KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Vibe Kodlama (Vibe Coding)

fav gif
Kaydet
kure star outline
Ad
Vibe KodlamaVibe Coding
Tür
Proglamlama Yöntemi
Popülerleşme
2025 başı
Alan
Genel amaçlı yazılım geliştirmeİç araç üretimiPrototipleme
Çalışma Aşamaları
Hedef/kabul ölçütlerinin yazımıModelle taslak üretimiÇalıştırma ve gözleme dayalı düzeltmelerBirim/entegrasyon testleriStatik analiz ve tip denetimiGerekçeli yamalarla sürüm kontrolü
Uygulama Alanları
Hızlı prototiplemeOyun/etkileşimli içerik denemeleriİç araçlarVeri işleme/otomasyon betikleriHata çoğaltma ve hedefli refaktör
Riskler
Hata ayıklama ve tutarlılık yüküVeri gizliliği ve tedarik zinciri açıklarıLisans/telif uyumuAçıklama yanılsaması ve aşırı güvenTeknik borç birikimi

Vibe Kodlama (Vibe Coding), yazılım geliştirme sürecinde doğal dil ve örnek temelli yönlendirmelerle üretken yapay zekâ araçlarını merkezî bir “ortak geliştirici” gibi kullanarak, yinelemeli deneme–geri bildirim–düzeltme döngüsü içinde çalışan bir yaklaşımı ifade eder. Bu modelde geliştirici; ayrıntılı teknik sözdizimi yerine hedef, kısıt ve stil beklentilerini açıkça tarif eder, araçtan alınan çıktıları kısa çevrimlerle sınar, hataları örneklerle göstererek düzeltir ve sonuç kodu doğrulama–test aşamalarına taşır. Amaç; keşif, prototipleme ve iş akışını hızlandırırken, nihai ürünün denetlenebilirliğini ve sürdürülebilirliğini korumaktır.


Kavramsal olarak yaklaşım, geleneksel “gereksinim → tasarım → uygulama” çizgisini bozmaz; ancak uygulama adımında üretimi hızlandıran bir eş-üretim katmanı oluşturur. Bu katmanda istem mühendisliği, bağlam yönetimi (görev, dosya, depo, dokümantasyon), kademeli ayrıştırma, birim/entegrasyon testi ve sürüm kontrolü birlikte işler. Süreç, geliştirici deneyimi ve görev türüne göre değişmekle birlikte; tipik akış, hedefin netleştirilmesi → ilk taslak kodun üretilmesi → çalıştırma ve gözleme dayalı düzeltmeler → güvenlik, lisans ve kalite kontrolleri şeklinde yapılandırılır.


Vibe kodlama, “hiç kod yazmadan üretim” iddiası değildir; tersine, doğal dilli tarifler ile kod üretimini hızlandıran bir pratik olup, çıktıların mimarî bütünlük, güvenlik, lisans uyumu ve kalite ölçütleri açısından insan gözetimiyle denetlenmesini gerektirir. Low-code/no-code çizgisiyle kesişse de ondan ayrıldığı temel nokta, genel amaçlı programlama dilleri ve yazılım mühendisliği disiplinleriyle doğrudan çalışması; bileşenlerin, testlerin ve sürümlerin standart geliştirici araç zincirine entegre edilmesidir. Bu nedenle kavram, hem bireysel prototipleme ve öğrenme senaryolarında hem de kurumsal ortamlarda (uygun yönetişim ve doğrulama süreçleri kurulduğunda) yazılım üretiminde hızlandırıcı bir yöntem olarak konumlanır.

Tarihçe ve Popülerleşme Süreci

Vibe Kodlama terimi, üretken yapay zekâ araçlarının yazılım geliştirme döngüsünde merkezîleştirilmesine yönelik pratiklerin görünür hâle gelmesiyle 2025 yılı başında teknoloji kamuoyunda hızla yaygınlaşmıştır. Kavram, sosyal medya paylaşımları ve geliştirici topluluklarındaki erken örneklerle dikkat çekmiş; kısa sürede teknoloji gazeteciliğinde tanım, kapsam ve sınırlar üzerine tartışmaların odağına yerleşmiştir. Bu ilk dalgada, yaklaşımın “doğal dille tanımla-çıktıyı sınayıp düzelt-yeniden üret” döngüsüne dayandığı ve klasik sözdizimi odaklı üretimi tamamladığı vurgulanmıştır.


İlk görünürleşmeyi izleyen haftalarda, uygulama örnekleri ve deneyimler kamuya açık depolar, video anlatımlar ve röportajlarla belgelendirilmiştir. Özellikle oyun prototipleme, web tabanlı küçük araçlar ve kişisel otomasyon senaryoları, kavramın somutlaşmasında belirleyici olmuştur. Bu dönemde, “hızlı keşif” ve “taslak üretimi” gibi erken safhalarda sağlanan hızlanma ile “hata ayıklama” ve “bağlam yönetimi” gibi sınırlayıcı unsurlar birlikte tartışılmış; terimin kapsamına dair farklı yorumlar ortaya çıkmıştır.


Vibe Kodlama Sürecine Dair (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Kısa süre içinde kurumsal bağlamda da ilgi artmış, bazı şirketler prototipleme, ihtiyaç analizi ve iç araç geliştirme gibi alanlarda yöntemi denemeye başlamıştır. Bu aşamada, gölge BT riskleri, denetim–onay süreçleri, lisans uyumu ve güvenlik politikaları gibi yönetişim başlıkları öne çıkmıştır. Kurum içi iş akışlarında, üretilen kodun test, sürüm kontrolü ve dokümantasyon hatlarına nasıl ve hangi eşiklerle dahil edileceği temel tartışma ekseni hâline gelmiştir.


