Şeria Nehri,Orta Doğu’da yer alan ve kaynakları Lübnan ve Suriye’de bulunan, Ürdün, İsrail ve Filistin topraklarında akan bir nehirdir. Kapalı bir havza içinde yer alan nehir, Lut Gölü’ne dökülür ve Doğu Akdeniz bölgesinde tarihsel ve coğrafi açıdan önemli bir konumda bulunur.

Coğrafi Özellikler

Şeria Nehri, Lübnan’daki Hasbani ve Bareighit ile Suriye’deki Banias ve Leddan nehirlerinin birleşmesiyle oluşur. Bu kollar, kar erimeleri ve yer altı kaynaklarıyla beslenir. Nehir, yaklaşık 305 metre rakımdan doğar ve Lut Gölü'ne ulaşana dek yaklaşık 396 metre irtifa kaybeder. Toplamda yaklaşık 701 metrelik bir düşüş gösteren Şeria Nehri, bu eğimiyle dünyanın en düşük kotta akan akarsuyu olarak tanımlanır. Nehrin uzunluğu düz hat üzerinde yaklaşık 113 kilometre, kıvrımlı yatağı boyunca ise yaklaşık 322 kilometredir. Akışı boyunca üç ana bölüme ayrılır: kaynak bölgesinden Hula Gölü’ne kadar olan kesim, Hula ile Taberiye (Celile) Gölü arasındaki yaklaşık 16 kilometrelik bölüm ve Taberiye Gölü’nden Lut Gölü’ne kadar uzanan 105 kilometrelik son bölüm.

Hidrografya

Şeria Nehri'nin su kaynağı; kar, yağmur ve yeraltı sularıdır. Nehir, özellikle yaz aylarında su seviyesinde ciddi düşüşler yaşar. 20. yüzyılın ortalarından itibaren nehirden yoğun su çekimi yapılması sonucu debisi önemli ölçüde azalmıştır. Günümüzde, tarımsal sulama ve içme suyu temini için kullanılan ana kaynaklardan biridir.

Tarih ve Kültürel Bağlam

Şeria Nehri, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların yerleşim alanı olmuştur. Nehir, eski çağlardan itibaren Mezopotamya, Mısır ve Levant bölgesini birbirine bağlayan önemli bir geçiş noktasıdır. Ayrıca, dinî metinlerde ve tarihsel belgelerde sıkça adı geçmektedir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam gibi semavi dinler açısından da önemli bir mekân olarak kabul edilir.

Hristiyanlık İçin Önemi

Şeria Nehri, Hristiyanlık inancında vaftiz uygulaması açısından özel bir öneme sahiptir. Hristiyan geleneklerine göre Hz. İsa'nın Vaftizci Yahya tarafından Şeria Nehri’nde vaftiz edildiğine inanılır. Bu olay, Hristiyanlıkta Hz. İsa’nın peygamberlik görevine başladığı dönüm noktası olarak kabul edilir.

Günümüzde Şeria Nehri, Hristiyanlar için önemli bir hac yeri haline gelmiştir. Özellikle Ürdün Nehri kıyısında yer alan ve “Bethany Beyond the Jordan” (El-Maghtas) olarak bilinen bölge, vaftiz anısına ziyaret edilmektedir. Katolik, Ortodoks ve Protestan mezheplerine mensup hacılar, Şeria Nehri’nde sembolik vaftiz törenleri düzenlemektedirler.

Bölge, UNESCO tarafından 2015 yılında Dünya Mirası Listesi'ne alınmış ve dini önemi uluslararası düzeyde tanınmıştır. Şeria Nehri’nin vaftizle ilişkili bu özel konumu, hem tarihi hem de güncel dini uygulamalar açısından önemini sürdürmektedir.

^{Latin Amerika’dan Gelen Yüzlerce Hristiyan Hacı, Toplu Halde Beyaz Elbiseler Giyerek Girdikleri Şeria (Ürdün) Nehrine Girerek Vaftiz Olurken (AA)}

Osmanlı Döneminde Ürdün Nehri Suyu ve Ticaret İmtiyazı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Ürdün Nehri'nin su kaynakları üzerinde ticari kullanım ve pazarlama hakları belirli şirketlere verilmiştir. 1906 yılında kurulan Ürdün Nehri Uluslararası Su Şirketi, bu bağlamda önemli bir rol üstlenmiştir. Şirket, nehirden elde edilen suyu özellikle vaftiz törenleri ve içme amaçları için kullanmak üzere işlemiş ve suyu dünya genelindeki çeşitli ülkelere satmıştır.

Bu uygulama, bölgenin su kaynaklarının ekonomik değerini ortaya koyarken, aynı zamanda o dönemde suyun uluslararası ticaretindeki yerini de göstermektedir. Ürdün Nehri’nden alınan suyun özellikle Hristiyan hacılar tarafından vaftiz törenlerinde kullanılması, şirketin ticari faaliyetlerinin temel dayanaklarından biri olmuştur.

^{Ortada, Ürdün'den vaftiz suyu temin eden Uluslararası Ürdün Nehri Su Şirketi'nin temsilcisi Amerikan Albay, yanında Eriha valisi ve Kudüs patriğinin temsilcisi (AA)}