Truman Show Sanrısı, bireyin yaşamının, çevresindeki herkesin birer aktör olduğu ve hayatının gizli kameralarla izlenip yayınlandığı büyük bir televizyon programı olduğuna inanmasıyla karakterize edilen bir psikotik bozukluk biçimidir. Adını, 1998 yapımı The Truman Show adlı sinema filminden alan bu sanrı, dijital çağın insan zihnine olan olumsuz etkilerinden birini görmemizi sağlar.

Bu görsel yapay zeka yardımı ile üretilmiştir.
Truman Show Sanrısı Nedir?
Truman Show Sanrısı, modern toplumda bireyin kimlik, gerçeklik ve mahremiyetle olan ilişkisini dramatik biçimde yansıtan nadir bir psikotik yapı sunar. Adını 1998 yapımı Truman Show isimli filmden almış olan bu sanrıda dijitalleşmenin insan zihni üzerinde oluşturduğu kırılganlıkları çok net bir şekilde görebilmekteyiz. Bireylerin medya ile sürekli etkileşimde olması, benliğin sınırlarını bulanıklaştırarak gerçeklerin önüne bireyin göremeyeceği bir perde çeker. Aynı zamanda bu sanrı zamanla çeşitli zihinsel hastalıkların ortaya çıkabileceğini de göstermektedir.
Bu sanrıya kapılan bireyler Dünya’nın bir film çekimi gibi olduğunu düşünmektedirler. Sanrı, tıpkı Truman Show isimli filmde olduğu gibi bireyin, hayatının her anının kameralar ile başkaları tarafından izlendiğini düşünmesi sonucu oluşur. Bu sanrıya yakalananlar; arkadaş, iş hatta aile çevresinin setteki oyuncular gibi olduğunu zannetmekte ve hayatının bir senaryo ile yönetildiğini düşünmektedirler. Bu durum, genellikle aşırı paranoid veya düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlarla ilişkilendirilir. Sanılanın aksine insanlar Truman Show filmini izledikten sonra bu sanrıya kapılmamaktadır.
Bu sanrı; zaten var olan, herkes tarafından ne yaptığının görülmesi, izlenilmesi gibi korkuların Jim Carry’nin başrolde yer aldığı Truman Show isimli filmden sonra bu şekilde adlandırılmıştır. Sanrının oluşum süreci, klasik fenomenolojik psikiyatri anlayışıyla da örtüşmektedir. Mishara ve Fusar-Poli (2013), Jaspers’in erken dönem psikotik deneyimleri açıklamak için geliştirdiği fenomenolojik çerçeveyi, Truman Show Sanrısı bağlamında derinleştirerek, bireyin dünyaya dair anlam yapılarının çöküşünü “aberant önemlilik” (aberrant salience) kavramıyla birleştirmiştir. Bu kuramsal bağlam, Truman Show Sanrısını yalnızca kültürel bir çağrışım değil, aynı zamanda biyolojik ve nörobilişsel mekanizmalarla şekillenen bir psikotik yapı olarak tanımlar.
Truman Show (Braincraft).
Truman Sanrısının Nedenleri
Genellikle televizyon veya medya tüketiminin aşırıya kaçması sonucu oluşan bu sanrı sosyal medya bağımlılığı ile ilişkilendirilir ve izole bir yaşam tarzıyla birleşir. Televizyon, internet ve sosyal medya gibi platformlar, insanların gerçeklik algılarını şekillendirebilir ve onları gerçeklikle sanrı arasında bir noktada tutabilir. İnternet vb. dijital cihazlarla gereğinden fazla vakit geçiren bireyler, gerçeklik algılarını yitirebilir ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemeyebilir. Özellikle reality show'lar ve sosyal medya fenomenleri, insanların kendi hayatlarını bir gösteri gibi algılamalarına ve kendilerini sürekli olarak bir izleyiciye sunmalarına yol açabilir. Bu gibi sebeplerle ortaya çıktığı düşünülen bu sanrı dijital çağın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini göstermektedir.
Genetik Faktörler
Truman Sanrısı, genetik bir yatkınlıkla da oluşabilir. Ailevi olayların rolü, özellikle narsistik kişilik bozukluğu gibi genetik olarak daha fazla belirgin olan hastalıklarla değerlendirildiğinde dikkat çekicidir. Aile geçmişinde Truman sanrısı veya benzeri davranışlarla karşılaşanların Truman Sanrısına sahip olma olasılığı daha yüksek olabilmektedir. Ancak genetik faktörler tek başına Truman Sanrısının oluşmasının sebebi değildir ve doğrudan bu sanrının oluşumunu etkilemez.
Ailevi ve Çevresel Faktörler
Truman Sanrısı genellikle bireyin dijital cihazlarla gereğinden fazla vakit geçirmesi sonucu oluştuğu için aile üyeleriyle vakit geçirmeyen, arkadaş edinmeyen ya da herhangi bir sebeple sosyalleşemeyen bireylerde daha sık görülmektedir. Çünkü bu gibi durumlarda bireyler vakitlerinin çoğunu internet üzerinde geçirmeyi tercih etmekte ve gerçeklik algılarını yitirmektedir. Özellikle küçük çocukların internet üzerinde geçirdikleri vakitler ebeveynleri tarafından kontrol edilmeli ve eğer fazla vakit geçiriyorsa sınırlandırmalıdır. Ayrıca çocukların sosyal etkinliklere katılması sağlanmalı ve çeşitli aktivitelere yönlendirilmelidir.