Popülerleşme sürecinin ilerleyen safhasında, terim hem destekleyen hem de eleştiren yaklaşımlarla daha geniş bir söylem alanına taşınmıştır. Destekleyen görüşler, deneyimsiz kullanıcıların prototipleme bariyerlerini düşürmesini ve tecrübeli geliştiricilerin keşif hızını artırmasını vurgularken; eleştirel hat, üretim ortamında güvenlik, sorumluluk ve kalite güvencesi mekanizmalarının zorunlu olduğunu, ayrıca “anlayarak geliştirme” ilkesinin zayıflamaması gerektiğini belirtmiştir. Böylece kavram, hızlı görünürleşmeden sonra daha dengeli bir çerçeveye oturmuş; uygulama alanı, sınırları ve kurumsal gereklilikleriyle birlikte ele alınır hâle gelmiştir.

Teknik Yaklaşım ve İş Akışı

Vibe kodlamada temel prensip, geliştiricinin hedefi, kısıtları ve kalite ölçütlerini doğal dille tanımlaması; yapay zekânın ürettiği taslakları kısa çevrimlerle çalıştırıp gözlemlemesi ve düzeltmeleri yine doğal dille ya da minimal kod eklemeleriyle yönlendirmesidir. Süreç, geleneksel gereksinim–tasarım–uygulama çizgisini korur; fark, uygulama aşamasında “eş-üretici” bir modelin yer almasıdır. Bu eş-üretim katmanında görev, alt görevlere ayrıştırılarak ilerler; her alt adımda çıktı, kabul ölçütlerine göre sınanır ve bir sonraki isteğe bağlamsal bilgilerle taşınır.


Bağlam yönetimi sürecin merkezindedir. Geliştirici, depo yapısı, ilgili dosyalar, arayüz sözleşmeleri, hata mesajları, örnek veri ve kabul kriterlerini istemin parçası hâline getirir. Büyük kod tabanlarında, tek bir uzun istem yerine, “dosya bazlı odak”, “işlev bazlı düzeltme” ve “test öncelikli iterasyon” tercih edilir. Bu sayede modelin dikkat penceresi kritik bileşenlere yönlendirilir, tutarlılık sorunları azaltılır.


İstem tasarımı, net hedef cümleleri ve ölçülebilir kabul kriterleriyle başlar. Geliştirici, beklenen çıktı biçimini, performans sınırlarını, hata durumlarını ve örnek girdileri belirtir. Düzeltme döngüsünde, başarısız testlerin çıktılarını ve hata yığınlarını modele geri beslemek; “yalnızca şu dosyada değişiklik yap”, “şu işlevin dış arayüzüne dokunma” gibi kısıtlayıcı yönergeler vermek, istenmeyen yayılmaları engeller. Kodun üslubu ve mimarî bütünlüğü için üretilen yamanın gerekçesini ve etki analizini talep etmek, sonraki gözden geçirmeyi kolaylaştırır.


Vibe Kodlama Tasviri (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Doğrulama ve kalite güvence hattı, vibe kodlamanın ayrılmaz parçasıdır. Birim ve entegrasyon testleri, statik analiz, biçimlendirme ve tip denetimi üretimle paralel yürütülür. Otomatik üretilen testlerin yüzeyselleşmesini engellemek için sınır durumlarını, başarısız örnekleri ve gerileme vakalarını açıkça isteme eklemek gerekir. Kod incelemesi, önce insan-okunurluk ve mimarî uyum açısından yapılır; ardından performans ve güvenlik için hedeflenmiş testlerle tamamlanır.


Güvenlik, gizlilik ve lisans uyumu açısından, kod üretimi ve düzenlemeleri kısıtlandırılmış bir ortamda gerçekleştirilir. Gizli anahtarlar ve kişisel veriler istem bağlamına dahil edilmez; dışa açık kütüphanelerde lisans uyumu, bağımlılık güvenliği ve tedarik zinciri kontrolleri uygulanır. Modelin önerdiği kod parçaları için üçüncü taraf benzerlik denetimi ve telif riski değerlendirmesi yapılır; gerekli durumlarda alternatif, özgün uygulamalar tercih edilir.


Kurumsal kullanımda, iş akışına özgü şablonlar ve karar noktaları süreç standardizasyonu sağlar. Gereksinim şablonları, istem kalıpları, inceleme kontrol listeleri, birim test iskeletleri ve kabul kriterleri yeniden kullanılabilir bileşenler hâline getirilir. Ekipler arası aktarımda, her görevle birlikte “amaç, kapsam dışı, bilinen kısıt, test matrisi ve etki alanı” özetleri saklanır; böylece üretim hızlanırken bilgi fazlalığı birikmez.


Son olarak, geri bildirim döngüsünün kalitesi, model çıktılarının kalitesini belirler. Başarısız denemeleri ayrıntılı karşı-örneklerle belgelendirmek; performans darboğazlarını küçük, ölçülebilir hedeflere ayırmak ve her yinelemede tek bir riski azaltmaya odaklanmak, vibe kodlamayı kestirme bir “taslak üretim” tekniği olmaktan çıkarıp denetlenebilir bir mühendislik pratiğine dönüştürür. Bu yaklaşım, hızlı keşfi mümkün kılarken, üretim şartlarında beklenen bütünlük ve sürdürülebilirliği de korur.

Uygulama Alanları ve Temsili Senaryolar

Hızlı Prototipleme ve Keşif

Bir ürün fikrinin temel etkileşimlerini kısa sürede sınamak için hedef, kısıt ve kabul ölçütleri tanımlanır; modelden ilk işleyen taslak üretilir. Taslak, tek bir özelliğe odaklanır; her yinelemede kapsam genişletilmez, yalnızca doğruluk ve kullanılabilirlik artırılır. Sonuç, mimarîye bağlanmadan önce elde edilen öğrenimleri belgeleyen küçük bir “kanıt” niteliğindedir.

