Salda Gölü, Türkiye’nin güneybatısında, Burdur ilinin Yeşilova ilçesi sınırlarında, Toros Dağları’nın arasında yer almaktadır. Antalya-Denizli-Pamukkale turizm güzergâhı üzerinde bulunması nedeniyle stratejik bir turizm lokasyonuna sahiptir. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1.193 metredir ve yüzölçümü 44 km²'dir. Kapalı bir havzada yer alan göl, dışa akışı olmayan yüksek alkali nitelikli sulara sahiptir. Derinliği bazı noktalarda 185 metreye ulaşmakta olup Türkiye’nin en derin göllerinden biridir.

Göl, çevresi ormanlık tepeler ve ovalarla çevrili olan tektonik kökenli bir oluşumdur. Bu özellik, gölün hidrolojik ve jeolojik karakteristiği açısından büyük önem taşımaktadır. Güney cephesinde yer alan Sultan Pınar su kaynağı, bölgeyi bir mesire alanı hâline getirmiştir.

^{Salda Gölü (Anadolu Ajansı)}

Ekolojik ve Jeobiyokimyasal Özellikler

Salda Gölü, özellikle stromatolit oluşumları ile dikkat çeken nadir ekosistemlerden biridir. Göl tabanında oluşan beyaz renkli kayaçlar, hidromanyezit içerikli modern stromatolit örneklerini temsil etmektedir. Stromatolitler; iklimsel faktörler, jeolojik yapı ve mikrobiyal etkileşimler (özellikle siyanobakteriler) neticesinde oluşmaktadır. Bilimsel kaynaklarda bu tip çökellerin, ilk kez yaklaşık 3,5 milyar yıl önce yeryüzünde ortaya çıktığı belirtilmektedir. Bu nedenle Salda Gölü, ilkel yaşam formlarının günümüz örneklerini barındıran, jeobiyolojik evrimin canlı bir laboratuvarı niteliğindedir.

NASA’nın da dikkatini çeken bu benzersiz yapı, Mars’taki karbonat içerikli kayaçlarla benzerlik göstermektedir. Bu bağlamda, Salda Gölü’nün incelenmesi, yalnızca Dünya’daki yaşamın kökenine dair değil, aynı zamanda dünya dışı yaşam olasılıkları üzerine de bilimsel çıkarımlar yapılmasına olanak tanımaktadır.

Biyolojik Çeşitlilik

Flora

Salda Gölü Havzası, 81 farklı bitki familyasına ait toplam 301 tür sucul ve karasal bitkiyi barındırmaktadır. Bu zengin bitki çeşitliliği, bölgenin ekosistemsel önemini ortaya koymaktadır. Göl çevresindeki ormanlık alanlar, kızılçam (Pinus brutia), karaçam (Pinus nigra), boylu ardıç (Juniperus excelsa) gibi iğne yapraklı ağaç türlerinden oluşmaktadır. Bu ormanlar, doğu bölgesi hariç gölün büyük bir kısmını çevrelemektedir.

Endemik bitki türleri açısından da göl çevresi dikkat çekicidir. Verbascum dudleyanum (Salda bataklık sığırkuyruğu) ve Verbascum flabellifolium gibi yalnızca bu yöreye özgü bitki türleri, göl çevresinde doğal yayılım göstermektedir.

Fauna

Salda Gölü, özellikle sonbahar ve kış aylarında önemli bir kuş göçü güzergâhı ve konaklama alanı işlevi görmektedir. Bölgede toplam 38 su kuşu türü gözlemlenmiştir. Bunların arasında sakarmeke (Fulica atra), elmabaş patka (Aythya ferina), yeşilbaş (Anas platyrhynchos), bahri (Podiceps cristatus) ve kara boyunlu batağan (Podiceps grisegena) gibi dalıcı ördek türleri bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, gölün sulak alan ekosistemleri açısından taşıdığı önemi gözler önüne sermektedir.

^{Ekoloji (Türkiye Cumhuriyeti Çevre,Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı)}

Rekreasyonel ve Turistik Değeri

Salda Gölü, doğal güzellikleriyle alternatif turizm açısından oldukça yüksek potansiyele sahiptir. Turkuaz renkli suları, temiz havası, geniş kumsalları ve ormanlık kamp alanları, bölgeyi doğa turizmi, ekoturizm ve sportif aktiviteler açısından cazip hâle getirmektedir. Göl çevresinde yelken, kano, rüzgâr sörfü, göl turu, su altı dalış, yüzme ve fotoğrafçılık gibi çeşitli etkinlikler yapılabilmektedir.