logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Propolis

fav gif
Kaydet
viki star outline
propolis1.png
Propolis
Kimyasal Kompozisyon
%50 Reçine (fenolik bileşikler)%30 Balmumu%10 Uçucu/Aromatik Yağlar%5 Polen%5 Vitamin mineral ve diğer organikler
Ana İşlevleri
Kovanı dezenfekte etmeYapısal bütünlüğü sağlamaDış tehditlere karşı savunma
Renk Yelpazesi
Sarıdan koyu kahverengiyeyeşilimsi veya kırmızımsı tonlara kadar değişebilir
Öne Çıkan Biyoaktif Bileşenler
FlavonoidlerFenolik AsitlerTerpenoidler
Kıvam
Soğukta kırılgansıcakta yapışkan
Çözünürlük
Suda azetanolde yüksek
Koku
Aromatikreçineli

Propolis, bal arıları (Apis mellifera) tarafından bitki tomurcukları, gövdeleri ve yapraklarından toplanan reçinemsi maddelerin balmumu ve arı salgılarıyla karıştırılması sonucu elde edilen doğal bir üründür. Arılar bu yapışkan maddeyi, kovan içerisindeki çatlak ve delikleri kapatmak, peteklerin sabitlenmesini sağlamak, mikroorganizmalara karşı kovanı steril tutmak ve dış tehditlere karşı fiziksel bir savunma bariyeri oluşturmak amacıyla kullanır. Yunanca “pro” (ön) ve “polis” (şehir) sözcüklerinden türeyen “propolis” kelimesi, “şehrin önündeki savunma” anlamıyla arı kolonisinin güvenliğini simgeler.


Kimyasal bileşimi toplandığı bölgenin florasına ve iklim koşullarına göre değişen propolis; reçineler, balmumu, uçucu yağlar, polen ve çeşitli organik bileşenlerden oluşur. İçeriğindeki flavonoidler, fenolik asitler ve bunların esterleri gibi biyoaktif maddeler sayesinde antimikrobiyal, antioksidan, antienflamatuar ve immün modülatör özellikler sergiler. Bu nitelikleri nedeniyle geleneksel tıptan modern farmasötik uygulamalara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Üretimi

Propolis, arılar tarafından doğrudan üretilen bir ürün olmayıp, arıların bitkilerden topladıkları reçineli maddeleri işleyerek elde ettikleri bir karışımdır. Arılar, özellikle ağaçların tomurcuklarından, gövdelerinden ve yapraklarından sızan reçineleri çiğneyerek toplarlar. Bu reçineler, arıların tükürük bezlerinden salgıladıkları enzimler, balmumu ve polen ile karıştırılır. Bu karışım, arılar tarafından kovan içerisinde çeşitli amaçlar için kullanılır. Kovan içerisindeki deliklerin ve çatlakların kapatılması, peteklerin tamir edilmesi, peteklerin birbirine yapıştırılması, kovan girişinin daraltılması ve kovanın dezenfekte edilmesi başlıca kullanım alanlarındandır.


Ayrıca, kovan içerisine girip ölen ancak dışarıya atılamayacak kadar büyük olan canlıların cesetleri, çürümelerini engellemek ve koku yaymalarını önlemek amacıyla propolis ile mumyalanır. Bu üretim süreci, arıların kovan hijyenini ve sağlığını sürdürme stratejisinin bir parçasıdır. Propolis üretimi, bitki örtüsünün zenginliğine ve arı türünün genetik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.


Propolisi Temsil Eden Bir Görsel (Yapay Zeka ile Üretilmiştir.)

Fiziksel Özellikleri

Propolis, görünüm ve kıvam açısından oldukça değişkenlik gösteren bir maddedir. Genellikle yapışkan, reçineli ve balzamik bir yapıya sahiptir. Rengi, toplandığı bitkisel kaynağa ve coğrafi bölgeye bağlı olarak açık sarıdan koyu kahverengiye, hatta yeşilimsi veya kırmızımsı tonlara kadar değişebilir. Ortam sıcaklığına göre kıvamı da farklılık gösterir; soğukta sert ve kırılgan hale gelirken, vücut sıcaklığında veya ılık ortamlarda yumuşar ve esneklik kazanır. Propolisin kendine özgü, genellikle hoş ve aromatik bir kokusu vardır; bu koku, içerdiği uçucu yağlardan ve aromatik bileşiklerden kaynaklanır. Tadı ise acımtırak ve reçineli olabilir.