Oyun ve Etkileşimli İçerik Prototipleri

Basit fizik, puanlama, seviye akışı gibi bileşenler doğal dille tariflenir; modelden sahne betikleri ve olay dinleyicileri istenir. Her yinelemede tek bir oyun mekaniği ele alınır (örneğin çarpışma tepkisi). Geliştirici, performans ve deterministik davranış için sınır durumlarını test eder.

Web Tabanlı Küçük Araçlar (Internal Tools)

Veri girişi, raporlama veya onay akışı gibi tek görevlilikli paneller için iskelet kod ve temel API bağlayıcıları üretilir. Form doğrulama, yetkilendirme ve günlükleme gereksinimleri açıkça belirtilir; üretilen kod sürüm kontrolünde küçük yamalar hâlinde gözden geçirilir.

Veri İşleme ve Dosya Otomasyonu

Günlük (log) ayrıştırma, CSV birleştirme, basit metin temizleme gibi yardımcı betikler için giriş/çıkış örnekleri ve hata iletileri verilerek taslaklar alınır. Büyük veri kümelerinde bellek ve süre sınırları açıkça tanımlanır; örnekler üzerinden kademeli iyileştirme yapılır.

Hata Çoğaltma (Repro) ve Tanılama

Var olan bir hatayı yeniden üretmek üzere en küçük örnek (minimal repro) tanımlanır; modelden yalnızca bu senaryoyu kuran kod parçası istenir. Ardından, hata yığınının ilgili bölümü ve beklenen/gerçek davranış karşılaştırması verilerek düzeltme önerisi alınır; düzeltme, ayrı bir dalda test edilir.

Test Yazımı ve Gerileme (Regression) Önleme

Bir özelliğin kabul kriterleri üzerinden birim ve entegrasyon test iskeletleri oluşturulur. Başarısız olan gerçek vakalar isteme eklenir; modelin yüzeysel testler üretmesini engellemek için sınır değerler ve istisna yönetimi açıkça talep edilir.

Refaktör ve Küçük Ölçekli API Uyarlamaları

İsimlendirme, bağımlılık azaltma veya işlev ayırma gibi mekanik düzenlemeler için kapsam dar tutulur: “Yalnızca X dosyasında Y işlevini ayır, dış arayüze dokunma.” Değişiklik etkisi kısa bir özetle raporlanır; davranış eşdeğerliliği testlerle doğrulanır.

Dokümantasyon, Örnek ve Eğitim İçeriği Üretimi

Kullanım örnekleri, hızlı başlangıç kılavuzları ve yapılandırma açıklamaları için mevcut kod tabanından işleyen parçalar çıkarılır; metin ve kod birlikte üretilir. Üretilen örneklerin derlenebilirliği ve çıktısı otomatik testlerle sınanır.

Yerelleştirme ve Erişilebilirlik İyileştirmeleri

Arayüz metinleri için anahtar-değer sözlükleri genişletilir; erişilebilirlik nitelikleri (alternatif metin, odak sırası, kısayol) liste hâlinde talep edilir. Değişiklikler, ekran okuyucu ve klavye ile gezilebilirlik testleriyle doğrulanır.

Kurumsal Süreçlerde Keşif–Özetleme

Talep havuzları, hata kayıtları ve değişiklik istekleri üzerinden özetler, benzerlik kümeleri ve öncelik listeleri çıkarmak için metin işleme akışları kurulabilir. Bu çıktı, insan süreçleri (ürün triage, sprint planlama) için “bilgiye hazırlık” niteliğindedir; doğrudan karar yerine veri desteği sağlar.

Low-Code/No-Code ile İlişki ve Ayrışma

Low-code/no-code (LC/NC), önceden tanımlı bileşenler ve görsel iş akışlarıyla yazılım geliştirmeyi hızlandıran, özellikle kurumsal süreç otomasyonu ve veri odaklı uygulamalarda tercih edilen bir yaklaşımdır. Vibe kodlama ise genel amaçlı programlama dilleri ve standart geliştirici araç zinciri üzerinden ilerler; doğal dilli istemlerle üretken yapay zekâdan yararlanır ve çıktıyı doğrudan kod deposuna giren küçük, izlenebilir değişiklikler olarak üretir. Her iki çizginin ortak noktası, soyutlama yoluyla teslim süresini kısaltmak ve keşfi hızlandırmaktır; ancak üretim birimi, ifade biçimi ve doğrulama mantığı bakımından belirgin ayrımlar bulunur.


İki yaklaşım arasındaki başlıca fark, üretim çıktısının doğası ve bunun araç ekosistemine entegrasyon biçiminde ortaya çıkar. LC/NC’de çıktı çoğu zaman platformun sunduğu bileşenler ve görsel akışlardır; çalışma zamanı, dağıtım ve yönetim bu platformun sınırları içindedir. Vibe kodlamada ise çıktı, genel amaçlı dillerde üretilmiş ve birim/entegrasyon testleri, statik analiz, tip denetimi ve sürekli tümleştirme adımlarından geçen kod yamalarıdır.


Vibe Kodlamaya Dair Görsel (Anadolu Ajansı)

Taşınabilirlik ve kilitlenme riski bakımından da iki çizgi farklılaşır. LC/NC çözümleri, tasarım ve işletim bağlamında platforma bağımlılık doğurabilir; lisans koşulları ve eklenti ekosistemi bu bağımlılığı pekiştirir. Vibe kodlama, dil ve kütüphane seçimini geliştirici ekiplere bırakarak çıktıyı daha geniş ekosistemde taşınabilir kılar; bağımlılık yönetimi, paketleme ve dağıtım kararları standart yazılım mühendisliği pratikleri içinde verilir. Bu durum, kurumsal mimarilerde bileşenlerin yeniden kullanımını ve uzun vadeli bakımını kolaylaştırır.


