2025 Hindistan Ahmedabad Uçak Kazası, 12 Haziran 2025 tarihinde Hindistan’ın batısında yer alan Gucerat eyaletine bağlı Ahmedabad kentinde meydana gelen bir sivil havacılık kazasıdır. Yerel saatle sabah saatlerinde yaşanan olayda, Hindistan'ın ulusal hava yolu şirketi Air India’ya ait bir yolcu uçağı, Sardar Vallabhbhai Patel Uluslararası Havalimanı’ndan havalanmasının hemen ardından kentin Meghani Nagar bölgesine düşmüştür. Kazanın meydana geldiği saat, uçağın pistten kalkış yaptığı 07:04 ile irtifa kazanmadan yere çakıldığı 07:08 saatleri arasındaki dört dakikalık zaman dilimidir. Uçakta bulunan 242 kişiden kurtulan olmamıştır.
Hindistan'da Düşen Uçağa Dair Haber - (CNN Türk)
Söz konusu uçak, Ahmedabad–Londra (Gatwick) hattında sefer yapan AI171 kodlu olup Boeing 787-8 Dreamliner modelidir. Uçakta kalkış anında 229 yolcu ve 13 kişilik mürettebat olmak üzere toplam 242 kişi bulunmaktaydı. Kalkıştan hemen sonra yaşanan bu olay, Hindistan havacılık tarihinde son yıllarda meydana gelen en dikkat çekici sivil uçak kazalarından biri olarak kayıtlara geçmiştir. Kaza, gerek vefat eden yolcu sayısı gerekse kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle ulusal ve uluslararası basında geniş yankı bulmuştur.
Uçağın Teknik Özellikleri ve Sefer Bilgileri
Kazaya karışan uçak, Air India filosunda yer alan ve uzun menzilli seferlerde kullanılan Boeing 787-8 Dreamliner modelindeydi. Bu uçak tipi, iki motorlu ve çift koridorlu gövde yapısıyla bilinir; yakıt verimliliği, kabin basınçlandırması ve gelişmiş kompozit malzeme kullanımı gibi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Air India’nın bu model uçağı, kazadan önce düzenli olarak uluslararası hatlarda görev yapmakta olup daha önce büyük çaplı bir arıza kaydı bulunmamaktaydı.
AI171 sefer numaralı uçuş, Ahmedabad’dan Birleşik Krallık’ta bulunan Londra Gatwick Havalimanı’na planlanmıştı. Uçuşun yerel saatle sabah 07:04’te havalanması öngörülmüş ve kalkış bu saatte gerçekleşmiştir. Uçakta toplam 242 kişi bulunmaktaydı; bunların 229’u yolcu, 13’ü ise mürettebattı. Mürettebat arasında iki pilot ve on bir kabin görevlisi yer almaktaydı. Uçağın dört dakika içinde irtifa kaybederek düştüğü kaydedilmiş, herhangi bir acil durum çağrısı yapılmadığı açıklanmıştır. Kazanın meydana geldiği saat ve yer, sivil radar takip sistemleri tarafından da doğrulanmıştır.
Düşen Uçaktan Bir Görsel - (Anadolu Ajansı)
AI171 seferi, Hindistan’ın batı bölgesinden kalkıp Orta Avrupa hava sahası üzerinden Kuzeybatı Avrupa’ya ulaşmayı hedefleyen standart rotalardan birini izlemekteydi. Seferin hem kalkış öncesi yolcu listesi hem de uçağın teknik durumu havayolu şirketi tarafından yerel sivil havacılık otoritesine bildirilmiş, ancak kalkış sonrası yaşanan ani irtifa kaybının nedeni ilk anda belirlenememiştir. Uçağın düşüşünden önce motorlardan birinde anormal ses duyulduğu ve gövdenin kontrolsüz biçimde yalpaladığı, görgü tanıkları ve radar verileriyle kısmen doğrulanmıştır.
Kaza Anı ve Görgü Tanıkları
12 Haziran 2025 sabahı, AI171 sefer sayılı Air India uçağı Ahmedabad’daki Sardar Vallabhbhai Patel Uluslararası Havalimanı’ndan kalkış yaptıktan yaklaşık dört dakika sonra düşmüştür. Uçak, havalimanının doğusunda yer alan Meghani Nagar bölgesine çakılmıştır. Kalkış esnasında herhangi bir acil durum çağrısı yapılmamış, hava trafik kontrolü ile son temas rutin protokol dahilinde gerçekleşmiştir. Uçağın ani irtifa kaybı yaşadığı ve kısa süreli yalpalamanın ardından dengesiz biçimde yere yöneldiği ifade edilmiştir.