Çözünürlük açısından propolis, suda genellikle zayıf çözünürlüğe sahiptir. Ancak etanol, eter, kloroform gibi organik çözücülerde iyi çözünürlük gösterir. Bu özellik, propolisin ekstrakte edilmesi ve farklı formülasyonlarda kullanılması için etanollü çözeltilerin yaygın olarak tercih edilmesine neden olmuştur. Fiziksel özellikleri, propolisin toplandığı bitki türleri, mevsim ve arı türü gibi faktörlere bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir. Bu değişkenlik, propolisin standardize edilmesini ve ticari ürünlerde tutarlı bir kalitede sunulmasını zorlaştıran bir faktördür.

Kimyasal Kompozisyonu

Propolis, karmaşık bir kimyasal bileşime sahiptir ve bu bileşim, toplandığı bitki kaynaklarına, coğrafi bölgeye, mevsime ve arı türüne göre büyük farklılıklar gösterebilir. Genel olarak propolisin kimyasal yapısı şu ana bileşenlerden oluşmaktadır:


  • Reçineler: Propolisin yaklaşık %50'sini oluşturan bu kısım, bitkilerden toplanan polifenolik bileşikler ve diğer reçineli maddeleri içerir.
  • Balmumu: Yaklaşık %30 oranında bulunan balmumu, arıların kendi ürettikleri mumdur ve propolisin yapısal bütünlüğüne katkıda bulunur.
  • Uçucu ve Aromatik Yağlar: Propolisin yaklaşık %10'unu oluşturan bu bileşenler, propolisin kendine özgü kokusunu ve bazı biyolojik aktivitelerini sağlar.
  • Polen: Propolis içerisinde %5 civarında polen bulunabilir; bu, arıların propolis toplarken polenle de temas etmesinden kaynaklanır.
  • Diğer Organik Bileşikler: Propolisin geri kalan %5'lik kısmını çeşitli organik maddeler, vitaminler ve mineraller oluşturur.


Propolisin biyolojik aktivitesinden sorumlu ana bileşenler ise şunlardır:


  • Flavonoidler: Propolisin en önemli biyoaktif bileşenlerinden biridir. Galangin, pinocembrin, krisin, kuersetin gibi flavonoidler, propolisin antioksidan, antienflamatuar ve antimikrobiyal özelliklerinden büyük ölçüde sorumludur.
  • Fenolik Asitler ve Esterleri: Kafeik asit, ferulik asit ve bunların esterleri (özellikle kafeik asit fenetil ester - CAPE), propolisin güçlü antioksidan ve antikanser etkilerine katkıda bulunur.
  • Terpenoidler: Bazı propolis türlerinde bulunan terpenoidler, antimikrobiyal ve antienflamatuar özelliklere sahip olabilir.
  • Vitaminler: B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B6 (piridoksin), C ve E vitaminleri gibi vitaminler propolis içerisinde az miktarda bulunabilir.
  • Mineraller: Magnezyum, kalsiyum, potasyum, sodyum, bakır, çinko, manganez ve demir gibi minerallerin de propolisin yapısında yer aldığı belirtilmiştir.
  • Enzimler ve Aminoasitler: Süksinik dehidrogenaz, glukoz-6-fosfataz gibi enzimler ile çeşitli aminoasitler de propolisin kimyasal yapısında tespit edilmiştir.