Geliştirici profili ve kullanım amaçları açısından bakıldığında LC/NC, alan bilgisi güçlü ancak kod deneyimi sınırlı ekipler için erişilebilir bir yol sunar ve belirli görev kümelerini çabuk devreye almakta etkilidir. Vibe kodlama, deneyimli ekiplerde keşif ve uygulama adımlarını hızlandırırken, karmaşık mimarilerde denetlenebilirlikten ödün vermeyen bir yapıya sahiptir. Sonuç olarak iki yaklaşım, rekabetten çok tamamlayıcılık ilişkisi içinde konumlanabilir: LC/NC belirli kurumsal akışlarda düşük giriş maliyeti ve hızlı sonuç sağlar; vibe kodlama ise aynı hız hedefini genel amaçlı yazılım üretiminde, test edilebilir ve sürümlenebilir çıktılarla gerçekleştirir.

Üretkenlik ve Ampirik Bulgular

Vibe kodlamanın üretkenliğe etkisi, görevin niteliğine, geliştiricinin deneyimine ve doğrulama hattının olgunluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Keşif ve erken prototipleme aşamalarında, ilk taslakların hızlı üretimi ve yineleme çevrimlerinin kısalması sık gözlenen kazanımlardır. Özellikle boş sayfa problemi olan “yeşil alan” görevlerinde, iskelet kodun ve örneklerin kısa sürede elde edilmesi ilerlemeyi hızlandırır. Buna karşılık, olgun ve büyük kod tabanlarında, bağlamı içselleştirme, mimarî kısıtları gözetme ve güvenlik–lisans uyumu gibi gereklilikler doğrulama maliyetini artırabilir; bu durumda modelle çalışmanın sağladığı hız, inceleme ve test süreçlerindeki ek yükle dengelenir.


Nitel ve nicel çalışmalar, “algılanan üretkenlik” ile “ölçülen üretkenlik” arasındaki ayrımı vurgular. Geliştiriciler, özellikle taslak üretim ve belge/örnek çıkarımı gibi işlerde öznel olarak hızlandıklarını belirtirken, ölçümler görev türüne göre farklı sonuçlar verebilir. Tanıdık bir depo üzerinde, yüksek deneyim düzeyine sahip ekiplerde, modelden gelen önerilerin doğrulanması ve entegrasyonu için gereken ek adımlar zaman zaman toplam süreyi uzatabilir. Buna karşın, keşif odaklı işleri veya tekrarlı, düşük riskli düzenlemeleri hedefleyen akışlarda, yinelemelerin kısa kalması ve küçük yama stratejisinin uygulanması net hız kazançları doğurur. Bulgular, çıktı hızının tek başına yeterli bir gösterge olmadığını; hata düzeyi, kaçak üretim kodu oranı, yeniden işleme gereksinimi ve inceleme turları gibi nitelikleri birlikte izlemenin gerekli olduğunu gösterir.


Vibe Kodlama Yapan Bir Yazılımcı Tasviri (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Kalite boyutunda, otomatik üretilen taslakların okunabilirlik, mimarî uyum ve güvenlik açısından insan gözetimine gereksinim duyduğu açıktır. Erken yinelemelerde görülen tipik sorunlar; yüzeysel hata ele alma, sınır durumlarının atlanması, üçüncü taraf bağımlılıklarının gerekçelendirilmemesi ve lisans koşullarının göz ardı edilmesidir. Bu riskler, birim ve entegrasyon testlerinin süreçle birlikte yürütülmesi, başarısız gerçek vakaların ve sınır değerlerin isteme geri beslenmesi, statik analiz ve tip denetiminin zorunlu kılınmasıyla azaltılabilir. Test üretiminde sağlanan hızlanma ise ancak testlerin derinliği ve kapsamı güvence altına alındığında gerçek kalite artışına dönüşür; aksi halde “hızlı fakat sığ” bir doğrulama katmanı oluşur.


Bakım ve sürdürülebilirlik açısından, üretilen değişikliklerin izlenebilirliği ve gerekçelendirilmesi temel belirleyicidir. Küçük ve amaç odaklı yamalar, açık taahhüt iletileri ve etki analizi özetleri kalite güvencesini destekler. Kod incelemesinde, yalnızca biçimsel uygunluk değil, gerekçenin tutarlılığı ve mimarî hedeflerle uyum aranır. Orta–uzun vadede teknik borcun yönetimi, “modelden gelen öneriyi olduğu gibi kabul etme” yerine, önerinin yerel kısıtlar ve örüntülerle uyumlandırılmasıyla mümkündür. Bu yaklaşım, yeniden kullanım ve taşınabilirlik hedefleriyle birlikte düşünüldüğünde, zamanla vibe kodlamanın hız avantajını kalıcı kalite kazanımına çevirebilir.


Ölçme–değerlendirme çerçevesinde, kurumsal düzeyde zamana bağlı metriklerle birlikte sonuç kalitesine dönük göstergeler dengelenmelidir. Görev tamamlama süresi, inceleme turu sayısı, gerileme (regression) vakaları, kaçak üretim kodu oranı, hata yoğunluğu, ortalama onarım süresi ve güvenlik taraması bulguları birlikte izlenir. Takım ve görev tipine göre ayrıştırılmış deneyler, körlemesine kod incelemeleri ve depo düzeyinde A/B karşılaştırmaları, algılanan hız artışının gerçekten kalıcı kaliteye ve daha az yeniden işleme dönüştüğünü gösteren en güvenilir yollardır. Genel eğilim, uygun yönetişim ve test disiplininin eşlik ettiği; kapsamın küçük adımlarla ilerlediği senaryolarda üretkenliğin artma eğiliminde olduğu, buna karşılık doğrulama ve entegrasyon maliyetlerinin göz ardı edildiği durumlarda kazanımların hızla eriyebildiği yönündedir.

