Zincirli Han, İstanbul Kapalıçarşı’nın karakteristik yapılarından biri olup Osmanlı dönemi ticaret yaşamının örneklerinden birini oluşturur. 1708 yılında inşa edilen han, dışarıya doğrudan bağlantısı olmayan tek avlulu ve iki katlı bir iç han niteliği taşır. Zemin katta dükkânlar, üst katlarda atölyeler, konaklama yerleri bulunur ve bu düzen günümüzde de korunmaktadır. Moloz taş ve tuğla kemerleri, tarihi taş zemini, kiremit tonlarındaki duvarları ve yeşil panjurlarıyla özgün mimari kimliğini büyük ölçüde muhafaza eden yapı, Kapalıçarşı’daki üretim ve satış faaliyetlerini bir arada yürüten geleneksel ticaret hayatının canlı bir örneği olarak önem taşımaktadır.
Zincirli Han (Fotoğraf: Yusuf Bilal Akkaya)
Zincirli Han İsminin Kökeni
Osmanlı döneminde bazı han ve yapılarda çatılardan sarkan zincirler, yağmur suyunun kontrollü bir biçimde zemine ulaşmasını sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Çatıda biriken yağmur suları, oluklardan aşağıya doğru yönlendirilerek zincirler boyunca düzenli bir şekilde yere kadar indirilirdi.
Bu yöntem, suyun doğrudan yere düşerek sıçramasını ve yapıya zarar vermesini engellemekteydi. Zincirler sayesinde yağmur suyu daha yumuşak biçimde toprakla veya yüzeyle buluşurdu.
Bu uygulamanın örneklerinden biri de Kapalıçarşı’daki Zincirli Han’dır. Hanın adının da bu işlevsel zincirlerden geldiği kabul edilmektedir.
Genel Özellikler
Zincirli Han, İstanbul Kapalıçarşı’nın kuzeyinde yer alan, tek avlulu ve iki katlı bir Osmanlı ticaret hanıdır. 1708 yılında inşa edilerek Kapalıçarşı’ya eklenmiştir. Dışarıya doğrudan bağlantısı bulunmayan, iç han niteliği taşıyan yapı mimari karakterini büyük ölçüde korumuştur. Hanın taş kemerli, yuvarlak girişi, avluya beşik tonozlu bir geçitle bağlanmaktadır.
Hanın zemin katında dükkânlar, üst katlarında ise atölyeler ve konaklama yerleri yer almakta olup bu kullanım biçimi günümüzde de sürmektedir. Yapı, moloz taş ve tuğladan yapılmış kemerleri, tarihi taş zemini, kiremit renkli duvarları ve yeşil panjurlarıyla özgünlüğünü koruyan örneklerdendir.
Zincirli Han (Fotoğraf: Yusuf Bilal Akkaya)
Mimari ve Avlu Düzeni
Zincirli Han’ın merkezinde, avlunun ortasında tarihi bir çeşme ve sarmaşıklarla çevrili bir dinlenme alanının bulunduğu küçük bir avlu yer alır. Avlu çevresinde iki katlı dükkân sıraları bulunur. Hanın odalarında geçmişte ocaklar bulunmaktaydı; günümüze ulaşmayan ocaklara rağmen merdivenler korunmuştur. Hanın mimarisi, Kapalıçarşı’daki ticari yaşamın üretim ve satış işlevlerini aynı mekânda birleştiren örneklerinden biridir.
Ticaret Hayatı ve Esnaf Kültürü
Han, halıcılık, bakırcılık, halı tamirciliği, antikacılık, mücevher yapımı ve kuyumculuk başta olmak üzere çeşitli zanaatlara ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde de bu faaliyetler büyük ölçüde devam etmektedir. Kapalıçarşı’da geçmişte halı tamircilerinin ve gayrimüslim esnafın sayısının daha fazla olduğu, ancak zamanla bu zanaatların ve usta sayısının azaldığı aktarılır.
“Zincirli Han’da özellikle Rum ustalar vardı. Kafkaslardan göçmüş Dağıstanlı, İranlı ustalar vardı. İki tane Yahudi usta vardı, bunlardan biri inci dizerdi. Ermeniler vardı, Türkler vardı. Dostlar kayboldular.”【1】
Esnaf ilişkilerinde Ahilik geleneğinin ve dürüstlük ilkesinin önemli olduğu, mezat geleneğiyle malların değerinde satışının sağlandığı vurgulanır.
Kuyumculuk alanında da hanın köklü bir geçmişi vardır. Han içerisinde usta-çırak ilişkilerinin giderek zayıfladığı, yeni neslin bu mesleği tercih etmediği ifade edilmektedir.
Karışıklık ve Yanlış Atıflar
İstanbul’daki Zincirli Han, Aydın’da bulunan Nasuh Paşa Külliyesi’nin bir parçası olan Zincirli Han ile zaman zaman karıştırılmaktadır. Bu durum literatürde bilgi kirliliğine yol açabilmektedir.