logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Sosyal Taklit Yasaları

Psikoloji+1 Daha
fav gif
Kaydet
viki star outline

Jean-Gabriel Tarde【1】  tarafından geliştirilen sosyal taklit teorisi, bireylerin ve toplumların düşünce ve davranış biçimlerini nasıl benimsediğini açıklayan temel yasalara dayanmaktadır. Tarde, sosyal taklidin iki temel kategori altında şekillendiğini belirtmektedir:

  1. Akla Uygun (Rasyonel) Taklit Yasaları
  2. Akla Uygun Olmayan (Mantığın Dışındaki) Taklit Yasaları

(Yapay zeka desteği ile oluşturulmuştur)

Akla Uygun Taklit Yasaları (Rasyonel Taklit Yasaları)

Bu yasalar, bireylerin akıl, mantık ve bilinçli düşünme süreçlerine dayalı olarak gerçekleştirdiği taklitleri kapsamaktadır.

  • Birinci rasyonel taklit yasasına göre yenilikler, birbirleriyle rekabet hâlinde olup mantıksal bir çerçevede değerlendirilmekte ve en yararlı veya en doğru görülen fikirler diğerlerine üstün gelerek kabul edilmektedir. Süreçte bireyler, en işlevsel ve uygun olan buluşları benimsemekte ve yaygınlaştırmaktadır.
  • İkinci rasyonel taklit yasasına göre toplumsal yaşamın her alanında bu rekabet devam ederken, farklı yenilikler mantıksal uyum veya amaçsal bütünleşme yoluyla birleşerek daha güçlü hâle gelmektedir. Bir birey veya toplum, kendi temel değerleri, inançları ve hedefleriyle uyumlu olan yenilikleri daha hızlı benimsemekte ve yayılmalarına katkıda bulunmaktadır.

Yasalar, belirli bir kültürde mantıklı ve rasyonel görülen buluşların, mantıksız veya irrasyonel olanlara göre daha hızlı benimsendiğini öne sürmektedir.

Akla Uygun Olmayan Taklit Yasaları (Mantığın Dışındaki Taklit Yasaları)

Yasalar, bireylerin duygularına, izlenimlerine ve toplumsal prestij arayışına dayalı olarak gerçekleştirdiği taklit süreçlerini içermektedir.

  • Birinci mantığın dışındaki taklit yasasına göre, taklit süreci “içerden dışarıya” doğru ilerlemektedir. İnsanlar, başlangıçta zihinsel ve düşünsel düzeyde etkilenmekte, ancak bu düşünceler zamanla davranışsal düzeye taşınmaktadır. Örneğin, bir fikrin benimsenmesi, onun sözlü olarak ifade edilmesinden önce gerçekleşmektedir.
  • İkinci mantığın dışındaki taklit yasasına göre, toplumda saygın ve güçlü konumda bulunan bireyler, daha alt sosyal gruplar tarafından taklit edilmektedir. Tarde’a göre, tarihsel süreç boyunca krallar, asiller tarafından; asiller ise halk tarafından taklit edilmiştir. Bu süreç, toplumda hiyerarşik bir yapı oluşturarak kültürel normların ve davranışların yayılmasına katkı sağlamaktadır.


(Yapay zeka desteği ile oluşturulmuştur)

Sosyal Taklidin Yayılma Dinamiği

Tarde, sosyal taklidin temel prensibinin, bir yeniliğin taklit edilmesinin ardından kesintisiz bir şekilde yayılması olduğunu ifade etmektedir. Taklit süreci, bireyler ve topluluklar arasında geometrik bir hızla ilerleyen bir yayılım göstermektedir. Böylece, bir buluş veya fikir toplumun farklı kesimlerine ulaşarak geniş çapta benimsenmekte ve sosyal dönüşüm süreçlerini etkilemektedir.

Jean-Gabriel Tarde’ın sosyal taklit kuramı, modern sosyal psikoloji, iletişim çalışmaları ve kültürel yayılma teorileri açısından önemli bir temel oluşturmuştur.


(Yapay zeka desteği ile oluşturulmuştur)

Kanaat Önderlerinin Yeniliklerin Yayılmasındaki Rolü

Gabriel Tarde, yeniliklerin toplumsal yapıdaki yayılımını incelerken, kanaat önderlerinin bu süreçte merkezi bir rol oynadığını belirtmiştir. Tarde’a göre, yenilikler, toplumsal seçkinler tarafından başlatılmakta ve yayılmaktadır.

Toplumsal seçkinler, genellikle güç, iktidar, nüfuz, itibar sahibi kişi, grup veya kurumlardır. Kanaat önderleri, yeniliklerin topluma tanıtılması ve benimsenmesi sürecinde kilit aktörlerdir. Tarde’a göre kanaat önderlerinin temel işlevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1. Yenilikleri Başlatma ve Yayma

Tarde, yeniliklerin toplumun saygın ve etkin konumlarında bulunan kanaat önderleri tarafından başlatıldığını ve yayılmaya başladığını vurgulamaktadır. Bu önderler, yeni fikirleri, davranışları veya ürünleri ilk benimseyenler olup, çevrelerine de aktaran kişilerdir; yenilikler hızla toplumsal bir kabul görmektedir.

