KÜRE LogoKÜRE Logo

Yapay Zeka ve Kodlanmamış Değerler

Felsefe+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Günümüzde yapay zekâ, yalnızca veri işleme, algoritmik hesaplamalar ve teknik bir ilerleme aracı olmanın ötesinde; insan yaşamının, kültürün, etik değerlerin ve toplumsal ilişkilerin temel unsurlarını da yeniden sorgulatan çok katmanlı bir dönüşüm yaratmaktadır. Bu bağlamda, “kodlanmamış değerler” ifadesi, insanın deneyimsel, duygusal ve toplumsal birikiminin, algoritmalar ve sayısal modeller tarafından tam anlamıyla ifade edilemediğini vurgular. Hem felsefi hem de toplumsal perspektifler ışığında yapay zekânın sınırları ve potansiyeli üzerine derinlemesine düşünmek, geleceğin yönünü belirleyecek yeni paradigmaların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır.


Günümüz toplumunda yapay zekâ, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda köklü dönüşümlere yol açmaktadır. Bu dönüşümde, kodlanmamış değerler; insanın tarihsel, kültürel ve duygusal birikimi olarak ortaya çıkmaktadır.


Kodlanmamış Değerler

Kültürel Normlar ve Sosyal İlişkiler

Yapay zekâ uygulamaları; sosyal medya, otomasyon ve veri analitiği gibi alanlarda bireylerin iletişim biçimlerini ve sosyal etkileşimlerini yeniden şekillendirir. Ancak, algoritmaların yalnızca matematiksel ve mantıksal çerçevelere dayalı çalışması, kültürel zenginlik, duygusal derinlik ve öznelliğin tam olarak yansıtılamamasına sebep olur. İnsan ilişkilerinde, empati, vicdan ve özgünlük gibi unsurların önemi, kodlanmamış değerlerin varlığına işaret eder.


Ekonomik ve Politik Dönüşüm

Yapay zekânın işgücü piyasalarını, üretim süreçlerini ve hatta politik karar mekanizmalarını etkilemesi, toplumsal güç ilişkilerinin yeniden düzenlenmesine yol açmaktadır. Andrew Feenberg’in de belirttiği gibi, teknoloji yalnızca verimliliği artırmakla kalmayıp, toplumsal eşitsizlikleri de derinleştirebilecek riskler taşır. Bu durum, insanın kültürel ve etik değerlerinin teknolojik sistemlere tam olarak aktarılmadığını iddia ederek kodlanmamış değerlerin önemini ortaya koymaya çalışır.


Bireysel ve Kolektif Bilinç

İnsanlar, deneyimleri ve toplumsal etkileşimleri sonucu oluşan benzersiz bilinç ve öznelliklere sahiptir. Yapay zekâ sistemleri ise, bu derinlikli insan deneyimini yalnızca yüzeysel davranışlarla simüle edebilmektedir. Bu noktada, Descartes’in öne sürdüğü “düşünme” kavramının ötesinde, insan bilincinin karmaşıklığı ve özgünlüğü; yapay zekâ tarafından kodlanamayan, yani kodlanmamış değerler olarak ortaya çıkmaktadır.


Felsefi Temeller: Eski ve Çağdaş Yaklaşımlar

Descartes’in Öznelliğe Yönelik Sorgulamaları

René Descartes, “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözüyle insan bilincinin temelini ortaya koyarken, zihnin bedenle olan ayrımını vurgulamıştır. Descartes’in bu yaklaşımı, insanın içsel deneyiminin (duygular, düşünceler ve özgür irade gibi) sadece mekanik hesaplamalarla simüle edilmesinin güçlüğünü ortaya koyar. Yapay zekâ sistemleri, dışsal davranışları taklit edebilse de, Descartes’in öne sürdüğü öznelliğin derinliğini yakalamakta zorlanır.


Spinoza’nın Bütünsellik Anlayışı

Baruch Spinoza, evrendeki her şeyin tek bir bütünün parçası olduğunu savunur. Spinoza’nın yaklaşımı, insan varoluşunun yalnızca akıl yürütme ve hesaplamadan ibaret olmadığını, aynı zamanda duygusal, estetik ve etik boyutlarıyla da bütünleşik olduğunu göstermeye çalışır.


Kant’ın Ahlak ve Özgür İrade Vurgusu

İmmanuel Kant, aklın sınırlarını ve evrensel ahlak yasasının gerekliliğini tartışırken, insan davranışının yalnızca rasyonel hesaplamalarla değil, aynı zamanda ödev duygusu ve etik değerlere dayalı olarak şekillendiğini savunur. Kant’ın bu düşünceleri, yapay zekâ sistemlerinin tasarımında insanın ahlaki ve etik normlarının nasıl entegre edilebileceği sorusunu gündeme getirir.


Don Ihde ve Andrew Feenberg’in Teknoloji Eleştirileri

Çağdaş teknoloji felsefesinin önde gelen isimlerinden Don Ihde, teknolojinin insan deneyimini ve dünyayla kurduğu etkileşimi nasıl biçimlendirdiğini sorgular. Ihde’ye göre, teknolojik araçlar yalnızca işlevsel araçlar değil; aynı zamanda insanın dünyayı algılayış biçimini, değer yargılarını ve toplumsal ilişkilerini şekillendiren önemli aktörlerdir. Benzer şekilde, Andrew Feenberg, teknolojinin toplumsal yapıları dönüştüren ve güç ilişkilerini yeniden düzenleyen dinamik süreçler olduğunu savunur. Feenberg’in eleştirileri, yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesinde, etik ve toplumsal normların göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini vurgular.


