logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

REM Uykusu

Sağlık Ve Tıp+1 Daha
fav gif
Kaydet
viki star outline

REM uykusu, veya tam adıyla Hızlı Göz Hareketi Uykusu (İngilizce: Rapid Eye Movement Sleep), uykunun iki ana evresinden biridir. Beyin aktivitesinin uyanıklığa benzer şekilde yüksek olduğu ancak vücuttaki iskelet kaslarının büyük bir kısmının geçici olarak felç durumunda (atoni) olduğu bir uyku dönemi olması nedeniyle "paradoksal uyku" olarak da adlandırılır. Bu evre, adını karakteristik hızlı ve konjuge göz hareketlerinden alır.

Tarihsel Gelişim

Uykunun bilimsel olarak incelenmesi, 1929'da Hans Berger'in elektroensefalografiyi (EEG) geliştirmesiyle yeni bir boyut kazanmıştır. 1937'de Loomis ve çalışma arkadaşları, EEG kayıtlarına dayanarak uykuyu beş farklı döneme ayırmış ancak bu dönemlerden birinin kendine özgü yapısını tam olarak tanımlayamamışlardır. REM uykusunun ayrı bir evre olarak tanımlanması ve uykunun NREM (Hızlı Göz Hareketlerinin Olmadığı Uyku) ve REM dönemlerinden oluşan periyodik bir döngüye sahip olduğunun gösterilmesi, 1957 yılında Eugene Aserinsky, William C. Dement ve Nathaniel Kleitman'ın çalışmalarıyla gerçekleşmiştir.

Uyku Döngüsü İçindeki Yeri ve Mimarisi

Normal bir gece uykusu, NREM ve REM evrelerinin birbirini izlediği döngülerden oluşur. Bu döngülerin her biri yaklaşık 90-120 dakika sürer ve bir gece boyunca 4 ila 6 kez tekrarlanır.


  • Başlangıç ve Süre: Uykunun başlamasından yaklaşık 90 dakika sonra ilk REM dönemi ortaya çıkar. REM latansı olarak bilinen bu süre, uykunun başlangıcı ile ilk REM periyodu arasındaki zamanı ifade eder. İlk REM dönemi genellikle kısa olup 5-15 dakika kadar sürer.


  • Gece Boyunca Dağılım: Gece ilerledikçe REM dönemlerinin süresi artarken, derin yavaş dalga uykusu (NREM evre 3) azalır. Bu nedenle, NREM uykusu gecenin ilk yarısında, REM uykusu ise ikinci yarısında daha baskındır.


  • Oran: Yetişkin bir insanda REM uykusu, toplam gece uykusunun yaklaşık %20-25'ini oluşturur.

Nörobiyolojik Temeller

REM uykusunun oluşumu ve düzenlenmesi, beyin sapında yer alan karmaşık nöronal ağlar tarafından yönetilir.

Beyin Bölgeleri

REM uykusunu oluşturan temel nöronlar pons bölgesinde lokalizedir. Özellikle, laterodorsal tegmental (LDT) ve pedinkülopontin tegmental (PPT) çekirdekler olarak adlandırılan kolinerjik nöron grupları, REM uykusunun başlatılmasında ve sürdürülmesinde etkilidir.

Nörotransmitterler

REM uykusu sırasında beyindeki nörotransmitter dengesi belirgin bir şekilde değişir.


  • Asetilkolin: REM uykusunun en önemli nörotransmitterlerinden biridir ve bu evre sırasında seviyesi yüksektir. Kolinerjik agonistler REM uykusunu artırır.


  • Serotonin ve Norepinefrin: Bu nörotransmitterlerin salınımı REM uykusu sırasında en düşük seviyededir. Locus coeruleus'taki noradrenerjik ve rafe çekirdeğindeki serotonerjik hücrelerin aktivitesinin durması, REM uykusunun başlaması için gereklidir.


  • GABA: Genel olarak uykunun düzenlenmesinde rol oynayan birincil inhibitör nörotransmitterdir.

Ponto-Genikulo-Oksipital (PGO) Dalgalar

REM uykusuna özgü olan bu fazik elektriksel potansiyeller, ponstan başlayıp lateral genikulat cisme ve ardından oksipital kortekse yayılan dalgalardır. PGO dalgalarının algı ve uyarılma ile ilişkili olduğu , kortikal desenkronizasyona yol açarak rüya imajlarının oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir.

Fizyolojik Özellikler

REM uykusu, hem tonik (evre boyunca devam eden) hem de fazik (aralıklı olarak ortaya çıkan) bir dizi fizyolojik değişiklikle karakterizedir.


  • Elektroensefalogram (EEG): Düşük voltajlı, karışık frekanslı bir aktivite görülür. Bu patern, uyanıklık veya NREM evre 1'e benzer. "Testere dişi dalgalar" (sawtooth waves) olarak bilinen ritmik teta/delta börstleri bu evreye özgüdür.