İnsan Sağlığı Üzerindeki Fonksiyonel Etkileri

Propolisin insanlar üzerindeki fonksiyonel özellikleri, sahip olduğu zengin biyoaktif bileşenler (flavonoidler, fenolik asitler vb.) ile ilişkilidir. Bu özellikler, propolisin geleneksel tıpta ve modern farmakolojideki kullanım alanlarını belirlemektedir:


  • Antimikrobiyal Ajan: Bakteri, mantar ve virüslere karşı etki gösterir. Enfeksiyonların önlenmesi ve tedavisinde potansiyel bir doğal kaynak olarak değerlendirilir.
  • Antioksidan Destek: Vücuttaki serbest radikalleri nötralize ederek oksidatif stresi azaltır. Bu fonksiyonel özelliği, hücresel hasarın önlenmesine ve kronik hastalık riskinin düşürülmesine katkıda bulunur.
  • Antienflamatuar Etki: İltihaplanma süreçlerini baskılayarak ağrı ve şişliği azaltıcı etki gösterir. Bu özelliği, artrit ve diğer inflamatuar durumların yönetiminde faydalı olabilir.
  • İmmün Sistem Modülatörü: Bağışıklık sisteminin doğru çalışmasını destekleyerek vücudun enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı direncini artırır.
  • Yara İyileşmesini Teşvik Edici: Doku yenilenmesini hızlandırır ve yara iyileşme sürecini destekler. Bu özellik, yanıklar, kesikler ve diğer cilt lezyonlarının tedavisinde propolisin kullanım potansiyelini artırır.


Bu fonksiyonel özellikler, propolisin apiterapi, kozmetik ve fonksiyonel gıda sektörlerinde yaygın olarak kullanılmasının temelini oluşturmaktadır.

Biyolojik Etkileri

Propolis, sahip olduğu flavonoidler, fenolik asitler, esterler ve aromatik bileşikler sayesinde çok sayıda biyolojik aktivite göstermektedir. Bu etkiler, öncelikli olarak antioksidan, antimikrobiyal ve antienflamatuar mekanizmalarla ilişkilidir.


  • Antimikrobiyal Etki: Geniş spektrumlu antibakteriyel, antiviral ve antifungal özelliklere sahiptir. Propolisin farklı bakteri türlerine (örneğin Staphylococcus aureus, Escherichia coli) ve mantarlara (örneğin Candida albicans) karşı inhibitör etkileri bulunmaktadır. Ayrıca, herpes virüsü gibi bazı virüslere karşı da antiviral aktivite gösterdiği rapor edilmiştir. Bu etki, propolisin hücre duvarı sentezini engellemesi, protein sentezini bozması veya mikroorganizmaların zar geçirgenliğini artırması gibi çeşitli mekanizmalarla açıklanmaktadır.


  • Antioksidan Etki: Propolis, serbest radikalleri temizleme kapasitesi sayesinde güçlü bir antioksidan olarak işlev görür. İçerdiği flavonoidler, fenolik asitler ve terpenoidler, vücutta oksidatif strese neden olan reaktif oksijen türlerini (ROS) nötralize ederek hücresel hasarı önler. Bu özellik, kronik hastalıkların (kanser, kalp hastalıkları, yaşlanmaya bağlı durumlar) önlenmesi ve tedavisinde propolisin potansiyelini artırmaktadır.


  • Antienflamatuar Etki: Propolis, inflamatuar mediyatörlerin (prostaglandinler, lökotrienler) salınımını inhibe ederek veya inflamatuar enzimleri (siklooksijenaz, lipooksijenaz) baskılayarak iltihaplanmayı azaltabilir. Bu etki, romatizmal hastalıklar, ülseratif kolit ve diğer inflamatuar durumlar gibi rahatsızlıklarda semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Oral aftöz stomatit (ağız ülseri) gibi durumlarda da anti-inflamatuar etkileri gözlemlenmiştir.


  • İmmün Modülasyon: Makrofaj ve lenfosit aktivitesini artırdığı, sitokin profillerini değiştirdiği ve fagositik kapasiteyi yükselttiği çalışmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle enfeksiyonlara karşı bağışıklık desteği sağlayabileceği öne sürülmektedir.


  • Antikanser/Antitümör Etki: Bazı ön klinik çalışmalar, propolisin antikanser potansiyelini göstermektedir. Propolis ve içerdiği bazı bileşiklerin (özellikle CAPE), kanser hücrelerinin büyümesini inhibe ettiği, apoptozu (programlı hücre ölümü) indüklediği, anjiyogenezi (tümör beslenmesini sağlayan yeni kan damarı oluşumu) baskıladığı ve metastazı önlediği düşünülmektedir. Ancak, bu alandaki araştırmalar genellikle in vitro ve hayvan çalışmaları ile sınırlıdır ve insanlarda daha fazla klinik çalışma gerekmektedir.