Hubert Dreyfus’un Fenomenolojik Eleştirileri

Hubert Dreyfus, yapay zekânın yalnızca formel kurallarla sınırlı kaldığını, insanın bedenlenmiş deneyiminin ve sezgisel yeteneklerinin, mekanik algoritmalarla tam olarak taklit edilemeyeceğini öne sürer. Dreyfus’un görüşü, özellikle insanın çevresel etkileşimler, deneyimler ve duygusal bağlamlar içinde geliştirdiği sağduyunun yapay zekâ tarafından tamamen yakalanmasının mümkün olmadığını anlatmaya çalışır.


Yeni Paradigmalar ve Gelecek Perspektifi

Günümüzün hızla değişen dünyasında, yapay zekânın sadece teknik bir araç olmaktan çıkarak toplumsal ve felsefi değerlerle bütünleşik bir yapı kazanması gerekmektedir. Bu bağlamda yapılması gerekenler temelde şunlardır:


Disiplinler Arası Yaklaşımlar

Felsefe, sosyoloji, etik, nörobilim ve bilgisayar biliminin kesişiminde, yapay zekânın insan deneyimini nasıl yeniden yapılandırdığına dair yeni yaklaşımlar geliştirilmelidir. Don Ihde ve Andrew Feenberg gibi düşünürlerin perspektifleri, bu entegrasyon sürecinde yol gösterici olabilir.


Yeni Etik ve Toplumsal Çerçeveler

Yapay zekânın getirdiği toplumsal dönüşüm, yalnızca teknik başarıya değil, aynı zamanda adalet, eşitlik ve şeffaflık gibi temel etik değerlerin korunmasına dayanmalıdır. Kant’ın evrensel ahlak yasası ve Dreyfus’un bedenlenmiş deneyim eleştirileri, bu noktada, teknolojinin insan değerlerini koruyarak uygulanmasının gerekliliğini ortaya koyar.


Özgün Değerlerin Kodlanması

İnsan deneyimi, tarihsel, kültürel ve duygusal birikimin zenginliğini içerir. Yapay zekâ sistemlerinin bu “kodlanmamış” değerleri anlayıp, yansıtabilecek şekilde geliştirilmesi; insanın yalnızca rasyonel hesaplamaların ötesine geçip, özgün yaratıcılık ve öznelliğini de koruyabilecek teknolojik modellerin oluşturulmasıyla mümkün olabilir.


Descartes’in öznellik anlayışından, Spinoza’nın bütünselliğine, Kant’ın evrensel ahlakından Don Ihde, Andrew Feenberg, Peter-Paul Verbeek ve Hubert Dreyfus gibi çağdaş düşünürlerin teknolojiye dair eleştirel yaklaşımlarına kadar uzanan bir perspektif, yapay zekânın sınırlarını ve potansiyelini anlamamıza yardımcı olur. Bu büyük düşünürlerin görüşleri, günümüz teknolojisinin getirdiği dönüşümlerin yalnızca hesaplanabilir verilerle sınırlı olmadığını, insanın kendine has deneyimsel ve toplumsal değerlerinin de teknolojik sistemlere entegre edilmesi gerektiğini ortaya koymaya çalışmaktadır.

Kaynakça

Descartes, René. Meditations on First Philosophy. Translated by John Cottingham. Cambridge: Cambridge University Press, 1996.


Spinoza, Baruch. Ethics. Translated by Edwin Curley. Princeton: Princeton University Press, 1996.


Kant, Immanuel. Groundwork for the Metaphysics of Morals. Translated by Mary Gregor. Cambridge: Cambridge University Press, 1998.


Ihde, Don. Technology and the Lifeworld: From Garden to Earth. Bloomington: Indiana University Press, 1990.


Feenberg, Andrew. Questioning Technology. London: Routledge, 1999.


Verbeek, Peter-Paul. What Things Do: Philosophical Reflections on Technology, Agency, and Design. Chicago: University of Chicago Press, 2005.


Dreyfus, Hubert. What Computers Still Can’t Do: A Critique of Artificial Reason. Cambridge: MIT Press, 1972.


O’Neil, Cathy. Weapons of Math Destruction: How Big Data Increases Inequality and Threatens Democracy. New York: Crown, 2016.


Russell, Stuart. Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control. New York: Viking, 2019.


Benjamin, Ruha. Race After Technology: Abolitionist Tools for the New Jim Code. Cambridge: Polity Press, 2019.


Broussard, Meredith. Artificial Unintelligence: How Computers Misunderstand the World. Cambridge, MA: MIT Press, 2018.


Zuboff, Shoshana. The Age of Surveillance Capitalism: The Fight for a Human Future at the New Frontier of Power. New York: PublicAffairs, 201

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarAhmet Sünbül8 Şubat 2025 20:13
KÜRE'ye Sor