1.Üzerine yatmak, dinlenmek veya uyumak için kullanılan eşya."Uzun bir günün ardından yumuşak yatağıma uzanıp dinlenmek gibisi yok."
İsim
2.Yün, pamuk, kuş tüyü gibi maddelerden yapılan şilte veya döşek."Kış yaklaştığı için annem yün yatağı havalandırıp güneşte bekletti."
İsim
3.Irmak, çay veya derenin içinde aktığı doğal kanal."Şiddetli yağmurlar nedeniyle derenin yatağı değişti ve çevrede su baskınları oluştu."
İsim
4.Bir madde veya katmanın tabakalaşarak oluşturduğu yığın."İnşaat alanında kalın bir çakıl yatağı oluşturulmuştu."
İsim
5.Bir şeyin bol miktarda bulunduğu yer."Bu bölge, tarih boyunca korsanların sığınağı olan bir eşkıya yatağı olarak bilinirdi."
İsim
6.Maden, petrol, fosil ve benzeri maddelerin bulunduğu yer."Yeni keşfedilen kömür yatağı, bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak."
İsim
7.Gizli barınak veya suçluların saklandığı yer."Polis, şehrin kenar mahallesinde bir hırsız yatağı tespit etti."
İsim
8.Makinelerde hareketli parçaları destekleyen veya yönlendiren bileşen."Türk mühendisler, mil yatağındaki aşınmayı önlemek için yeni bir tasarım geliştirdi."
İsim
9.Bitkisel veya hayvansal ürünlerin yetiştirilmesi, korunması ve saklanması için hazırlanan özel toprak veya doğal malzeme ile oluşturulmuş alan."Serada, domates fidelerini daha iyi köklenmeleri için özel bir yatak içine diktik ve topladığımız yumurtaları saman yatağında sakladık."
İsim
10.Katmanlı kaya oluşumlarında bulunan ince mineral veya taş tabakası."Jeologlar, yeni keşfedilen kaya yatağının içerisindeki değerli mineralleri incelemeye başladı."
İsim