  • Yara İyileşmesini Hızlandırıcı Etki: Propolisin rejeneratif ve antiseptik özellikleri, yara iyileşme süreçlerini hızlandırmasına yardımcı olur. Kollajen sentezini artırabilir, yeni doku oluşumunu teşvik edebilir ve enfeksiyon riskini azaltabilir. Bu nedenle yanıklar, kesikler ve ülserler gibi cilt lezyonlarının tedavisinde potansiyel bir alternatif olarak incelenmektedir.


  • Hepatoprotektif (Karaciğer Koruyucu) Etki: Bazı hayvan deneylerinde, propolis ekstraktlarının parasetamol, karbon tetraklorür ve alkol gibi maddelerin neden olduğu karaciğer hasarına karşı koruyucu etkiler gösterdiği bildirilmiştir. Bu etki, propolisin antioksidan ve antienflamatuar özellikleriyle ilişkilendirilmektedir.


  • Antialerjik Etki: Propolisin bazı alerjik reaksiyonları baskılayıcı etkilere sahip olduğu belirtilmektedir.


  • Antigenotoksik Etki: Bazı araştırmalar, propolisin genetik materyale zarar veren (genotoksik) maddelerin etkilerini azaltabildiğini, yani mutasyonlara karşı koruyucu bir etki gösterebildiğini ortaya koymaktadır.


  • Anestezik Etki: Propolisin hafif lokal anestezik özelliklere sahip olduğu da geleneksel kullanımlarından bilinmektedir.


  • Eklem ve Kıkırdak Üzerine Etkiler: Deneysel septik artrit modellerinde eklem içi propolis uygulamasının olumlu etkileri gözlemlenmiş ve propolisin insan kıkırdağı ve kondrositleri üzerindeki etkileri de incelenmiştir.


Bu etkiler, propolisin farmasötik, kozmetik ve gıda destek ürünleri formülasyonlarında yaygın olarak değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Ancak klinik kullanımı için standardizasyon, dozajlama ve uzun dönem güvenilirlik çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Kaynakça

Albayrak, Songül ve Sevil Albayrak. "PROPOLIS: NATURAL ANTIMICROBIAL MATTER." Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi 37, no. 3 (2008): 201-215. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://doi.org/10.1501/Eczfak_0000000502


Silici, Sibel. "Propolis üzerine ön klinik araştırmalar." Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 31, no. 3 (2015): 185-191. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/erciyesfen/issue/25552/269542


Dündar, Ezgi ve Hatice Kalkan Yıldırım. "Propolisin Çeşitliliğine Etki Eden Faktörler." Gıda ve Yem Bilimi Teknolojisi Dergisi, no. 19 (2018): 1-7. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/637861


Kurek-Gorecka, A., ve diğerleri. "Comparison of the Antioxidant Activity of Propolis Samples from Different Geographical Regions." Plants 11, no. 9 (2022): 1203. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://doi.org/10.3390/plants11091203


Svetikiene, D., ve diğerleri. "The Comparative Study of the Antioxidant and Antibacterial Effects of Propolis Extracts in Veterinary Medicine." Veterinary Sciences 11, no. 8 (2024): 375. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://doi.org/10.3390/vetsci11080375


Kafadar, İbrahim Halil. "Deneysel septik artrit modelinde eklem kıkırdağı hasarı üzerine intraartiküler uygulanan Propolisin etkileri." Tıpta Uzmanlık Tezi, Erciyes Üniversitesi, 2011. Erişim tarihi 18 Haziran 2025. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=reGQCjBqarb6XLsyJNHj2w&no=sXEyGZZK74X-yFj0thQmBg

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Eşek Arısı
Afrikanize Bal Arısı (Africanized Apis Mellifera)

Afrikanize Bal Arısı (Africanized Apis Mellifera)

Biyoloji +2
Mamut Yaban Arısı (Megascolia Maculata)

Mamut Yaban Arısı (Megascolia Maculata)

Biyoloji +1

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarSadık Barış Günay11 Haziran 2025 05:14
KÜRE'ye Sor