Tezer Özlü, 1943 yılında Kütahya’nın Simav ilçesinde doğmuş ve yaşamı boyunca farklı coğrafyalarda eğitim, sanat ve edebiyat alanlarında faaliyet göstermiştir. Ailesinin mesleki nedenlerle Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde bulunması, çocukluk dönemini farklı sosyal çevrelerde geçirmesine neden olmuştur. Eğitim hayatı Türkiye ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde sürmüş, sanatsal etkinliklere özellikle tiyatro ve çeviri alanlarında katkı sağlamıştır. Eserlerinde çocukluk, yalnızlık, toplumsal yabancılaşma ve bireyin iç dünyasına yönelik temalar ön plana çıkmakta; roman, öykü ve mektup gibi türlerde üretimlerde bulunmuştur. Yaşamının son yıllarını yurt dışında geçiren Özlü, 1986 yılında İsviçre’de hayatını kaybetmiştir.
Doğumu ve Aile Yaşamı
Tezer Özlü, 10 Eylül 1943 tarihinde Kütahya’nın Simav ilçesinde doğmuştur. Babası hukukçu ve eğitimci Sabih Özlü, annesi ise öğretmen Nimet Hanım’dır. Üç çocuklu ailenin en küçük bireyidir. Ağabeyi Demir Özlü yazar, ablası Sezer Duru ise çevirmen olarak tanınmaktadır. Ailesinin görevleri sebebiyle çocukluğu Ödemiş ve Gerede gibi Anadolu kasabalarında geçmiştir.
Eğitim Hayatı
İlköğrenimine Gerede’de başlayan Özlü, İstanbul’a taşındıktan sonra Taksim 29 Ekim İlkokulu’nda öğrenimini tamamlamıştır. Ortaöğrenimini Avusturya Lisesi St. Georg’da sürdürmüş ancak mezun olmadan okulu bırakmıştır. 1961’de Viyana’daki bir öğrenci kampına katılmış; 1963 yılında lise öğrenimini tamamlamadan Almanya’ya gitmiştir. Kısa süre Paris’te kaldıktan sonra Türkiye’ye dönerek 1965’te İstanbul Erkek Lisesi’nden dışarıdan mezun olmuştur.
Tiyatro ve Çeviri Çalışmaları
Ankara’da bulunduğu dönemde Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) ile ilişki kurmuş, burada tiyatro oyunlarında oynamış ve çeviri yapmıştır. Bu süreçte çeşitli sanatçılarla tanışmış, Türkiye Şeker Fabrikaları ve Goethe Enstitüsü’nde çevirmen olarak görev almıştır. Sanatsal ve kültürel çevrelerde aktif rol üstlenmiştir.
Evlilikleri ve Aile Hayatı
İlk evliliğini 1964 yılında oyun yazarı Güner Sümer ile yapmış, bu evlilik 1968 yılında sona ermiştir. Aynı yıl yönetmen Erden Kıral ile evlenmiş ve 1973’te Deniz adını verdikleri bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. Bu evlilik de 1981’de sona ermiştir. 1984 yılında Kanadalı sanatçı Hans Peter Marti ile üçüncü evliliğini yapmıştır.
Yurt Dışı Yaşamı ve Ölümü
1981’de Berlin Sanatçılar Programı kapsamında DAAD bursu ile Almanya’ya gitmiştir. Burada Auf den Spuren eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde) adlı yapıtını Almanca olarak kaleme almış ve bu eserle 1983’te Marburg Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. 1984’te Zürih’e yerleşmiş, göğsündeki tümör nedeniyle tedavi altına alınmış ve 18 Şubat 1986’da İsviçre’de yaşamını yitirmiştir. Cenazesi 25 Şubat 1986’da İstanbul’da Aşiyan Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Edebi Yaşamı
İlk Eserleri ve Öykücülüğü
Tezer Özlü’nün edebi yaşamı, genç yaşta yazdığı kısa öykülerle başlamıştır. İlk öyküsü “Fortuna”, 1963 yılında Yeni İnsan dergisinde yayımlanmıştır. Sonraki öyküleri Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Milliyet Sanat gibi dergilerde yayımlanmıştır. Bu öyküler 1978’de Eski Bahçe, ölümünden sonra ise 1987’de Eski Bahçe – Eski Sevgi adıyla kitaplaştırılmıştır. Bu öykülerde klasik öykü kurgusunun dışına çıkarak çocukluk, baskı, yalnızlık ve toplumsal yabancılaşma gibi temaları işlemiştir.
Romanları
1980’de yayımlanan ilk romanı Çocukluğun Soğuk Geceleri, yazarın otobiyografik izler taşıyan yaşam öyküsünü işler. Roman, bireyin aile, okul ve toplum yapısıyla yaşadığı çatışmalara, psikolojik çözülmelere ve ruhsal sıkışmışlığa odaklanır. Roman yapısal olarak kronolojik değildir; zaman sıçramaları ve bilinç akışı teknikleriyle yazılmıştır.
İkinci önemli yapıtı Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984), Almanca olarak yazdığı ve Kafka, Svevo, Pavese gibi yazarların yaşamlarının izini sürdüğü bir anlatıdır. Kitapta ölüm, yalnızlık, varoluşsal sorgulamalar ve aidiyetsizlik temaları öne çıkar. Anlatı, geleneksel roman yapısından çok parçalı bir yapı sunar ve felsefi alt metinlerle örülüdür.
Diğer Eserleri
Tezer Özlü’nün ölümünden sonra yayımlanan metinler arasında şunlar yer alır:
- Kalanlar (1990): Günlük notları, düşünceler ve kısa yazılardan oluşur.
- Tezer Özlü’den Leylâ Erbil’e Mektuplar (1995): 1982–1986 yılları arasında yazılmış 17 mektubu içerir.
- Her Şeyin Sonundayım: Ferit Edgü ile karşılıklı yazılmış 40 mektuptan oluşur.
- Zaman Dışı Yaşam (1998): Yaşamın Ucuna Yolculuk anlatısının senaryo versiyonudur. Almanca yazılmış, Sezer Duru tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Temaları ve Anlatım Özellikleri
Tezer Özlü’nün yapıtlarında bireyin iç dünyası, yalnızlık, yabancılaşma, çocukluk travmaları, kadınlık halleri, baskı toplumları ve göç temaları öne çıkar. Anlatılarında otobiyografik öğelere sıkça yer verir. Mekân ve zaman çoğunlukla belirsizdir; bireyin zihinsel süreçleri ön plandadır. Modern Türk edebiyatında varoluşsal sorunları merkeze alan yazarlar arasında değerlendirilir. Özellikle Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı anlatısı, göçmen edebiyatı bağlamında da ele alınmıştır.