Eleştiriler, Riskler ve Sınırlılıklar

Vibe kodlamaya yönelik temel eleştiriler, üretim hızını artırırken doğrulama yükünü de artırdığı ve bu yükün çoğu zaman görünmez kaldığı yönündedir. Doğal dille verilen talimatların yoruma açıklığı, aynı hedef için farklı yinelemelerde değişken sonuçlar üretmesine yol açabilir. Bu değişkenlik, özellikle büyük ve olgun kod tabanlarında tutarlılık, mimarî bütünlük ve geriye dönük uyumluluk açısından ek denetim gerektirir. Hata ayıklama sürecinde, modelin oluşturduğu kodun gerekçelendirilmemiş kararları ve yüzeysel hata ele alma örüntüleri, sınır durumlarının gözden kaçmasına zemin hazırlayabilir.


Güvenlik ve gizlilik boyutu, yöntemin en kritik sınırlılık alanlarından biridir. İstem bağlamında farkında olmadan duyarlı verilerin paylaşılması, girdi–çıktı ilişkilerinden türetilebilecek bilgi sızıntıları ve tedarik zinciri kaynaklı zafiyetler, kurumsal kullanımlarda özel dikkat ister. Üçüncü taraf kütüphanelerine yönelik önerilerin gerekçelendirilmeden kabul edilmesi, lisans uyumsuzluklarına ve uzun vadeli bakım maliyetlerinin artmasına yol açabilir. Benzer biçimde, benzerlik taşıyan kod parçalarının telif riski değerlendirilmeden depoya alınması, hukuki belirsizlikler doğurur.


Üretkenlik algısı ile ölçülen çıktı kalitesi arasındaki fark da sıkça vurgulanan bir sınırlılıktır. Erken aşamada hızla elde edilen taslaklar, test kapsamı ve derinliği yetersiz kaldığında tekrar işleme gereksinimini artırarak toplam teslim süresini uzatabilir. Otomatik test üretiminde görülen yüzeysellik, kritik senaryoların ve nadir hata koşullarının kapsama alınmamasıyla sonuçlanabilir. Bu durumda, görünürde hızlanan akışın altında biriken teknik borç, orta vadede bakım yükünü ve gerileme riskini yükseltir.


Vibe Kodlama Yapan Bir Yazılımcı Tasviri (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Süreç yönetimi açısından, bağımlılığın artması ve beceri erozyonu da eleştiriler arasındadır. Model önerilerine aşırı güven, ekiplerin yerel kod örüntülerini, performans nüanslarını ve alan bilgisini ikinci plana itebilir. İyi tanımlanmamış sorumluluk sınırları, “insan onayı” ilkesi zayıfladığında kalite kapılarının etkisini düşürür. Değişikliklerin küçük ve gerekçelendirilmiş yamalar hâlinde izlenmemesi, belirli bir önerinin kaynak, amaç ve etkisinin sonradan izini sürmeyi güçleştirir; bu da bilgi borcunu artırır.


Son olarak, maliyet ve sürdürülebilirlik başlıkları gözetilmediğinde ölçeklenebilirlik sorunları ortaya çıkabilir. Sık yinelemeler ve geniş bağlam taşıma gereksinimi, hesaplama maliyetlerini öngörülemez kılabilir; bu durum, kurumsal ortamlarda bütçe planlamasını zorlaştırır. Model sürümlerinin değişmesiyle oluşan davranış farkları, yeniden üretilebilirlik ve denetlenebilirlik açısından ek önlem gerektirir. Bu risklerin azaltılması; açık kabul ölçütleri, kapsamı dar tutan yinelemeler, bağımsız doğrulama hatları, lisans ve güvenlik denetimleri ile karar ve etki özetlerinin disiplinli biçimde arşivlenmesine bağlıdır.

Eğitim ve İşgücü Dönüşümü

Vibe kodlama, yazılım üretimindeki görev dağılımını ve beceri bileşimini dönüştürmektedir. Eğitim bağlamında bu dönüşüm, programlamayı yalnızca sözdizimi ve dil özellikleri etrafında öğreten çizgiden; problem tanımı, istem tasarımı, bağlam yönetimi ve doğrulama stratejilerini merkeze alan bir yaklaşıma geçişi gerektirir. Ders tasarımlarında hedef–kısıt–kabul ölçütü yazımı, minimal yeniden üretilebilir hata örneklerinin oluşturulması ve küçük-yama mantığıyla sürüm kontrolü, temel beceri kümeleri arasında yer alır. Böylece öğrencilerin, modelden alınan taslakların hız avantajını, test edilebilirlik ve izlenebilirlik ilkeleriyle birleştirerek kalıcı çıktılara dönüştürmeyi öğrenmesi amaçlanır.


Müfredat düzeyinde, yazılım mühendisliği derslerinin istem mühendisliği, ölçülebilir kabul kriterleri, statik analiz ve tip denetimi gibi bileşenlerle yeniden dengelemesi; veri gizliliği, telif ve lisans uyumuna ilişkin politika bilgisiyle desteklenmesi gerekir. Proje tabanlı öğrenmede, yalnızca “doğru çalışan son ürün” yerine, değişikliklerin küçük ve gerekçelendirilmiş adımlarla kaydedildiği, başarısız denemelerin de belgelenip karşı-örnek olarak kullanıldığı bir değerlendirme çerçevesi benimsenir. Bu çerçeve, öğrencilerin modeli “taslak üretici” olarak konumlandırıp, kalite güvencesini insan gözetimiyle üstlenmelerine imkân tanımayı hedefler. Aynı zamanda, model önerilerine aşırı bağımlılığı dengelemek için kod okuma, mimarî gerekçelendirme ve sınır durumlarıyla düşünme alıştırmaları sürdürülebilir bir ritimde tutulur.


