişim adresi. 


İpkoparan, Begüm. “Rusya Mutfağı.” Türkiye Turizm Ansiklopedisi. Son Erişim: 16 Mart 2025. https://turkiyeturizmansiklopedisi.com/rusya-mutfagi


здоровое-питание “Русская кухня: от истоков до наших дней.” Здоровое-питание. Son Erişim: 16 Mart 2025. Erişim adresi.


Robert E. Berls JR. “The State of the Russian Economy: Balancing Political and Economic Priorities.” NTI. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi. 


Torigian, Joseph. “Historical Legacies and Leaders’ Worldviews: Communist Party History and Xi’s Learned (and Unlearned) Lessons.” OpenEdition Journals. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://journals.openedition.org/chinaperspectives/7548#:~:text=,28 


History. “Soviet Union.” History Resmi Web Sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://www.history.com/topics/european-history/history-of-the-soviet-union 


Ambassador Mark A. Green. “Crimean Tatars and Russification.” Wilson Center. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Trepanier, Lee. “The Russian Empire (1721-1917).” Voegelin View. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Ansari75. “От Кремля до ЦУМа. Самые внушительные памятники архитектуры России

.” Son Erişim: 18 Mart 2025. https://ansari75.livejournal.com/2669235.html 


World Youth Festival. “О Фестивале.” World Youth Festival Web Sitesi. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


МАРИЯ, АГРАНОВИЧ. “Всемирный фестиваль молодежи будет проходить в России раз в шесть лет.” rgru. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Sportmaster. “Что такое «Красная машина» в хоккее.” Sportmaster. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Olimpic.ru. “Фигурное катание на коньках.” Olimpic.ru. Son Erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Елена Василькова. “27 декабря знаменитой гимнастке Ларисе Латыниной исполняется 90 лет.” rg.ru. Son Erişim: 18 Mart 2025. https://rg.ru/2024/12/27/legenda-1.html 


Katya36. Matruşka [JPG]. Son erişim: 18 Mart 2025. Erişim adresi.


Дикая природа России. KAFKAS DOĞA KORUMA ALANI [JPG]. Son erişim: 18 Mart 2025. http://nature.kremlin.ru/reserves/12


Дикая природа России. САЙГАК [JPG]. Son erişim: 18 Mart 2025. http://nature.kremlin.ru/animals/112 


БУРЫЙ МЕДВЕДЬ [JPG]. Son erişim: 18 Mart 2025. http://nature.kremlin.ru/animals/1 


Astemir Almov. aerial photo of city [JPG]. Son erişim: 18 Mart 2025. https://unsplash.com/photos/aerial-photo-of-city--kgrPSetNW8 

Yiğit, Ali. “RUSYA FEDERASYONU’NDA YAŞAYAN TÜRK TOPLULUKLARININ ANADİLLERİNİ KULLANMA ORANLARINDAKİ BÖLGESEL FARKLILIKLAR.” e-Journal of New World Sciences Academy 7, no 2. (2012): 17-34.

Dipnotlar

[1]

T.C. Ticaret Bakanlığı, “Rusya Ülke Profili,” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, son Erişim: 9 Mart 2025, https://ticaret.gov.tr/data/5ef4643b13b8767a5802184f/Rusya%20%C3%9Clke%20Profili-2024.pdf

[2]

T.C. Ticaret Bakanlığı,“Rusya Federasyonu Ülke Raporu (2024),” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, Son Erişim: 9 Mart 2025, syf 2, https://ticaret.gov.tr/data/5bcc5d4813b876034cfece26/RF%20%C3%9Clke%20Raporu%202024.pdf

[3]

Yiğit, Ali. “RUSYA FEDERASYONU’NDA YAŞAYAN TÜRK TOPLULUKLARININ ANADİLLERİNİ KULLANMA ORANLARINDAKİ BÖLGESEL FARKLILIKLAR.” e-Journal of New World Sciences Academy 7, no 2. (2012): 17-34.


[4]

T.C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi, Son Erişim: 12 Mart 2025, https://www.mfa.gov.tr/rusya-siyasi-gorunumu.tr.mfa 

[5]

T.C. Ticaret Bakanlığı, “Rusya Ülke Profili,” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, son Erişim: 9 Mart 2025, https://ticaret.gov.tr/data/5ef4643b13b8767a5802184f/Rusya%20%C3%9Clke%20Profili-2024.pdf

[6]

T.C. Ticaret Bakanlığı, “Rusya Ülke Profili,” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, Son Erişim: 9 Mart 2025, https://ticaret.gov.tr/data/5ef4643b13b8767a5802184f/Rusya%20%C3%9Clke%20Profili-2024.pdf

[7]

A.g.e., 3.

[8]

T.C. Ticaret Bakanlığı, “Rusya Ülke Profili,” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, son Erişim: 9 Mart 2025, https://ticaret.gov.tr/data/5ef4643b13b8767a5802184f/Rusya%20%C3%9Clke%20Profili-2024.pdf 

[9]

EMBASSY OF THE RUSSIAN FEDERATION IN THE REPUBLIC OF SINGAPORE, “Russian Geography - Regions of Russia,” Rusya Federasyonu Singapur Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Son Erişim: 9 Mart 2025, https://singapore.mid.ru/en/russia_and_singapore/about_russia/russian_geography_regions_of_russia/

[10]

Sedat Avcı, “Rusya,” TDV İslam Ansiklopedisi, Son Erişim: 9 Mart 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/rusya

[11]

The World Factbook, “Russia,” Go to CIA.gov. Son Erişim: 7 Mart 2025, https://www.cia.gov/the-world-factbook/countries/russia/ 

[12]

T.C. Ticaret Bakanlığı, “Rusya Ülke Profili,” T.C. Ticaret Bakanlığı Web Sitesi, son Erişim: 9 Mart 2025, https://ticaret.gov.tr/data/5ef4643b13b8767a5802184f/Rusya%20%C3%9Clke%20Profili-2024.pdf

[13]

Sedat Avcı, “Rusya,” TDV İslam Ansiklopedisi, Son Erişim: 9 Mart 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/rusya

[14]

Convention on Biological Diversity, “Russian Federation-Country Profile,” Cbd Web Sitesi, Son Erişim: 9 Mart 2025, https://www.cbd.int/countries/profile?country=ru

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarNazlı Kemerkaya18 Mart 2025 11:25
Katkı Sağlayanlar
Katkı Sağlayanları Gör
Katkı Sağlayanları Gör
KÜRE'ye Sor