Pareto İlkesi (veya yaygın bilinen adıyla 80/20 Kuralı), birçok olayda sonuçların veya çıktıların yaklaşık %80'inin, nedenlerin veya girdilerin %20'sinden kaynaklandığını ifade eden bir prensiptir. "Önemli azınlık yasası" veya "faktör seyrekliği ilkesi" olarak da adlandırılan bu kavram, nedenler ve sonuçlar, girdiler ve çıktılar veya çabalar ve ödüller arasında öngörülebilir bir dengesizliğin bulunduğunu varsayar.

Pareto İlkesi'nin Temel Mantığını Yansıtan Sıklık Ve Yüzde Dağılım Grafiği (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Tarihsel Gelişim ve Kökeni
İlkenin kökeni, İtalyan ekonomist ve sosyolog Vilfredo Pareto'nun (1848-1923) 19. yüzyılın sonlarında yaptığı gözlemlere dayanmaktadır. Vilfredo Pareto, 1896-97 yıllarında yaptığı çalışmalarda İtalya'daki servetin %80'ine nüfusun %20'sinin sahip olduğunu tespit etmiştir. Pareto ayrıca bu oranın İngiltere'deki toprak mülkiyeti dağılımında da geçerli olduğunu ve servet dağılımının ülkeler arasında benzerlik gösterdiğini gözlemlemiştir. Bazı kaynaklar, Pareto'nun bu matematiksel modeli keşfetmesinde, bahçesindeki bezelye tohumlarının %20'sinin mahsulün %80'ini verdiğini fark etmesinin de etkili olduğunu belirtmektedir.
Kavramın evrensel bir ilke olarak literatüre girmesi ve "Pareto İlkesi" adını alması ise 1940'ların sonunda yönetim danışmanı Joseph M. Juran (1904-2008) sayesinde gerçekleşmiştir. Juran, Pareto'nun ekonomi alanındaki bulgularını genelleştirerek bu kuralın kalite problemlerinden yönetimsel kararlara kadar pek çok alanda geçerli olduğunu savunmuştur.
Matematiksel Model ve Teorik Çerçeve
Pareto İlkesi, istatistiksel olarak Pareto dağılımının bir yansımasıdır ve bu dağılım, kümülatif dağılım fonksiyonu ile tanımlanır. Matematiksel formülasyonda, belirli bir gelir sınırından fazla servete sahip kişi sayısını, ve ise sabitleri temsil ettiğinde denklemi kullanılır. Bu dağılımın grafiksel gösteriminde, gelir veya servetin ampirik olasılık dağılımını temsil eden Lorenz eğrisi ve eşitsizliğin ölçüsü olan Gini katsayısı gibi araçlardan yararlanılır.
İlke bağlamında kullanılan "80" ve "20" sayıları matematiksel olarak sabit değerler değildir; bu rakamlar bir "parmak hesabı" (rule of thumb) kuralı olarak kabul edilir. Dağılım oranları 90-10, 75-25 veya 65-35 gibi farklılıklar gösterebilir. Önemli olan, sayıların toplamının 100 olması değil, girdiler ve çıktılar arasında belirgin bir orantısızlığın bulunmasıdır.

Pareto İlkesi'nin Matematiksel Temeli, Grafiksel Analiz Araçları Ve Kavramsal Çerçevesini Özetleyen İnfografik (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Uygulama Alanları
Pareto İlkesi, ekonomiden kütüphaneciliğe, yazılım mühendisliğinden sağlık yönetimine kadar geniş bir yelpazede analiz aracı olarak kullanılır.
Ekonomi ve İşletme
Ekonomi alanında ilke, genellikle servet ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri açıklamak için kullanılır. Örneğin, 2012 Forbes listesi verilerine göre en zengin %20'lik kesimin paranın %56,72'sine sahip olduğu, 2011 Dünya Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verilerine göre ise en zengin %20'lik ülkelerin toplam paranın %91,62'sini elinde tuttuğu saptanmıştır. İşletme yönetiminde ise gelirlerin %80'inin müşterilerin %20'sinden geldiği veya satışların %80'inin ürünlerin %20'si tarafından sağlandığı varsayımıyla stratejiler geliştirilir.
Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi
Kütüphanecilik alanında Pareto İlkesi, koleksiyon yönetimi ve kullanım istatistiklerinin analizinde temel bir başvuru kaynağıdır. Bu alandaki ilk uygulamalar Richard Trueswell (1969) tarafından gerçekleştirilmiş ve kütüphane koleksiyonunun %20'sinin, dolaşım işlemlerinin %80'ini karşıladığı öne sürülmüştür. Bu kural, "çekirdek koleksiyon" belirleme ve bütçe tahsisi süreçlerinde kullanılır. Yapılan araştırmalarda, dergi verimliliği üzerine onkoloji alanındaki yayınların incelendiği bir çalışmada Hindistan (%75/25) ve İran (%65/35) kaynaklı yayınların Pareto dağılımına yakın sonuçlar verdiği görülmüştür. Türkiye'de müzecilik literatürü üzerine yapılan bir çalışmada ise dergilerin %30'unun makalelerin %73'ünü kapsadığı tespit edilmiştir.
Sağlık Hizmetleri ve Yönetimi
Sağlık sektöründe Pareto analizi, hizmet kalitesini artırmak, bekleme sürelerini azaltmak ve hasta akışını yönetmek amacıyla kullanılır. Sağlık hizmetlerine erişim ve kullanım üzerine yapılan bir araştırmada, çeşitli tıbbi branşlarda (Çocuk Sağlığı, Kardiyoloji, Göz Hastalıkları vb.) hastaların %20'lik bir kesiminin, toplam poliklinik başvurularının yaklaşık %80'ini oluşturduğu saptanmıştır. Bu durum, sağlık hizmeti talebinde bulunan küçük bir kitlenin, toplam iş yükünün büyük bir kısmını oluşturduğunu gösterir.
Bilgisayar Bilimleri ve Yazılım
Bilgisayar bilimlerinde, bir yazılımın çalışma süresinin %80'inin kodun %20'lik kısmı tarafından harcandığı veya yazılım hatalarının büyük çoğunluğunun belirli bir azınlıktan kaynaklandığı gözlemlenir. Açık kaynaklı yazılım projelerinde yapılan çalışmalar, katkıların büyük bir kısmının çekirdek bir geliştirici grubu tarafından yapıldığını doğrulamaktadır.
Sınırlılıklar
Pareto İlkesi evrensel bir gözlem olmakla birlikte, her veri setinde kesin 80/20 oranını sağlamayabilir. Özellikle tüm popülasyonun (kuyruk kısımları dahil) analize dahil edildiği durumlarda Pareto dağılımı her zaman en iyi uyumu göstermeyebilir; bu tür durumlarda log-normal dağılım veya log-normal Pareto modelleri gibi alternatif istatistiksel modellerin kullanılması önerilir.