Vibe Kodlama Tasviri (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

İşgücü piyasasında vibe kodlama, rol tanımlarını ve takım içi iş bölüşümünü yeniden şekillendirmektedir. Ürün ve analiz tarafında, gereksinimlerin doğal dille fakat ölçülebilirlik odaklı ifade edilmesi; geliştirme tarafında, bağlamı daraltan, testleri öne alan ve izlenebilirliği yüksek istemlerin oluşturulması öne çıkar. Kod inceleme ve kalite güvencede, biçimsel uygunluğun yanı sıra modelin yaptığı değişikliğin gerekçesini, mimarî hedeflerle uyumunu ve uzun vadeli bakım etkisini değerlendiren pratikler önem kazanır. Böylece ekip içinde “hızlı taslak çıkarma” sorumluluğu genişleyebilirken, “doğrulama ve bütünleştirme” sorumluluğu daha belirgin kalıplara bağlanır.


Yeniden becerilendirme programları, farklı başlangıç profillerine göre ayrıştırılmış yollara ihtiyaç duymaktadır. Deneyimli geliştiriciler için odak, büyük kod tabanlarında bağlam yönetimi, istemlerin test ve sürüm kontrolüyle bağlanması ve tedarik zinciri güvenliğine duyarlı karar alma üzerindedir. Alan uzmanı olup sınırlı kod deneyimine sahip çalışanlar içinse, görev ayrıştırma, iyi örnekleme ve temel doğrulama teknikleriyle hızlı prototipleme becerisi önceliklidir. Her iki grupta da telif ve lisans uyumu, veri koruma ve model kullanım politikaları hakkında asgari ortak bilgi seti oluşturulmadan üretim süreçlerine geçilmemelidir.


Ölçme ve performans yönetimi, bu dönüşümün kalıcı hâle gelmesi için belirleyicidir. Bireysel ve takım düzeyinde görev tamamlama süresi tek başına yeterli bir gösterge değildir; gerileme vakaları, inceleme turu sayısı, hata yoğunluğu ve kaçak üretim kodu oranı ile birlikte yorumlanmalıdır. Eğitim programlarının başarısı da benzer şekilde, yalnızca kısa süreli hız kazanımları üzerinden değil, izlenebilirlik, test derinliği ve sürdürülebilir bakım maliyetleri üzerindeki etkilerle değerlendirilir.

Ekonomik ve Endüstriyel Bağlam

Vibe kodlama, yazılım üretiminde hız ile denetlenebilirlik arasında yeni bir denge arayışını tetiklemiş ve araç ekosistemi ile yatırım üzerinde görünür etkiler yaratmıştır. Pazarın kısa vadeli dinamiği, geliştirici deneyimini öne alan editör eklentileri, kod tamamlama hizmetleri, depo tabanlı asistanlar ve görev odaklı ajan orkestrasyon katmanlarının hızla olgunlaşmasıyla belirlenmiştir. Bu katmanlaşma, tek bir araç yerine zincir hâlinde çalışan çözümleri teşvik etmiş; satın alma kararları “tek ürün” yerine “yığının hangi halkasına ekleniyor?” sorusuna bağlanmıştır. Kurumlar, bu yığın içinde sürüm kontrolü, test, güvenlik taraması ve lisans uyumu gibi hâlihazırda kullanılan bileşenleri koruyarak yeni katmanları içeri almaya çalışmış; böylece değişim maliyetleri düşürülmeye ve geri dönüş stratejileri açık tutulmaya çalışılmıştır.


Gelir modelleri, koltuk başına lisans, kullanım temelli ölçüm ve kurumsal paketlerin birlikte sunulduğu hibrit bir yapıya yönelmiştir. Tasarım gereği yinelemeci olan vibe kodlama akışları, hesaplama tüketimini öngörülmesi güç kısa patlamalara dönüştürebilmiştir; bu nedenle bütçelemede kullanım sınırları, önbellekleme ve görev ayrıştırma stratejileri belirleyici hâle gelmiştir. Kuruluşlar, hız kazanımını doğrudan geliştirici başına çıktı artışıyla değil, yeniden işleme oranındaki azalma, inceleme turu sayısındaki düşüş ve gerileme vakalarının uzun vadede sınırlanması gibi göstergeler üzerinden izlemeye başlamış; bu yaklaşım “anlık hız” yerine “kalıcı verimlilik”e odaklanmayı hedeflemiştir.


Endüstriyel ölçekte benimseme, dikeylere göre farklı örüntüler izlemiştir. Ürün ve oyun geliştirmede prototipleme ve mekanik denemeler ilk kazanç alanları olmuş; iç araçların hızla üretildiği işletme fonksiyonlarında ise bakım ve güvenlik maliyetleri erken dönemde belirleyici hâle gelmiştir. Finans, sağlık ve kamu gibi düzenlemeye tabi alanlarda yönetişim, veri konumlandırma ve denetim izi talepleri entegrasyon hızını sınırlamış; buna karşılık dokümantasyon, raporlama ve veri temizleme gibi düşük riskli kullanım alanları birer geçiş köprüsü işlevi görmüştür.


Vibe Kodlamaya Dair Görsel (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Büyük ekiplerde rol ayrışması keskinleşmiş; hızlı taslak üretimi ve keşif görevleri belirli alt ekiplere kaydırılmış, kalite güvencesi ve mimarî onay kapıları daha görünür hâle gelmiştir. Bu iş bölümü, araçların kurum içi yayılımını hızlandırmış; ancak ölçüsüz genişleme gölge BT riskini büyüttüğü için merkezi yetkilendirme ve araç katalogları önem kazanmıştır.


