Sarı Gelin türküsü, Anadolu coğrafyasında farklı anlatılarla zenginleşmiş bir halk ezgisi olup, kökenine dair çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bu anlatılardan biri, Erzurum ve çevresinde yaşandığına inanılan bir aşk hikayesine dayanır.
Erzurumlu Delikanlı ve Sarı Gelin Hikayesi
Bu anlatıya göre, Erzurum'da yaşayan bir delikanlı, Çoruh Nehri boylarında yaşayan Kıpçak beyinin sarışın kızına âşık olur. Kıpçaklar, Türklerin önemli bir kolunu oluşturur ve tarih boyunca “Kuman” adıyla da anılmışlardır. "Kuman" kelimesi, "sarışın" anlamına geldiğinden, Sarı Gelin isminin buradan kaynaklandığı düşünülmektedir. Ancak bu aşk, her iki ailenin de onayını alamaz ve delikanlı, sevdiği kızı kaçırmaya karar verir. Kıpçak beyinin adamları kaçağın peşine düşerek delikanlıyı öldürür. Bu trajik olay, halk arasında uzun yıllar boyunca anlatılarak Sarı Gelin türküsüne ilham kaynağı olmuştur.
Şeyh Senan ve Humar Hatun Hikayesi
Sarı Gelin türküsünün kökenine dair bir diğer anlatı ise, tasavvufi bir hikayeyle ilişkilendirilir. Bu rivayete göre, Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin müritlerinden biri olan Şeyh Senan, gördüğü bir rüya üzerine Erzurum’a gelir. Burada, Gürcü Penek Kralı IV. David’in kızı Humar Hatun’a âşık olur. Humar Hatun'un giydiği Hint kıyafeti nedeniyle kendisine "Sarı Gelin" adı verilir.
Şeyh Senan, aşkı uğruna fedakarlıklar yaparak Humar Hatun'un isteklerini yerine getirir; şarap içer, Hristiyanlığı kabul eder ve domuz çobanlığı yapar. Bu durum, dervişleri rahatsız eder ve Bağdat’a geri dönerler. Daha sonra Şeyh Senan’ın bu fedakarlıklarının aslında Allah uğruna çekilen bir çile olduğu anlaşılır ve dervişler Erzurum’a dönerek ona sahip çıkarlar.
Şeyh Senan ve Humar Hatun, sonunda kavuşmalarına rağmen hikayeleri hüzünlü bir sonla biter. Onların buluşmasına tanıklık eden dağlar, bu olaydan sonra "Allahuekber Dağları" olarak anılmaya başlanır.
Sarı Gelin Türküsünün Anlamı
Sarı Gelin türküsü, aşk ve fedakarlık temalarını derinlemesine işler. Gerek Erzurumlu delikanlı ile Kıpçak beyinin kızı arasındaki trajik aşkı, gerekse Şeyh Senan ve Humar Hatun'un tasavvufi boyutu olan hikayesi, türkünün derin duygusal yapısını zenginleştirmiştir. Sarı Gelin türküsü, sadece bireysel bir aşkı değil, aynı zamanda kültürel etkileşimleri, inanç farklılıklarını ve insani fedakarlıkların gücünü simgeler. Bu zengin içerik, Sarı Gelin türküsünün Anadolu halk kültüründe önemli bir yer edinmesini sağlamış ve onu kuşaktan kuşağa aktarılan güçlü bir miras haline getirmiştir.
Sarı Gelin Türküsü
Erzurum çarşı pazar Leylim aman aman leylim aman aman
Leylim aman aman sarı gelin
İçinde bir kız gezer Hop ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Elinde divit kalem Leylim aman aman leylim aman aman
Leylim aman aman sarı gelin
Katlime ferman yazar Hop ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Palandöken yüce dağ Leylim aman aman leylim aman aman
Leylim aman aman sarı gelin
Altı mor sümbüllü bağ Hop ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yarim
Seni vermem yadlara Leylim aman aman leylim aman aman
Leylim aman aman sarı gelin
Nice ki bu canım sağ Hop ninen ölsün sarı gelin aman
Sarı gelin aman sarı gelin aman suna yârim


