Şebsefa Hatun Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde, Unkapanı Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan ve Sultan I. Abdülhamit’in altıncı kadınefendisi Şebsefa Fatma Hatun tarafından XVIII. yüzyılın son çeyreğinde inşa ettirilmiş camidir. Cami, hazire, sıbyan mektebi, dükkânlar ve çeşmelerden oluşan küçük ölçekli bir külliyenin parçasıdır.

Şeb Sefa Hatun Camii (Melahat Pamuk)
Tarihçe
Şebsefa Fatma Hatun, erken yaşta vefat eden oğlu Şehzade Mehmet’in hayrına bu külliyeyi yaptırmıştır. Bilinen diğer evladı Hibetullah Sultan’dır. Vakfiyesinde ayrıca üç çocuğunun daha adının zikredilmesi, Sicill-i Osmanî kayıtlarına göre anneleri belli olmayan bazı şehzadelerin ve sultanların da onun evladı olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir.
Külliyenin inşası 1787’de tamamlanmış, vakfiye 10 Receb 1202 (16 Nisan 1788) tarihinde düzenlenerek kayda geçirilmiştir. Şebsefa Hatun 1805’te vefat etmiş ve caminin haziresine defnedilmiştir.
Vakfiye ve Gelirler
Vakfiyeye göre külliyenin inşası için 128.500 kuruş harcanmıştır. Gelir kaynakları arasında külliye çevresindeki dükkânların kiraları ile Sultan I. Abdülhamit’in kendi vakıflarının gelirlerinden ayrılan paylar yer alır. 1796 tarihli zeyl vakfiye ile Rumeli’deki bazı çiftlik gelirleri de vakfa dahil edilmiştir. Böylece külliye görevlilerinin maaşları artırılmış ve yapıların bakım masrafları garanti altına alınmıştır.
Vakıf şartları arasında cami, sıbyan mektebi ve hazirenin hizmetleri için görevlilerin maaşlarının ödenmesi; temizlik, bakım ve onarım işlerinin yürütülmesi yer almaktadır. XIX. yüzyılda harem mensuplarından Goncater Kalfa da vakfa ilaveler yapmış, özellikle Rebiülevvel ayında Hz. Muhammed’e dair menkıbelerin okunması ve halka ikramlarda bulunulması için gelir tahsis etmiştir.
Mimari Özellikler
Külliye; cami, sıbyan mektebi, sekiz dükkân, hazire ve çeşmelerden oluşmaktadır. Cami, klasik Osmanlı cami planı esas alınarak tek kubbeli ve merkezi mekân düzeninde inşa edilmiştir. İç mekânda süslemeler arasında ayet kuşakları ve kalem işleri dikkat çeker. Hazirede Şebsefa Hatun’un kabri de bulunmaktadır.
Cumhuriyet döneminde özellikle Atatürk Bulvarı’nın açılması ve çevredeki imar düzenlemeleri sırasında külliyenin bazı bölümleri yıkılmıştır. Bu düzenlemeler sonucunda dükkânlar ve çeşmeler gibi külliyeye ait unsurlar günümüze ulaşamamıştır.

Cami Kubbe Süslemesi (Melahat Pamuk)
Cumhuriyet Dönemi Düzenlemeleri
1940’lı yıllarda uygulanan Henri Prost’un şehir planları çerçevesinde yapılan yol genişletme çalışmaları sırasında külliyenin önemli kısımları ortadan kaldırılmıştır. İstimlâk işlemleriyle külliye arazisinin bir bölümü kamulaştırılmış, bu süreçte yapının bütünlüğü bozulmuştur. Atatürk Bulvarı’nın açılmasıyla Şebsefa Hatun Camii’nin çevresindeki geleneksel dokunun büyük kısmı yok olmuştur.
Günümüzdeki Durum
Şebsefa Hatun Camii, geçirdiği restorasyonlar sayesinde günümüzde ibadete açık durumdadır. Ancak külliyenin tamamı günümüze ulaşmamış, yalnızca cami ve hazire ayakta kalabilmiştir. Yapı, XVIII. yüzyıl Osmanlı külliye mimarisinin geç örneklerinden biri olarak hem İstanbul’un vakıf kültürü hem de şehircilik tarihi açısından örnek teşkil etmektedir.

Cami İçi (Melahat Pamuk)