Rekabet alanında, kapalı ürünler ile açık ekosistemler arasında konumlanma stratejileri belirginleşmiştir. Kapalı çözümler daha sıkı entegrasyon ve tek elden destek vaat etmiş, ancak kilitlenme ve uzun vadeli maliyet riskleri taşımıştır. Açık ekosistem yaklaşımı, bileşenlerin değiştirilebilirliğini ve taşınabilirliğini artırmış; buna karşılık bütünleşik deneyimi kurmak için kurumların ek mühendislik yatırımı yapması gerekmiştir. Uzun vadeli toplam sahip olma maliyeti, araç lisansları kadar, kurumsal bilgi mimarisine uygun şablonlar, istem kitaplıkları ve test iskeletleri gibi yeniden kullanılabilir varlıkların üretilmesine bağlı hâle gelmiştir. Bu varlıklar, araç sağlayıcılarından bağımsız değer biriktirmiş ve pazar dalgalanmalarına karşı kurumsal esnekliği artırmıştır.


Sermaye piyasaları ve şirket değerlemeleri açısından, üretken yapay zekâya atfedilen büyüme beklentileri ile somut verimlilik kazanımlarını dengeleyen temkinli bir söylem öne çıkmıştır. İlk dönem iyimserliği, maliyet ve risk kalemlerinin daha net görünür olduğu bir olgunlaşma evresine evrilmiştir; bu evrede kurumlar, geniş ölçekli yayılım yerine kontrollü kullanım alanlarını derinleştirerek birim başına getiriyi kanıtlamaya odaklanmıştır. Tedarik zinciri güvenliği, lisans uyumu ve hukuki sorumluluk rejimleri, satın alma ve denetim süreçlerini yalnızca teknik değil, aynı zamanda sözleşmesel yönden de karmaşıklaştırmıştır. Bu nedenle ekonomik rasyonalite, tekil “mucize araçlar”dan çok, iyi tasarlanmış süreçler, ölçülebilir metrikler ve sürdürülebilir bilgi varlıklarıyla desteklenen bir yığın yaklaşımını teşvik etmiştir.

Kavramsal Tartışmalar ve Sosyo-Psikolojik Boyut

Vibe kodlama, yazılım üretimini yalnızca teknik bir süreç değil, aynı zamanda bilişsel yük, dikkat yönetimi ve bilgi dışsallaştırması (externalization) açısından yeniden düzenleyen bir pratik olarak ele alınabilir. Doğal dille yönlendirme, geliştiricinin kısa süreli belleğine binen sözdizimsel ayrıntıları azaltırken problem çerçevesi, kabul ölçütleri ve sınır durumlarına odaklanmayı kolaylaştırır. Bununla birlikte, modelin önerileriyle oluşan yeni “okuma–değerlendirme–seçme” işi, bilişsel yükü farklı bir kanala taşır: üretmekten çok ayıklamak ve gerekçelendirmek öne çıkar. Bu yer değişimi, akış deneyimini hızlandırılmış yinelemelerle destekleyebileceği gibi, öneri selinin yarattığı seçim yorgunluğu nedeniyle akışı kesintiye de uğratabilir.


Sosyoteknik açıdan bakıldığında, vibe kodlama “dağıtık biliş”in bir düzeni olarak yorumlanabilir: ekip içi bilgi, kod deposu, testler ve model çıktıları tekil bir zihinden çok, etkileşimli bir ağın bileşenleri gibi çalışır. Bu ağda otorite, sabit bir uzman figüründen çok, doğrulama hatları ve kabul ölçütleri üzerinden üretilen kanıtlarla kurulur. Böyle bir düzen, kurumsal bellek ile bireysel ustalığın etkileşimini güçlendirirken, kararın gerekçesi ve izlenebilirliğine dayalı bir “hesap verebilirlik” kültürünü de zorunlu kılar. Gerekçesiz kabul edilen öneriler, otoritenin sessizce araçlara devredilmesi riskini artırır; bu nedenle inceleme kapıları ve karar özetleri, teknikten önce örgütsel bir disiplin sorunu olarak görülmektedir.


Uzmanlık ve kimlik boyutunda, model destekli üretim “zanaatkârlık” algısını dönüştürmektedir. Geliştirici rolü, satır üreticisinden çok, problem çerçeveleyicisi ve kalite editörüne yaklaşır. Bu dönüşüm, mesleki tatmini iki şekilde etkileyebilir: bir yandan hızlanan keşif ve görünür ilerleme motivasyonu artırır; öte yandan, yaratıcı kararların modele “taşeronlaşması” hissi, öz-yeterlik algısında aşınma yaratabilir. Dengeleyici unsur, önerilerin niçin ve nasıl seçildiğini açıklayan mimarî gerekçelendirme pratikleri ve kod incelemesinde “neden böyle?” sorusuna verilen sistematik yanıtlardır. Böylece üretimin, sadece sonuç değil, karar zinciriyle birlikte değerlendirilen bir emek alanına dönüştürülmesi sağlanabilir.


Vibe Kodlama Tasviri (Yapay Zeka Yardımıyla Oluşturulmuştur)

Bilişsel psikoloji açısından öne çıkan riskler arasında, “açıklama yanılsaması” ve “aşırı güven” ilk sıradadır. Modelin akıcı bir anlatımla sunduğu gerekçeler, doğrulukla karıştırılabilir; bu durum onaylama yanlılığını güçlendirir ve alternatif çözümlerin değerlendirilmesini zorlaştırır. Buna karşı uygulanabilir önlemler, hipotez odaklı küçük deneyler, karşı-örnek temelli istemler ve başarısız testlerin isteme geri beslenmesidir. Bu teknikler, öneriyi “haklı görünen” olmaktan çıkarıp “kanıtla desteklenmiş” hâle getirir; algılanan hızın ölçülen kaliteye dönüşmesini kolaylaştırır.


