Abaküs, sayıların toplanması, çıkarılması, çarpılması ve bölünmesi gibi aritmetik işlemleri yapmak amacıyla geliştirilmiş en eski hesap araçlarından biridir. Genellikle dikdörtgen biçimli bir çerçeve içine yerleştirilmiş, birbirine paralel çubuklar veya teller üzerine dizilmiş boncuklardan oluşur. Boncukların her biri, bulundukları sıraya göre birler, onlar, yüzler ve binler gibi farklı basamak değerlerini temsil eder. Boncukların çubuğun bir tarafına doğru çekilmesi, ilgili basamağın değerini gösterir.
Bu yapının sağladığı düzenli ve görsel temsil, abaküsü hem hesaplama aracı hem de öğretim materyali hâline getirmiştir. Basamaklı sistemin kavratılmasında etkili bir model sunan bu araç, özellikle aritmetik öğretiminde somutlaştırma işleviyle önem kazanmıştır.

Abaküs Temsili Görseli (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)
Tarihî Gelişim
Abaküsün kökeni Doğu Asya uygarlıklarına uzanır. M.Ö. I. binyılın başlarında Çin’de ortaya çıktığı kabul edilen abaküs, Çinliler tarafından suan-pan (hesap tablası) adıyla anılmıştır. Bu alet kısa sürede Doğu Asya’da yaygınlaşmış, Moğol istilası döneminde Orta Asya ve Anadolu üzerinden Arap dünyasına kadar ulaşmıştır. Çin ve Japon kültürlerinde abaküs, yalnızca dört temel işlemde değil, karekök gibi karmaşık hesaplarda da kullanılmıştır.
Batı’da abaküs, M.Ö. I. binyıl ortalarında Mısır, Yunan ve Roma uygarlıkları aracılığıyla tanınmıştır. Bu bölgelerde kullanılan abaküslerin Çin modelinden bağımsız biçimde, Yakındoğu’da geliştirildiği kabul edilmektedir. Yunan ve Roma abaküsleri, taş veya bronz levhalar üzerinde hareket ettirilen küçük taşlarla işlem yapılmasına olanak tanıyordu. Roma döneminde abacus ya da calculus (küçük taş) adıyla anılan bu araçlar, üzerlerindeki kanallar boyunca kaydırılan taşlarla kullanılmıştır.
Babil’de abaküsün tozla kaplı bir levha biçiminde ortaya çıktığı, adının da İbranice abaktan (toz) sözcüğünden geldiği düşünülür. Bu kelimenin daha sonra Grekçe abakos/abax ve Latince abacus biçimlerine dönüştüğü bilinmektedir. Sami dillerinde “sürmek, itmek” anlamına gelen abaku(m) köküyle bağlantısı da etimolojik olarak kabul edilir.
Türk Dünyasında ve İslâm Kültüründe Abaküs
Türk topluluklarında “abaküs” adı kullanılmamıştır. Bu alet için Moğolca “toplamak” anlamına gelen kolba kökünden türeyen kulba kelimesi kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise Arapça kökenli mi‘dâd (sayıcı alet) ve mihsâb (hesaplayıcı alet) terimleri yaygındı. Modern Türkçede “çörkü” sözcüğü zaman zaman eşanlamlı olarak önerilse de, tarihî kaynaklarda bu kelimenin geçtiğine dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. “Çözgü” sözcüğünden yanlış türetildiği kabul edilir.
Abaküsün Erken Dönem Hesaplama Geleneğindeki Yeri
Abaküs, insanın sayma ve ölçme eylemlerini kolaylaştırmak amacıyla geliştirdiği araçlar zincirinin önemli bir halkasını oluşturur. İlk dönemlerde parmaklar, çakıl taşları, çeteleler, düğümlü ipler, kabuklar ve tahta çubuklar hesaplama yardımcıları olarak kullanılmıştır. Bu araçların gelişimi sonucunda, hesaplamanın sistematik biçimde yapılabilmesini sağlayan abaküs ortaya çıkmıştır.
Tarih öncesi döneme ait bazı buluntular, abaküsün çok eski örneklerine işaret eder. Pers Kralı Darius’un tasvir edildiği bir seramik üzerinde abaküs benzeri bir hesaplama levhasının betimlenmiş olması, M.Ö. V. yüzyılda bu aracın kullanımda olduğunu göstermektedir. Günümüze ulaşmış en eski somut örneklerden biri ise “Salaminian Abaküsü”dür. M.Ö. 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu taş abaküs, Yunan uygarlığında kullanılan hesap levhalarının tipik bir örneğidir.