Görgü tanıkları kazayı yoğun duman, patlama sesi ve gövdeden kopan parçalarla birlikte gözlemlediklerini bildirmiştir. Bazı tanıklar uçağın motorlarından birinden alışılmadık bir ses geldiğini, hemen ardından duman çıktığını ve ardından uçağın dengesini kaybederek hızla alçaldığını aktarmıştır. Kazanın meydana geldiği Meghani Nagar bölgesi, kente yakın yerleşim alanlarından biridir ve olay sırasında bazı yerel binaların da hasar gördüğü bildirilmiştir. Tanık ifadelerine göre uçak, yerleşim yerlerine teğet geçerek boş bir arazide parçalanmıştır.
Kaza anına ait görüntülerde, düşen uçağın ardından gökyüzüne yükselen siyah ve yoğun duman bulutu dikkat çekmiştir. Bölge sakinleri, yüksek bir sesle gelen patlama sonrası evlerinden dışarı çıktıklarında uçağın enkazıyla karşılaştıklarını ve etrafın yanık kokusuyla kaplandığını belirtmişlerdir. Bazı tanıklar, enkaz alanında yerde hareketsiz yatan insanlar gördüklerini ve ilk yardım ekiplerinin kısa sürede olay yerine ulaştığını ifade etmiştir. Bu anlatımlar, kazanın hem psikolojik hem de fiziksel etkilerinin yalnızca uçakta bulunanlarla sınırlı kalmadığını, çevrede yaşayanları da doğrudan etkilediğini göstermektedir.
Kurtarma ve Acil Müdahale
Uçağın Meghani Nagar semtine düşmesinin hemen ardından, Hindistan Ulusal Afet Müdahale Gücü (NDRF), Gujarat Eyalet Afet Yönetimi Kurumu (GSDMA) ve yerel itfaiye ekipleri derhal olay yerine sevk edilmiştir. Olayın şehir merkezine yakın ve yoğun yerleşim alanlarıyla çevrili bir bölgede meydana gelmiş olması, kurtarma çalışmalarının kapsamını genişletmiş; hem havalimanı iç güvenlik birimleri hem de eyalet polisi koordineli biçimde bölgeyi güvenlik çemberine almıştır. Kazanın ardından havaalanındaki uçuşlar geçici süreyle askıya alınmış, pistler ve yakın çevredeki alanlar sivil girişe kapatılmıştır.
Kurtarma çalışmaları sırasında ilk müdahale, enkaz alanına ulaşan acil sağlık ekipleri tarafından yapılmıştır. Enkaz alanında yüksek ısı ve yoğun duman nedeniyle arama-kurtarma ekiplerinin özel solunum cihazları ve yangına dayanıklı kıyafetlerle çalıştığı aktarılmıştır. Olay yerinde kurulan geçici sağlık noktalarında yaralılara ilk yardım uygulanmış; bazı yolcular çevredeki hastanelere sevk edilmiştir. Ancak tüm çabalara rağmen kazazedeler arasında kurtulan olmamıştır.
Görgü tanıkları, enkazın çevresine hızla yayılan alevlerin kontrol altına alınmasının saatler sürdüğünü belirtmiştir. Yangın söndürme işlemleri tamamlandıktan sonra, enkaz alanına daha kapsamlı arama ve teknik inceleme ekipleri yönlendirilmiştir. Aynı zamanda, kazanın hemen ardından havalimanı yönetimi tarafından oluşturulan kriz merkezi, yolcu yakınlarının bilgilendirilmesi ve hava trafiğinin yeniden düzenlenmesi için faaliyet göstermeye başlamıştır. Hükümet yetkililerinin de kazanın ardından bölgeye gelerek çalışmaları yerinde incelediği aktarılmıştır.
Tepkiler ve Resmi Açıklamalar
Ahmedabad’da meydana gelen uçak kazasının ardından, ulusal ve yerel düzeyde çok sayıda resmi açıklama yapılmıştır. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, olayla ilgili olarak sosyal medya üzerinden bir taziye mesajı yayımlamış, kazadan etkilenen yolcu ve mürettebatın ailelerine destek sözü vermiştir. Başbakan, olayın tüm yönleriyle soruşturulacağını ve Hindistan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (DGCA) ile ilgili tüm kurumların koordinasyon içinde çalışacağını vurgulamıştır. Gujarat Eyalet Başbakanı Bhupendra Patel ise, kazanın yaşandığı bölgeye kısa sürede intikal etmiş ve yürütülen kurtarma çalışmalarını yerinde denetlemiştir.