Topluluk ve kültür katmanında, paylaşılabilir istem kalıpları, hatadan öğrenme özetleri ve yeniden kullanılabilir test iskeletleri, kolektif zekâ üretiminin temel araçlarıdır. Etkin çalışan örüntülerin depolara ve iç rehberlik dokümanlarına dökülmesi, bireysel sezgiyi kurumsal pratiğe çevirmeyi hedefler. Bunun karşıtı olan “kapalı kutu” kültürü ise aynı sorunların ekip içinde tekrar tekrar çözülmesine yol açar. Vibe kodlama bağlamında sağlıklı topluluk normları, başarısız denemelerin damgalanmadan kayda geçmesini, kararların gerekçesiyle paylaşılmasını ve model önerilerinin eleştirel incelenmesini amaçlar.

Kaynakça

Becker, Joel, Nate Rush, Elizabeth Barnes ve David Rein. “Measuring the Impact of Early-2025 AI on Experienced Open-Source Developer Productivity.” arXiv (e-print 2507.09089v2), 2025. Erişim tarihi: 8 Ekim 2025. https://arxiv.org/abs/2507.09089v2


Bodicherla, Balaji. “The Rise of Low-Code/No-Code Development: Democratizing Application Development.” International Journal of Scientific Research in Computer Science Engineering and Information Technology 11, no. 2 (Mart 2025): 171–178. https://doi.org/10.32628/CSEIT251112398 Erişim tarihi: 8 Ekim 2025. https://www.researchgate.net/publication/389575662_The_Rise_of_Low-CodeNo-Code_Development_Democratizing_Application_Development.


The Economist. “AI Valuations Are Verging on the Unhinged.” The Economist, 25 Haziran 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://www.economist.com/business/2025/06/25/ai-valuations-are-verging-on-the-unhinged.


Edmonds, Lauren. “Reid Hoffman Says Vibe Coding Won’t ‘Wipe Out’ Productivity Software.” Business Insider, 21 Ağustos 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://www.businessinsider.com/reid-hoffman-vibe-coding-productivity-software-2025-8.


Edwards, Benj. “Will the Future of Software Development Run on Vibes? (Is ‘Vibe Coding’ with AI Gnarly or Reckless? Maybe Some of Both).” Ars Technica, 5 Mart 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://arstechnica.com/ai/2025/03/is-vibe-coding-with-ai-gnarly-or-reckless-maybe-some-of-both/.


Güllü, Gaye. “Collins Sözlüğü yılın kelimesini seçti: ‘Vibe Coding’.” Anadolu Ajansı – Teyit Hattı (Blog), 7 Kasım 2025. Erişim tarihi: 8 Ekim 2025. https://www.aa.com.tr/tr/teyithatti/blog/collins-sozlugu-yilin-kelimesini-secti-vibe-coding/1819637.


Kurt, Seyit. “Collins English Dictionary Chooses ‘Vibe Coding’ 2025 Word of the Year.” Anadolu Agency, 6 Kasım 2025. Erişim tarihi: 8 Ekim 2025. https://www.aa.com.tr/en/culture/collins-english-dictionary-chooses-vibe-coding-2025-word-of-the-year/3736802.


Lee, Chong Ming. “Andrew Ng Says Vibe Coding Is an ‘Unfortunate’ Term for a Very Real and Exhausting Job.” Business Insider, 4 Haziran 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://www.businessinsider.com/andrew-ng-vibe-coding-unfortunate-term-exhausting-job-2025-6.


Lin, Belle. “‘Vibe Coding’ Has Arrived for Businesses.” The Wall Street Journal (CIO Journal), 11 Temmuz 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://www.wsj.com/articles/vibe-coding-has-arrived-for-businesses-5528e942.


Roose, Kevin. “Not a Coder? With AI, Just Having an Idea Can Be Enough.” The Irish Times, 6 Mart 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://www.irishtimes.com/business/2025/03/06/not-a-coder-with-ai-just-having-an-idea-can-be-enough/.


Smith, Jerry A. “The Psychology and Sociology of Vibe Programming: A Scientific Analysis.” Medium, 31 Mart 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://medium.com/@jsmith0475/the-psychology-and-sociology-of-vibe-programming-a-scientific-analysis-3a83cf8ac8b3.


Smith, Matthew S. “Engineers Are Using AI to Code Based on Vibes.” IEEE Spectrum, 8 Nisan 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://spectrum.ieee.org/vibe-coding.


TOI Tech Desk. “Engineers’ Biggest ‘Headache’ Is Now Collins Dictionary’s Word of the Year 2025.” The Times of India, 6 Kasım 2025. Erişim tarihi: 7 Kasım 2025. https://timesofindia.indiatimes.com/technology/tech-news/engineers-biggest-headache-is-now-collins-dictionarys-word-of-the-year-2025/articleshow/125135909.cms.


Verma, Vandana ve Supriya Shree. “Low-Code/No-Code Platforms: From Concept to Creation.” International Journal of Engineering Research & Technology (IJERT) 14, no. 1 (Ocak 2025). İlk çevrimiçi yayım: 6 Şubat 2025. https://doi.org/10.17577/IJERTV14IS010108. Erişim tarihi: 8 Ekim 2025. https://www.ijert.org/low-code-no-code-platforms-from-concept-to-creation.

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Çift Kodlama Kuramı (Dual-Coding Theory)Çi

Çift Kodlama Kuramı (Dual-Coding Theory)

Diğer Sosyal Bilimler +2
Huffman KodlamasıHu

Huffman Kodlaması

Bilişim Ve İletişim Teknolojileri +1
Kodlama
Dünya Kodlama Günü

Dünya Kodlama Günü

Genel Kültür +2

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarOnur Çolak7 Kasım 2025 11:31
KÜRE'ye Sor