Volkan Pilavcı, 36 yaşında, Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesinde doğmuş, iki çocuk babası, ailesine düşkün, vatanına sevdalı bir insandı. 15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye’nin kaderini değiştiren o karanlık saatlerde, milletine ve vatanına sahip çıkmak için gözünü kırpmadan sokağa çıktı. O gece, Volkan Pilavcı şehit olurken; kardeşi Erkan, yeğeni Elif ve amcasının oğlu Hacı Pilavcı gazi olarak tarih yazdı.
“Baba, darbe oluyor. Biz sokağa çıkalım mı?”
O gece Kırıkkale’de bir düğün vardı. Volkan ailesiyle birlikte düğüne katılmak için plan yapmıştı. Ancak darbe haberini alınca babasını aradı ve “Baba, darbe oluyor. Biz sokağa çıkalım mı?” diye sordu. Babasının “Çıkın tabii oğlum” cevabıyla birlikte yola çıktılar. Ellerinde Türk bayraklarıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne doğru yürümeye başladılar. O sırada Volkan, çevresindekilere “Uyuma Ankara uyuma! Uyursan bir daha uyanamazsın!” diye sesleniyor, halkı meydanlara çağırıyordu.
Helikopterden Açılan Ateş
Külliyeye yaklaştıklarında hain darbecilerin helikopterden açtığı ateşle Volkan Pilavcı vuruldu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Sağ böbreğinden aldığı kurşunlar çıkarılamadı ve orada şehit düştü. Kimliği üzerinde yoktu, morgun önüne konulan şehit fotoğraflarından tanındı. Kızının kucağında can vermişti.

Pilavcı Alesi 15 Temmuz Gecesini Unutmuyor (AA)
Şehit Annesinin Gözünden O Gece
Annesi Neziha Pilavcı, yaşananları şöyle anlattı:
“Volkan çok hayırlı bir evlattı. O gece babasını arayıp sokağa çıkmak için izin istedi. Sonra telefonlara ulaşamadık. Torunum aradı, 'Dayılarım vuruldu' dedi. Hastaneye gittik ama Volkanımı bulamadık. Meğer şehit olmuş, morga kaldırmışlar. Kızımın kucağında şehit olmuş. Diğer oğlum yoğun bakımdaydı. O gün çok acıydı. Hiç unutamıyorum. Bu acıya sadece şehit annesi olmanın gururuyla dayanabiliyorum.”
Volkan Pilavcı’nın iki çocuğu vardı. Biri beş, diğeri dokuz yaşındaydı. Annesi, yaşadığı acıdan dolayı kansere yakalandığını ve hâlâ tedavi gördüğünü de dile getirdi.
Fetö'nün Darbe Girişimi Sırasında, Bir Şehit Veren ve Üç Gazisi Bulunan Pilavcı Ailesi (AA)
Bir Evladın Ardından: Şehit Babası ve Eşi Konuşuyor
"Vatan sağ olsun. Bizim vatanımız bir tane."
Şehit Volkan Pilavcı'nın babası (Hikmet Pilavcı), evladını toprağa vereli üç yıl geçmesine rağmen, acının hâlâ ilk günkü gibi taze olduğunu söylüyor. Şehit babası olmanın büyük bir gurur olduğunu ifade eden Pilavcı, aynı zamanda bu gururun taşıdığı yükün de ağır olduğunu dile getiriyor. O gece sadece bir evladını şehit vermediğini, diğer oğlunun, torununun ve damadının da gazi olduğunu anlatırken sözlerine şöyle devam ediyor:

Şehit Volkan Pilavcı'nın Babası (Hikmet Pilavcı) (AA)
“Evladım, çevresinde çok sevilen ve sayılan biriydi. Vatan sağ olsun. Bizim vatanımız bir tane. Elbette şehit de vereceğiz, gazi de. Vatanımıza sahip çıkacağız. Vatansız millet olmaz, milletsiz de vatan olmaz. Bu hainliği yapanlara bu dünyada devlet hesap soracak, ahirette de Allah soracak. Biz hem bu dünyada hem de ahirette bunların cezalandırılacağını biliyoruz. Bu şekilde kendimizi avutuyoruz.”
"O son bakışı hiç unutamıyorum..."
Volkan Pilavcı’nın eşi Ümmügülsüm Pilavcı için geçen üç yıl sadece bir zaman çizgisi değil; eksik, yarım ve sessiz bir hayatın ifadesi. 15 Temmuz gecesini anlatırken, eşi Volkan’ın halkı sokaklara çağırdığı anları gözyaşlarıyla hatırlıyor:
“O gece balkonumuzdan bağırdı: ‘Dışarı çıkın, bugün uyuma vakti değil. Uyuma Ankara! Bugün uyursanız, her gün uyursunuz!"
