TANIM
İnsanda iyiyi kötüyü ayırt eden, davranışların doğru veya yanlış olduğuna dair bir yargıya iten, kişiyi ahlaki açıdan değerlendiren bir duygu. Vicdan, insanın içsel bir mahkeme gibi işleyerek, yaptıkları hakkında huzur veya azap hissetmesine yol açar.
KÖKEN
"Vicdan" kelimesi Arapça "vicdān" (وجدان) sözcüğünden alınmıştır. Bu sözcük, Arapça "wacada" (وَجَدَ) fiilinden türetilmiş olup, "bulmak" veya "aklına getirmek" anlamlarına gelir. Ayrıca tasavvuf terimi olarak "vecd" (kendinden geçme) halini de ifade eder.
KULLANIM ALANLARI
- Edebiyat: Vicdan, edebiyat metinlerinde özellikle karakterlerin içsel çatışmalarını anlatmak için önemli bir tema olarak kullanılır.
- Günlük Konuşma: İnsanlar, ahlaki kararlar alırken ve diğer insanlarla ilişkilerde vicdanlarına başvururlar.
- Felsefe ve Din: Vicdan, ahlaki ve etik tartışmalarda önemli bir kavramdır ve birçok felsefi okulda insanın içsel doğruluğu ile ilişkilendirilir.
ÖRNEK CÜMLELER
- "Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir." - Aydın Boysan
- "Kapılma dehrin iğfâlâtına ahlâk bahsinde / Sana ol fende vicdânın yeter üstâd lâzımsa." - Nâmık Kemal
- "Her hükmü, her karârı vermezden evvel bir kere kendi vicdânından geçirirdi." - Ömer Seyfeddin















.gif&w=256&q=75)