  • Kas Tonusu (EMG): Diyafram gibi solunum için hayati olan bazı kaslar hariç olmak üzere, iskelet kaslarında belirgin bir tonus kaybı veya tam atoni durumu mevcuttur.


  • Göz Hareketleri (EOG): Hızlı, sıçrayıcı ve konjuge göz hareketleri bu evrenin en belirgin özelliğidir.


  • Otonomik Sistem: Kalp hızı, solunum sayısı ve kan basıncı artar ve düzensizleşir. Beyin ısısında da bir artış gözlenir.


  • Diğer Özellikler: Canlı ve anlatısal rüyalar büyük oranda bu evrede görülür. Ayrıca uykuyla ilişkili penil ereksiyonlar da bu dönemde ortaya çıkabilir.

İşlevleri

REM uykusunun kesin işlevleri tam olarak aydınlatılamamış olsa da, çeşitli hipotezler bulunmaktadır:

Zihinsel ve Psikolojik Dinlenme

REM uykusunun ruhsal dinlenmeyi sağladığı ve uzun süreli emosyonel iyilik hali ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Hafıza ve Öğrenme

Beyin dokularının yenilenmesine katkıda bulunduğu , hafızayı desteklediği ve türe özgü özelliklerin öğrenilmesini sağlayan genetik hafızanın programlanmasında rol oynadığı ileri sürülmektedir.

Rebound Fenomeni

Bireyler REM uykusundan mahrum bırakıldığında, bir sonraki uyku döneminde bu açığı telafi edercesine daha yoğun ve uzun REM uykusu uyurlar. Bu durum, REM uykusunun organizma için fizyolojik bir gereklilik olduğunu göstermektedir.

Yaşa Göre Değişimler

Toplam uyku içindeki REM uykusu oranı yaşa bağlı olarak önemli ölçüde değişir.


  • Bebeklik: Yeni doğanlarda toplam uykunun yaklaşık %50'si REM uykusundan (aktif uyku) oluşur.


  • Çocukluk ve Ergenlik: Yaşamın ilk yılında bu oran yaklaşık üçte bire, 2-3 yaş civarında ise %25'e düşer.


  • Yetişkinlik ve Yaşlılık: REM uykusu oranı yetişkinlik döneminde %15-25 aralığında sabit kalır. İleri yaşlarda yavaş dalga uykusu (NREM 3) belirgin şekilde azalsa da, REM uykusunun toplam uyku içindeki oranı büyük ölçüde korunur.

Klinik Değer

REM uykusunun özellikleri, çeşitli nörolojik ve psikiyatrik durumların teşhisinde ve anlaşılmasında kullanılır.

REM ile İlişkili Parasomniler

Bu gruptaki bozukluklar REM uykusu sırasında ortaya çıkan anormal davranışları içerir. Bunlar arasında en bilinenleri şunlardır:


  • REM Uykusu Davranış Bozukluğu (RBD): REM uykusuna özgü kas atonisinin ortadan kalkması sonucu, kişinin rüyalarını fiziksel olarak yaşaması ve kendine veya yatak arkadaşına zarar verebilmesi ile karakterizedir.


  • Kâbus Bozukluğu: Tekrarlayan, rahatsız edici rüyaların görüldüğü bir durumdur.


  • Tekrarlayan İzole Uyku Paralizisi: REM uykusundan uyanırken veya uykuya dalarken kas atonisinin devam etmesi durumudur.

REM Latansı

REM latansının kısalması (90 dakikadan az olması) depresyon gibi durumlarda gözlenen biyolojik bir belirteçtir. Narkolepsi hastalarında ise uykunun doğrudan REM evresiyle başlaması (SOREM) tipik bir bulgudur.

Kaynakça

Algın, Demet, Gönül Akdağ ve Oğuz Erdinç. "Kaliteli uyku ve uyku bozuklukları/Quality Sleep and Sleep Disorders." Osmangazi Tıp Dergisi 38, no. 1 (2016): 29–34. Erişim 22 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/otd/article/218029.

Bora, İbrahim Hakkı, ve Aylin Bican. "Uyku fizyolojisi." Türkiye Klinikleri Journal of Surgical Medical Sciences 3, no. 23 (2007): 1–6. Erişim 22 Haziran 2025. https://draylinbicandemir.com/wp-content/uploads/2020/10/uyku-fizyolojisi.pdf.

Şahin, Leyla, ve Meral Aşçıoğlu. "Uyku ve uykunun düzenlenmesi." Sağlık Bilimleri Dergisi 22, no. 1 (Mart 2013): 93–98. Erişim 22 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/eujhs/issue/44556/552742.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce24 Haziran 2025 10:54
KÜRE'ye Sor