Mahallede herkesi dışarı çağırıyordu. Sonra çıkarken bize baktı ve "Allah’a emanet olun" dedi. O son bakışını hiç unutamıyorum.”
Saat 01.00 civarında eşini aradığında, onun “İyiyiz, Külliye’ye doğru gidiyoruz” dediğini anlatan Pilavcı, bu konuşmanın son olduğunu söylüyor. Volkan Pilavcı, Külliye önünde hainler tarafından açılan ateşle vurularak şehit düştü.
“3 yıl geçti üzerinden. Hissettiğimiz acının tarifi yok. Bu 3 yıl nasıl geçti, gelin bize sorun. Evlatlarım, babalarıyla olan çocukları görünce çok kötü oluyorlar. Eşim çok mükemmel bir insandı. Onun gibi kahramanları anlatmaya gerek yok zaten. 251 şehidimiz, binlerce gazimiz var. O gün onlar çıkmasaydı, bu vatan çok kötü olurdu.”
“Bir Volkan gitti ama binlerce Volkan büyüyor”
Eşinin şehadetinden sonra hayatı derinden sarsılan Ümmügülsüm Pilavcı, en büyük teselliyi onun mertebesinde ve geride kalan evlatlarında buluyor:
“Benim iki evladım daha var. Bir Volkan gitti ama arkasından binlerce Volkanlar büyüyor. Onlar bu vatanı koruyacaklar.”
Ancak adalet arayışı ve vicdan muhasebesi de yüreğinde bir sızı olmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Pilavcı, şu sözleriyle duygularını dile getiriyor:
“Cumhurbaşkanımızdan rica ediyorum, idamı getirsin. Belki bizim içimizi soğutmaz ama en azından vatan hainlerinin ettikleri yanına kalmasın. Ben eşimi gidip göremiyorum. Eşimin taşına, toprağına sarılıyorum. Ama o hainlerin aileleri, cezaevine gidip onları görebiliyor. Benim çocuğum babasız yaşıyorsa, onların çocukları da yaşasın. Yanlarına kar kalmasın.”
“Biz Bu Ülkenin Ebabil Kuşlarıyız”
Gazi Erkan Pilavcı, ağabeyiyle birlikte o gece yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Abim geri dönenleri 'Gitmeyin' diye azarlıyordu. İnsanları geri toparladıktan sonra FETÖ'cülere doğru tekrar yöneldik. O sırada abim bana 'Sakın korkma, bunlar gerçekten Türk askeriyse bize ateş etmezler. Sırtındaki Türk bayrağını öne çek' dedi. Türk bayraklarını sırtımızdan önümüze aldık. Biz ilerledikçe ateş etmeye başladılar. O sırada geri çekilmedim. Tam aksine FETÖ'cülere doğru koşmaya başladım. Çevremde kimse yoktu. Anons geçmeye başladılar geri çekilmem konusunda. Ben durmayınca taramaya başladılar. Bana denk gelmeyince acaba abime bir şey oldu mu düşüncesiyle geriye döndüğüm sırada sağ akciğerimden vuruldum. Yüzüstü devrilince her yerim kan oldu. Nefes alamıyordum. Vücudumda 52-53 tane şarapnel parçası kaldı, çıkaramadılar."
Erkan Pilavcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gücün üstünde güç vardır” sözüne sığındığını belirterek:
“Biz bu ülkenin Ebabil kuşlarıyız. Ülkemize çirkin söz söylenirse, Sayın Cumhurbaşkanımızın kılına zarar gelirse bizler Ebabil kuşu olur, düşmanın üzerine yağarız."
Rüyasında Şehadeti Gördü
15 Temmuz sabahı, Volkan Pilavcı rüyasında hakkın rahmetine kavuştuğunu gördüğünü söylemişti. Aynı gece saat 00.25’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokağa çıktı. Vurulup ağır yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede şehit düştü.
Hatırası Yaşatılıyor
Şehit Volkan Pilavcı, memleketi Karakeçili ilçesinde toprağa verildi. Şehadetinden sonra ismi, Kırıkkale’deki bir anaokuluna verildi: Kızılırmak Şehit Volkan Pilavcı Anaokulu.
Minnetle
15 Temmuz gecesi milletine ve devletine olan sadakatini canıyla ödeyen Volkan Pilavcı, geride hem tarifsiz bir acı hem de gurur bıraktı. Türk milleti, onun adını da, hatırasını da asla unutmayacaktır.