2. Rol Model Olma

Kanaat önderleri, toplumda rol model olarak kabul edilirler. Onların davranışları ve tercihlerinin taklit edilmesi, toplumda sosyal hiyerarşide daha aşağı konumda bulunanlar tarafından yaygınlaşır. Tarde, bireylerin genellikle kendilerinden üstün gördükleri kişileri taklit etme eğiliminde olduklarını belirtmiştir. Bu taklit, yeniliklerin yayılmasında önemli bir mekanizma olarak işlev görür.

3.Manyetik Etki Yaratma

Tarde, kanaat önderlerini manyetik etki alanı oluşturma gücüne sahip kişiler olarak tanımlar. Bu etki, dışsal bir müdahale olmaksızın, kanaat önderlerinin kendi özellikleriyle uyumlu davranışlar sergileyerek kazanılır. Kanaat önderleri, toplumu etkileyerek yenilikleri benimsemeye yönlendiren bir güç oluştururlar.

4.Topluma Öncülük Etme ve Yol Gösterme

Kanaat önderleri, yeniliklerin topluma tanıtılması ve benimsenmesinde liderlik ederler. Onlar, toplumun değerler sisteminde yenilik getiren değişimlere öncülük ederken, aynı zamanda toplumun temel değerlerini de yansıtırlar. Bu liderlik, toplumsal değişimin hızlanmasına yardımcı olur.

5.Otorite Figürleri Olma

Tarde, yeniliklerin yayılmasına ilişkin kararların, toplumsal güç, iktidar, nüfuz ve itibar sahibi kişi, grup veya kurumlardan çıkan otorite kararları doğrultusunda alındığını savunur. Kanaat önderleri, bu otoriteyi temsil ederek yeniliklerin kabul görmesinde önemli bir rol oynarlar. Bu durum, yeniliklerin toplumsal kabulünü hızlandırır.

6.Yenilik Temsilciliği

Tarde, sosyal statü açısından en üst konumda bulunan toplumsal seçkinlerin, yeniliklerin temsilcisi olarak işlev gördüğünü ileri sürer. Bu kişiler, yenilikleri benimseyerek uyguladıklarında, toplumsal hiyerarşideki diğer bireyler de bu yenilikleri taklit etmeye eğilim gösterirler.

Tarihsel süreçte soylular sınıfı, yeniliklerin yayılmasında kanaat önderliği rolü üstlenen toplumsal seçkinlerdir. Ancak modernleşme ve şehirleşmenin artışıyla birlikte, bu rol gazeteciler, yazarlar, bankerler, sanatçılar, politikacılar ve bilim insanları gibi yeni toplumsal seçkinlere devredilmiştir.


Kaynakça

Asch, S. E. "Effects of Group Pressure upon the Modification and Distortion of Judgments." Psychological Monographs 70, no. 9 (1951): 1–70.

Çebi, M. S. "Yeniliklerin Yayılmasında Sosyal Taklidin ve Kanaat Önderlerinin İşlevsel Önemi: Gabriel Tarde’ın Sosyal Taklit Teorisi Açısından Bir İnceleme." İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 2012(34): 1–18.

Milgram, S. "Behavioral Study of Obedience." Journal of Abnormal and Social Psychology 67, no. 4 (1963): 371–378.

Powell, Lindsey J., and Elizabeth S. Spelke. "Human Infants’ Understanding of Social Imitation: Inferences of Affiliation from Third Party Observations." Cognition 170 (2016): 31–48.

Tuomela, Raimo, and Maj Bonnevier-Tuomela. From Social Imitation to Teamwork. 2020.

Dipnot

[1]

Jean-Gabriel Tarde (1843–1904), Fransız sosyologu ve psikologu, sosyal etki ve taklit üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Tarde, toplumsal davranışların, özellikle bireylerin birbirlerinden nasıl etkilendiğini ve toplumlar arasındaki yeniliklerin nasıl yayıldığını inceleyen ilk düşünürlerden biridir. En bilinen teorisi, "sosyal taklit" ve "zihinler arası etkileşimler" üzerine geliştirdiği yasalardır. Tarde, toplumu bir etkileşimler ağı olarak görerek, toplumsal değişim ve yeniliklerin bireylerin davranışlarını nasıl dönüştürdüğünü açıklamaya çalıştı. Çalışmaları, sosyal psikolojinin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamış ve sosyal etki alanında pek çok modern araştırmanın gelişmesine zemin hazırlamıştır.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarOksana Gülünay26 Mart 2025 10:04
KÜRE'ye Sor