Başlıca Abaküs Türleri
Çin Abaküsü (Suan-pan)
Çin kökenli abaküs, dikey çubuklar üzerinde dizilmiş iki bölümlü boncuklardan oluşur. Üstteki iki boncuk beşer, alttaki beş boncuk birer birimi temsil eder. Bu yapı sayesinde hem onluk hem altmışlık sistemlerde işlem yapılabilmektedir. M.Ö. 11. yüzyıldan itibaren kullanıldığı ve sonraki yüzyıllarda geliştirilerek Doğu Asya’nın temel hesap aracı hâline geldiği bilinmektedir.
Japon Abaküsü (Soroban)
Japon abaküsü, Çin modelinin sadeleştirilmiş biçimidir. XVI. yüzyılda geliştirilen bu tipte, üstte bir, altta dört boncuk bulunur. Onluk sisteme göre düzenlenmiş olan Soroban, XVIII. yüzyıldan itibaren Japon eğitim sisteminde temel hesap aracı olarak yer almıştır. 1930’lu yıllarda standart biçimiyle kullanılmaya başlanmış ve XX. yüzyılda da okul eğitiminde yerini korumuştur.
Rus Abaküsü (Schoty)
XVII. yüzyılda ortaya çıkan Rus abaküsü, yatay olarak yerleştirilmiş on boncuktan oluşur. Beşinci ve altıncı boncuklar renk farklılığıyla ayırt edilir. Ticaret ve muhasebe işlerinde yaygın biçimde kullanılmış, XX. yüzyıl ortalarına kadar Rusya’da günlük yaşamın bir parçası olarak kalmıştır.
Abaküsün Eğitimsel ve İşlevsel Önemi
Abaküs, yalnızca bir hesap aleti değil, aynı zamanda soyut sayı kavramının öğretiminde kullanılan bir modeldir. Boncukların hareketi, sayıların basamak değerlerini somut biçimde gösterir. Bu özellik, özellikle çocukların aritmetik işlemleri kavramasında büyük kolaylık sağlar. Yer değeri sisteminin anlaşılması, toplama ve çıkarma işlemlerinin görsel olarak pekiştirilmesi, abaküsün temel öğretim değerini oluşturur.
Çocuklara sayıların yapısını ve aritmetiğin mantığını öğretmede abaküsün rolü, modern eğitim yaklaşımlarında da vurgulanmaktadır. Boncukların hareketi, zihinsel işlem yapmayı destekleyen bir görsel ve kinestetik araç işlevi görür. Bu yönüyle abaküs, hem normal hem de özel gereksinimli öğrencilerde sayısal farkındalık geliştirmede etkili bir öğretim materyalidir.
Zihinsel Aritmetik ve Abaküs
Abaküsün sürekli kullanımı, zamanla zihinsel aritmetik yeteneğini geliştirir. Zihinsel aritmetik, hesaplamanın fiziksel bir araç kullanılmadan, zihinde hayal edilen bir abaküs üzerinde gerçekleştirilmesidir. Bu yöntem, bellek, dikkat, odaklanma ve işlem hızını artırır. Özellikle Doğu Asya ülkelerinde abaküsle başlayan zihinsel hesaplama eğitimi, öğrencilerin hızlı ve doğru işlem yapma becerilerini güçlendirmede önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.
Mekanik Hesaplama Araçları İçinde Abaküs
Abaküs, mekanik hesaplama tarihinin başlangıç noktasını temsil eder. Onu izleyen gelişmeler arasında Napier çubukları, logaritmik cetveller, orantı pusulaları, toplama ve çarpma makineleri gibi araçlar yer alır. XVII. yüzyılda Wilhelm Schickard’ın geliştirdiği “hesaplama saati” ve Blaise Pascal’ın “Pascaline” adlı aracı, abaküsün temel mantığını mekanik düzleme taşımıştır. Bu çizgi, XIX. yüzyılın toplama makineleriyle devam etmiş, XX. yüzyılın ortalarında Curt Herzstark’ın tasarladığı “Curta” adlı taşınabilir mekanik hesap makinesiyle doruğa ulaşmıştır. Böylece abaküs, modern hesaplama teknolojisinin tarihî öncülü olarak kabul edilir.