Truman Sanrısının Psikolojik Kökenleri
Bu türden sanrılar, özellikle şizofreni spektrum bozuklukları ve psikotik bozukluklar çerçevesinde değerlendirilmekle birlikte, teknolojik gelişmelerin ve dijital gözetim toplumunun da bu tür düşünce yapılarını beslediği ileri sürülmektedir. Gold (2012), Truman Show sanrısını, “küresel köyde psikoz” olarak tanımlayarak, bu tür sanrıların geleneksel paranoya türlerinden farklılaştığını belirtmiştir. Modern medyanın, sosyal ağların ve sürekli çevrimiçi olma halinin bireylerde gerçekliğe dair algıyı bulanıklaştırdığı, bu nedenle Truman Show benzeri sanrılara eğilimli bireylerde “abartılı öz referanslılık” duygusunu artırdığı savunulmaktadır. Sanrının oluşumunda özellikle “kendilik” kavramında meydana gelen bozulmalar ile “diğerleri tarafından gözlemlenme” hissi arasındaki patolojik bağ ön plana çıkmaktadır.
Mishara ve Fusar-Poli (2013), Truman Show sanrısını, psikotik belirtilerin başlangıcında ortaya çıkan “anormal önem atfetme” (aberrant salience) süreciyle ilişkilendirmektedir. Bu modele göre, dopaminerjik sistemlerdeki düzensizlik, sıradan çevresel uyaranlara olağan dışı bir anlam yüklenmesine yol açar. Böylece birey, nötr olayları bile kendiyle ilgili ve tehditkâr olarak algılayabilir. Bu durum, Truman Show sanrısında gözlenen “herkes bana bakıyor” ya da “hayatım kurgu” düşüncelerine temel oluşturur. Fusar-Poli ve arkadaşları (2008) da bu bağlamda "Truman belirtileri"nin, psikoza yatkınlık gösteren bireylerde prodromal dönemde gözlemlenebileceğini ortaya koymuştur.
Ek olarak, Ali ve ark. (2023) tarafından bildirilen bir vaka çalışmasında, amfetamin kullanımı sonrasında gelişen Truman Show sanrısı ve eşzamanlı delüzyonel parazitoz vakasında, dopamin sisteminin farmakolojik uyarımının da bu sanrı tipine neden olabileceği vurgulanmıştır. Bu bulgu, nörobiyolojik etkenlerin yalnızca endojen değil, dışsal müdahalelerle de tetiklenebileceğini göstermektedir. Toplumsal ve kültürel faktörler de Truman Show sanrısının gelişiminde etkili olabilmektedir. Özellikle dijital çağın sunduğu sürekli gözlenme ve paylaşım kültürü, bireyin kendini sürekli izleniyormuş gibi hissetmesine zemin hazırlayabilir.
Netice olarak, Truman Show sanrısının psikolojik kökenleri çok boyutlu bir yapı arz etmektedir. Bu yapı, hem biyolojik (dopamin sisteminde bozulma, anormal önem atfetme), hem fenomenolojik (kendilik bozuklukları, gerçeklik algısında kayma), hem de sosyokültürel (medya etkisi, gözetim toplumu) düzeyde açıklanabilir. Sanrının modern psikotik klinikte kendine özgü bir tezahür biçimi olması, onu yalnızca bir psikiyatrik semptom olmaktan öte, çağın ruhsal yapısını yansıtan bir gösterge olarak değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır.
Truman Sanrısı Belirtileri
Bu sendromun belirtileri arasında en sık rastlananlar yaptıkları her hareketin kameralar tarafından izlendiğini düşünmek, gerilmek ve her hareketini bu nedenle kontrol altına almaya çalışmak vardır. Ayrıca çevresindeki insanlara aile üyeleri bile olsa güvenememe gibi belirtilerde bu sendromun arasındadır. Genellikle bu belirtilere sahip bireyler günlük yaşantılarında gergin ve tutuk davranmaktadırlar. Bu sendroma sahip bireyler gerçekliği sorgular ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemez. Çevrelerinde yaşanan her olayın bir senaryonun parçası olduğuna inanmak da bu sendromun en belirgin özelliklerindendir.

Bu görsel yapay zeka yardımı ile üretilmiştir.
Truman Sanrısının Tedavisi
Klinik literatürde bu sanrının tedavisine dair gelişmeler umut vericidir. Bu sendromun tedavisinde genellikle psikoterapik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Kişinin gerçek dünyayı algılamasını ve fark etmesinin sağlayacak seanslar uygulanır. Bireyin gerçek dünyanın farkına varmasını sağlanacak seanslarda birey aile üyeleriyle veya sevdiği kişilerle de bu seanslara katılım sağlayabilmektedir. Ayrıca tedavi yöntemleri arasında telefon, tablet gibi çeşitli dijital cihazlara olan bağımlılık da azaltılmak vardır. Bu sayede bu sendromu yaşayan bireyler dijital bağımlılıkların da bir sonucu olarak ortaya çıkabilen bu sendromdan dijital cihazlardan uzaklaşarak tedavi edilebilmektedirler.
Truman Sendromu, sadece bireysel psikolojik bir durumdan ziyade daha geniş bir toplumsal sorunun da bir yansıması olarak görülmelidir. Günümüzde artan medya tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, dengeye oturtulması ve zaman zaman eleştirel bir bakış açısı ile sorgulanması; insanların gerçeklik algılarını yeniden şekillendirmelerine ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine yardımcı olabilir.

