Sudan’ın Güney Kurdufan eyaletindeki Kalogi kentinde Aralık 2025’te gerçekleştirilen insansız hava aracı saldırısı, çocukların da bulunduğu yüksek sayıda sivil ölümüne yol açmış geniş ölçekli bir saldırı dalgası olarak kayda geçmiştir.
Arka Plan ve Çatışma Ortamı
Bölgesel Güvenlik Bağlamı
Güney Kurdufan eyaleti, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı alanlardan biri olmuştur. Bölgedeki yönetim yapılarının zayıflaması, iletişim kesintileri ve sivil yerleşimlerin doğrudan çatışma hatlarının içine girmesi, hava saldırılarının etkisini artıran temel unsurları oluşturmaktadır. Bölgenin kırsal yapısı, saldırı sonrası veri toplama süreçlerini de güçleştirmiştir.
RSF ile Sudan Ordusu Arasındaki Çatışmaların Seyri
2023’ten itibaren ülke genelinde sıklaşan silahlı çatışmalar, Kordofan bölgesine de yayılmıştır. RSF’nin çeşitli yerleşim alanlarına yönelik İHA ve topçu saldırıları düzenlediği bildirilmiştir. Sudan ordusu ise bazı bölgelerde RSF’ye ait İHA’ların sivil tesislere yöneldiğini doğrulamış ve bu araçlardan bazılarını Blue Nile bölgesinde düşürdüğünü açıklamıştır. Kalogi saldırısı, bu çatışma döngüsünün sivil alanlarda ağır kayıplara yol açan örneklerinden biri olmuştur.
Sudan'daki saldırılar (BBC)
Saldırının Seyri
Üç Aşamalı İHA Saldırısı
Saldırı, üç ayrı İHA vuruşundan oluşmuştur. İlk saldırı bir anaokulunu, ikinci saldırı bir hastane binasını, üçüncü saldırı ise yaralılara müdahale eden sivillerin toplandığı alanı hedef almıştır. Bu üç aşamalı yapının, ilk saldırılardan kaçmaya veya yaralılara yardım etmeye çalışan sivillerin ikinci ve üçüncü vuruşlardan etkilenmesine yol açtığı bildirilmiştir.
Çocukların Etkilendiği Sivil Kayıplar
Kaynaklarda çocuk ölümleri saldırının merkezî unsuru olarak öne çıkmıştır. Bazı raporlarda 30’dan fazla çocuğun hayatını kaybettiği, bazı açıklamalarda ise toplam can kaybının 80 ile 114 arasında değiştiği belirtilmiştir. Çocukların büyük bölümünün anaokulu binasında bulunduğu ifade edilmiştir. Uluslararası kuruluşlar, ölü sayısındaki farklılıkların bölgedeki bilgi akışının kesintili olmasından kaynaklandığını bildirmiştir.
Sağlık Merkezlerinin Hedef Alınması
Hastane binasının doğrudan hedef alınması, saldırının tıbbi müdahale kapasitesi üzerindeki etkisini artırmıştır. Yaralıların taşınmasında gecikmeler yaşanmış, çevredeki sağlık çalışanları bölgeye ulaşmakta güçlük çekmiştir. Sağlık birimlerinin vurulması, acil yardım mekanizmalarını zayıflatmıştır.
Can Kaybı, Yaralılar ve İnsani Etki
Ölüm Sayılarının Değişen Raporları
Yerel makamlar, olayın hemen ardından ölü sayısının 79–80 civarında olduğunu paylaşmıştır. Daha sonra bölge incelemelerinin tamamlanmasıyla bu sayının 100’ün üzerine çıktığı açıklanmıştır. Bazı kurumlara göre bu rakam 114’e ulaşmıştır. Can kaybındaki artış, üçüncü saldırının yaralılara yardım eden sivilleri hedef almasıyla ilişkilendirilmiştir.
Yaralıların Durumu ve Tahliye Süreçleri
Hastane kapasitesinin düşmesi ve lojistik hatların zarar görmesi, yaralıların başka bölgelere naklini zorlaştırmıştır. Arama–kurtarma faaliyetlerinin sınırlı erişim koşulları nedeniyle gecikmesi, ölü sayısını artıran etkenler arasında yer almıştır.
Bölgedeki İnsani Krizin Derinleşmesi
Saldırı sonrası çok sayıda aile yer değiştirmiş, okul ve sağlık kurumlarının kullanılamaz hâle gelmesi toplumsal hizmetleri aksatmıştır. Güney Kurdufan’daki insani koşulların zaten kırılgan bir durumda olduğu, saldırının bu durumu daha da ağırlaştırdığı rapor edilmiştir. Uluslararası kuruluşlar, çocuk ölümlerinin yoğunluğu nedeniyle özel inceleme yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler
Arap Birliği’nin Açıklaması
Arap Birliği, saldırıyı kınamış ve sivil yerleşimlerin hedef alınmasının uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğunu bildirmiştir. Açıklamada, özellikle çocukların yaşamını yitirdiği saldırıların bölgesel istikrara zarar verdiği ifade edilmiştir.
Sudan Ordusu’nun Blue Nile Bölgesindeki Karşı Önlemleri
Sudan ordusu, aynı hafta içinde RSF’ye ait olduğu belirtilen bir İHA saldırısını Blue Nile eyaletinde engellediğini açıklamıştır. Bu olay, RSF’nin hem Kordofan’da hem de güneydoğu bölgelerinde benzer insansız hava araçları kullandığını göstermiştir.