Air India yetkilileri, kazaya karışan AI171 seferiyle ilgili olarak kamuoyuna yönelik ilk açıklamalarında derin üzüntü duyduklarını belirtmiş ve kazanın nedenine ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurmuştur. Havayolu şirketi, kazada etkilenenlerin yakınları için kriz masası oluşturulduğunu, tüm bilgilendirme ve yardım süreçlerinin merkezi olarak yürütüleceğini açıklamıştır. Ayrıca Air India CEO’su Rajiv Bansal, şirketin Hindistan’daki ve uluslararası havacılık otoriteleriyle iş birliği içinde çalıştığını, teknik destek ve kayıt belgelerinin DGCA ile paylaşıldığını ifade etmiştir.
Boeing firması ise kazaya ilişkin kısa bir açıklama yapmış, olaydan duyulan derin üzüntünün yanı sıra Hindistan’daki yetkililerle temas halinde olduklarını ve teknik ekiplerini bölgeye yönlendirdiklerini bildirmiştir. Öte yandan, Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, kazanın nedeni ve olası ihmal ya da sistem hatalarının belirlenmesi amacıyla bağımsız uzmanlardan oluşan teknik bir heyetin görevlendirildiği duyurulmuştur. Kazanın ilk saatlerinde bazı sosyal medya platformlarında dolaşıma giren doğrulanmamış bilgi ve görüntüler karşısında yetkililer, resmi açıklamalar dışındaki bilgilere itibar edilmemesi gerektiği konusunda halkı uyarmıştır.
Soruşturma Süreci ve İlk Bulgular
Ahmedabad’da meydana gelen uçak kazasının ardından Hindistan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (DGCA), soruşturmayı yürütmek üzere bir uzman heyeti görevlendirmiştir. Aynı zamanda havayolu şirketi Air India da kendi iç denetim birimi aracılığıyla olayın oluş biçimi, uçuş öncesi bakım kayıtları ve kokpit iletişim dökümlerini incelemeye almıştır. Uluslararası havacılık normları doğrultusunda başlatılan soruşturma sürecine, uçağın üreticisi olan Boeing firması da teknik danışmanlık ve veri paylaşımı yoluyla dahil olmuştur.
Kazanın ardından bölgeye sevk edilen uzman ekipler, uçuş veri kayıt cihazı (FDR) ve kokpit ses kayıt cihazı (CVR) gibi kara kutuların yerini tespit ederek bunları enkazdan çıkarmıştır. Kara kutuların incelenmesi, kazanın tam olarak ne zaman, hangi irtifada ve ne tür teknik parametreler altında gerçekleştiğinin belirlenmesi açısından temel önem taşımaktadır. DGCA yetkilileri, bu verilerin analizinin birkaç gün sürebileceğini ve ön değerlendirmelerin kamuoyuyla paylaşılmadan önce doğrulanacağını açıklamıştır.
Olay yeri incelemesi sonucunda elde edilen ilk verilere göre, uçağın kalkıştan kısa süre sonra sağ motorundan alışılmadık bir ses geldiği, ardından yoğun duman çıktığı ve gövdenin kontrolsüz biçimde yalpaladığı bildirilmiştir. Bu durum, bazı uzmanlar tarafından bir motor arızası veya sistemsel kontrol kaybı olasılığıyla ilişkilendirilmiş; ancak teknik ekipler bu tespitin nihai olmadığını vurgulamıştır. Uçağın düştüğü noktanın yerleşim yerlerine yakın olması, çarpmanın etkisiyle oluşan enkazın karmaşıklığını artırmış ve detaylı teknik analizlerin süresini uzatmıştır.
İncelemeler sırasında elde edilen bulgular arasında uçağın gövdesinde yaygın deformasyon, yakıt sızıntısı izleri ve çarpma etkisiyle dağılmış parçalara rastlanmıştır. DGCA, kazanın sebebine ilişkin kesin sonucun kara kutu analizinden sonra paylaşılacağını, bunun öncesinde kamuoyuna sunulan bilgilerin yalnızca ön değerlendirme niteliğinde olduğunu ifade etmiştir. Soruşturma süreci, hem uçuş güvenliği açısından gerekli sistem iyileştirmelerinin yapılabilmesi hem de olası ihmallerin belirlenmesi amacıyla çok boyutlu olarak sürdürülmektedir.
